27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 2 Nisan 2017 4 Avrupa ırkçıları ve bir kitap Bizdeki 16 Nisan anayasa referandumunun ardından, 23 Nisan’da Fransa’da da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turu yapılacak. Her ikisini de başta Avrupa olmak üzere bütün dünya ilgiyle izleyecek. Çünkü bu oylamalar iki ülkede de rejimin kaderini belirleyecek. Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu, ikinci tura kalacak ikinci adayın kim olacağını belli etmesi açısından önemli. Finalistlerden birinin, Ulusal Cephe’nin kurucusu olan babası Jean Marie Le Pen’i 2011’de partiden ihraç ettirerek, partiye egemen olan Marine Le Pen olacağı kesin. Herkesin merak ettiği ikinci finalist. Bundan bir süre önce, onun da ırkçı olmayan sağın adayı François Fillon olacağı belli gibiydi. Ama kampanyasını temizliği üzerine bina etmiş olan Fillon, büyük yolsuzluğu ifşa olunca bütün şansını kaybetti. Şimdi tahminler ikinci finalistin bağımsız aday Emanuel Macron olacağı yönünde. Sosyalistlerin eski Başbakanı Manuel Valls’in de Sosyalist Parti’nin adayı Benoit Hammon yerine destekleyeceğini açıkladığı Macron için, eğer finale kalabilirse, ikinci tur birinciden çok daha kolay geçecek gibi görünüyor. Çünkü bütün düzen partileri ırkçı Le Pen’in karşısındaki adayda birleşecekler. HHH Fransa’da düzenin partileri yıllardır birleşerek demokrasi karşıtı olarak kabul ettikleri adaylara karşı çıkıyorlar. Düzen partileri bir zamanlar Fransız Komünist Partisi’ne karşı uyguladıkları bu yöntemi artık ırkçı sağcı Ulusal Cephe’ye karşı kullanıyorlar. Bunun en çarpıcı örneği de, 2002 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde baba Le Pen ile birlikte finale kalan Jacques Chirac’ın ikinci turda, Fransız tarihinde görülmemiş bir oran olan yüzde 82 ile cumhurbaşkanı seçilmesi olmuştu. Şimdi de, babanın başına gelenin aynısının kızı Marine’e olması bekleniyor. Fransa siyaset sahnesine egemen olanlar, Le Pen’in kişiliğinde somutlaşmış ırkçı sağdan dehşete düştüğü için onu her şekilde yalnızlaştırmaya kararlıdır. Irkçı sağın tehdidi de, ona karşı öbür partilerin gösterdiği tepki de salt Fransa’ya özgü değil. Hollanda’da da son olaylar üzerine artık Türk kamuoyunun da yakından tanıdığı ırkçı Geert Wilders’in, en son seçimde Başbakan Mark Rutte karşısında, umduğunu bulamayan Özgürlük Partisi PVV ile hiçbir şekilde koalisyon yapmayacaklarını bütün partiler açıklamışlardı. Irkçı sağın yükselişi yalnız Fransa ve Hollanda ile sınırlı değil, bütün Avrupa, hatta Trump’ın Beyaz Saray yarışını kazanmasından sonra ABD’de aynı tehdit ile karşı karşıya. HHH Irkçı sağın dünyadaki yükselişi iç ve dış kamuoyunun en önemli siyasi tartışma konularından biri haline geldiği sırada, sınıf arkadaşım emekli büyükelçi ve 22 23. dönem milletvekili Onur Öymen’in “Ulusal Çıkarlar” (Remzi Kitabevi) başlıklı kitabı geçti elime. Şu sırada 6. baskısı da gerçekleşen bu son derecede dikkate değer yapıtın sonuna yeni bir de konu eklenmiş: ABD ve Avrupa’da aşırı sağın yükselişi. Kitabın gelecek baskılarında, yazarın daha da geliştireceğini umduğum bu bölümü okuyunca, Fransa’dan Belçika ve İsviçre’ye, Almanya’dan Avusturya ve Macaristan’a, Hollanda’dan Danimarka, Norveç, İsveç ve Finlandiya’ya, İtalya’dan Yunanistan’a bütün Avrupa’yı ve Trump’ın Beyaz Saray’a yerleşmesinden sonra ABD’yi de tehdit eden ırkçı sağın önümüzdeki dönem dünya politikasına damgasını vuracağını görüyorsunuz. Bizdeki iktidarın da çok büyük sorumluluğunun bulunduğu kuşku götürmeyen Hollanda ile yaşanan son olayların da ortaya koyduğu gibi, bir ülkede yükselişe geçen ırkçı sağın iktidar olmasının engellenmesi de sorunu çözmeye yetmiyor. Irkçılık bir kez şahlandı mı, yükselişte olduğu ülkenin düzen partilerini de etkiliyor. Onur Öymen’in uluslararası ilişkilerde çifte standart uygulamalarını da işleyen yapıtını okuyun derim. Çünkü ırkçı şahlanışın ilk hedef ülkelerinden biri de Türkiye. Başbakan’a ‘Gemi’ sorusu ‘özel hayatmış’ CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, kriz patlak verdiğinde Başbakan Binali Yıldırım’a oğlunun Hollanda’da kaç şirketinin ve gemisinin olduğunu sordu. Meclis Başkanı İsmail Kahraman, soruları geri gönderdi. Yarkadaş’a ‘özel hayat’ gerekçesiyle yanıt verilmedi. Referandum çalışmalarına Kadıköy İskelesi’nde devam eden Yarkadaş, konuyla ilgili kendisine haber verildiğini belirterek, “Bugün yaşadığımız örnek, başkanlık sisteminin fragmanıdır. Sandıktan evet çıkarmak ve halkın soru sorma hakkını elinden almak istiyorlar. Bu yüzden tüm yurttaşlarımız denetimi olmayan bir rejime karşı ‘Hayır’ oyu kullanmalıdır” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Bu bir darbe süreci’ Anayasa değişikliği gerçekleşirse TBMM’nin Saray’a bağlanacağını söyleyen CHP lideri, 80 milyonun iradesinin 1 kişiye bağlanmaması gerektiğini vurguladı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “Eğer bir kişiyi ikna ederseniz, bir kişiyi satın alırsanız veya bir kişiyi kandırırsanız en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirirsiniz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Nasıl mı? Bütün müsteşarlar, bütün emniyet müdürleri, bütün komutanlar, bütün genel müdürler, bütün müftüler, bütün daire başkanlarını 24 saat içinde bir kararname ile tamamını değiştirebilirsiniz. Bu yetki var. Hani deniyor ya, ‘FETÖ 3035 yılda devletin içine sızdılar.’ Hiç 3035 yıl devletin içine sızmaya gerek yok. Bir kişiyi ikna edeceksin. Bir kişiyi satın alacaksınız veya kandıracaksınız. Kararname listesini önüne koyacaksınız. İmzalayacak. Yayımlanacak. Bitti” dedi. Yargı bağımsızlığı... Şişli’de 2. Bölge Muhtarlar Buluşması’na katılan Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın “Bu 18 madde Türkiye’nin hangi derdini çözüyor” sorusuyla karşılaştığını söyleyerek, “Resmi rakamlara göre 6.5 milyon işsizimiz var. Sorunu çözüyor mu? Hayır. Ekonomide ve dövizde istikrarı sağlayacak bir düzenleme var mı? O da yok. Dış politikada Türkiye’nin itibarını artıracak bir düzenleme var mı? Gerçek anlamda yargının bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme var mı? O da yok. Yeni gelecek anayasa değişikliğine göre; bir siyasi partinin genel başkanı hâkim tayin ederse, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini tayin ederse, HSYK’nin 12 üyesinden 6’sını tayin ederse orada adalet olur mu? O yargı bağımsız olur mu?” diye sordu. ‘Meclis güçlü olacak’ denildiğine dik Gürsoy: ‘Hayır’ diyenlere selam olsun Sarıyer Belediyesi’nin hizmet binası açıldı Kılıçdaroğlu, Sarıyer Belediyesi’nin yeni hizmet binası açılış törenine katıldı. Burada kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “ 16 Nisan’da oyumuzu hayırlı bir şekilde kullanacağız. Sandığa giderken yalnız gitmeyeceğiz. Komşumuzu alacağız, amcamızı alacağız, yeğenimizi alacağız. Diyeceğiz ki, bayram havası içinde sandığa gideceğiz; TBMM’nin onurunu korumak için gideceğiz. ‘Gel gidelim, demokrasiye sahip çıkmak için gidelim. ‘Tek adamının sözü değil, 80 milyonun sözü geçsin, onun için gidelim’ deyin” dedi. Açılış kurdelesini kesen Kılıçdaroğlu daha sonra 4 Şubat 2016 tarihinde taziye ziyaretinde bulunduğu Şehit Üsteğmen Uğur Taşçı’nın ailesinin kendilerinden talep ettiği ve Sarıyer Belediyesi’nce tamamlanan Spor Tesisi’ni Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Uğur Taşçı’nın babası Mehmet Taşçı ile birlikte spor tesisini gezdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy’u ve Şehit Üsteğmen Uğur Taşçı’nın ailesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na ziyareti sırasında TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat eşlik etti. Kılıçdaroğlu’nu kapıda Nilüfer Gürsoy’un kızı Bilge Gürsoy karşıladı. Kılıçdaroğlu’nun basına kapalı olarak gerçekleşen ziyareti yaklaşık yarım saat sürdü. Çıkışta Nilüfer Gürsoy şu ifadeleri kullandı: “Milletimiz için, Türkiye’nin geleceği için bütün ‘Hayır’ diyenlere buradan selamımız olsun. Ortak bir konumuzdur, bütün Türkiye’nin paylaşacağı, milli değerlerimizi korumakla yükümlüyüz diyebilirim.” Kılıçdaroğlu ayrılırken Nilüfer Gürsoy’un elini öptü. l İSTANBUL/Cumhuriyet kat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Meclis’in yetkileri alındığı zaman güçlü olur mu Allah aşkına? Çocuk kandırır gibi... Bir kişiye yetki veriyoruz. Arzu ettiği zaman TBMM’yi feshedip, kendisiyle beraber seçime götürebiliyor. Bu nasıl güçlü Meclis ki, milli iradeyi bir kişi sahipleniyor.” Kılıçdaroğlu, “Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı alır” dendiğini vurgulayarak, “Bir sabah kalkıp, muh tarlıkları kaldırabilir. Bugünkü modelde kaldırma yetkisi TBMM’dedir. Kim kaldırılmasını istedi, kim istemedi, görürsünüz. Yeni sistemde görmenize gerek yok. Bir gün resmi gazetede okursunuz ki, ‘muhtarlıklar kaldırılmıştır.’ Hepinize geçmiş olsun” dedi. Cumhurbaşkanı herhangi bir yere gittiğinde ona TBMM Başkanı’nın vekâlet ettiğini, seçimle gelmeyenlerin Türkiye’yi sadece darbe dönemlerinde temsil ettiğini söyleyen Kı lıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye farklı bir darbe sürecinin içine giriyor? Evet yeni bir darbe sürecinin içine giriyor. Çünkü TBMM, yani milli irade, Saray’a bağlanmış oluyor. 80 milyonun iradesini bir kişiye bağlamak doğru mudur? Çocuklarınıza nasıl bir miras bırakmak istiyorsanız öyle davranın” dedi. Kılıçdaroğlu, Kâğıthane’de da yurttaşlara seslenerek herkesi sandığa gitmeye çağırdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP, AKP’nin kalelerinde Anadolu’da AKP’nin kalesi konumundaki Konya ve Afyonkarahisar’da ‘Hayır’ çalışmaları sürerken, seçim sonucunu muhafazakâr kararsızlar belirleyecek OZAN ÇEPNİ AKP ve MHP’nin toplam oyunun yüzde 85’lere ulaştığı Konya ve Afyon’da 16 Nisan anayasa değişikliği referandumunda sürpriz sonuçlar bekleniyor. Bölgede, 18 maddenin kendi çıkarlarına dokunmadığını belirten AKP’liler ise son dakikaya kadar kararsız devam edeceklerini aktardı. Seçmen, MHP’nin yerel teşkilatlarının Konya ve Afyon’da yeterince ‘evet’ çalışması yapmadığı düşüncesi taşırken, tabanın büyük bir bölümü ise ‘hayır’ çalışması içinde. CHP ise hiçbir seçimde ulaşamadığı kitleye referandum sayesinde ulaştı. KONYA: Uzun vadeli çalışma AKP’nin kalesi olarak dikkat çeken Konya’da 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum için ‘hayır’ kampanyası yürüten muhalefet son 15 yılda olmadığı kadar umutlu. AKP ve MHP’nin 1 Kasım seçimlerinde toplam yüzde 85 oy aldığı Konya’da ‘hayır’ çalışması yürütenler, en az yüzde 30 oranında “hayır” oyu beklediklerini ve referandumun kaderini muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu illerin belirleyeceğini söyledi. CHP’nin bu bölgede önceki seçimlerde kendisini anlatamadığı ve kendisine uzun zamandır tepkili muhafazakâr kitleye ‘hayır’ kampanyası eşliğinde kendisini anlatabilmesi sadece referandum için değil uzun vadeli çalışmalar olarak değerlendiriliyor. AFYONKARAHİSAR: Tehdit ediyorlar 2001’de Afyonkarahisar’daki toplantı ile kurulduğu kabul edilen AKP, o günden bu yana bölgede en zor sürecini yaşıyor. 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin yüzde 63, MHP’nin ise yüzde 17 oy aldığı şehirde seçmenlerin bir kısmı, “Ben sadece Erdoğan’a oy veririm” diyor. Bazı AKP’li seçmenler ise “Benim cebime giren yok. Bizi düşünen hiç yok. Oyumuz sandık önünde, perde arkasında netle CHP’lilerin oluşturduğu heyetler ev ev, köy köy, kahve kahve ‘hayır’ istiyor. ‘Muhalif MHP’liler köprü oldu’ Anadolu’yu ‘Halkın Otobüsü’nde gezmeye devam eden CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da, Afyon ve Konya gezilerinin ardından şu değerlendirmede bulundu: “Bu bölgelerde CHP’den önce MHP belirleyici olmuş. MHP’nin genel merkezin aksine tabanın ‘hayır’ oyu vermesi, CHP’lilerin buralarda AKP seçmeniyle bir köprü kurabilmesine yol açmış. Nereden baksanız AKPMHP seçmeni türdeş. Dolayısıyla öncelikle MHP’nin ikna etmeye gayret ettiği bir yere kadar başarı sağladığı seçmene CHP’nin doğru söylemi ulaştığı zaman sadece MHP seçmenine ulaşmakla kalmıyoruz, bir miktar da AKP’den oy alıyoruz ‘hayır’ lehine. Bırakın oy istemeyi rahatlıkla seçim parti çalışması yapamayacağınız, Güneydoğu Anadolu bölgesinden, muhafazakârlığı nedeniyle bizim yanlış tanıtıldığımız bize bir miktar soğuk bakan Orta Anadolu coğrafyasına kadar çok rahat temas kurmak ve bir dahaki seçimde oy isteme imkânına kavuştuğumuz bir süreç yaşıyoruz referandumda. Bence bu referandumdan açık ara ‘hayır’ çıkacak.” şecek” diyerek son dakikaya kadar tercihinin kesinleşmeyeceğini söyledi. Afyon’daki bu durum ise ilçe ve köylerde baskıya dönüştü. Kaymakamların muhtarları mazbatalarını almakla, belediye başkanlarının ise köyleri “Hayır çıkarsa parke taşlarınıza kadar sökeriz” diyerek tehdit ettikleri öğrenildi. Devletten sosyal yardım aldıklarını söyleyenlerin ise görüş belirtmekten bile kaçınmaları dikkat çekti. Muhafazakâr seçmenin doruk noktasına ulaştığı Bolvadin’de CHP ilk kez referandum için ‘hayır’ kampanyası ile çalışma yürütme imkânı buluyor. Afyon’da dikkat çeken bir diğer unsur ise bölgeye farklı bir bakış getiren CHP milletvekili Burcu Köksal. “İnsan gördüğüm her yerde propaganda yapıyorum. Arabamda iki şalvarım var. Biri yazlık biri kışlık. Tarlada kadınları gördüğüm yerde şalvarımı giyiyorum yanlarına gidip onlara anlatıyorum” dedi. l ANKARA Abdullah Gül, Kayseri mitingine katılmayacak Anayasa referandumuna 15 gün kala Başbakan Binali Yıldırım bugün Kayseri’de bir miting düzenleyecek. Kayserili olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mitinge katılmayacağı belirtildi. Abdullah Gül’e yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Gül’ün siyasi programlara katılmama kararı devam ediyor. l Yurt Haberleri Ensar Vakfı ‘Seninleyiz Reis’ pankartı astı Ensar Vakfı Rize Şubesi, Rize mitingi öncesi Erdoğan’ın fotoğrafının kullanıldığı ve “Seninleyiz reis” yazılı pankart astı. Ensar Vakfı’na bağlı yurtlarda çocuklara cinsel istismar davalarında Karaman’da öğretmen Muharrem Büyüktürk 508 yıl hapis cezasına çarptırılırken, Çorum’da Zekai İşler, 12 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Figen Yüksekdağ’lı HDP afişleri toplatıldı Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin astığı afişlerle ilgili inceleme başlattı. İncelemede; Türkçe ve Kürtçe hazırlanan afiş için 4’üncü Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yasaklama ve toplatılma kararı verildi. Gerekçe olarak milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ’ın fotoğrafının paylaşılmasının gösterildiği belirtildi. VİNÇLE GETİRDİLER Saadet binasına izinsiz ‘evet’ pankartı astılar! Referandumda ‘Cumhurbaşkanlı ğı sistemi’ne ‘Hayır’ diyeceklerini bildiren Saadet Partisi’nin binasına önceki gece yarısı asılan ‘Evet’ pankartı, partililerin müdahalesiyle indirildi. Partinin İstanbul Cevizlibağ’daki il binasının bulunduğu iş merkezine, önceki gece getirilen vinçle üzerinde AKP logosuyla birlikte ‘Tüm kalbimizle Evet’ yazısı bulunan pankart asıldı. Bunun üzerine çok sayıda partlili, bina önünde toplandı, aynı vinçle pankartı indirdi. Binaya gelen SP İstanbul İl Başkanı Birol Aydın pankarta, yarısına kadar asıldığı zaman caddeden geçen bir partilinin haber vermesiyle müdahale edildiğini söyledi. Aydın, şöyle devam etti: “Bu durum ne centilmenliğe ne siyasi nezakete ne ahlaki değerlere sığamayacak kadar kınanacak bir durum. Bu referandum sürecinde neden ‘Evet’ denilemeyeceğinin çok önemli bir ispatıdır bu.” l İSTANBUL/Cumhuriyet 2 yaralı 2 gözaltı İzmit ve Çorlu’da Hayır’a şiddet Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde “Hayır” çalışması yürüten Haziran üyelerine bir grup saldırırken, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde de “Hayır” çalışması yapmak isteyen Halkevleri üyelerine polis müdahale etti. Çorlu’da Heykel Meydanı’nda “Hayır” çalışması yapmak için stant açarak, bildiri dağıtan Haziran Hareketi üyelerine, AKP’li olduğu iddia edilen 70 kişilik bir grup saldırdı. “Hayır” çalışması yapan grubun da karşılık vermesi ile saldırı kavgaya dönüştü. Olayda iki kişi hafif yaralandı. İzmit’te “Hayır“ çalışması yapmak isteyen Halkevleri üyesi bir grup Yürüyüş Yolu’nda stant açtı. Yoldan geçen yurttaşlara “Hayır” bildirsi dağıtan gruba polis müdahale etti. Yaşanan arbedede stant devrildi. Polis, Y.S. ve U.A.’yı gözaltına aldı. Polisin müdahalesine tepki gösterenler “Hayır” diyerek tempo tuttu. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle