20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Putin’den Bibi’ye: Geçmişe takılma İsrail Başbakanı “Bibi” lakaplı Binyamin Netanyahu dün Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşürken gündemi İran ile Hizbullah’tı. Netanyahu, “İran’ın Yahudi halkını yok etmeye yönelik tarihsel girişiminden vazgeçmediğini, bunun balistik füzelerine bile yazdıklarını” iddia etti. Putin ise “Bahsettiğiniz olaylar MÖ 5. yüzyılda gerçekleşti. Biraz da bugünden bahsedelim” yanıtını verdi. Cuma 10 Mart 2017 [email protected] TASARIM: ZARİFE SELÇUK Rakka’ya komando Almanya’da baltalı saldırı Almanya’nın Düsseldorf kentinde bulunan tren istasyonunda dün gece baltalı saldırı meydana geldi. Yabancı haber sitelerinde bir ya da iki kişi olduğu belirtilen saldırganların gözaltına alındığı belirtildi. Görgü tanıkları yaralıların olduğunu ifade etti. Saldırganların kimliği ve saldırının nedeniyle ilgili açıklama yapılmadı. 7 ABD net konuştu: YPG müttefik ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner, Türkiye, ABD ve Rusya genelkurmay başkanlarının üçlü zirvesinde ABD’nin YPG’ye desteği konusunda Türkiye ile anlaşmaya varılıp varılmadığı sorusunu şöyle yanıtladı: “YPG’yi SDG kapsamında uzun zamandan beri destekliyoruz. Onlar, IŞİD’i ortadan kaldırmada çok etkililer. Müttefikler ve ortaklarla yakın işbirliğine devam edeceğiz. Türkiye’nin YPG ile kaygılarına saygı duyuyoruz. Ancak YPGPKK bağlantısına katılmıyoruz.” Ankara tepkili: Karşılaşırsak vururuz TSKÖSO’nun, El Bab’ın ardından Mınbiç’i almasına sahadaki ABD, Rusya ve Suriye hükümet güçleri set çekerken, Rakka operasyonunu yürütmesine Washington’dan yeşil ışık gelmezken Ankara’dan tepkiler yükseldi. Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin hedefinin El Bab’dan sonra öncelikle Mınbiç olduğunu başından beri net şekilde söylediklerini hatırlatıp “YPG’nin kanton hayallerine izin vermeyeceğiz. Biz Mınbiç’e gittiğimiz zaman karşılaşırsak YPG’yi vuracağımızı daha önce ifade ettik” dedi. Mınbiç’te ABDRus işbirliğini “Rusya’nın iddialarını Amerikalılar reddediyor. ‘Bir anlaşmamız yok. Mutabakatımız yok’ diyor” diye değerlendiren Çavuşoğlu, “Ruslar, Mınbiç’te veya başka yerde YPG’yi korumak, kollamak ya da desteklemek için bir faaliyette bulunursa, bu bizim için sorun. Biz buna karşı çıkarız” diye konuştu. ‘Nihai karar yok’ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “PYD/ YPG gibi terör örgütleri üzerinden IŞİD’le mücadeleye çalışmak ancak kendi ayağınıza kurşun sıkmak olur. Amerikan yönetimi içerisinde farklı görüşün olduğunu görüyoruz... Rakka operasyonunun tam olarak nasıl, kimle yapılacağına dair nihai karar yok. Müzakere süreci devam ediyor. Teklifimiz ortada. Daha önce bize söz verildiği gibi YPG’nin mutlaka Mınbiç’ten çıkması ve Fırat’ın doğusuna geçmesi gerekir.” Macron’dan hızlı çıkış Fransa’da 23 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylar arasındaki yarış kızışıyor. Sosyalist Hollande iktidarında bir dönem Ekonomi Bakanlığı koltuğunda oturan merkez cepheden Emmanuel Macron son anketlere göre sürpriz bır çıkış yakaladı. “Yürüyüş” isimli hareketiyle kampanyasını sürdüren Macron, önceki gün Sosyalist Parti’den eski Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe’nin de desteğini arkasına aldı. Son anketler ise daha önce ilk turda aşırı sağcı Ulusal Cephe’den Marine Le Pen’in ardından geleceği, ardından da ikinci turun galibi olacağı yorumları yapılan merkez sağın adayı Francois Fillon’u, Macron’un geçtiğini gösterdi. ABD, IŞİD’in Suriye’deki kalesine operasyon için bölgeye ek 400 asker gönderdi. Birliklerin SDG ile hareket edeceği belirtiliyor ABD Başkanı Donald Trump, IŞİD’den Rakka’nın kurtarılması için Suriyeli Kürtlerin silahlandırılması ve konvansiyonel ABD askerleri konuşlandırılması seçeneğini değerlendirirken plan adeta hayata geçiyor. Pentagon, Amerikan deniz piyadeleri ile Özel Kuvvetler’e bağlı 75. Korucu Alayı’ndan (Army Rangers) 400 askerin Suriye’ye çıkarma yaptığını doğruladı. Washington Post gazetesine göre Rakka’yı kurtarma operasyonunu düzenleyecek güçlere topçu ateşiyle destek verebileceği bir ileri karakol kuran 11’inci Deniz Piyadesi Seferi Birliği’nin amfibi görev gücünün 3040 km menzilli, 155 mm’lik mermiler atan M777 Howitzerleri var. Silah dağıtımı da yapacaklar. Onlardan önce de Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) kullanan az sayıda deniz piyadesi bölgeye gitmişti. 2016’da Irak’ta Musul’u kurtarma operasyonuna hazırlanılırken de deniz piyadeleri böyle bir ileri karakol kurmuştu. ‘Dönüm noktası’ IŞİD’le savaş koalisyonunun sözcüsü ABD’li albay John Dorrian, deniz piyadelerinin YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye Arap Koalisyonu ile birlikte hareket edeceğini, ön cephede rol almayacağını söyledi. Washington Post’a konuşan yetkililer, bunun Trump’tan önce alınmış karar olduğunu, deniz piyadelerinin operasyonun karşılaştığı bir soruna yanıt olduğunu, artık hava şartları ne olursa olsun topçu desteği verilebileceğini aktardı. Ancak gazeteye göre SDG’ye iliştirilen 500’den fazla Özel Kuvvetler askerinin ardından ilk kez konvansiyonel askerlerin gönderilmesi, ABD’nin Suriye stratejisinde bir dönüm noktası oluşturuyor. Reuters’e konuşan ABD’li yetkililer de Trump’ın Kuveyt’e 1000 askerlik yedek güç konuşlandırmayı değerlen Mınbiç Askeri Konseyi arması takmış Rus askerlerinin fotoğrafları yayımlandı. dirdiğini söyledi. Dorrian, zırhlı araçlarla Mınbiç’e konuşlanıp TSKÖSO ile SDG arasında adeta tampon oluşturan ABD askerlerinin ise 75. Korucu Alayı olduğunu belirtti. ‘Türkiye’yi tartışıyoruz’ ABD’li albay, Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılma ihtimalini “Hem askeri hem diplomatik düzeyde hâlâ tartışılıyor. Türkiye’nin rolüne açık olduğumuzu hep söyledik ve mantıklı bir sonuca varmak için görüşmelere devam edeceğiz” diye değerlendirdi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel de Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne verdiği brifingde, Türkiye ile SDG arasında çatışma çıkmaması için önlemler aldıklarını teyit etti. Öte yandan, Reuters’e konuşan SDG sözcüsü Talal Silo “Birkaç hafta içinde Rakka’nın kuşatmaya alınmasını bekliyoruz” dedi. Rakka operasyonunda TSKÖSO’nun olmasına karşıtlıklarını yineledi. Rus askerinde tartışmalı arma YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne bağlı Mınbiç Askeri Konseyi’nin TSKÖSO saldırısını durdurmak için Rusya ve Suriye hükümetiyle yaptığı anlaşma hayata geçiyor. Rusya ve Suriye hükümeti güçleri Mınbiç’in batısındaki Arima bölgesinde kontrolü devraldı. Zırhlı araçlarla bölgeye giden Rusya ve Suriye askerleri, Mınbiç Askeri Konseyi üyeleriyle birlikte müzik eşliğinde oynarken görüntülendi. Suriye hükümetine yakın Al Masdar gazetesi de Mınbiç Askeri Konseyi arması takmış Rus askerlerinin fotoğraflarını yayımladı. Daha önce ABD askerlerinin YPG arması takmış halde görüntülenmesi Ankara ile Washington arasında diplomatik kriz çıkarmıştı. ‘öso’DAN TOP ATEŞİ’ İDDİASI TSKÖSO kontrolündeki bölgenin sınırında olan Mınbiç’in Kur Huyuk, Kurt Veyran, El Bughaz, Ebu Hayc ve Cubb El Hamra köylerini Rusya özel kuvvetleri ve Suriye ordusuna devreden SDG’nin bölgeden çekildiği kaydedildi. Ancak dün Al Masdar sitesi, Kur Huyuk, El Bughaz, Ebu Hayc ve Cubb El Hamra’ya konuşlu Suriye ordusunun sınır muhafızlarının TSKÖSO’nun topçu saldırısına uğradığını, 8 Suriye askerinin öldüğünü, onlarca askerin yaralandığını duyurdu. Yaralı askerlerin fotoğraf larını da yayımlayan Al Masdar, “Türkiye’nin IŞİD’le savaş adı altında aslında IŞİD’e saldıran güçleri hedef aldığı” iddiasında bulundu. Suriye ordusunun Halep’in dış bölgelerindeki ilerleyişi sürüyor. çbıakşışladı IŞİD’in kalesi Rakka’ya yönelik sahadaki güçler arasında pazarlıklar kızışırken bölgede SDG güçlerinin operasyonları devam ediyor. Rakka çevresinden çıkan kimi gruplara IŞİD üyesi olabilecekleri şüphesiyle güvenlik kontrolleri artırılmış durumda. ‘Mutlak mahremiyet yok’ ABD’nin dış istihbarat beyni Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) akıl FBI Başkanı Comey’den ‘derin kulak’ itirafı geldi lı teknolojik cihazlarla küresel çaplı bilgi çesiyle CIA’dan tepkiler yükselirken FBI Kişilerin özel yaşamlarının anayasa çer sayar korsanlığa giriştiği yönünde Wiki Başkanı ise “malumun ilamını” yaptı. çevesinde korunduğuna işaret etti. Leaks iddiasının yankıları sürerken kurum sızıntının kaynağına bulmaya çalı FBI Başkanı James Comey, ABD’de “mutlak mahrumiyetin, özel yaşam gizli ‘Zaten dinliyorlar’ şıyor. “Kasa 7” adı verilen tarihi CIA sı liğinin bulunmadığını” söyledi. Indepen WikiLeaks’in iddialarının ardından zıntısını araştıran iç istihbaratla bağlantı dent gazetesinin haberine göre, Boston’da Çin’den, ABD’ye “siber saldırıları durdur” lı Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) gö katıldığı bir konferansta Comey ayrı çağrısı gelirken CIA’nın Rusya Devlet re, teşkilatın dışardan sözleşmeli çalışan ca şifreleme tekniklerinin zayıflatılma Başkanı Vladimir Putin’i dinlemeye çalış larından biri hackleme arşivini teslim et sı yönünde görüş de bildirdi. Buna ge tığına dair haberleri dikkate aldıklarını miş olabilir. Wikileaks belgelerinin ori rekçe olarak ise FBI’ın yürüttüğü araştır belirten Kremlin Sözcüsü, bunun yeni bir jinalliği konusunda sessizliğini koruyan malarda elde edilen 2800 cihazın yüzde şey olmadığını belirtti. “Washington’da CIA’nın geçen yılın sonundan bu yana 43’ünün açılamamasını gösterdi. Rus yetkililerini dinlediklerini gizlemi kurumdan bir sızıntının olduğu yönünde Geçmişte ABD Adalet Bakanlığı’nda da yorlar” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Ser istihbarata ulaştığı da iddialar arasında. görev yapmış, siber güvenlik üzerine ça gey Lavrov da hassas konuların ele alına Sızıntının “Amerikalıları tehlikeye attı lışan Robert Cattanach ise Independent’e cağı toplantılarda yanına akıllı telefonu ğı ve hasımların eline koz verdiği” gerek verdiği demeçte Comey’e tepki gösterdi. nu almamaya çalıştığını söyledi. Polonya’ya AB tokadı YBETANuŞİsKDkAENN Brüksel’deki AB zirvesinde Tusk’a ezici destek çıktı. Birlikten kopuştaki Britanya’nın Başbakanı May’in de katıldığı toplantının gündem maddeleri arasında AB’nin geleceği de vardı. Mayıs ayında görev süresi bitecek Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk dünkü AB liderler zirvesinde bir kez daha bu koltuğa seçildi. Tusk’a tek veto ülkesi Polonya’dan geldi. Polonya’da iktidardaki muhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) oturumu erteleme çıkışı yapıp, ardından hayır oyu kullanırken bu ülkedeki anayasal değişikliklerin demokratik olmadığı yönünde kaygıların dile getirildiği 28 üyeli AB’nin 27’sinden Tusk’a destek yükseldi. PiS sözcüsü ise bu adımın Britanya’nın çıkışı sonrasında AB’nin yeniden bir araya gelme çabalarına zarar vereceğini savundu. PiS’in AB üyeliğine yönelik şüpheli bakış açısı biliniyor. Tusk’a karşı Varşova yönetiminin muhalefetinin gerisinde “intikam” olduğu yorumları yapılıyordu. Parti lideri Jaroslaw Kaczynski, 2010’da ikiz kardeşi Devlet Başkanı Lech Kaczynski’nin de öldügü uçak kazasından siyasi sorumlu olarak Tusk’ı hedef gösteriyor. Düzgün bir soruşturma yürütülmediğini savunan Kaczynski kazada Moskova’nın parmağı olduğunu iddia ediyordu. Rusya ve değerler meselesi Neoliberal dünya düzeni sarsılır, ‘ulus devlet’ fikri yine yükselişe geçerken; dönemin ‘değerler görünümünü’ geçen yazıda özetlemeye çalışmıştım. Kimilerinin liberal demokrasiyi ‘güllük gülistanlık’ gördüğü bu dönemi gösterip, ‘karşıt’ addedilenler üzerinden kopardığı fırtına evlere şenlik. En azından bizim coğrafyada Çin bilinmediğinden, Soğuk Savaş’ta ABD’ye karşıt hegemonya üretmiş Sovyet mirasına bakıp, Rusya’dan gitmek moda. Kimi mevzuya çifte standartlı ‘popülizm’ retoriğiyle yaklaşırken, kimi coşup işi ‘emperyalist’ hatta ‘faşist’ etiketine vardırıyor. Hatlar iyice karışıyor. HHH Rusya Federasyonu’na (RF) şu bilgiler ışığında bakalım: l Devasa topraklar ve zengin kaynaklara sahip RF’nin nüfusu 150 milyondan az. GSYH’si İspanya düzeyinde. Farklı kökenlerden insanların yaşadığı ülkede 16 milyon Müslüman var. Ortadoğu’daki radikal İslamcı terörün enfeksiyon riski de. l Rusya liderliği ahalisini ‘müstesna ulus’ diye sunmuyor. ‘Rus milliyetçiliğinin’ dar bir çevre dışında ırkçılıkla alakası yok. l Dünyada klasik Marksist ‘sermaye ihracı’ kriteriyle ‘emperyalizm’ formülünü net koyamadığımız büyük sermaye gruplarının işi karıştırdığı bir mali sermaye sistemi var. Giren çıkan sermaye miktarıyla analizler yapılabilir. Ancak üç beş Rus oligarkın servetleri, yatırımları yahut yaptırımlar altında ülke dışına kaçırdıkları paralarla sağlıklı bir resim çıkmıyor. Korkut Boratav hocanın şu analizi Rusya’ya uyarlansa belki kafamız açılır. (http://sendika15.org/2015/09/cinbasaguresiyornasilkorkutboratav/) Rusya’nın yakın coğrafyasındaki mali sistemlerde nüfuz sahibi olduğu, enerjiyi araç olarak kullandığı aşikâr. l Rusya’nın nükleer kapasitesi elbette var, tarihinde kullanmışlığı yok. Trump’un savunma bütçesini 54 milyar dolar artırmayı içeren son önerisiyle ABD’nin savunma harcaması yıllık 600 milyar dolara çıkacak. Bu artış küresel askeri harcamaların yüzde 40’ına, tek başına RF’nin tüm askeri bütçesinin yüzde 80’ine tekabül ediyor. RF, istese bile ABD’ye tehdit oluşturamaz. l Artık Türkiye bile silah üretip satar, dışarıda üsler kurarken, Rusya’nın ‘yakın çevre’ koruma refleksi ile Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyeleri haricinde, Suriye dışında askeri üssü yok. Davet edilmediği yere gitmiyor. Angola’ya vaktiyle asker göndermiş Küba’ya nasıl ‘emperyalist’ denilemezse, RF’ye de bundan hareketle denilemez. l Bir ‘Rus NATO’su’ yok, ŞİÖ ne askeri, ne iktisadi ne de değer ortaklığı açısından Batı’daki ‘muadiline’ benziyor. l Sovyetler’in çöküşünde ‘siloviki’nin temsilcisi olan Vladimir Putin, 20082012’deki dört yıllık başbakanlığı dışında 2000’deki seçimlerle iki dönem, yüzde 63’le seçildiği 2012’den beri üçüncü dönem başkan. Almanya şansölyesi Merkel, eylülde seçilirse 18 sene hüküm sürmüş olacak. l Rusya federal sisteme sahip ancak oligarşik yapı ve yolsuzluklara mani olunamamasına da paralel olarak merkezin hâkimiyeti Putin döneminde arttı. Buna karşılık ülke ‘demokrasi pazarlamacılığı’ yahut alternatif/sosyalist sistem kılavuzluğuna soyunmuyor. Yine de misal sol, Batı müdahaleciliğin oyun sahası Ukrayna’raki Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerindeki özerklik deneylerine dönüp bakmıyor bile. l Rus Hollywood’u yok, kültürel değer ihraç etmiyor. Edebiyat ve müzikte dünyayı öteden beri etkilemiş bir ülke. Müzik uzmanımız Osman Kural’ın ifadesiyle “Batı Avrupa’da ciddi ciddi Rusya’nın Eurovision sanatçısını/şarkısını Putin’in belirlediğini düşünen yarım akıllı fan kitlesi mevcut”. HHH RF hegemonyayı dengelemekle uğraşan bir ulus devlet. Kapitalist âlemin parçası, lakin çıkarları için bağımsız hareket etme potansiyeli yüksek. Buna karşılık Ergin Yıldızoğlu hocanın “Emperyalist sistem içinde kapitalist bir ülke bağımsızlığını koruyabilir mi” sorusu önemli. Yanıtını henüz bilmiyoruz. Özetle neoliberal düzenin günahlarının sorumlusu RF değil. Ve dönelim ilk yazıdaki “E Rusya bize demokrasi vaat etmiyor” sorusuna. Şuursuzluk dışında manasız. Ayrıca illa bir büyük güç bunu size vaat etmek zorunda mı? Bu nasıl bir acziyettir? Hawaii, yasağı yargıya taşıyor ABD Başkanı Trump’ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman altı ülkeyi kapsayan seyahat yasağı kararı, ilk girişiminde olduğu yine yargıya götürülüyor. Hawaii, seyahat yasağına karşı dava açan ilk ABD eyaleti oldu. İsrail’de ezana kısıtlama İsrail parlamentosu, camilerden hoparlörle ezan okunmasına kısıtlama getiren iki tasarıya tepkilere karşın yeşil ışık yaktı. İlki hoparlörden ezan okunmasının 24 saat boyunca, ikincisi sadece 23.0007.00 arasında yasaklanmasını öngörüyor. Tasarılar birleştirilip tekrar oylanacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle