04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Karşıdevrim itirafı’ haber 5 Erdoğan’ın başdanışmanlarının sosyal medyada ‘Halkımız gümbür gümbür devrim yapıyor’ sözleri ve eyalet sistemi ile ilgili yazdıkları büyük tepki aldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliği teklifiyle yapılanın rejim değişikliği değil, hükümet sistemi değişikliği olduğunu referandum kampanyası döneminde sık sık dile getirse de hem kendi sözleri hem de danışmanlarının açıklamaları ile çelişki ortaya çıktı. Erdoğan’ın başdanışmanlarından Mehmet Uçum, “Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor” derken, diğer başdanışmanı Şükrü Karatepe ise Çin örneğinden hareketle “özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır” değerlendirmesini yaparak eyalet sisteminin sinyalini verdi. Erdoğan’ın kendisi ise ‘16 Nisan’ı bayram günü’ ilan etti. Kampanya döneminde Saray’dan gelen farklı açıklamalar ‘çelişki mi, sinyal mi’ sorusunu akıllara getirdi. Referanduma sunulan anayasa paketi ile “rejimin değiştiği” tezi ve “hükümet sisteminin değiştiği” söylemi arasında yaşanan tartışma yeni bir boyut kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanlarından Mehmet Uçum’un dün sabah attığı tweet’ler sosyal medyada tepki çekti. AKP’nin ‘reformlarının’ sık sık sessiz devrim olarak tanımlanmasına gönderme yapan Uçum, “Sessiz değil halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor farkında mısınız?” dedi. Uçum, tweet’inde, “Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun” ifadelerini kullandı. Devrim mi reform mu? Uçum daha önce verdiği bir demeçte, sandıktan hayır çıkması durumunda da, başkanlık önerisinin rafa kalkmayacağını anlattı. Dünkü açıklamalarında “halkın devriminden” bahseden Uçum, “Yeni ve güçlü bir model ortaya konulmalıdır. Halkın Cumhurbaşkanı’nı doğrudan seçme hakkı ve Cumhurbaşkanı pozisyonunun aktif olması durumu dikkate alınarak yeni bir reform önermek gerekir” dedi. Erdoğan’ın bir başka başdanışmanı Şükrü Karatepe ise baş ‘Bakla ağızlarından çıktı’ Uçum’un “Halkımız devrim yapıyor” twitlerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’dan yanıt geldi. Ağbaba, sözleri ‘doğrudan Cumhuriyet rejimine yönelik bir karşı çıkış ilanı’ olarak değerlendirdi. Kendilerinin rejim değişiyor dediklerinde yalanlama yarışına girenlerin ‘baklayı ağızlarından çıkardığını’ belirten Ağbaba, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkıp yerine başka bir ülke mi kuracaksınız? Bu ülkenin insanlarının bir devleti var ve bu devlet 1923’te kuruldu. Bunu yıkmaya yeltenmek, 23 Nisan’ların, 19 Mayıs’ların, 29 Ekim’lerin yerine başka günler koymaya çalışmak millete yönelik açık bir tehdittir” ifadelerini kullandı. Ağbaba, “Bu devleti yıkmaya yeltenenlere uyarımız şudur; bu devlet saray köşelerinde kurulmadı, sultan eteği öpen yardakçıların çabasıyla da kurulmadı. 94 yıldır bu kin tuttuğunuz devlet bir milletin topyekün ayağa kalkması ile bir halk hareketi olarak kuruldu. Emperyalizme karşı tarihi bir direniş ile yediden yetmişe bir kurtuluş mücadelesi ile kuruldu. Şimdi bu devleti yıkmak için Saray eşrafının karşıdevrimi kurma çabası, milletimizden dönecektir” değerlendirmesini yaptı. ‘Niyet ikrarı’ CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Anayasa komisyonu ça lışmaları tartışmaları sırasında tekrar ve ısrarla söylediğimiz ‘bu anayasının ilk 4 maddesine rağ men demokratik cumhuriyeti or tadan kaldırma projesidir, rejim değişikliği projesidir’ sözümü zün en yetkili ağzından ikrarı dır” değerlendirmesini yaptı. Tezcan, “Devletin tekleşmesi, ‘halka rağmen kendi dev letimizi yaratıyoruz’ söz lerinin ikrarıdır. Millet bu açıklamaları dikkat le dinlesin. Esas niye tin ne olduğunu görsün. 16 Nisan’da tüm bunları gö rerek hayır oyu kullan ması ge rekiyor” Veli Ağbaba dedi. ‘DErvişin Fikri ve zikri’ Uçum’dan geri adım Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, “sessiz değil gümbür gümbür devrim” tweet’inden 17 saat sonra geri adım attı. Uçum, “Olan bürokratik devletten halkın devletine geçiştir. Atatürk, Cumhuriyet, Laiklik kurucu değerlerimizdir ve Milletin teminatı altındadır” ifadelerini paylaştı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de “Bunlar, 15 sene önce, bir gizli ajandaları olduğu başka bir planları olduğu söylendiğinde paranoya diyorlardı, teminatlar veriyorlardı. AKP geldiğinde hangi değerleri yıpratabileceği, hangi cumhuriyet kazanımlarını aşındırabileceği söylendiğinde hep bu başdanışman gibi geri adım attılar. Ama fırsatını bulduklarında tekrar dil uzatmaktan geri durmadılar. Çünkü dervişin fikri neyse zikri odur” dedi. Danışmanların eyalet sistemi, devrim gibi açıklamalarının, “aslında AKP’nin gizli ajandasından kaynaklandı ğını” dile getiren Özel, “Aslında Uçum, 16 Nisan kutlu olsun derken 23 Nisan’a atıf yapıyor. Saltanatın saraydan alınıp halka verilmesinin kutlandığı günü, halktan alınıp Saray’a verilmesine atıf yapıyor. Ama zoru görünce de geri kaçıyorlar” diye konuştu. “Karşıdevrim heveslilerinin niyetlerinin iyi okunması gerektiğini” dile getiren Özel, “Biz 16 Nisan’da ‘hayır’ çıkararak 23 Nisan’a kutlu olsun demeye devam edeceğiz. Hayır ile vatandaşlarımız, 23 Nisan’ın, milli iradenin, egemenliğin kayıtız şartsız halkta olduğunun altını çizecekler” ifadelerini kullandı. kanlık sistemi ile birlikte eyalet sisteminin de tartışılmaya başlanacağının sinyalini verdi. Karatepe, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Araştırmaları Dergisi’nde, Çin’deki yerel yönetim örneğini vererek şu ifadeleri kullandı: “Yerel yönetim tabiri artık sınırları zorluyor. Büyükşehirde özel idarelerin kalkması ve iki başlı yönetimin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır. Anayasa de ğişikliği ile yürütmede tek başlılık sağlandıktan sonra, şehirlerin tamamında bütün şehir uygulamasına geçilerek yönetimde de tek başlılık sağlanmalıdır. Sonraki aşamada ise, şehir yönetimlerine yeni hükümet sistemine uyumlu bir kimlik kazandırılması yönündeki düzenlemeler yapılmalıdır” Erdoğan’ın bir başka danışmanı Özlem Zengin ise Karatepe’nin eyalet sistemi açıklamalarına karşı çıktı. Zengin, Antalya’da yaptığı bir açıklamada, “Türkiye’de hiç olmayacak şey eyalet sistemidir. Geleneğimizde olmayan bir şeyi koymayız” dedi. Bayram ilan etti Erdoğan’ın kendisi ise 16 Nisan’ı bayram günü ilan etti. Hatay’daki evet mitinginde Erdoğan, “Dokuz gün sonra Türkiye, yeni bir sistemi seçmenin bayramını yapacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Kongreye ‘sandık’ ayarı Referandumda ‘evet’ sonucu çıkacağı hesabına göre planlamalarını yapan AKP, kongreyi de Erdoğan’ın kararına göre takvimlendirecek EMİNE KAPLAN Olağan kongre takviminin başlamasını referandum sonrasına bırakan AKP yönetimi, referandumdan çıkacak sonuca göre takvimi şekillendirecek. Evet çıkması durumunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın genel başkanlığa karar vermesine göre ilçe ve il kongreleri hızla yapılarak olağan kongre için altyapı hazır hale getirilecek. AKP, olağan kongre takviminin başlatılmasını parti içinde küslüklerin oluşmasının referandum sonucunu etkileyeceği kaygısıyla 16 Nisan sonrasına bırakmıştı. Referandumdan ‘evet’ çıkacağı hesabı yapan AKP yönetimi, anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyesi olabileceğine ilişkin hükmü dikkate alarak kongre takvimini değerlendirecek. Mayıs sonunda Ramazan ayının başladığını belirten AKP yöneticileri, MYK’de alınacak karara göre kongre takviminin başlatılıp başlatılmayacağının netleştirileceğini, karara göre ilçe kongrelerinin başlatılabileceğine dikkat çekti. Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arasında ilçe kongrelerinin tamamlanıp eylül ayından itibaren il kongrelerinin tamamlanabileceğini kaydeden parti yöneticileri, ekim ayı itibarıyla olağan kongreyi yapabilecek duruma gelmeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyesi olmasının ardından genel başkanlık konusundaki kararına göre de olağan kongrenin tarihinin belirlenebileceği kaydediliyor. Erdoğan’ın genel başkanlık için 2019 yılını beklemeye karar vermesi durumunda olağan kongrenin zamanında 2018 Eylül’ünde, hemen genel başkan olmaya karar vermesi durumunda ise Ekim 2017’ye çekilebileceğine dikkat çekiliyor. ‘2019’u bekleyebilir’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti kurullarıyla yapacağı istişare sonucuna göre karar vereceğini kaydeden bazı AKP yöneticileri, “Referandumdan hemen sonra partiyle bağı yeniden kurulur, ancak genel başkanlık için 2019’u bekleyebilir. Hemen genel başkan olması Başbakan Binali Yıldırım’ın konumu açısından şık olmayabilir. 2019’a kadar genel başkanın ayrı başbakanın ayrı olması partide ikili bir yapı algısına yol açabilir. Bu tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararına göre şekillenecek” görüşünü dile getirdi. Parti yönticileri Hayır çıkması durumunda ise erken seçimin gündeme gelebileceğini dile getiriyor. l ANKARA Kılıçdaroğlu’na ağır suçlama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katıldığı radyo programında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır suçlamalarda bulundu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun darbe girişimi gecesi Atatürk Havalimanı’nda darbecilerle temas kurduğunu iddia etti. Erdoğan “Bilseydim Yenikapı’ya davet etmezdim” dedi. Erdoğan, Çorum’da düzenlenen toplu açılış töreninde de Kılıçdaroğlu’nun ‘Kontrollü darbe’ sözlerini eleştirerek “Kasetle geldin kasetle gideceksin daha fazla kalamazsın” diye konuştu. İstanbul Sarıyer’de “hayır” çadırına yaptığı ziyarette orada bulunanların 3. köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesini eleştirdiğini anlatan Erdoğan, “Bu dedi ayrımcılıktır. Neymiş dedim, ‘Bu Alevi Sünni ayrımcılığıdır’. Bu köprüden Aleviler geçmeyecek mi? Bu köprü tüm insanlığın köprüsüdür dedim, sustu” dedi. Erdoğan gelecek Okullar tatil! Şanlıurfa Valiliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bugün düzenlenecek olan kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümü kutlamaları nedeniyle kentteki okullarda eğitime 1 gün ara verildiğini duyurdu. Valilik okulları tatil ettiğini resmi açıklamayla duyurdu. Kalleşlik... Ogece ağlıyordu derin ve sessiz bir akşamın boşluğunda... Bembeyaz masalarda evrenin gökkuşağı rengine kin ve korku saklıyordun; yitik canların gömüldüğü mezarlıkta öfke soluyordun... Kaygılıydın sen! Yapayalnız! Ürkek! Sessizliğin varoluş çizgisinde. Anneydin sen; babaydın, eştin, kardeştin. Sadece yalnızlığın resmini çiziyordun. Boz bulanık bir akarsu... Bilinmezliğe doğru koşar adım gidiyordun. Kara giysili adamlar öldüresiye vuruyordu sana. Sen çığlık çığlığaydın. Kör terör teslim almak istiyordu tüm toplumu. Kalleşçe ve sırtından vuruyordu. Sen sınır boylarında yurt topraklarını koruyordun. Kentlerde patlayan bombalar, o alçak tuzaklar... Bayrağımıza sarılı şehit cenazeleri... Onca ölün vardı senin... Gerçekten yurdumun toprakları kana doymuyordu. Kelimeler kısık kısık çıkıyordu dudaklarımızdan. İstanbul, Ankara, Gaziantep, Elazığ, Reyhanlı, Gaziantep, Suruç’tan... Hiçbir anne, benim yavrum büyüyecek, ete kana bürünecek, kara toprağa girecek, diye ninniler söyler mi? Hiçbir anne oğlunu şehit olsun diye askere yollar mı? O kana doymayan kalleşlik, pusu, alçak terör... Pazar yerinde eşiyle, çocuğuyla alışveriş yapan sivil giysili binbaşı, evine ekmek götüren polis... Onlar bu ülkenin yoksul ailelerinin çocuğu... HHH Masamın üzerinde 15 yıl önce yazdığım bir yazı... Ve bir özdeyiş: “Herkes özgür olmadıkça kimse özgür olamaz...” Temel insan hak ve özgürlükleri insanlığın yüzyıllar boyu süren mücadeleleri sonucu elde edilmiş kazanımları değil mi? Bu özgürlüklerin düzeyi çağdaş bir toplum olmanın göstergesidir. Uygar dünyanın bir parçası olan Türkiye’nin temel hak ve özgürlükler açısından hak ettiği konumuna getirilmesi toplumumuzun da beklentisidir. Kaç kez yazdık bunu son 20 yıl içinde anımsamıyorum... Bir toplumda güven unsuru, toplum içinde yaşayan bireylerin kendi hak ve özgürlüklerine saygı duyulduğuna olan inançlarıdır. Bireylerin hak ve özgürlüklerine saygı, demokratik siyasi bir rejimin toplum tarafından benimsenmesinin, toplumsal barış ve huzurun temel koşuludur. Çünkü demokrasi, hoşgörüye dayalı bir sistemdir... Parti içi demokrasinin bulunmadığı ülkelerde zaten demokrasi topal ördeğe benzer. Yurttaşların bir kısmının daha üstün hak ve özgürlüklerden ya da ayrıcalıklardan yararlanması mümkün değildir. Yarışı kazanıp iktidara gelmek, çoğunluğun iradesini mutlaklaştırmaz... HHH O gece ağlıyordun derin ve sessiz bir akşamın boşluğunda... Gözlerin kan çanağı gibiydi... Toplum kırık yıldızlar altında sanki Thiago De Mello’nun şiirini koro halinde söylüyordu: “Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak, ağzın aldatıcı pisliğinden ve sözcüklerden kaldırılacaktır. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük... Ateş gibi, ırmak gibi, bir buğday tanesi gibi ve insan yüreğine yerleşiktir.” Ben seni Koca Sinan Mezarlığı’nda görmüştüm yıllar önce. Yorgundun... Ağlıyordun... Kaç yıl olmuştu öleli? Alphonse de Lamartine’in sesini duyar gibi olmuştum: “Ve büyüyecek ağaç büyüyecek akşamın yüreği üzerinde, Üzerinde yürüyecek benim yüreğimin. Anlıyorum, acıya ve ihanete hep göğüs germiştin... Buğulu aynaların, ölmüş alevlerin içinde yiten oğlunu arıyordum. Sen anneydin, babaydın, eştin, kardeştin... Sen acının, hüznün resmini çiziyordun... Sen tanır mısın Kemal Türkler’i, Doğan Öz’ü, Turan Dursun’u, Musa Anter’i, Uğur Mumcu’yu, Hrant Dink’i... Genç ölüleri tanır mısın? Sen hâlâ temel hak ve özgürlükleri bekliyorsun, sen sevda topluyorsun kırık yıldızların altında... YILDIRIM’DAN KILIÇDAROĞLU’NA RET: Konuşacak ne kaldı? Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı Fox TV yayınında, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine istifa etmesiyle ilgili sorulara yanıt vermekte zorlandı. Yıldırım, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Yıldırım, mevcut sistemde cumhurbaşkanının başbakanı atadığını ama görevden alamadığını anlattı. İsmail Küçükkaya’nın “Cumhurbaşkanı Davutoğlu’nu aldı” diye anımsatması üzerine Yıldırım, “Nasıl alır? Sen nasıl böyle düşünürsün? Cumhurbaşkanı almadı. Olağanüstü genel kurula gitti aday olmadı” yanıtını verdi. Bunun Erdoğan’ın istemesi üzerine olduğunun söylenmesi üzerine Yıldırım, “Hayır, öyle bir şey olmadı. AK Parti olağanüstü kongreye gitti. Ben o seçimde 1405 delegenin oyunu aldım, AK Parti tarihinde en yüksek oy. Biz şimdi kişileri mi, sistemi mi konuşacağız. Sistem esas olması lazım. Çünkü insanlar yanlış yapabilir, insanların yanlışını da düzeltecek sağlıklı sisteme ihtiyaç var” dedi. Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun açık oturum teklifini de reddetti. Yıldırım, “Bunların nesini tartışacağız, yaşanmış olaylardan bahsediyorum. Kampanyanın sonuna geldik. Herkes söyleyeceği şeyi zaten söyledi. Artık söylenmedik yalan kalmadı” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet SP’den Erbakan’lı afişe tepki: Öyle bir sözü yok Kayseri’de kentin en işlek yerlerine Alparslan Türkeş’in fotoğrafının yer aldığı “Tarih ve töremize uygun olan başkanlık sistemini savunuyoruz”, Turgut Özal’ın fotoğrafının yer aldığı “Başkanlık sisteminde Başkan kesinlikle Tek Adam Değildir” ve Necmettin Erbakan’ın fotoğrafının bulunduğu “Daha hızlı kalkınma için başkanlık sistemini mecbu ri görüyoruz” yazılı afişler asıldı. Bu duruma tepki gösteren Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Arıkan,“Merhum Hocamıza ait olmayan bir sözü, o söylemiş gibi gösterip, şehrin her tarafına asma cüretkârlığını göstermişlerdir” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’na da başvurarak, söz konusu afişlerin kaldırılmasını talep etti. l İHA/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle