03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Şubat 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET haber 5 Pompeo Ankara’ya geliyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından temas kurulması ve CIA Direktörü Mike Pompeo’nun PYD ve FETÖ konularında görüşmelerde bulunmak üzere Ankara’ya gelmesi kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre ErdoğanTrump görüşmesi gece yarısından sonra gerçekleşti ve 45 dakika sürdü. Olumlu ve samimi bir atmosferde gerçekleşen, müttefiklik ve yakın işbirliği vurgusunun ön plana çıktığı görüşmede, “terörden arındırılmış güvenli bölge, mülteci krizi ve terörle mücadele” başlıkları ele alındı. ABD Başkanı Trump, Türkiye ile ikili ilişkileri geliştirmek ve bölgesel konularda daha yakın işbirliği içerisinde olmak istediklerini dile getirdi. Trump’a başkanlık görevinde başarılar dileyen Erdoğan ise 15 Temmuz darbe girişimine değindi, ABD’nin yeni dönemde FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin yanında olmasını beklediğini ilet ti. Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin önemine dikkat çeken Erdoğan, ABD’nin PYD/YPG’ye destek vermemesi gerektiğini de vurguladı. Kaynaklar, iki liderin El Bab ve Rakka’da birlikte hareket edilmesi konusunda mutabık kaldığı bilgisini verdi. Pompeo’nun ise ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştireceği öğrenildi. Ziyaret sırasında Pompeo’nun Türk yetkililerle PYD ve FETÖ konularını istişare edeceği kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet Mike Pompeo Umudunu 2007 sonuçlarına bağladı Muhtarlara konuşan Erdoğan, anayasa değişikliğinin 10 yıl önceki halkoylamasının tamamlanması niteliğinde olduğunu söyledi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 36. muhtarlar toplantısında anayasa değişikliğini anlattı. Türkiye’nin rejim tercihini 1923’te Cumhuriyetten yana yaptığını belirten Erdoğan, “Artık milletimizin böyle bir meselesi yoktur. Cumhuriyetten geri adım atmaya çalışanlar karşılarında milletimizi ve şahsımı bulur” diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerine tepki gösterdi. Erdoğan, “Şu anda ana muhalefetin başındaki zat ikide bir ‘rejim mejim’ deyip duruyor ya Türkiye’nin böyle bir sorunu yok. Rejim olayı 1923’te atılan adımla yoluna devam ediyor. Cumhuriyetten geri adım atmaya çalışanlar, karşılarında herkesten önce milletimizi ve milletimizle birlikte şahsımı bulur” dedi. TBMM’nin değişikliği kabul ederek üzerine düştüğünü yaptığını savunan Erdoğan, “Artık söz de karar da milletindir, milletimizindir. Milletten bu kararı kaçırmak isteyenler olmuştur. Niye korkuyorsunuz? Bırakın millet versin kararı. Bunu millete gönderelim niye demediler? Milletten korkuyorlar da onun için” dedi. Ülkede bir kesimin müzmin muhalifler gibi sürekli çarpıtma ile yalanla meseleleri tersyüz ettiğini anlatan Erdoğan, darbelerin, muhtıraların, krizlerin sorumlusu mevcut sistemin göklere çıkarılarak “Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi”nin sürekli Gmaseuknaefçrloivkleatkebinillir Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesinin önemli olduğunu belirterek, olası askerlik sorununun muaf tutma yoluyla çözümlenebileceğini, hükümetin bu çalışmayı referandumdan sonra yapabileceğini kaydetti. karalandığını kaydetti. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi’nin ilk olarak 2007’de halktan destek gördüğünü, nisan ayında halkoyuna sunulacak değişikliğin ise on yıl önce atılan bu adımın tamamlanma sı olarak nitelenebileceğini söyledi. Erdoğan, “Milletimizin o zaman yüzde 69 ile ‘evet’ dediği reformun, nihai hedefine ulaşmasını sağlayacak bu değişikliğe de aynı şekilde sahip çıkacağına doğrusu ben inanıyorum” dedi. ‘Bir iki güne imzalanır’ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın NTV’nin soruları yanıtladı. Kalın, anayasa teklifinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanması ile ilgili olarak “Cumhurbaşkanı önümüzdeki birkaç günde imzayı atar ve referandum tarihi de netleşir. En geç cuma, cumartesi günü imzalayabilir. O zaman da tarih belli olur. Şu anda masada 9 ya da 16 Nisan tarihleri var” dedi. Kalın, Gülen’in iadesi için de “Obama yönetimi hiçbir adım atmadı. Bu konuda Sayın Trump ve Sayın Flinn çalışma başlatacak” bilgisini verdi. “Tek adam” eleştirilerine de yanıt veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Parlamento yok diyorlar el insaf. Her şey tek adamda bütünleşecek. Yargı yok. Hepsi yalan. Niye? Bunlar yalanla yattılar yalanla kalktılar bunların cibilliyetinde bu var. Atalarımız doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış derler. Anayasa değişikliğini karalamak isteyenlerin yalanları da şimdi her tarafta dolanmaya başladı. Bize düşen doğruyu biraz daha harekete geçirmektir.” Erdoğan, 2007’deki değişiklik gibi bu değişikliğin de eksik olduğunu, aslolanın yeni bir anayasa yapılmasının olduğunu da söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet Farazi savunma! Başbakan Yıldırım, başkanlık sistemini getiren anayasa değişikliğini savunurken ‘Türkiye monarşiyle yönetilseydi bunlar kralcı olurdu’ dedi Başbakan Binali Yıldırım, muhalefetin sadece hükümetin yaptıklarını eleştirdiğini belirterek, “Türkiye monarşi ile yönetilseydi biz demokratik sistem teklif etseydik emin olun bunların tamamı kralcı, kraliçeci olurlardı. Bunlar, bir zamanlar hayranı oldukları faşist yöntemlerin hayali ile yanıp tutuşan ikiyüzlülerdir” dedi. Yıldırım “Niyetimiz hayr, akıbet hayr. Hayırla, hayrı karıştırıyor bunlar. Onlar hayırcı, biz ‘hayrcı’yız” dedi. Yıldırım, partisinin ana kademe ilçe başkanları ile istişare ve değerlendirme toplantısı yaptı. Yıldırım açılış konuşmasında özetle şu mesajları verdi: l Faşizm hayali ile yanıp tutuşuyorlar: Bunların derdi mevcut sistemi savunmak değil. Türkiye monarşi ile yönetilseydi biz demokratik sistem teklif etseydik emin olun bunların tamamı kralcı, kraliçeci olurlardı. Cumhura, cumhurun tercihlerine saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği yalandan başka bir şey değildir. Millete ‘bidon kafalı’dan, ‘göbeğini kaşıyan adama’ kadar her türlü hakareti yapan bu zihniyet ne cumhuriyetçi, ne de demokratik olabilir. Bunlar, bir zamanlar hayranı ol ‘AYM’ye gitmelerine alıştık’ Başbakan Yıldırım, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez El Sarraj’ı Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Sarraj ile ortak basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP’nin anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne taşıması olasılığına ilişkin Yıldırım, “Hangi kanun çıksa CHP hemen AYM’nin yolunu tutuyor. Millet AVM’ye gidiyor, CHP AYM’ye gidiyor. Buna alıştık. Bu, sü dukları faşist yönetimlerin hayali ile yanıp tutuşan ikiyüzlülerdir. l Radikal bir yol ayrımına geldik: Türkiye’nin yönetim sistemi konusunda böylesine radikal bir yol ayrımına niye geldik. Her şey yolunda giderken bir sabah kal kıp, ‘yönetim sistemini değiştirelim’ demedik. Bunun bir arka planı var. l Parlamenter sistemin miadı dolmuştur: Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Mevcut sistemde defalarca ısırıldık. Darbeler Bahçeli ile görüşecek Başbakan Binali Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli ile bugün saat 15.00’te görüşecek. Görüşmenin ana gündem maddesinin ise referandum olacağı bildirildi. reci durdurmaz, süreç devam eder” dedi. Yıldırım, El Bab’ın güneyinin Suriye ordusu tarafından kuşatıldığı ve Türk askeri ile karşılaşma riskiyle ilgili soruya ise “Rusya ile koordinasyon sonucu tatsız bir olayın yaşanmaması için tedbirler alınmaktadır” yanıtını verdi. le, cuntalarla, terörle ısırıldık. Artık yeter. Sürekli kriz üreten, milleti üzen, meşgul eden, devleti örseleyen bir sistemde ısrar etmenin anlamı yok. Cumhuriyet baki, ama yönetim sisteminin miadı dolmuştur. l ANKARA/Cumhuriyet Bu sessizlik utanç olmalı... Doğrucu Davut olma, durmadan yalan söyle... Sokaklara çıkma, alanları doldurma, sakın ola ki eyleme kalkışma... Düş kurma, âşık olma. Laik, çağdaş eğitimi savunma... Kafana bilimi takma, kafa yorma... Birey olma, hak, hukuk deme... Düşünme, eleştirme... Ağzına kilit vur... Uslu çocuk ol, yerinde dur, kıpırdama... Bol bol yalan söyle, doğrudan yana tavır koyma... İki de bir temel hak ve özgürlükler diye geveleyip durma... Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme. Çocuk gelinleri savun, kadına şiddet kullan... Vur, kır, gerekirse öldür... Kadına şiddet helaldir. Kadın evde oturur, gıkı çıkmaz, çarşıya pazara gitmez. Çamaşır, bulaşık yıkar, yemek yapar. Çocuk doğurur. Bir çocuk değil... En az üç, dört, beş, altı... Evinin kadınıdır o... Heykelleri kır, sanatın içine tükür... Aydınları hedef göster, gerekirse öldür... Korku sal. Susma, sustukça sıra sana gelecek, diyenlere inanma. Doğru yolda yürüme, çal çırp, keyfine bak. Evrensel hukuk, adalet, sermaye emek çelişkisi, diyenlere inanma... HHH Kara toprak ölüleri birer birer buluşturuyor, ölenler geri gelmiyor, inanma bunlara... Gününü gün et, kır şişeyi, dön köşeyi sen de... Bu canlı dünya gelip geçici işte. Çokuluslu altın avcılarına sahip çık, onları koruyup kolla. Kaçkarlar elden gidiyormuş boş ver hiç umursama... Çevre eylemi yapan, ağaçlara, akarsulara sahip çıkan köylüleri “hain” diyerek yaftala. Turgutlu Çal Dağı’nda 50 bin ağaç kesenleri koru kolla... Koyları, bükleri işgal edenleri koru... İnsanları ayrıştır, ötekileştir. Ayrımcılık yap. Gözünü kapa ve hiç açma. O sana gösterecektir ne zaman açacağını. Birey olma kul ol... Ölüleri, ölü çocukları unut gitsin. Barış dilini ne yapacaksın savaş dili varken... Savaştan yana ol, barıştan değil... Bir memleket inat ve ısrarla aynı kâbusu yaşamaya devam etsin sana ne! Kendi topraklarından kazı nan insanlar ve kazındıkları topraklardan göçmüş olanların tüm acılarını yüklensin toprak boş ver! HHH Sığ bir dünyalı ol... Dar kafalı. Sorgulama, neden, niçin, ne zaman falan deme. Ne bir mezar ne bir mezar taşı ne kahpe cinayetlerin tabutları... Terör, töre kıskacı... 15 yaşındaki çocuk gelinler, Suriyeli mülteciler, Ege Denizi’nde yaşanan can pazarları... Boş ver... Umursama... Ölülerimizin coğrafyasında sen gezinme... Gaffar Okkan niçin öldürüldü diye kafa yorma. Unut, Uğur Mumcu’yu, Onat Kutlar’ı, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Musa Anter’i, Hrant Dink’i... Ölümlerle çoğalan bir ulusuz biz... Öle öle çoğalacağız belki. Düşünmek yasak haberin olsun... Ya bendensin ya ondan, söyle kimden yanasın sen! Bu sessizlik hepimiz adına utanç olmalı ama aldırma gönül aldırma sen... Tiyatroları, sinemaları kapa, aydınları sustur. Opera, bale gâvur icadı. Şu öldürdüklerimizin sonsuz coğrafyasını anımsama. Yan gel yat, keyfine bak. Aldırma... Hesabı iyi yap. Rüzgârgülü ol, iktidarların rüzgârına göre es... Şehit polisler, şehit askerler... Hepsi yoksul ailelerin çocukları. Bu canlı dünyadan gelip geçti onlar... Yüreklerimiz yangın yeri. Sen bırak bunları düşünme, küpünü doldur geç kalma. HHH Tarih “tekerrür” etmiyor iki gözüm, gülen ayvam, ağlayan narım... Kanayan bir tarih var önümüzde. Kitapların dili senin işine gelmez onu biliyoruz... Hayatı... Sevgiyi... Aşkı... Sevdayı... Biliyoruz gülüm. Belki güzel günler göreceğiz, aydınlık sabahlar. Tahir Elçi, Sabahattin Ali’den 60 yıl sonra öldürüldü. O öldürüldüğünde doğmamıştı henüz... O öldürüldüğünde işte... Anlıyor musun? Bursa’da bürokratlar evet kampanyasında! CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, kentte görev yapan yandaş bürokratların açık şekilde “evet” kampanyası yürüttüklerini belirterek Vali İzzettin Küçük’ü göreve çağırdı. Bürokratların “evet” kampanyasını halka baskıya dönüştürdüklerini söyleyen Özdemir, Vali Küçük’e seslenerek, “Sayın Vali, Bursa’daki bürokratlar açık bir şekilde sosyal medya üzerinden ‘evet’ propagandası yapıyor ve siz bunu seyrediyorsunuz. Birçok kaymakam, emniyet müdürü, muhtarları topluyor ve ‘evet’ demeleri yö nünde baskı kurmaya çalışıyor. Sizin duyarlığınızı biliyoruz. Lütfen bu konuya devletin valisi olarak müdahil olun. Bunu yapmaya devam ederlerse 32 bin üyemizi, 500 bin oy veren yurttaşımızı sokaklara ve bürokratların kapısına dökeriz. Bursa’nın barışçı bir kent olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Benim vergilerimden maaş alanlar bu işin tarafı olamazlar. Bu işlerle siyasetçiler ilgilenir, halk ilgilenir ama kamu görevlileri bu konularla ilgilenemez. Bunu bir parti meselesinin ötesinde görüyoruz” diye konuştu. ‘Hayır’cıları şeytan ilan etti Referanduma sunulacak olan anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyenlere yönelik hakaret ve tehditlere her gün bir yenisi ekleniyor. AKP Diyarbakır eski milletvekillerinden İrfan Rıza Yazıcıoğlu, sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki hesabında “Hayır” diyenleri “Şeytan” ilan etti. Yazıcıoğlu, “Şeytana sormuşlar: Nasıl şeytan oldun? Bütün melekler EVET dedi, ben HAYIR dediğim için demiş” yazılı bir paylaşımda bulundu. Yazıcıoğlu’nun bu paylaşımı büyük tepki çekti. Yazıcıoğlu eleştiriler üzerine yaptığı açıklamada, “Hayret bir şey ya. Hayır diyenlere kim şeytan demiş? Benim paylaştığım konuyu iyice okursanız ben sadece Şeytan nasıl şeytanlaşmış onu yazdım. Millet neyi üstüne alacağını şaşırmış” yanıtını verdi. l MAHMUT ORAL/DİYARBAKIR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle