07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Oğuz Tansel Ödülü Yalvaç Ural’a sunuldu Oğuz Tansel 2017 Yazın Ödülüne “Sümer Hayvan Masalları Yabanöküzü Boynuzlu Tilki” adlı yapıtıyla değer görülen yazar Yalvaç Ural’a ödülü Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen törenle sunuldu. Prof. Dr. Cevat Geray, İlhan Gülek, Prof. Dr. Medine Sivri, Metin Turan ve Prof. Dr. Sedat Sever‘den olu şan seçici kurul, ödüle değer görülen çalışmanın arkeoloji, tarih, sosyoloji, antropoloji, resim ve edebiyat gibi farklı disiplinlerin verilerinin bir araya getirilerek, çocuk ve gençlik edebiyatı açısından nasıl üretken bir bilgiye dönüştürülebileceğinin de bir kanıtı olduğunu açıkladı. Pazar 16 Nisan 2017 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Altın Lale ‘Sarı Sıcak’a 15 36. İstanbul Film Festivali’nde ‘En İyi Film Ödülü’ dahil geceden toplam 4 ödül alan ‘Sarı Sıcak’ filmi gecenin galibiydi. ‘En İyi Yönetmen Ödülü’ ise Yeşim Ustaoğlu’na gitti 36. İstanbul Film Festivali’nde ödüller önceki gece yapılan törenle sahiplerini buldu. Gecenin kazananları ‘Sarı Sıcak’, ‘Tereddüt’ ve ‘Mavi Sessizlik’ti. İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Altın Lale, Ulusal Altın Lale, Kısa Film, Belgesel ve İnsan Hakları (FACE) yarışmalarının ödülleri cuma akşamı Soho House’da düzenlenen bir törenle dağıtıldı. Elbette herkesin en çok merak ettiği ödüller Ulusal Yarışma’nın ödülleriydi ve biz de anlatmaya oradan başlayalım. Başkanlığını Yağmur ve Durul Taylan kardeşlerin üstlendiği, bir eksikle (Nejat İşler sağlık sorunları yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştı) yazar Sema Kaygusuz, görüntü yönetmeni Emre Erkmen ve kurgucu Çiçek Kahraman’dan oluşan jüri En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Müzik olmak üzere toplam 9 dalda ödül verdi. En İyi Film Ödülü dahil geceden toplam 4 ödül alan “Sarı Sıcak” filmi gecenin tartışmasız galibiydi. Fikret Reyhan’ın yönetmenliğini üstlendiği film Altın Lale’ye ek olarak En İyi Erkek Oyuncu (Aytaç Uşun), En İyi Görüntü Yönetmeni (Marton Miklauzic) ve En İyi Kurgu (Ömer Günüvar ve Fikret Reyhan) ödüllerinin de sahibi oldu. Genel kanı filmin kazandığı ödülleri hak ettiği yönündeydi ama En İyi Film ödülünün de “Sarı Sıcak”a verilmesi yine de salonda bir şaşkınlık havası yaratmadı desek yalan olur. Bunun bir sebebi de yarışan 12 film içinde en az izlenenlerden biri oluşuydu herhalde. Anlayacağınız favoriler geride kalırken yarışı sürpriz bir at kazandı. Genel kanı ‘Sarı Sıcak’ın ödülü hak ettiği yönündeydi ama yine de salonda bir şaşkınlık yaratmadı değil. Diğer ödüller Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü’nü de “Mavi Sessizlik”in aldığı gecede Uluslararası Altın Lale Yarışmasının Şakir Eczacıbaşı anısına verilen büyük ödülünü Joao Pedro Rodrigues’in “Ornitolog” adlı filmi kazandı. Jüri Özel Ödülü ise Carla Simon’un yönettiği “93 Yazı” adlı filmine gitti. Ulusal Belgesel Yarışması’nda En İyi Belgesel ödülü Serdar Önal’ın yönettiği “Derdo Ana ve Ceviz Ağacı” adlı filmin oldu. Sertan Ünver imzalı “Blue” ise Mansiyon’a layık görüldü. En İyi Kısa Film Ödülü’nü Filiz Işık Bulut’un “Zelal” adlı filmi alırken Pınar Yorgancıoğlu’nun “Nebile Hanım’ın Solucandeliği” adlı filmi ise Mansiyon’a layık görüldü. Mavi Sessizlik’e Mansiyon FACE Avrupa Konseyi Sinema Ödülü Alain Gomis’in yönetmenliğini üstlendiği “Félicité”ye verilirken “Mavi Sessizlik” de Mansiyon aldı. Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu FIPRESCI Ödüllerini Uluslararası Altın Lale Yarışması’nda Maysaloun Hamoud’un yönettiği “Duvarlar Arasında”, Ulusal Altın Lale Yarışması’nda Pelin Esmer’in yönettiği “İşe Yarar Bir Şey” ve Ulusal Kısa Film Yarışması’nda da Sinan Kesova’nın yönettiği “Hinterland” filmleri kazandı. Özgür ve sansürsüz günler için Yeşim Ustaoğılu ‘Tereddüt’ filmiyle ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldı. En İyi Yönetmen ödülü, bu yılın bol ödüllü filmlerinden “Tereddüt” ile Yeşim Ustaoğlu’na gitti. Bir hayli öz konuşmasında Ustaoğlu çok alkış alan şu sözleri sarf etti: “Özgür ve sansürsüz günler için”. Ecem Uzun’a Antalya’dan sonra burada da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getiren “Tereddüt” ayrıca En İyi Müzik (Antoni KomasaLazarkiewicz) ödülüne de layık bulundu. Gecede sükse yapan bir diğer isimse “Mavi Sessizlik” filmiyle toplam 4 ödül alan yönetmen Bülent Öztürk’tü. İlk sahneye çıkışında “Herkesi oturduğu yerden bir dakika sessizliğe davet ediyorum” diyen Öztürk her sahneye gelişinde kendisine sessizlikle ilgili espriler yapılmasının da kapısını açmış oldu. Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü’nü almak için son kez sahneye geldiğinde sinema uğruna çektiği zorluklardan kısaca bahseden Öztürk, “Ödülümü tüm sinemacılar için alıyorum. Ve şu anda fikirlerden dolayı zindanlarda olan tutsaklar için de alıyorum” dedi. 2017 UPSD / DÜNYA SANAT GÜNÜ ONUR ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU Zeynep Oral’a ödül Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Beşiktaş Belediyesi’nin birlikte dü zenlediği “Dünya Sanat Günü Ödül Yemeği” cuma akşamı Suada’da düzen lendi. Yahşi Baraz, Mah mut Nüvit, Galericiler Derneği Başkanı Doğan Paksoy, Ercan Karakaş, Bedri Baykam Zeynep Oral Zahit Büyükişleyen, Bubi, Mustafa Altıntaş, Tülin Onat, Yusuf Taktak, Ah met Şahin, Emre Kongar, Nasuh Mahruki, Merdan Yanardağ, Orhan Aydın, Atilla Atasoy, Ataol Beh ramoğlu, Resul Aytemur, Sevil Binat, Hakan Körpi, Emin Hitay, Komet, İnci Aksoy, Ekrem Kahraman, Halil Akdeniz gibi isimlerin de bulunduğu sanat, siyaset ve değişik plat Yılın Sanatçısı ödülü Devrim Erbil’e formlardan 400’e yakın Yılın Sanatçısı: Devrim Erbil kişi katıldı. 2011 yılında Meksika’nın Guadalajara kentinde düzenlenen 17. Dünya Sanat Birlikle Sanat İnsanı Onur Ödülü: Zeynep Oral Basın Onur Ödülü: Zafer Bilgin Yılın Sanat Kurumu Ödülü: Ahmet Şahin / Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi Yılın Genç Sanatçısı: Furkan ‘Nuka’ Birgün ri (UNESCO resmi partne ri IAA) Genel Kurulu’nda nok ve Prof. Dr. İsmail Tunalı’ya, Türkiye temsilcisi UPSD’nin baş 2015 yılında ise Tomur Atagök, kanı Bedri Baykam tarafından Orhan Taylan, Prof. Dr. Şahin Ye önerilen Leonardo da Vinci’nin nişehirlioğlu, Beral Madra, Haya doğum günü 15 Nisan, Dün ti Asılyazıcı, İstanbul Kültür Sa ya Sanat Günü olarak belirlen nat Vakfı’na ve 2016’da ise Ek di. 4 senedir tüm dünyada kut rem Kahraman, Jale Erzen, Ha lanan bu özel günde şimdiye ka mi Çağdaş, Elgiz Çağdaş Sa dar 2012 yılında Komet ve Ad nat Müzesi / Can Elgiz, Ceren nan Çoker’e, 2013’te Özdemir Selmanpakoğlu’na onur ödülleri Altan’a, 2014’te Kayıhan Keski verilmişti. Türk usulü eşitlik! Sevgili okurlar, bu yazıyı okuduğunuzda ya birazdan evden çıkıp oy vermeye gideceksiniz ya da referandumda çoktan oyunuzu kullandınız ve heyecanlı bir bekleyiştesiniz... Belki de sonucu öğrendiniz bile.... Referandum gününe ilişkin yasakları tam bilemediğimden, bir gün öncesinden yazdığım bu yazıda kendimi garantiye almak için size 15 Nisan Dünya Sanat Günü’nden, Beşiktaş Belediyesi ile Uuslararası Plastik Sanatlar Birliği’nin sanat ödüllerinden söz etmeye niyetliydim... Ama yarını düşünmekten... En iyisi kısa bir süre önce bir çırpıda, soluk soluğa okuduğum bir kitaptan söz edeyim. Osman Ulagay’ın içinde yaşadığımız bu zor zamanları düşünürken “uykusu kaçanlar” için yazdığı “Dünya Trump’a mı Kalacak?” adlı kitabını (Doğan Kitap) sizlerle paylaşmalıyım: Bu kez salt bir ekonomi kitabı değil, Ulagay’ınki. Tam tersine toplumsal politik, kültürel irdelemelerle bizleri yarınımız üzerine düşündüren bir kitap... Ama şu yarın hele bir gelsin de... Yarını beklerken gerçek anlamda bir mücadele ve dayanışma neferi olan Nazan Moroğlu imdadıma yetişti... Onu zaten kitaplarından, demeçlerinden, yazılarından tanıyorsunuz. Benim için yorulmak bilmez, asla vazgeçmez, kadın hakları, insan hakları, laiklik, barış ve emek hakları koruyucusu, savunucusu Nazan Moroğlu... Eşitlik Kurumu’nda 10 erkek, 1 kadın Referandum’a bir gün kala İstanbul Kadın Kuruluşları Başkanı Nazan Moroğlu dikkatimi önemli bir konuya çekti. Paylaşıyorum. “16 Mart 2017 tarihli Resmi Gazete’de Eşitlik Kurulu’nun yönetimi ilan edildi. Sekiz üyesi Bakanlar Kurulu, üç üyesi Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na 10 erkek ve sadece 1 kadın üye seçildiğini gördük.” Yaa işte böyle!.. Biz referandumla ilgilenirken böyle bir dehşetengiz “eşitlik kurulumuz” oluverdi... Buyrun buradan yakın... Nazan Moroğlu’nu dinliyorum: “Günümüzde anayasada ve yasalarda eşit haklar var, ama hakların yaşama geçirilmesinde hâlâ büyük engeller var. Devletin başta gelen görevlerinden biri, eşit hakların yaşama geçirilmesini destekleyecek kamu kurum ve kuruluşlarını oluşturmak. İşte, bir yıl önce 20 Nisan 2016 tarihinde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kuruldu.” Bir demokrasi meselesi Neydi bu kurumun amacı? “Kurumun amacı, ülkemizde ‘insan onurunun, insan haklarının korunmasını, geliştirilmesini, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınmasını’ sağlamak. Başta cinsiyete dayalı olmak üzere her açıdan ayrımcılıkların kaldırılmasına destek oluşturacak... Ne zaman göreve başlayacak, diye bekliyorduk.” İşte bekledik ve sonuç bu! Bravo! 10 erkek, 1 kadından oluşan eşitlik kurulu!.. Şaka gibi! Nazan Moroğlu soruyor: “Adında ‘İnsan Hakları ve Eşitlik’ olan kurumun yönetiminde eşit temsil yok… Oysa, nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma süreçlerinde eşit temsil edilememesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesi. Biz kadınlar kararlıyız, demokrasiden geri adım atılmasına izin vermeyeceğiz. Bu nasıl bir Eşitlik Kurumu?” Nasıl mı? Türk usulü eşitlik kurumu! Türk usulü kampanya, Türk usulü referandum, Türk usulü başkanlık, Türk usulü demokrasi olduktan sonra, Türk usulü eşitlik neden olmasın... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle