23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Şubat 2017 4 D. Bahçeli neden böyle yapıyor? Her türlü akıldan, mantıktan, tutarlılıktan yoksun ortamda, aklı ve sağduyuyu üstün kılacak bir oylamanın imkânsızlığının aşikâr olmasına karşın, biz yine de “devletlu” ve “şevketlular”ımızın davranışlarına akıl erdirmek, mantıksızlığın mantıki açıklamasını yapmak zorundayız. Davranışlarına akıl erdirilmesi en zor olan kişi ise, her gün birbiri ardından şaşırtıcı açıklamalar yapan Devlet Bahçeli. Şu sıralarda herkes aynı soruyu soruyor: Devlet Bahçeli, neden böyle yapıyor? Devlet Bahçeli son olarak, Erdoğan ile Perinçek arasında bir seçim yapmak zorunda kalmaları halinde, tercihlerini Erdoğan’dan yana kullanacaklarını açıklamış ve neden “evet” dediğini soranlara cevaben de şunları söylemiş: Size ne! Size mi soracaktık?.. Aslında Sayın Bahçeli, yukarıdaki açıklamalarıyla, neden böyle davrandığı sorusunu yanıtlıyor ve siyasi yaşamında tercihlerini hep Erdoğan’dan yana kullandığını, kendisinin siyaset sahnesindeki önde gelen işlevinin Tayyip Bey’in “arka bahçesi” olmak olduğunu ileri sürenlerin haklı olduklarını kanıtlıyor. Ama Bahçeli’nin “arka bahçe” olduğunun kanıtlanması da şu soruyu engellemiyor: Peki Sayın Bahçeli, neden “arka bahçe” işlevini üstleniyor. HHH Sayın Bahçeli’nin, Başkan Bush’un Irak’a müdahalesi sırasında, Ecevit’in yerine iktidar koltuğunda oturması için dizayn edilen AKP’nin iktidara tırmanış sürecinin önündeki son engeli de, daha henüz koalisyon ortağı olduğu sırada Bursa Kestel’deki Kocayayla Türkmen Kurultayı’nda “3 Kasım 2002 erken seçim günüdür” açıklamasıyla, ortadan kaldırdığı herkesin malumu. Ama bu bilgi Bahçeli’nin o günden bu yana “arka bahçe”lik işlevini üstlendiğini kanıtlasa bile, nedenini açıklamaya yetmiyor. Bu soruların dorukta olduğu bir sırada, ülkücü camia içinden yetişmiş olan gazeteci Sabahattin Önkibar’ın, Ocak 2017’de “Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey” adlı eserinin Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yayımlanacağı duyuruldu. Haberin duyulması üzerine ve daha kitap yayımlanmadan, dolayısıyla da içeriği öğrenilmeden Bahçeli, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nden kitabın kişilik haklarına saldırı oluşturacağı gerekçesiyle toplatılması kararını almayı başardı. Eğer bu karar olmayıp kitap piyasaya çıkmış olsaydı, belki de Sayın Bahçeli’nin neden bu şekilde davrandığı konusunda ipuçları edinebilirdik. Ama şimdi bu imkândan yoksunuz. Ben yayınevi yetkililerini arayarak, toplatılan kitapta, ileri sürüldüğü gibi, kimi güçlerin elinde Bahçeli’ye şantaj için kullandıkları kaset veya belge bulunduğu yolunda bir iddianın yer alıp almadığını sordum. Kitapta böyle bir şey kesinlikle yok, yanıtını aldım. Diğer soruları da yanıtsız bıraktılar. Durum böyle olunca, Bahçeli için çeşitli vesilelerle ortaya atılan, Türkeş’in 12 Eylül’de cezaevindeyken, MÇP’nin kuruluş hazırlıkları süresinde, MİT’çi olduğu gerekçesiyle Devlet Bahçeli’nin üstünü çizdiği, bu hususun Yaşar Okuyan tarafından Ulusal Kanal’ın bir yayınında, elinde salladığı belgeyi göstererek dillendirildiği, Süleyman Demirel’in de, Önkibar’a bir konuşmaları sırasında “Evet, Bahçeli, Yenimahalle’nin adamıdır” dediği hususlarının yer alıp almadığını öğrenemedim. Tabii bu tür iddialar yer alsalar bile, inandırıcı olmaları için yalnızca ileri sürülmeleri yetmez, belgelendirilmeleri de gerekli. Kitap toplatıldığı için bu konuda da bir şey söylemek durumunda değiliz. Bu konuların açıklığa kavuşması ve Sayın Bahçeli’nin “istihbarat örgütünün veya örgütlerinin” adamı olduğu iddialarının aydınlanması için, bunların kanıtlarının bunlara karşı verilecek yanıtların hepsinin kamuoyunun bilgisine sunulması gerekiyor. Bu olanaklar olmadığı sürece, Bahçeli’nin neden böyle davrandığı konusundaki tahminler yalnızca fısıltı gazetesine dayanmaktadır. Pek hoş olmayan bu söylentilere dayanarak, bir görüş ileri sürmekten kaçınıyor ve yargının bir an önce yasak kararını kaldırarak konunun aydınlanmasını sağlamasını bekliyoruz. DÜZELTME VE ÖZÜR Gazetemizin dünkü sayısında, 6. sayfada, “Bu, korkunun işaretidir” başlıklı haberde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis Grup Toplantısı konuşmasına Haber Türk TV ve NTV’de 23 saniye, CNN Türk TV’de ise 27 saniye yer verildiği aktarılmıştır. Söz konusu yayın süreleri sehven saniye olarak belirtilmiş, doğrusu dakika olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CHP’den gençlere referandum mektubu Kılıçdaroğlu, muhtarlara ve gençlere referandumda ‘hayır’ın Türkiye’nin geleceğine dair taşıdığı önemi anlatan mektuplar gönderecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ile ilgili gençlere ve muhtarlara mektup gönderecek. Gençlere gönde rilecek mektup larda gençlerin değişikliğe iliş kin bilgilenme si amaçlanırken, muhtarlara gön İKLİM ÖNGEL derilecek mektuplarda da muh tarlara ‘hayır’ın Türkiye’nin geleceği için önemi vurgulanacak. Kılıçdaroğlu her iki mektubunda da “Cumhuri yete ve demokrasiye sahip çıka lım” mesajı verecek. CHP MYK, Kılıçdaroğlu baş kanlığında toplandı. Yakla şık 3 saat süren toplantıda ya yımlanan son KHK ile meslek ten ihraç edilen akademisyen ler ve referandum süreci masa ya yatırıldı. Edinilen bilgiye gö re; Kılıçdaroğlu 10 Şubat günü Parti Meclisi’ni, Yüksek Disip lin Kurulu’nu ve milletvekille rini Genel Merkez’de toplayacak. Saat 11.00’de başlayacak toplantının açılışını Kılıçdaroğlu yapacak. Referandum sürecine ilişkin son değerlendirmelerin ele alınacağı toplantıda, CHP’nin anayasa değişikliğini, onaylanmasının ardından Anayasa Mahkemesi’ne götürüp götürmemesine ilişkin son kararın verilmesi, onayın ardından da kararın kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor. AYM netleşmedi CHP’de artık “Hukuki yolları sonuna kadar kullanalım” görüşünden çok, “AYM saltanatın emrinde’’ görüşü ağırlık kazanıyor. Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısındaki AYM’ye yönelik eleştirileri de CHP’nin AYM’ye gitmeyeceğinin sinyali olarak değerlendiriliyor. CHP’ye eski il, ilçe, belediye başkanları ve milletvekillerinden referandum sürecinde görev almak için talep geldiği öğrenildi. Eski CHP’lilerin yanı sıra eski siyasilerin de çalışmak istediği sürecin planı en kısa zamanda yapılacak. Kişiler il ve bölgelerinde veya partinin görevlendirileceği ihtiyaç olan diğer yerlerde çalışmalara katılacak. Öte yandan özellikle muhafazakâr, milliyetçi partilerden de CHP’ye randevu talebi geldiği, CHP’nin isteyenlerle görüşeceği belirtildi. Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ile ilgili gençlere ve muhtara mektup gönderecek. Gençlere gönderilecek mektuplarda gençlerin değişiklige ilişkin bilgilendirilmesi amaçlanırken, muhtarlara gönderilecek mektuplarda da muhtarlara ‘hayır’ın Türkiye’nin geleceği için önemi vurgulanacak. Kılıçdaroğlu her iki mektubunda da “Cumhuriyete ve demosrasiye sahip çıkalım’’ mesajı verecek. Otobüsler yenileniyor CHP’nin seçim otobüslerinden CHP adı ve rozeti tamamen silinecek. Yerine Türk bayrakları konacak. Ne kurmaylar ne de partililer halkla görüşmelerinde CHP’den söz etmeyecek, rozet takmayacak. l ANKARA TRT, CHP’li şeker’den telif istedi TRT, anayasa görüşmeleri sırasında canlı yayın yapan CHP milletvekili Ali Şeker’den telif hakkı istedi. Şeker, “TRT’nin yapması gereken görevi biz yapıyoruz. Bir de telif talebinde bulunuyorlar. Bu TRT açısından utanç verici bir şey” yorumu yaptı. TBMM’de düzenlenen basın toplantısında Şeker, TRT’nin; anayasa görüşmeleri sırasında yayın yaptığı Şeker TV’den telif hakkı istediğini duyurdu. TRT’nin anayasa görüşmelerini yayın yapmayıp Şeker TV’nin yayımlaması için telif istemesine ilişkin Şeker, “Bu TRT ile ilgili bu telif hakkı konusundaki talep üzerine biz de artık en iyi FETÖ yalakası diye bir ödül vermeyi düşünüyoruz” dedi. Kamer Genç’in daha önce Gülen için yapmış olduğu uyarılar ile ilgili bir video kaydını TRT’den parasını ödeyerek aldığını söyleyen Şeker, “TRT’nin yapması gereken görevi biz yapıyoruz. Kalkmış bir de telif talebinde bulunuyorlar. Bu TRT açısından utanç verici bir şey” dedi. Cumhuriyet’e konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümetin referandum kampanyası için Varlık Fonu’nu ya da örtülü ödeneği kullanacağını söyledi: ‘Evet’i fona devredebilirler Leyla Zana gözaltına alındı TBMM’deki yemin sırasında yaptığı yemin sayılmadığı için yasama faaliyetlerine katılamayan ve danışmanları ile sekreterleri alınarak Meclis’teki odası boşaltılan ve aylardır Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı bir köyde yaşayan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, dün Diyarbakır’a geldiği sırada kent girişindeki polis noktasında gözaltına alındı. Yakınlarının ifadesine göre, polisler Leyla Zana’ya, hakkında Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında ifadesi alınması için gözaltı kararı olduğunu bildirdiler. Polis, Leyla Zana’nın bulunduğu araca binerek kendisini adliyeye götürdü. Savcılıktan adli kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilen Ağrı milletvekili Leyla Zana, adli kontrolle serbest bırakıldı. HDP’li Aslan’a yakalama kararı Batman 5. Asliye Ceza Mahkemesi, hakkında açılan “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” ve “Kamu görevlisine hakaret” davalarının duruşmasına çağrılmasına rağmen gitmeyen HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan için, yakalama kararı çıkarttı. Karara tepki gösteren Aslan, “Bir vekil kendi kentinde yürümeyecekse ne yapsın?” dedi. ‘Bizi yargılayanlar hainlikle yargılanıyor’ KCK ana davasına Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Dava kapsamında daha önce hakkında zorla getirme kararı verilen HDP Hakkâri Milletvekili Selma Irmak, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Elazığ Cezaevi’ne, oradan da ifadesi için makemeye getirildi. Hakkâri’nin 3 milletvekilinin de tutuklu olduğuna dikkat çeken Irmak, “Meclis’te anayasanın değiştirilmesi ile ilgili görüşmeler oldu. Bu oylamanın içinde Hakkâri yok. Çünkü Meclis’te 3 Hakkâri milletvekili yok. Meclis’in aldığı karar sakat kalmıştır” dedi. KCK operasyonları yapan polislerin, davanın iddianamesini hazırlayan hâkim ve savcıların FETÖ soruşturmalarında görevden alındıklarını ve tutuklandıklarını vurgulayan Irmak, “Bu dosyayı ele alan bütün şahıslar şu anda örgüt üyeliğinden ve vatan hainliğinden müebbet ile yargılanıyor. Vatan hainliğinden yargılanan bir savcının hazırladığı dosya, bir hâkimin yaptığı yargılamaya, polislerin yaptığı operasyona nasıl güvenilebilir? Nasıl inanılabilir? Nasıl hukuki olabilir? Bu nedenle bu dosya boştur. Düşmesi gerekir” dedi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet HAKAN DİRİK CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandum öncesi “zenginleştirilen” Varlık Fonu’nun, AKP hükümetince “evet” kampanyasının finansmanı için kullanılabileceğini söyledi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan CHP lideri, hükümetin, Varlık Fonu’na devredilen varlıkları teminat göstererek dünyadan borç alma yoluna gideceğini kaydetti. Ancak yabancıların hukukun olmadığı bir ülkeye kredi açmakta tereddüt edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Kim nasıl kredi açacak, yeterli teminat elde edebilecekler mi, bunlar belli değil. Önümüzdeki süreçte bunu daha net göreceğiz. Ama kredi bulabilirlerse bunu referandum için de kullanabilirler. Özellikle sosyal yardımları artırarak evet oylarını artırmak istiyorlar” diye konuştu. Varlık Fonu’nun yanı sıra hükümetin elinde “örtülü ödenek” enstrümanının da bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Elbette hükümet örtülüğü ödeneği referandum için kullanacaktır. Zaten istedikleri gibi kullanıyorlar. İki kişi kullanıyor, Cumhurbaşkanı ve Başbakan. Sınırları yok ve hiçbir şekilde hesap vermiyorlar. Dolayısıyla devletin örtülü ödeneğini, iktidarda kalmak için kendilerine finans desteği sağlayan bir unsur olarak değerlendiriyorlar. Elbette referandum için kullanacaklar dır” diye konuştu. Cumhuriyet’e tutmaz Tutukluluklarının 100 günü aşmasına karşın gazetemiz yönetici ve yazarlarına karşı iddianame hazırlanmadığını anımsattığımız Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet yazarlarını tutukladınız, hapse de attınız. İddianame yazın o zaman. Yazamazsınız, çünkü ortada delil yok. Dava açmaları için delil bulmaları lazım. FETÖ’cü diyorlar, Cumhuriyet’e tutmuyor. Tutmaz. Bütün hayatı FETÖ’yle mücadeleyle geçmiş kişileri FETÖ’cü yapamazsınız” dedi. ‘İşkenceci hükümet’ Kılıçdaroğlu, Yunanistan ve Almanya’ya kaçan FETÖ’cülerin AKP hükümeti nedeniyle Türkiye’ye iade edilmediğini söyledi. Birleşmiş Milletler İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni anımsatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Herkesin adil yargılanması lazım. Niye Yunanistan ya da Almanya FETÖ’cüleri iade etmiyor diye kızıyorlar. Bizimkiler, Birleşmiş Milletler’e yazı göndermişler, ‘İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 13 maddesini askıya aldık diye. Adil yargılama yapmayacağını resmen bildiriyor. İkincisi tutuklulara insani davranma. Yani insani davranmayacağını söylüyor. ‘İşkence yapacağım’ diyor. Almanya böyle bir durumda iade eder mi? Bunları kaldırın, ondan sonra iade isteyin.” l ANKARA CHP’li gence hakaret gözaltısı CHP Sakarya İl Gençlik Kolları Başkanı Ulaş Yusuf Konyalı, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında sosyal medyada 41 suç işlediği iddiasıyla önceki gün sabah saatlerinde ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkeme ye sevk edilen Konyalı, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Konyalı, “Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri imza atacağım. Referandumda ‘Hayır’ diyeceğimiz için bizlerden korkuyorlar. Hayır’cıları yıldırmaya çalışıyorlar. Ülke genelindeki duruşumuza devam edeceğiz” dedi. l DHA 16.12.2016 tarihinde; Cumhuriyet gazetesinin 4.sayfasında ve “http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/646223/YurttazorunluBaskanlikpaneli.htm” internet adresinde saat 07.27’de “Abidin Yağmur” imzasıyla “Yurtta Zorunlu ‘Başkanlık’ paneli” başlığında yayımlanan haber Kurumumuzun ve çalışanlarımızın kişilik hakları ihlal edici, kamuoyunu yanlış bilgilendirici yapılan hizmetleri gölgeleyen yayın DÜZELTME VE CEVAP METNİ olup kamuoyunu aydınlatmak amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasında zaruret görülmüştür. Şöyle ki; 351 sayılı Kanun 2.maddesi “Kurumun amacı yurtiçinde ve dışında yükseköğrenim gören öğrenciler için yurtlar yapmak ve bunların işletmesini sağlamak, beslenme yardımı yapmak ve eğitim, sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerle milli ve ma nevi gelişimlerine katkı sağlamak, yükseköğrenim öğrencilerine kredi veya burs vermek, öğrencilerin yükseköğrenimlerini kolaylaştırmak” hükmündedir. Habere konu program Çınaraltı Gençlik Söyleşileri kapsamında “Yeni Türkiye Yeni Gelecek” ismiyle yürütülmektedir. Bu konferanslarda Türkiye’mizin gelişen vizyonu öğrencilerimizle paylaşılmaktadır. Kurum tarafından düzenlenen seminer faaliyetlerinde hiçbir siyasi partinin lehine yahut aleyhine propaganda yapılmasına izin verilmemekte, programlara resmi il protokolü dışında siyasi parti temsilcileri, Kurum dışından öğrenciler davet edilmemektedir. Bu nedenle Kurumun siyasi partiyle ilişkilendirilmesine yönelik iddiayı reddediyoruz. Ayrıca haberdeki katılan sayısı 1.500’e ulaştığında 3 öğrenciye burs verileceği iddiası külli yen yalan olduğundan bu iddiayı reddediyoruz. Konferansın verildiği salon 1.500 kişilik değil 500 kişiliktir. Bu nedenle basına kamuoyunu yanıltıcı beyanat verildiğinden Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Habere konu eyleme Kurum öğrencileri katılmamıştır. Kamuoyunun takdirlerine arz olunur. Sinan Aksu Genel Müdür C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle