25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 10 Mart 2017 4 YABANCI BASINDA ‘OHAL UZAYACAK’ İDDİASI Başbakan Binali Yıldırım, KKTC’ye hareket etmeden önce dün sabah Çankaya Köşkü’nde yabancı basın mensupları ile bir araya geldi. Bazı yabancı haber ajansları ve sitelerine göre Yıldırım burada “OHAL uygulaması bir süre daha uzayacak” dedi. Bir televizyonun canlı yayınına katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise OHAL’in uzayıp uzamayacağına ilişkin henüz herhangi bir kararın olmadığını söyledi. OHAL’in 3 ay daha uzatılacağı iddiaları Başbakan Binali Yıldırım’a soruldu. Henüz alınmış bir kararın olmadığını belirten Yıldırım, “Uzatılıp uzatılmaması MGK’de değerlendirilir, ona göre karar verilir” diye konuştu. 19 Nisan’da bitiyor 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da başlayan OHAL uygulaması, daha sonra 11 Ekim ve 3 Ocak tarihlerinde 3’er ay süreyle uzatılmıştı. Şu an geçerli olan OHAL uygulamasının süresi 19 Nisan’da dolacak. Bir üç ay daha uzatılması halinde OHAL uygulaması, 2017 Temmuz ayı ortasına kadar devam edeceği için bir yılı tamamlamış olacak. l Haber Merkezi ‘Erdoğan’ı değil rolünü sorguluyoruz’ Almanya’da bu yıl düzenlenecek seçimlerde Sosyal Demokrat Parti’den başbakan adayı olan Martin Schulz, iki ülke arasında yaşanan ‘salon iptali’ gerilimini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden yorumlayarak “Buraya gelince Türkiye Cumhuriyeti’ni mi yoksa partisini mi temsil edecek” sorusuyla karşıladı. ‘Siyasi kampanya farklı’ Özgürüz’den Can Dündar’ın sorularını yanıtlayan Schulz, bir siyasetçinin kendi ülkesini temsil etmesiyle kendi siyasi kampanyası arasında fark olduğunu belirtirken, Erdoğan’ı hükümet temsilcisi olarak her zaman ağırlayacaklarının altını çizdi. Schulz, “Biz demokratik bir ülkeyiz; buraya gelip demokratik bir çerçeve içerisinde düşüncelerini ifade edebilirler. Ama yine de şunu soruyorum; başka bir ülkede seçim kampanyası yürütmek bir hükümetin görevi midir? Bir ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı kendi ülkesini temsil eder. Seçim kampanyası düzenleyecek bir aktivist değildir” dedi. l Haber Merkezi ALMAN FİRMA Türkiye’de tank üretecek AlmanyaTürkiye ilişkileri siyasi alanda yüksek gerilim yaşasa da Alman savunma şirketi Rheinmetall’in Türkiye’de Leopard tankı fabrikası kurmak istediği belirtildi. Stern dergisi, Özgürüz ve Correctiv’de yayımlanan habere göre Rheinmetall’in Türkiye’de anlaştığı ortağı da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a âşık olduğundan söz eden işadamı Ethem Sancak’a ait BMC şirketi. Mühendis aranıyor Rheinmetall, İstanbul ve İzmir’de tank üretiminde çalışabilecek yönetici ve mühendisler aramaya başladı bile. Tank üretmininin yüzde 40 ortağı Alman şirketi, diğerleri de BMC ile Malezya’dan Holding Etika Strategi olacak. Bu yatırımı “benzersiz bir meydan okuma” diye niteleyen Rheinmetall’e Alman medyası “Gerçekten de eşi benzeri bulunmayan siyasi bir provokasyon, Erdoğan rejimini silahlandıracaklar” tepkisini gösterdi. l Haber Merkezi DİE zeit MUHABİRİNE ‘SaldıRı’ iddiası Die Zeit gazetesi muhabiri Sebastian Kempkens (28) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hamburg’daki Türk Başkonsolosluğu rezidansında yaptığı konuşma sırasında bir grubun bayraklarla kendisine saldırdığını öne sürdü. Alandan zorla dışarıya çıkartıldığını ve bu anda suratına bir darbe aldığını belirten Kempkens, arbede sırasında gözlüğünü kaybettiğini ancak yaralanmadığını belirtti. Gazeteci Sebastian Kempkens Twitter hesabından saldırganların kendisine “Hâlâ hayatta olmanı Erdoğan’ın insaniyetine borçlusun” dediğini açıkladı. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘6 sene öncesinin ilerisine gidebiliriz’ Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini güvenlik temelinde geliştirmenin yollarını aradığını dile getirdi Türkiye, İsrail ile ilişkilerini güvenlik temelinde geliştirmek ve Mavi Marmara öncesi dönemden farklı bir noktaya taşımak istiyor. Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem, “6 se ne öncesinin ilerisine gi debiliriz” derken iki ülke için ortak yararın “güven lik” olduğuna işaret etti. Ökem, iki ülke arasındaki Savunma Anlaşması’nın DUYGU GÜVENÇ tam olarak ne zaman işleyeceğini, askeri işbirli ğinin ne zaman eski sevi yeye kavuşacağına dair “zamanı gelin ce” derken, güvenlik alanındaki görüş melerin büyük bir kısmını “savunma ve istihbarat”ın oluşturduğunu söyledi. Büyükelçi Ökem’in İsrail’i ziyaret eden Türk gazetecilere verdiği mesajlar şöyle: Daha ilerisi mümkün: Çabalarımız 6 sene öncesinde neredeysek oraya döne lim diye değil, artık o yerde değiliz. Baş ka yeni veriler var. Mesela o zaman gaz konusu yoktu. Bugünkü liderler vardı ama iç siyaset dinamikleri farklıydı. Me sela Suriye krizi, DAEŞ yoktu. Irak parçalanma sürecinde değildi. Terörist tehdit daha aşağıdaydı. Şimdi her iki ülkeyi de tehdit eden birçok yeni gelişme var. Dolayısıyla 6 sene sonra o noktaya değil, daha ilerisine gidebiliriz, bu iki ülkenin ortak yararı ne kadar yaratabileceğine bağlı. Ortak yarar güvenlik: Karşılıklı irade normalleşmeyi getirdi. Ama bunun sahada gerçek ortak yararla desteklenmesi gerekir. Ortak yarar alanlarından biri özellikle güvenliktir. Bölgedeki güvenlik endişelerimiz ne kadar uyuyor, birbirimizin güvenliğine ilişkin ne düşünüyoruz, yani biz kendi güvenliğimizi güçlendirmeye çalışırken bir diğerimizin güvenliğinin azalmaması, onun da artabilmesi için yollar nelerdir, bunlara bakmamız lazım. Suriye uyarısı: Suriye’nin parçalanmaması gerek. Türkiye ve İsrail, Suriye’nin siyasi birliğinin korunuyor olmasından birinci yararı görecek ilk iki ülke. Bu bölgede İsrail’in de Türkiye’nin de güvenliğine tehdit denizden değil, karadan gelir. Golan Tepeleri’nin ötesinde bir tane Hizbullah, DAEŞ bayrağını gördüğünüzde tehdit odur işte. Dolasıyla Türkiye ile İsrail’in bölgeye ilişkin bakışları, bölgede atacağı adımlar bölgesel güvenlik bakımından önemlidir. Artık zamanı: Artık kırmızı çizgilerin ötesinde (İsrail’in) şu soruyu cevaplaması lazım; ‘Biz nasıl bir ülke olmak istiyoruz Ortadoğu’da?’ Bunu sordukları zaman asıl soru geliyor; Ortadoğu barışı. Filistin ile İsrail arasındaki barış süreci olacaksa, nasıl olacak? Biz o barış sürecine nasıl bir ülke olarak oturacağız. Savunma ve istihbarat önemli: Bölgesel güvenlik konusunda yaptığımız görüşmelerin önemli bir kısmı savunma ve istihbarat. NATO içerisinde İsrail’in bir ortaklığı var. Savunma konusunda çok şey ele alınıyor. Bunun ötesinde daha önce ikili savunmaya konu olmuş ne varsa zamanı gelince konuşulur. İsrail’in de dahil olabileceği ortak tatbikatlar olabilir. ABD’ye İsrail üzerinden açılım hedefi: Bizim İsrail ile ekonomik ilişkilerimizin belkemiğini gaz oluşturmuyor; gaz boyutlardan bir tanesi, bir diğeri ti Kemal Ökem caret. Ticarette tamamlayıcılık lazım; konut gibi. Türkiye’de de ArGe eksikliğini tamamlayıcı şeyler olabilir. Bir de iki ülkenin de değişik pazarlarda güçlü bağları var. Mesela İsrail’in ABD ile serbest ticaret anlaşması var. Bizim AB ile Gümrük Birliğimiz var ve iki ülkenin de aralarında serbest ticaret anlaşması var. Bunlar bir işbirliği olabilir. Üretim sürecini paylaşan, iyi planlanan ortak, ikiz şirketler kurulabilir. Serbest ticaret anlaşmasını güncelleyerek kuvvetlendirebiliriz. Enerji ‘hassas’: Enerji konusu hassas, müzakere devam ediyor. Enerji bakanının Türkiye’yi ziyaretinden bahsediliyor. O ziyaret gerçekleştiğinde birtakım şeyler daha konuşulacak demektir. Fiyat ve güzergâh önemli olacaktır. Rumlar konu değil: Türkiye ile İsrail gaz konusunu konuştuğunda neden Rumlar konu oluyor anlamış değilim. Biri gaz satacak, diğeri alacak, niçin üçüncü bir taraf konuşuluyor. Güney Kıbrıs’ın bir şeyi tıkayabilmesi için onu tıkama hakkının ve yeteneğinin olması gerekli. l TEL AVİV g‘Töerrüöşrlleerimmüizcçaodkeflaerdkelı’mvMafMüiİkrbce’iersrarasöakdehyezeilrümalı’lilnınekteKldea‘Da,erre‘öılHmı’ndrrai,lnıeezkldı.i ‘Nazi benzetmesi üzücü’ Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nazi benzetmesine yanıt verdi. Merkel, “Türkiye önemli bir ortak ama Nazi benzetmesi üzücü” ifadelerini kullandı. Alman Parlamentosu’na seslenen Almanya Başbakanı Merkel, “Değerlerimize uygun olduğu sürece Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için elimizden geleni yapacağız” dedi. “Türkiye ile derin fikir ayrılıklarımız var” diyen Merkel, ‘Nazi’ benzetmesiyle geçmişte yaşananların önemsizleştirildiğini belirtti. Bu tür karşılaştırmalara son verilmesini isteyen Merkel, Türkiye ve tüm diğer ülkelerle görüşmelerin demokrasi değerleri üzerine inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Merkel ayrıca gözaltında bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in serbest bırakılması çağrısında da bulundu. Merkel, Türkiye’nin iç meselelerinin Almanya’ya taşımaması için ellerinden geleni yapacaklarını da söyledi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Türkiye ile derin fikir ayrılıklarımız var. Nazi benzetmesi üzücü” açıklamalarına ilişkin “Merkel haklı, bazı konularda derin görüş ayrılıklarımız var, mesela terörle mücadelede” dedi. Kalın, Saray’da düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkel’in açıklamalarını değerlendiren Kalın, “Merkel haklı, bazı konularda derin görüş ayrılıklarımız var, mesela terörle mücadelede. Asıl üzücü olan Avrupa’nın bugün içinde bulunduğu tablo. Bütün bu süreci tetikleyen bakan ve siyasilerin Almanya ziyaretlerinin engellenmesidir. Ortaya konan sebeplere baktığınızda trajikomik bir tablonun olduğunu görüyoruz” dedi. Kalın, “Açıkça referandum konusunda ‘hayır’ kampanyası yürütenlere, buna PKK de diğer terör örgütleri de dahil her imkânı sağlarken aynı kampanyanın öbür tarafını temsil eden siyasileri engellemeye çalışması, asıl üzücü olan budur” diye konuştu. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın Rusya’ya gerçekleştireceği ziyarete ilişkin, normalleşme süreci çerçevesinde henüz tamamlanmamış olan konuları tamamlamak amacıyla görüşmeler yapılacağını belirterek, “Gerek vize, nakliye, gerek Türkiye’den yapılan diğer gıda ürünlerinin ihraç ve ithali konularıyla ilgili kalan konuları da yarın bir noktaya getirmeyi planlıyoruz” dedi. l Haber Merkezi Erdoğan’ı eleştiren Avusturya ve alman vatandaşlarının TÜRKİYE’de ALIKONDUğu iddia edildi Avrupalı muhalif turistlere de gözaltı Avusturya’da Yeşiller Partisi milletvekili Peter Pilz, Erdoğan hakkında eleştirel ifadeler kullanan 5 Avusturyalının Haziran 2015Şubat 2017 arasında Türk havaalanlarında gözaltına alındığını ve 3 gün penceresiz odalarda tutulduğunu söyledi. Pilz, çifte vatandaş olan beş kişinin daha sonra Avusturya’ya sınırdışı edildiğini belirtti. Avusturya Dışişleri Sözcüsü Thomas Schnöll, gözaltıları doğruladı ve güncel olarak devam ettiğini duyurdu. 200 muhbir iddiası Ekim 2016’da İstanbul’da havaalanında gözaltına alınan gastronom Kazım Özaslan, pasaport kontrolünden geçmediği halde güvenlikçiler görür görmez kalabalığın içinde kendisini tanıdığından, seyahatten önce muhbirlerin fotoğraflarını gönderip Türk yetkilileri uyardığını düşünüyor. Özaslan’ın telefonuna el konmuş ve Erdoğan’ı eleştiren mesajlar gerekçe gösterilmiş. Pilz de gözaltıları daha önceki “Türk hükümeti, Avusturya’da Pilz (ortada) gözaltına alınan Özaslan (sağda) ve Refet Eski (solda) ile birlikte açıklama yaptı. 200 ajanla muhalifleri izliyor” iddiasıyla bağlantılandırıp özellikle Türkiye kökenli muhalifleri uyararak, “Erdoğan’ı eleştiren açıklamalar yapmışsanız Türkiye’ye gitmemenizi tavsiye ederim” dedi. Yaşanan gözaltıları “İstanbul’a hoşgeldiniz, sizi gözaltına alıyoruz” başlığıyla haber yapan Alman Der Spiegel dergisi, Alman Dışişleri kaynaklarına dayanarak, İstanbul Konsolosluğu’nun sadece şubatta 10 Alman vatandaşının aynı şekilde gözaltına alındığını rapor ettiğini belirtti. l Dış Haberler GAZETECİYE SİNİRLENen bakan, AĞZINI BOZDU Çavuşoğlu: BULLSHIT! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uluslararası Berlin Turizm Fuarı’nda Türkiye’de turistlere yönelik uygulanan tutuklamalara ilişkin bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıtta, “Aslında bu basının kara propagandası, siz de dahil olmak üzere. Neredeyse 40 milyon turist ağırlıyoruz ve yasayı çiğnemedikçe her ülkede olduğu gibi kimse hapiste tutulmuyor. Sizinkindeki gibi. Bunu söylemeliyim, bu zırvalık. (Bullshit)” ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, ayrıca katıldığı bir başka etkinlikte de, Hollanda’da katılmayı planladığı etkinlik için mevkidaşıyla görüşeceklerini belirterek, “Haber bekliyorum Bert Koenders’tan. Kendisi arayacak, ona göre de kararımızı vereceğiz. Rica ederse ‘Seçim sonrası gel’ diye, adam gibi rica ederse yalnız, öyle şey yok baskıyı maskıyı kabul etmeyiz biz, seçim sonrası cuma ya da cumartesi günü gidebiliriz. Yok her şartta bizim için zor derse, bu cumartesi ben giderim” dedi. Öte yandan Çavuşoğlu’nun pazar günü İsviçre’nin Zürih kantonunda katılacağı referandum etkinliğinin iptal edildiği bildirildi. Etkinliğin, Zürih’teki Hilton Oteli’nin “katılımcıların ve otel çalışanlarının güvenliklerinin sağlanamayacağı” gerekçesiyle aldığı karar nedeniyle iptal edildiği belirtildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle