20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Mart 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Bursa’daki işçi özgür değilse biz de değiliz’ Avrupa genelindeki Renault fabrikaları, Bursa’daki Oyak Renault işçilerinin sendika seçme özgürlüklerine destek olmak için bu ay içinde eylem yapma kararı aldı ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye’nin otomotiv devi Oyak Renault Fabrikası’nda önceki yıl Türk Metal’den istifa edip DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası’na geçen işçilerin sendika seçme özgürlüklerine uluslararası destek devam ediyor. Uluslararası sendikalar, işçilerin sendika seçme konusunda özgür olması gerektiğine işaret ederken, Bursa’daki işçilerin hakları korunuyorsa, onlar özgürse, Avrupa’daki işçiler de özgürdür” ifadesini kullandı. Avrupa’da RenaultNissan Grubu fabrikalarında örgütlü sendikalar olan İngiltere’den Unite, İspanya’dan Commissiones Obreras, Fransa’dan CGT sendikaları Bursa’daki Oyak Renault İşçilerine geçen hafta destek ziyaretinde bulundu. Avrupa’da eylem günü Ziyaretle ilgili Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Fransa CGT, Sendika Temsilcisi Nail Yalçın, bu ay içinde bir gün Avrupa’daki tüm Renault fabrikalarındaki işçilere bir eylem günü çağrısı yapacaklarını belirterek, “Bu tarihte kendi ülkelerimizdeki fabrikalarda, Oyak Renault işçilerinin sendika seçme özgürlüklerine saygı gösterilmesi talebiyle eylemler gerçekleştireceğiz. Ayrıca Fransa’da Renault Grubuna karşı açacağımız bir davanın hazırlıkları neredeyse tamamlandı. Önümüzdeki günlerde Renault Grubuna karşı Fransa’da mahkemeye gideceğiz. Bursa OyakRenault çalışanları çoğunluk olarak Birleşik Metalİş tarafından temsil edilmek istediğini belirtmiştir. Oyak Renault çalışanlarının açık bir çoğunluğunun Birleşik Metalİş Sendikası üyesi ol duğu geçmişte Fransa’daki Renault Genel Merkezi tarafından da doğrulanmış ve teyit edildi” dedi. İngiltere’de Nissan fabrikasında örgütlü Unite Sendikası Dış İlişkiler Sorumlusu Ben Richards, işçilerin hangi sendikaya üye olacaklarına ancak kendilerinin karar vereceğini, bu tercihe devlet, siyasiler ya da işverenin karışmaması gerektiğini söyledi. Kaygı verici Bursa’daki Oyak Renault işçilerine destek olmak için geldiklerini anlatan Richards, “Buradaki işçilerden dinlediğimiz hikâyeler oldukça kaygı verici. Baskılar, korkutma ve tehdit uygulanıyor. Sendika seçme konusunda işçi özgür olmalı. Bu aynı zamanda bir demokrasi meselesi. Oyak Renault işçilerinin daha iyi çalışma koşulları, kendi sendikasını özgürce seçme hakkı, insanca yaşam sürdürebilecek bir ücret ve sakatlanmadan, hastalanmadan çalışabilme hakkı için sürdürdüğü mücadele hem bizlere, hem de Avrupa’daki tüm Renault işçilerine örnek oldu” dedi. İspanya Commisiones Obreras (CC.OO) Federacion Industrie’den Juan Blanco Blanco ise, “Bursa’daki işçinin hakkı korunmazsa aslında bizim de hakkımız korunmaz. Kötü çalışma koşullarının olduğu yerde iyi bir demokrasi de olmaz. Türkiye’deki sendikal haklar için endişeliyiz” diye konuştu. Vedat ARIK Nail Yalçın Ben Richards Eyüp Özer Juan Blanco Blanco Uluslararası sendikaların yetkilileri Cumhuriyet’i ziyaret ederek Bursa’daki Oyak Renault işçilerinin durumuyla ilgili Şehriban Kıraç’ın sorularını OHAL davaları geciktirdiyanıtladı. Oyak Renault işçilerinin direnişi Mayıs 2015’te başlamıştı. 5bini aşkın kişinin çalıştığı Bursa’daki Oyak Renault Fabrikası’nda önceki yıl mayıs ayından bu yana binlerce işçi, üyesi olduğu Türk Metal Sendikası’ndan istifa edip DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası’nda örgütlenmeye başlamıştı. Oyak Renault’da, ücretlerinin iyileştirilmesini isteyen ve sendika seçme özgürlüklerinin kısıtlandığını vurgulayan ve eylem yapan işçiden 117’si işten çıkarılmıştı. Bu işçilerin büyük kısmı dava açıp işe iade ya da tazminat kazanmıştı. Ama davası devam eden işçilerin mahkeme süreci OHAL ve görevden uzaklaştırılan savcı ve hâkimler nedeniyle uzuyor. Unite, Commissiones Obreras, CGT sendikalarından yapılan açıklamada, OHAL nedeniyle Türkiye’deki işçi haklarından kaygı duyulduğu da belirtilerek, darbe girişiminden hemen sonra yaşananları kınadıkları, ancak sonrasında birçok işçinin görevinden uzaklaştırıldığı bu durumun endişe verici olduğu ifade edildi. Karar mayısta Mayıs ayı başında ise Oyak Renault fabrikasında sayım yapılacak ve Türk Metal mi yoksa Birleşik Metal mi söz sahibi olacağına karar verilecek. Unite, Commissiones Obreras, CGT, Oyak Renault’nun düm dünyada uygulanan küresel çerçeve sözleşmesine uyması gerektiğine işaret ederek, şirketle ilgili şu açıklamayı yaptı: 4 Sadece 2016 yılında Renault Group 3.18 milyon araç üretmiştir, bu rakam 2015 yılında 2.81 milyon adetti. 4 2016’da cirosu 2015’e göre yüzde 13 artmış ve 51 milyar 243 milyon Avro oldu. Grubun net kârı ise yüzde 16.45 artarak 3 milyar 543 milyon Avro’ya çıktı. 4 Renault Group’u hissedarlarına 2016’da 932 milyon Avro dağıttı ve kasasında ise halihazırda 13 milyar Avro nakit var. Üstelik geçen sene 2 milyar Avro harcayıp Mitsubishi’yi satın aldı. Hollanda’ya yaptırımlar M. Rifat Hisarcıklıoğlu 27 bin KOBİ nefes aldı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kredi Garanti Fonu (KGF), Ziraat Bankası, Denizbank ile oda ve borsaların desteğiyle başlayan ‘Nefes Kredisi’ projesine bugüne kadar 27 bin şirket başvurdu. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, bugüne kadar 2.6 milyar liralık kredi kullandığını belirterek, proje tamamlandığında 4 milyar liranın üzerinde kredi kullandırmış olacaklarını duyurdu. Toptan ve perakende ticaret, imalat, inşaat ile ulaştırma, depolama sektörleri en çok kredi kullanan sektörler olarak öne çıkıyor. ‘Nefes Kredisi’nin düşük faiz oranı ile iş dünyası için önemli bir ilaç olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu 12 ay içinde proje tamamlandığında 4 milyar liranın üzerinde kaynağı KOBİ’lere aktarmış olacaklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu “Bugün bankalar piyasada yüzde 12’li rakamlara mevduat topluyor. Biz ise yüzde 10’un altında faizle kredi kullandırıyoruz” dedi. Toptan ve perakende ticaret, imalat, inşaat ile ulaştırma ve depolama sektörleri sırasıyla en çok kredi kullanan sektörler olarak öne çıktı. En çok krediyi 400 milyon TL ile İstanbul kullandı. l Ekonomi Servisi Türkiye’nin canını yakar Uzmanlar Hollanda krizi ile gündeme gelen olası ekonomik yaptırımların sadece karşı tarafa değil Türkiye’ye de zarar verebileceği uyarısında bulundu Hakan Uzan Vertu’yu aldı Hakan Uzan Türk işadamı Hakan Uzan, İngiltere merkezli lüks telefon üreticisi Vertu’yu satın aldı. İngiliz The Daily Telegraph gazetesi, Hakan Uzan’ın Kıbrıs’taki şirketi Baferton Ltd.’nin Vertu satın alması için 50 milyon sterlin (yaklaşık 61 milyon dolar, Türk Lirası cinsinden ise 227 milyon TL) ödediğini yazdı. Konuyla ilgili olarak Hakan Uzan, “Vertu, niş bir pazarda tanınan güçlü bir marka. Vertu’nun potansiyelini gerçekleştirecek yatırımları yapmak için sabırsızlanıyorum” dedi. Vertu’nun CEO’su Gordon Watson ise “Her yıl 1.5 milyar akıllı telefonun satıldığı dünyada yüksek kaliteli, ayrıcalıklı ve özel hizmetleri bulunan ürünlere talep var. Baferton ile birlikte Vertu’yu geliştireceğiz” diye konuştu. Uzan ailesini “Sürgündeki gizemli Türk iş hanedanı” olarak tanımlayan gazete, Hakan Uzan’ın hem ABD Başkanı Donald Trump ile hem de Vertu şirketini kuran Nokia ile mahkemelik olduğuna da dikkat çekti. 1998’de Nokia tarafından kurulan ve 2012’de 175 milyon sterline EQT adlı yatırım fonuna satılan Vertu’yu 2015’te Hong Kong merkezli Godin Holding almıştı. Altın, gümüş, elmas gibi değerli mücevherler ve el işçiliği ile üretilen Vertu telefonların fiyatları 50 bin doları buluyor. l Ekonomi Servisi Türkiye’nin Hollanda ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ile yaşadığı son diplomatik krizlerin ekonomik yaptırımları gündeme getirmesini değerlendiren uzmanlar, “Bedeli ağır olur. Sadece karşı tarafa değil Türkiye’ye de zarar verir” uyarısı yaptı. Emekli diplomat Uluç Özülker: Bunu (ekonomik yaptırımları) Fransa’ya Ermeni meselesinde denedik olmadı, Öcalan meselesinde İtalya’ya denedik, olmadı. Onların canını acıtacak bir karşılık verebilmek kolay iş değildir, karşı tarafın canını bir yakarken, sizin canınız beş yanabilir. Geçici bir tutum BGC Partners başekonomisti Özgür Altuğ: Tansiyon yükselir ve ülkeler birbirlerine yaptırım uygulamaya başlarsa bunun Türk ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olabilir. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) TürkiyeHollanda İş Konseyi Başkanı Murat Özyeğin: “İki önemli ticari ortak olan Türkiye ve Hollanda arasındaki krizin diplomasiyle çözülmesini ve ilişkilerin normalleşmesini ümit ediyoruz. Hollanda’nın tutumunun seçim öncesi geçici bir siyasi tutum olduğunu düşünüyor, kalıcı olmadığını umut ediyorum. Uluslararası Yatırımcılar Derneği: İlişkilerinin en kısa sürede diplomasi ve uluslararası kurallar çerçevesinde, sağduyu ile çözülmesini temenni ediyoruz. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Irkçılığı kaşımak.. Almanya, en son Hollanda da patladı. Ne demokrasinin beşiği sayılan AB ülkelerine, ne de İslam dünyası içinde tek laik Cumhuriyeti kurmuş, kurtuluş, kuruluş destanlarını yaratmış, Atatürk devrimleri ile çağdaş uygarlığa doğru toplumsal sıçramayı başarmış ülkemizin toplumsal birikim, kazanımlarına yakışıyor.. Yaşananların açıklaması aslında çok çıplak, yalın.. Güler yüzlüsü başarılamayan, bal gibi de otoriterliğe, güce oturtulmuş Doğu Bloku olarak isimlendirilmiş Marksist ideolojinin dünya uygulamaları, iki kutuplu dünya düzeninin kırılmasını milat kabul edebiliriz. İnsanlar, emekçiler adına eşitlikçi paylaşımın ideolojisi çağdaş insan hakları için yeterli koşulları üretememiş olsa da, emek, insan hakları sömürüsünde acımasız vahşet örneklerini türetmiş kapitalistemperyalist düzenler içinde çağdaş uygarlık, insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasiyi, sosyal devlet düzenlerinin geliştirilmesini getirmişti.. HHH İdeolojilerin yıkıldığının, tek kutuplu olarak ilan edilen yeni emperyalizm düzenine geçişin sonrası yaşananlar hiç de ilan edildiği üzere tarihin sonu, nokta konulması olamıyacaktı.. Tam tersi sosyal devletin, hukuk devleti, insan hakları, demokratik düzenler olmazları, toplumsal örgütlülüklerin hak arama güçlerinden vazgeçilmesi ölçeğinde, dünya çapında acımasız insan hakları ihlalleri yaşandı. Dünya kaynaklarının çok daha vahşi ölçeklerde az ülke, kurum, sermaye elinde kuralsız toplanmasının, milyarlarca dünyalının yoksullaştırılması, yoksunlaştırılmalarının aracı medyatik güdüleme sayesinde her türden alt kimlikler ayırımcılığı kullanılarak aynı toprakları paylaşan insanların birbirlerine kırdırılmaları olacaktı.. Sözde sömürgecilik, karanlık çağlardan kurtulmuştuk derken.. Yoksul güney dünyası öncelikli, ırkçılık, dincilik, mezhepler odaklı alt kimliklerin en ilkel, vahşi boyutlarında iç savaşlar bataklığından sıyrılmak öyle kolay değil. En çok kirli siyaset, ele geçirilmiş, güdülenmiş medya, yalan dolan tuzağında akıl almaz ölçeklerde haksızlık hukuksuzluklar tuzağında terör değil sadece, kirlenmiş otoriterleşmenin kucağındayız. HHH Kitleleri sözde peşinden sürükleyen liderler, sözde gerçekleri yansıtan haber ve fotoğraflar eşliğinde, kurnaz siyasetçi başarısı ile kimi gerçekleri saklayan, küçük küçük yalanlarla yetinmiyorlar.. Devlet geleneklerinin ayaklar altına alındığı, en kirlisinden yalanlarla, ırkçılık, dini inançlar kaşınarak içerdeki seçimleri kurtarmak uğruna yaratılan krizin, halklara ödetilecek ağır bedellerini umursayacak siyasetçileri ister AB ülkeleri, isterse ülkemiz iktidarları erki, liderliği içinde ara ki bulalım.. Sınır dışı edilen bakanlarımıza layık görülen polisiye gücün şokunu yaşamamak, isyan etmemek olası mı? Derken uluslararası ilkeler kapsamında bakanların da izin almadan kaba güç gösterisi, araç kandırmacaları içinde bir ülkeye gidemeyecekleri gerçeği ile de yüzleşiyoruz. Alman milletvekillerinin zorlayarak ülkemizdeki üsse giremediklerini anımsıyoruz. Sahi, karabasana dönmüş bu dev siyasal krizin ne kadarı gerçek ne kadarı ile en ucuzundan seçim savaşları taktikleri olarak sonuçlanacak.. KISA...KISA n İngiliz HSBC, tarihinde ilk kez banka dışından bir ismi Üst Yöneticilik (CEO) görevine getirdi. Hong Kong merkezli AIA Group’un CEO’su Mark Tucker, 1 Eylül’den itibaren HSBC’nin başına geçecek. n Yerli savunma sanayi şirketlerinden Harp Arge tarafından geliştirilen ‘dronesavar’ın ilk yurtdışı müşterisi Azerbaycan oldu. Kameralı, uzaktan kumandalı hava araçlarının sinyallerini bozan ve kontrol dışına çıkaran dronesavar, halen Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanılıyor. n Yemeksepeti kullanıcıları son 12 ayda 203 milyon TL’yi geçen indirimlerden faydalandı. Toplam siparişlerin yüzde 24’ü indirimli fiyattan kullanıcılara ulaştı. En çok indirimli sipariş verilen kategori pizza, ikinci Uzakdoğu mutfağı, üçüncü ise burger oldu. İndirimlerden en çok yararlananlar 20 25 yaş arasındakiler oldu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle