20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 14 Mart 2017 6 Darbe girişimine ilişkin açılan dava kapsamında MİT Kilit sorularMüsteşarıHakan Fidan’ın tanık olarak ifadesinin alınmaması soru işaretine neden oldu ALİCAN ULUDAĞ YANITSIZ 15Temmuz darbe girişimine ilişkin ana davanın açılmasına karşın, bu kapsamda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tanık olarak ifadesinin alınmaması kritik soruların yanıtsız kalmasına neden oldu. Darbe girişimini önceden haber almasına ve Genelkurmay Karargâhı’nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile toplantı yapmasına karşın, Hakan Fidan’ın yaşananları Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a neden haber vermediği sorusu, bugüne kadar yanıtını bulamadı. FETÖ’nün haberleşme programı ByLock’un ele geçirilmesine karşın “MİT’in TSK’deki cuntanın darbe hazırlıklarını neden haber alamadığı, olay günü darbe ihbarının savcılığa neden bildirilmediği” soruları ortada kaldı. 15 Temmuz darbe girişiminin en çok soru işareti taşıyan bölümü, “bu darbe girişimi neden önceden haber alınamadı ve önlenemedi” kısmı oldu. Ocak ayında Hakan Fidan’ın tanık olarak çağrıldığı haberlerini dönemin Baş savcısı Harun Koda yönelik hazırlıkları lak yalanlamıştı. Bu nın aylar önce başla süreçte Fidan’ın ta dığı bilinmesine rağ nık olarak çağrıldı men, MİT neden bu ğı, ancak “yukarıdan” nu önceden haber ala gelen tepkinin ardın madı? dan tebligatın geri çe l Darbenin sivil yö kildiği konuşulmuştu. neticilerinden Adil Başbakan Binali Yıldı Öksüz’ün Hava Kuv rım, darbe girişimini vetleri imamı olduğu neden haber verme bilinmesine karşın, diğini sorduğu Hakan hareketleri neden ta Fidan’ın cevap veremediğini açıklamıştı. Hakan Fidan kip edilmedi? Öksüz, serbest bırakıldıktan Hakan Fidan’ın dinlenmemesi ne sonra neden istihbaratçılar tara deniyle şu sorular yanıtsız kaldı: fından izlenmedi? l Hakan Fidan’a saldırı olacağı l Cumhurbaşkanı’nın koruma nı ihbar eden binbaşının anlatım müdürünü arayan Hakan Fidan, ları neden savcılığa bildirilmedi? görüşmede neden “büyük plan l Genelkurmay Karar dan” bahsetmedi, sadece saldırı gâhı’ndaki toplantıda Hakan Fi olması durumunda karşı koyabi dan ve komutanlar ne konuştu? lecek gücü sordu? l Hakan Fidan, birinci derecede sorumlu olduğu Başbakan Bi Akar dinlenmedi nali Yıldırım’ı arayarak neden 15 Temmuz darbe girişimi darbe girişimini haber vermedi? ne ilişkin iddianamede, Hulu l Fidan, karargâhtan ayrıl si Akar’ın bir ifadesi yer aldı. dıktan sonra nereye gitti, neden Ancak Akar, bu ifadede Hakan Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Fidan’la karargahta yaptığı top telefonlarına yanıt vermedi? lantının ayrıntılarına hiç değin l FETÖ’nin darbe girişimine medi. Savcılık, Akar’ın ikinci kez ifadesini almayı planlıyordu ancak Ankara Başsavcısı Harun Kodalak’ın görevden alınıp, yerine Yüksel Kocaman’ın atanmasının ardından bu durum gerçekleşmedi. Akar’a yönelik şu sorular eksik kaldı: l Ülkede tüm askeri uçuşların yasaklanması emri verilirken, bu durum neden “başkomutan” Cumhurbaşkanı’na ve Genelkurmay’ın bağlı olduğu Başbakan’a bildirilmedi? l Hulusi Akar, bu döneme kadar TSK’deki FETÖ yapılanmasını neden fark etmedi? Ettiyse neden müdahale etmedi? l FETÖ, bu kadar kolay nasıl karargâhın üst yönetimine geldi? l Akar’ın emir subayı, özel kalemi, personel başkanları FETÖ üyesi olmasına karşın, neden bu atamalar yapıldı? İhbarcı da dinlenmedi Öte yandan MİT’e darbe girişimini haber veren Kara Havacılık Okulu’nda görevli FETÖ üyesi subayın ifadesinin soruşturma kapsamında alınmaması da dikkat çekti. l ANKARA ‘Huduti Paşa çatışmayın emri verdi’ SELAHATTİN GÖKATALAY 15Temmuz darbe girişimiyle ilgili aralarında eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin de bulunduğu 76 subay ve astsubayın yargılandığı davanın 5. duruşması dün görüldü. Eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin koruma astsubaylarından Hacı Eyyip Özcan, Huduti’nin kendilerine “kesinlikle silah kullanmayacaksınız” emri verdiğini belirterek, “Kimin darbeci kimin FETÖ üyesi olduğunu ben nereden bileyim. Müdahale etmem emredilseydi, gözümü kırpmadan yapardım. Ben emirkomuta zinciri içinde hareket ettim” dedi. ‘Valiye silah çekildi’ Halen görevde olan tutuksuz sanık Binbaşı Bülent Kuzucu ise nizamiye önüne gelen Malatya Valisi Mustafa Toprak’a Yüzbaşı Kemal Keskin tarafından silah çekildiğini ve valinin ise geri çekildiğini söyledi. Huduti’nin koruma astsubayı Fatih Gürcan ise “Albay Bahadır Erdemli, Kurmay Başkanına silah çektiğinde kurmay başkanını komutanın odasına alarak güvenliğini sağladım. Uzun namlulu silahla makam odasına girmek isteyen Bahadır Erdemli’den silah aldık. Emirkomuta zincirinde görev yaptım” diye konuştu. l MALATYA 7 polise dava açıldı Ankara Cumhuriyet Baş savcılığı, 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıkan polisleri engelledikleri gerekçesiyle aralarında eski Haymana İlçe Emniyet Müdürü Serdal Bilgin’in de bulunduğu 7 polis hakkında dava açtı. Başsavcılıkça hazırlanan ve mahkemeye sunulan iddianamede Serdal Bilgin ile kendisine bağlı 6 şüphelinin silah dolabını kilitleyerek uzun namlulu silah ve çelik yelek dağıtılmasını engellediği, dağıtılan silahları topladıkları anlatıldı. İddianamede, toplantı yapan ilçe emniyet müdürü Bilgin’in gülerek “Herkes sakin olsun. Çaylarınızı için, evinize gidin” ifadesini kullandığı öne sürüldü. l ALİCAN ULUDAĞ/ANKARA ‘TSK küllerinden doğuyor’ mesajı verildi NECATİ SAVAŞ Harbiye’de yeni dönem Darbe girişiminin ardından öğrencilerinin tamamının ihraç edilmesinden 6 ay sonra Kara Harp Okulu, Atatürk’ün Harbiye’ye (KHO) girişinin 118. yıldönümünde yeniden açıldı. Açılışta sunulan sahne gösterisinde, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruş süreci anlatılırken “TSK küllerinden doğuyor” mesajı verildi. Açılışa Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak katıldı. Darbe girişiminin ardından ka nun hükmünde kararnamelerle ilişikleri kesilen tüm öğrencilerin yerine 2 ve 3. sınıflara diğer üniversitelerin ara sınıflarından alınan öğrenciler alınmıştı. Sıra Atatürk’e gelince Darbe girişiminin ardından oluşan yeni dönemde ilk mezunların ise 2019’da verilmesi bekleniyor. Harbiye’ye yeni katılan öğrenciler, yabancı ülkeler hesabına okulda okuyan öğrencilerle eğitimöğretim yılı açılış törenine katıldı. Törenin açılışında konuşan KHO Komutanı Tuğgeneral İsmail Güzeller, Harbiye’nin birinci görevinin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinin yaşatılması olduğunu söyledi. Güzeller’in konuşmasının ardından Harbiye’nin geleneksel yoklaması yapıldı. Öğrenci Alay Komutanı numaraları teker teker okudu, sıra Atatürk’ün numarası 1283’e geldiğinde bütün Harbiyeliler ayağa kalkarak “içimizde” diye seslendi. Daha sonra Harbiyelilere ilk dersi veren Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Atatürk’ün yaşamını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlattı. l ANKARA / Cumhuriyet İstanbul Valiliği’ni işgale giden 90 sanığın yargılanmasına başlandı ‘Darbeyi bilmiyordum’ Darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği’ni işgale giden 90 askerin yargılandığı davada tutuklu sanık Kurmay Albay Nizamettin Aydın savunmasını yaptı. Bir saat ifade veren sanık Aydın, “Ben darbe faaliyetinin hiçbir yerinde yokum. Meslek hayatım boyunca takdir edildim. Defalarca ölüm tehlikesi atlattım. Ulu önder Atatürk’ün izinden giden bir subayım. Ben vatanını ve milletini seven, canını da seve seve verecek bir Türk askeriyim” dedi. Albay Zeki Gerehan’ın kendisine terörle mücadeleyle ilgili 47. Alay Komutanlığı’nda görev lendirildiğini, emrin yazısının hazırlandığını, emri telefonla kendisine mesaj atacağını söylediğini aktardı. ‘TV’den ögrendim’ Kurmay Albay Aydın, 47. Alay komutanlığında olanları ise şöyle anlattı: “Zırhlı araçlara bindik. Oradan valiliğe doğru hareket ettik. Telefondaki uygulamadan ‘İstanbul’da büyük terör şüphesi’ diye bir son dakika haberi gördüm. Polislere güvenlik için geldiğimizi söyledik. Polisler böyle bir faaliyetten haberleri olmadığını söyledi... Bir olay çıkmasın diye askerin ge ri çekilmesini, kışlaya döndüğümüzü söyledim. Etraftan bize tabanca ve makineli tabancayla ateş edilmeye başlandı. Yoğun bir şekilde, araçta delikler mevcut. Gözaltına alınana kadar rütbeli konumda olan hiçbirimiz zor kullanma ve silah kullanma emri vermedik. Çünkü böyle bir emir almadık. Haberleri izleyene kadar hiçbir şekilde darbeden haberim olmadı. Darbeyle ilgili toplantılara katılmadım. O gün ‘Nereye git’ denildiyse oraya gittim. Darbe olduğunu anlayınca İstanbul Valiliği’nden kışlaya geri döndük.” l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Yarattıkları sanrı: “Türkiye’ye gidersek tutuklanır mıyız?” Hollanda, Almanya, Danimarka.. iktidar mensuplarının ülkelerinde miting yapmalarını istemedi ve fiilen de engelleme yoluna gitti. Hesap verecekler diye asla karşılığı olmayacak yüksek perdeden seçim öncesi atmasyonları.. Şüphesiz ki faşist laflarının eşliğinde... Avrupa siyasetine (ve ABD’ye), endişe, kaygı, refah toplumunun ayakları altından kayma korkusu, İslamcı örgütlerin terörü.. giderek damgasını vuruyor. Irkçı söylemlerin, milliyetçikorumacı siyasal söylemlerin ve bunları savunan partilerin ön plana çıkmasının nedenleri... Şüphesiz, özellikle Hollanda’da yaşananlar kabul edilebilecek bir durum değil. Şiddetle protestoyu da fazlasıyla hak ediyor. ‘İktisatçı’ boykota çağıracak ama Burada üzerinde durmamız gereken nokta şu: Avrupalı pek çok ülke Türkiye ile gerekirse bağlarını koparabilecek kadar gözü kara bir politikayı benimseyebileceklerini gösteriyor. Türkiye umurlarında değil. Şüphesiz, o noktaya geleceklerini düşünmüyorum (henüz). En sonunda Türkiye’de iktidar, ekonomik çukurun diplerinde daha çok debelenmeye başlar, bu Türkiye’nin ve toplumun kesin zararınadır. Ama iktidarın bunu umursadığı mı var? Beştepe’nin ekonomi danışmanı bile bir Hollandalı şirkete aba altından sopa göstererek “Ürünlerini boykota çağırmıyoruz, ama...” diyerek, yabancıların Türkiye’ye neden doğrudan yatırımda endişeli davrandıklarına somut bir gerekçe daha sunuyor! İktidar Türkiye’nin ekonomisini çukura itiyor, tabii bizleri de... Faşistler demek, ama kendine bakmamak Tamam hoş değil tavırları Avrupalıların.. Ama iktidar liderleri kendisine ne zaman dönüp bakacak? Basının canına oku, sağını çekiştir solunu çekiştir.. TV’lere kimlerin çıkabileceğine kadar el altından kumanda et. 11 Cumhuriyet çalışanını 4 ayı aşkın süredir, uyduruk gerekçelerle içeride tut, mahkemeye çıkarma. Üstüne üstlük, dışarıya ahkâm keserken, senin iktidarın, devletin, polisin, valilerin.. otellerin, ‘Hayır’cıların toplantılarını engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Özellikle MHP’li seçmen üzerinde kıyamet kopuyor. Peki, Avrupalılara faşist derken, Türkiye’deki iktidar uygulamalarına ne demek gerekir, hiç düşünmez misiniz? Siz de bizden özür dileyin Diyorsunuz ki, özür dilesinler. Peki Türkiye’de haksızlıklarınızdan, hukuksuzluklarınızdan kim özür dileyecek, Avrupalı mı? Hukuk ve adalet mi bıraktınız. Muz cumhuriyeti dediğiniz o küçük Hollanda’nın üretimine, ekonomik gücüne, yaratıcılığına bakıyorum da, valla Türkiye’nin bu “muz cumhuriyetine” ulaşabilmesi için kaç yüz metrelik uzun ve yüksek sıçrama yap ması gerektiğinin hesaplamasını, ekonomistlere bırakıyorum. Görülüyor ki, size yapılanlar kötü, ama sizin katlayarak yaptıklarınız iyi. Tüm bunları da karşınızdakinin kabul etmesini istiyorsunuz.. Nerede bu bolluk? Türkiye’yi neredeyse tüm dünya ile kapıştırıyorsunuz... Daha dün el ele tutuştuğunuz İranlı muhataplarınız, ikide bir İran’ı hedef alan söylemleriniz nedeniyle sizi uyarıyor. Titiz olun diyor size, ama zücaciye dükkânına girmiş fil gibi davranıyorsunuz. Sonra da amacınıza ulaşınca, özürler mözürler, biz yapmadık o yaptı, yanlış anlaşıldık, asla öyle demek istemedik, sözlerimiz çarpıtıldı, o pis gazeteciler yok mu... ‘Gidersek tutuklanır mıyız?’ Almanya’da, Danimarka’da, Hollanda’da.. Avrupa’da yaşayan Türkler rahatsız. Dün Frankfurt’ta bir büyük alışveriş merkezinde, Türkiye’den geldiğimizi anlayan iki Türk çalışan kadın bile, “Demek Türkiye’ye gideceksiniz, peki biz de gitmek istiyoruz, ama endişeliyiz, başımıza bir şey gelir mi girişte..” diye sorabiliyor. Yarattığınız endişenin, huzursuzluğun, Türkiye’yi dönüştürdüğünüzü sandıkları “deli evi”nin paranoya boyutu... Frankfurter Allgemeine’nin seyahat sayfasında başlık: Türkiye’ye tatile gitmek ne kadar riskli? Başlık altı spot: Almanların çok sevdikleri Türkiye’deki tatil yerlerini unutacak mıyız? “Erdoğan Türkiye’si” olarak söz ediliyor, ülkemden. Yan masada kahvaltı yapan Alman karıkoca, sohbete Erdoğan lafı ile başlıyorlar. Herkes Erdoğan adını biliyor artık. Bu iyi bir şey değil. Çünkü Erdoğan adı bir heyula gibi Avrupa’nın üstünde dolaşıyor! Bundan gurur mu duyuluyor, bilmiyorum. Ama sanırım duyuluyor. Titre Avrupa! Kendi yokoluşlarını hazırlıyorlar Düşünsenize “Avrupa’yı titreten Türk”! Ohhhh ne âlâ! Kanuni ile Viyana kapılarına dayanarak yarattığımız “Türk korkusu efekti”ni şimdi tek başına Cumhurbaşkanımız yaratıyorsa, batık Osmanlı’nın mirasını “Yeni Osmanlı” kafasının gerçekleştirmesi, eh şimdiki Osmanlıları mutlu ediyordur da: Türkiye Quo Vadis? Kulaklarımda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu’nun geçenlerde MedyaScope kanalına yaptığı açıklama çınlıyor: “... ‘Hayır diyenler İslam inkârcılarıdır; İslama ters bakanlardır’ şeklindeki beyanatlar tam bir talihsizliktir.. Halbuki karşı çıkanlar böyle kokuşmuş, dejenere olmuş, yolsuzluklara batmış bir dindarlıktan illallah ettiği için karşı çıkıyorlar. Türkiye’de varoluş davasıyla yola çıkan İslamcılar, şu anda kendi yokoluşlarının hikâyesini yazıyorlar.” Esenyurt ilçesinin şefi gibi bu ülkeyi kuranlara küfreden, “650 yıllık Osmanlı’yı darbe (Kurtuluş Savaşı!) ile yıktılar” diyen beyinsizlerden oluşan bir ağ ile bu ülke Quo Vadis? Mermi fabrikasına baskın İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Zeytinburnu’nda izinsiz mermi üreten bir işyerine baskın yaptı. Operasyonda on binlerce mermi ele geçirilirken ofisinde 1 Amerikan doları bulunan işyeri sahibi gözaltına alındı. Kabataş Sanayi Sitesinde vida üretimi yapan bir işyerinde izinsiz olarak tabanca fişeği üretimi yapıldığı ihbarını alan jandarma ekipleri çalışma başlattı. Fiziki takip ve istihbarat çalışma ları neticesinde operasyon için düğmeye basıldı. İşyerine giren ekipler, adeta mühimmat deposu ile karşılaştı. İşyerinde fişek üretimi için kullanılan makinelerin yaklaşık 10 milyon Türk lirası değerlerinde olduğu tespit edildi. Operasyonda işyeri sahibi B.K.’nin ofisinde ise seri numaralı 1 Amerikan doları bulundu. Gözaltına alınan B.K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Metris Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle