04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Nisan 2017 haber 10 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ZARİFE SELÇUK Sanık itirafçı oldu 163 gündür özgürlüğünden yoksun... Diyarbakır Sanık polise ödül gibi ceza istemi Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Şe hitlik semtinde 10 Şubat 2013’te, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanışının yıl dönümü nedeniyle düzenlenen protesto gösterileri sırasında zırhlı aracın çarpması ve sürüklenmesi nedeniyle ölen Şahin Öner’le (19) ilgili soruşturma 4 yılda tamamlandı. Öner’i ezerek ölümüne neden zırhlı aracın sürücüsü polis S.K. hakkındatanık ifadeleri, bilirkişi ve adli tıp raporlarına rağmen “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Hükümetin çıkardığı KHK nedeniyle “taksirle ölüme neden olma” suçu da olsa yapılacak indirimlerle S.K. hapis yatmayacak. Öner ailesinin avukatı Abdullah Zeytun, iddianameye tepki gösterip “Öner’i ağır yaralı bir şekilde olay yerinde bekleten, acilen hastaneye götürmek yerine polis merkezine götüren failler olmak üzere görevli olan tüm polislerin soruşturma neticesinde ‘Kasten adam öldürme’ suçu kapsamında cezalandırılması gerekmektedir” dedi. ŞIRNAK Bakanlıktan skandal savunma Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağı esnasında evleri zarar gören ve can güvenliği kalmadığı için ilçeyi terk etmek zoruna kalan birçok yurttaş, yaşananlarda “Kusuru” olduğunu belirttiği İçişleri Bakanlığı aleyhine Mardin 1. İdare Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye 3 sayfalık bir savunma gönderen İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, hak ihlalleri yaşanmadığını savunarak, halasının kucağında evinin balkonunda vurulan 89 günlük Miray bebek ve onu hastaneye götürmeye çalışan dedesi Ramazan İnce’nin öldürülmesiyle ilgili “Hastaneye gitmeye çalıştıkları sırada vurularak ölmeleri de bize sokağa çıkma yasağının yurttaşların can ve mal güvenliğini korumaya dönük ne kadar hayati bir tedbir olduğunu göstermektedir” diye yazdı. BURSA Sandalyeye kelepçelediler Suruç katliamında oğlu Nartan ve eşi Ferda ne Kılıç’ı yitiren HDP PM Üyesi Metin Kılıç ve Suruç katliamından yaralı kurtulan Şerife Erbay, 5 Nisan’da düzenlenen operasyonda gözaltına alındı. Kılıç ve Erbay’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi dün Bursa’da tutuklama istemiye sorgu hâkimliğine sevk edilirken Kılıç’ın kızı Sinem Kılıç, sosyal medya hesabından babasının adliyede sandalyeye kelepçelendiğini yazdı. Kılıç, tepkisini “Hırsızların, canlı bomba şüphelilerinin, tecavüzcülerin rahatça gezebildiği ülkede babamı adliyede sandalyeye kelepçeliyorlar!!!” diyerek dile getirdi. l Yurt Haberler ‘HEPSİNE ÖZGÜRLÜK’ Berlin’de gazeteciler için konvoylu eylem Almanya’nın başkenti Berlin’de, Türkiye’de tutuklu gazeteci Deniz Yücel’in serbest bırakılması için konvoylu eylem düzenlendi. Yücel’in Almanya’daki meslektaşları ve arkadaşlarının çağrısıyla düzenlenen protestoda “Free Deniz” (Deniz’e Özgürlük) sloganının yanı sıra bu kez Türkiye’de cezaevindeki tüm gazetecilerin serbest bırakılması için “Free them all” (Hepsine Özgürlük) sloganı da kullanıldı. Pazar günü Berlin’de düzenlenen eyleme yaklaşık 50 otomobil ve çok sayıda motosiklet ve bisikletli sürücü katıldı. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği önünde toplanan göstericiler, gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti. l Dış Haberler Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada sanık olan istihbaratçı Sarı, FETÖ soruşturmasındaki ifadesinde topu siyasilere attı Chris’siz ‘Bilgi’ olmazB? asın açıklamasının ardından Stephenson, etkinlik çadırında ‘Matematik, Bilgisayar ve Toplum’ başlıklı bir açık ders verdi. YÖK’ün Stephenson’un çalışma iznini iptal etmesine arkadaşları ve öğrencileri tepkili Bilgi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, okulda 18 yıldır öğretim üyeliği yapan Bilgisayar Bilimleri öğretim görevlisi Chris Stephenson’un ‘gerekçe gösterilmeden’ çalışma izninin YÖK (Yükseköğretim Kurulu) tarafından iptal edilmesini protesto etti. Meslektaşları ve öğrencile ri Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri bölümünde büyük emeği olan akademisyen Chris Stephenson’ın çalışma izninin iptal edilmesini protesto etti. ‘Chris’siz Bilgi’ye Hayır’, ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ ve ‘Üniversiteye saldırı topluma saldırıdır’ pankartlarının açıldığı eylemde üniversite yö netiminin kararın gerekçesini YÖK’ten yazılı olarak istemesi talebinde bulunuldu. Chris Stephenson bildiriye imza atan 3 meslektaşının gözaltına alınması üzerine adliyeye gittiğinde gözaltına alınıp sonrasında serbest bırakılmıştı. Hakkında sınır dışı kararının bulunmadığı ortaya çıkan Stephenson, kısa sü re İngiltere’de kaldıktan sonra Türkiye’ye dönmüştü. Stephenson, bu süreçte hakkında ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla bir yıldan beş yıla kadar hapis istemiyle açılan davada beraat etmişti. Son olarak Stephenson’un çalışma izni YÖK tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edilmişti. Parmak izleri eşleşmediCEYLANPINAR DAVASINDA ÇELİŞKİLER BİTMİYOR Çözüm sürecinin bitmesine neden olan, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015’te 2 polisin evlerinde öldürülmesiyle ilgili davada evde bulunan parmak izleriyle sanıkların parmak izleri eşleşmedi. Cinayete ilişkin Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 4’ü tutuklu, 9 sanık yargılanırken, davanın 4. celsesinde ilginç detaylar ortaya çıktı. Evrensel gazetesinin haberine göre Şanlıurfa Emniyeti, polislerin öldüğü evdeki detaylı olay yeri inceleme raporunu 10 Mart 2017’de mahkemeye yolladı. Davada yargılanan 9 sanığın parmak izleri, cinayetin gerçekleştiği evdeki Çözüm sürecinin bitmesine neden olarak gösterilen Ceplanpınar davasında evde bulunan parmak izleriyle sanıklarınki farklı çıktı. parmak izleriyle karşılaştırıldı. Raporda sanıkların parmak iziyle, evden çıkan parmak izlerinin uyuşmadığı belirtildi. Davada cinayeti işlediği ileri sürülen Ö.K’nin polislerin kaldığı dairenin karşısındaki boş dairede parmak izi bulunmuştu. Ö.K. arkadaşı M.A’nın evlendiğinde oturmak için bu daireyi kiraladığını, düğünden 1 hafta önce temizlemek için daireye gittiklerini söylemişti. Ö.K. arkadaşı M.A. ve M.A’nın ağabeyi L.A. uzun süren tutukluluğun ardından 8 Kasım 2016 tarihinde tahliye edilmişlerdi. Cinayete yardım ettiği ileri sürülen M.C.Y., Sedat A., Hüseyin A. ve Hasan A. ise halen tutuklu bulunuyor. Davada, 7 sanığın tutuklanmasına neden olan ihbar da asılsız çıkmıştı. İhbarı yaptığı ileri sürülen T.B. mahkemedeki ifadesinde, “Kimlik bilgilerim kullanılarak benim adıma 10 adet hat çıkarılmış, o numarayı ben kullanmadım. İhbarı da ben yapmadım” demişti. Ayrıca cinayetin soruşturmasını yapan 19 polis ve kovuştur ma aşamasındaki ilk hâkim, 15 Temmuz sonrasında meslekten uzaklaştırılmıştı. Mahalleden ifadesi alınan bir tanık da, ölen iki polisin o akşam eve 2 arkadaşlarıyla birlikte geldiğini söylemişti. Cumhuriyet yazdı Yazarımız Ayşe Yıldırım, 4 Ağustos 2016’da “Çözüm sürecini FETÖ mü bitirdi?” başlıklı yazısında davadaki önemli ayrıntıları ortaya koymuş, polisleri öldürmekle suçlanan 7 kişiden bazıları için tutuklama kararı veren hâkim Nurettin Bulut’un FETÖ operasyonunda gözaltına alınması başta olmak üzere birçok çelişkiye dikkat çekmişti. l Yurt Haberler 8 aylık bebeğiyle cezaevinde olan anne Akbaba’dan gazetemize mektup: Miraz, ağacı dergilerden görüyor SEYHAN AVŞAR Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Maltepe ilçe yöneticisi olduğu sırada, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılanan ve yaklaşık 1.5 ay önce hakkında tutuklama kararı verilen ve 8 aylık bebeği Miraz ile cezaevine konulan Gülistan Diken Akbaba gazetemize mektup gönderdi. Akbaba mektupta,“Cezaevi Miraz gibi yüzlerce bebekle dolu. Bu durumun radikal bir hukuk düzenlemesiyle yeniden ele alınması gerekiyor. Miraz, ağacı dergilerden görüyor. Raşitizm bebekler için tehdit edici. Güneş ışığından yararlanmamak ileride hastalıklara sebep olabilir” diye yazdı. Ne olmuştu? “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla Ocak 2012’de tutuklanan Miraz, annesiyle cezaevinde. Gülistan Diken Akbaba, Bakırköy Cezaevi’nde 1,5 yıl tutuklu kaldı. Ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Akbaba, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasının hükmedilmesi ve Yargıtay’ın onaması ile 1.5 ay önce yeniden tutuklanarak 8 aylık bebeği Miraz ile cezaevine konuldu. l İSTANBUL CEZAEVİNDEN Miraz bebek mektubu Demirtaş: Özgürlük mutlaka kazanacak Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1.5 ay önce hakkında tutuklama kararı verilen ve 8 aylık bebeği Miraz ile cezaevine konulan Gülistan Diken Akbaba’ya mektup yazdı. Akbaba, Demirtaş’tan gelen mektubu gazetemiz ile paylaştı. Demirtaş, Akbaba’ya gönderdiği mektubunda, Miraz bebeğin cezaevinde kalmasından derin üzüntü duyduğunu ifade ederek, “Sevgili Gülistan arkadaşım hukuk dışı bir yargılama neticesinde aldığın hak sız cezadan dolayı Miraz bebeğinle beraber cezaevinde olmandan derin üzüntü duyuyorum. Ancak bütün zorluklara rağmen kararlı ve dik duruşundan etkilendiğimi ifade etmeliyim. Sizler için yapabileceğim bir şey olursa lütfen bana bildir. Bu hukuksuzlukların uzun sürmeyeceğine, özgürlük çizgisinin mutlaka kazanacağına dair inancım tamdır. Bu süre zarfında kendine ve Miraz bebeğe hepimiz adına iyi bak. Miraz’ı öpüyor, hepimize özgürlükler diliyorum” ifadelerini kullandı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yar gılandığı davanın sanıkların dan dönemin Trabzon İstihba rat Şube Müdürü Faruk Sarı, Aralık 2016’da Fethul lah Gülen Terör Örgütü üyeliği id CANAN COŞKUN diasıyla gözaltına alındığı soruşturmada itirafçı oldu. Sarı ifadesinde, “Siyasiler tara fından desteklenmesi nedeniyle cemaat sohbetlerine katılmaya devam ettim” dedi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen du ruşmayı HDP Milletvekili Garo Paylan ve Sınır Tanımayan Ga zeteciler Örgütü Türkiye Tem silcisi Erol Önderoğlu da takip etti. Duruşmaya tutuklu sanık lar eski İstihbarat C Şube Mü dürü Ali Fuat Yılmazer, döne min İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, tutuksuz sa nıklar eski İstihbarat Daire Baş kanı Sabri Uzun, dönemin İs tanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Trab zon Emniyet Müdürü Reşat Al tay katıldı. Yüzde 60’ı FETÖ’cü Etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirten Sarı’nın okunan emniyet ifadesinde 2006 yılında Trabzon’a tayin olduktan sonra okuldan arkadaşı İrfan Akkaya’nın daveti üzerine 2007’de cemaat evlerine gittiğini, burada öğretmen olduğu söylenen kişiyle Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisindeki makaleleri okuduğunu söyledi. Sarı, “O dönem hükümetin destek verdiği bu yapıya yakınlaşmanın tehdit oluşturmayacağını düşündüm. 2012 yılından sonra örgütle irtibatımı kestim. Ancak İrfan Akkaya ile dostluğumuz nedeniyle görüşmelerimiz devam etti” dedi. Sarı, emniyet istihbaratta cemaat üyeliğinin o dönem yüzde 60 oranında olduğunu belirterek, cemaat sohbetlerinde “yedek” tutulduğunu hissettiğini söyledi ve “Dink cinayeti nedeniyle üzerimde oluşan siyasi baskı ve siyasiler tarafından desteklenmesi nedeniyle cemaat sohbetlerine katılmaya devam ettim” ifadelerini kullandı. İrfan Akkaya ise ifadesinde Sarı’yı akademi yıllarında cemaat evlerinden hatırladığını kaydetti. ‘Yılmazer, cemaatin has adamı’ Tanık olarak dinlenen İstihbarat Daire eski Başkan Yardımcısı Fikret Salmaner, ifadesinde Ali Fuat Yılmazer’i “cemaatin has adamı” olarak niteledi. Duruşmada savunmasını tamamlayan Ali Fuat Yılmazer’in çapraz sorgusuna geçilirken Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun “Yasin Hayal’in Ermenilere kin beslediği ve İstanbul’da eylem yapacağına ilişkin istihbarat raporu dikkatinizi çekti mi” sorusu üzerine Yılmazer, “Ben genel anlamda değerlendirdim bunu. Tehdit potansiyelinin göstergesi bu. Örgütsel ciddiyet anlamında bir şey bulamadık Yasin Hayal ile ilgili” yanıtını verdi. Bakırcıoğlu’nun “Danıştay saldırısı sonrası azınlıklara yönelik saldırı olabileceği yönünde daire başkanlığı olarak bir değerlendirme yaptınız mı” sorusunu ise Yılmazer, “Siyasal istikrarlaştırma planlı eylemlerdi. Eylemin azmettiricisi Salih Kunter ile sınırlandıramazsınız. Onun arkasına kafa yormak gerek. Ankara, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük bağlantısını bulmuş. Ama biz illere çalışma yaptıramamışız. Muzaffer Tekin ile ilgili çalışma yapılabilseydi bunlar daha etkinken arkasında gelenler bıçak gibi kesilirdi. Bu insanlar bu eylemleri devletin desteklediğine inanmış. Devlet adına yaptığına inanmışlar” diye cevapladı. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle