Katalog

Çarşamba 8 Şubat 2017 6 Başkanlık sistemine sıcak bakmadığını söyleyince düşük puan aldı Öğretmen mülakatında referandum sorusu Erzurum’un Aşkale ilçesinde görev yapan Türk Di tan sonra sözleşmeli öğretmen olarak göreve başladı. 5 yıllık sözleşmeli öğretmenli li ve Edebiyatı öğretme ğin ardından devlet memu ni K.Ö, adaylığının kalk ru olan K.Ö, son 1.5 yıldır da ması ve asaletinin onaylanması için mülakata girdi. Mülakat komis ABİDİN YAĞMUR aday statüsünde görev yaptı. K.Ö’nün EğitimSen Erzurum Şubesi’ne verdiği di yonu K.Ö’ye “Başkanlık lekçeden edinilen bilgiye sistemi ve referandum hakkında göre, performans notları ortala ne düşünüyorsun? Çevrendekile ması 92, yazılı sınav ortalaması re ne tavsiye edeceksin” sorula 79 olan K.Ö, adaylığının kaldırıl rını yöneltti. K.Ö, başkanlık sis ması ve asaletinin onaylanması temine sıcak bakmadığını söy sürecinde son basamak olan mü ledi. Komisyon aday öğretme lakat sınavına Erzurum Milli Eği ne 34 puan verince, asaletinin tim Müdürlüğü’nde girdi. onaylanması gelecek yıla kaldı. “Evet” demediği için düşük pu Türkİslam sentezi sorusu an aldığını ileri süren öğretmen 5 kişilik komisyonun karşısı K.Ö’nün bu iddiasını idari yar na çıkan K.Ö’ye disiplin yönetme gıya taşıyacağı öğrenildi. liğiyle ilgili bir soru soruldu. Bu Mersinli K.Ö, Türk Dili ve Ede soruya doğru yanıt veren K.Ö’ye biyatı Bölümü’nden mezun olduk sorulan ikinci soru “Anadolu’da Türkİslam kültürünün yerleşmesini sağlayan 3 isim verebilir misiniz?” oldu. Komisyon, önceden belirlenen soruların ardından güncel gelişmelerle ilgili soruların ardından komisyon başkanı “Başkanlık sistemi ve referandum hakkında ne düşünüyorsun? Çevrendekilere ne tavsiye edeceksin?” sorusunu yöneltti. Bu soru karşısında kısa süreli bir şaşkınlık yaşayan K.Ö, komisyon üyelerinin yanıt beklemesi üzerine düşüncelerini açıkladı ve başkanlık sistemine olumlu bakmadığını, böyle bir sistemin Türkiye’ye fayda getirmeyeceğine inandığını söyledi. K.Ö’nün bu yanıtının ardından mülakat sonlandırıldı. Disiplin yönetmeliğiyle ve kendi alanıyla ilgili 2 soruya doğru yanıt verdiğini düşünen K.Ö, mülakat sonucunda 34 puan aldığı nı öğrendiğinde şoke oldu. Asaletinin onaylanması için yazılı sınav ve mülakat ortalamasının 60 olması gereken K.Ö, referandumla ilgili soruya evet yanıtı vermediği için düşük not aldığını iddia ederek durumu EğitimSen Erzurum Şubesi’ne iletti ve mülakat sınavının iptali istemiyle idari dava açmak için sendikadan hukuki destek istedi. EğitimSen Erzurum Şube Başkanı Ferit Ağyürek, öğretmen K.Ö’nün şikâyetine benzer çok sayıda şikâyet aldıklarını belirterek, “İlk defa referandum konusunda aday öğretmene soru sorulduğunu duydum. Ama genel olarak mülakatlarda benzer sıkıntılar var. Bunlar da genelde solcu, demokrat öğretmenler. Onlar gibi düşünmeyenleri mülakattan geçirmiyorlar” dedi. l MERSİN Proje okulları kapsamında imam hatip lisesine gönde rilen Turgut için Ca ğaloğlu Anadolu Li sesi öğrencileri, klip çekerek veda etmiş ti. Turgut için bu gün Ca ğaloğlu Anado lu Lisesi önünde anma yapıla Mustafa Turgut cak. Mustafa öğretmen farklı ders anlatımıyla okulda çok seviliyordu. Ö‘Mğurtenuc’ iI.çve.Inaarkğadlıayşolarrı Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde farklı ders anlatımı ve kişiliği ile öğrencileri tarafından “Mutu” diye seslenilen ve Kandillilerin ise “Devrimci Mustafa” olarak tanıdığı EğitimSen üyesi Mustafa Turgut (58) geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Proje okulları kapsamında imam hatip lisesine gönderilen Turgut için öğrencileri, klip çekerek veda etmişti. Mustafa Turgut, birkaç hafta öncesine kadar Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencilerinin “Mutu”suydu. Proje okul yönetmeliğiyle birlikte 19 yıldır görev yaptığı okuldan ayrılarak, imam hatip lisesine geçmek zorunda kaldı. Öğrencilerin öğretmenlerine veda töreninde havaya attıkları öğretmen olarak tanındı. Ama onun yanında EğitimSen saflarında verdiği mücadele de gözardı edilemezdi. Mustafa Turgut’un ölümü arka daşlarının yanı sıra eski ve yeni öğrencilerini de yasa boğdu. Turgut’un sosyal medya hesabından paylaşılan ölüm haberi ile çok sayıda arkadaşı üzüntülerini paylaştı. Nihat Kızıloluk, Mustafa Turgut ile tanışıklığını anlatarak “Seksenli yılların sonuna doğruydu seninle Tunceli’de tanışmamız. Daha sonra Ankara, İstanbul sokaklarındaki birçok emek mücadelemizde karşılaşır sarılırdık birbirimize, o içten gülümsemenle. Ayaküstü sohbetlerden sonra beraber katılırdık yoldaşların sloganlarına. Şimdi zamanı mıydı bu şakanın be kardeşim. Işıklar yoldaşın olsun” diyerek arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü dile getirdi. Yine birçok arkadaşı da “Dünya iyisi hocam... Güzel Mustafa abim... Hep gençtin, hep genç kalacaksın. Her ölüm erken ölüm de, seninki hepten olmadı sanki”, “Güle güle küçücük bedenli kocaman yürekli emek işçisi seni çok özlüyeceğiz ışıklar yoldaşın olsun”, “Bu gidişin gidiş değil be Mustafa... Sevgiyle anılacaksın.. Yolun ışıklarla dolsun” şeklinde yazarak acılarını dile getirdi. Farklı ders anlatımı ve öğrencileri ile ikili ilişkileri nedeniyle okulda çok sevilen Mustafa Turgut basına verdiği röportajlarında etkin bir öğretmenlik yapmaya çalıştığının altını çizerek, “Böylece öğrencilerle iç içe olup anlamaya çalışıyorsunuz” demişti. Müfredatın dışına çıkmasını ise Turgut, “Müfredat, ortalamaya göre hazırlanmış. Bu çocuklar çok çok iyi. Mesela bu çocuklara ismin hallerini anlatamazsınız. Çünkü onlar birçok şeyi bilerek geliyor. Çocukların hepsinin çekmecesinde mutlaka bir roman olur. Yani hepsi okur ve hepsinin dünyaları var. Siz tek ba şına müfredatı dayatırsanız, sıkıcı bir hal alır. Ne olursa olsun, öğretmen olarak öğrenmek durumundasınız. Çünkü öğrenci seviyesine ders anlatmak zorundasınız” diyerek herkesten farklı bir yol izlediğini söylemişti. Mustafa öğretmenin öğrencileri de bir şiir kaleme aldı. Öğrencileri Mustafa öğretmenin proje okulla imam hatip lisesine sürgüne gönderildiğini, her gün 5 saat yol çilesi çektiğini belirttiler. Eski okulunda tören Turgut için bugün saat 11.30’da Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde anma yapılacak. Mustafa Turgut’un cenazesi daha sonra Aksaray Murat Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından perşembe günü memleketi Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Pınarcık köyünde defnedilecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet HAYIR YÜKSELİYOR ESKİŞEHİR Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 46 dernek, meslek örgütü ve sendikanın oluşturduğu “Hayır Platformu” üyeleriyle bir araya geldi. SES Şube Başkanı Yalçın Mutlu; “Eskişehir’de yüzde 80 hayır çıkacak” dedi. KAYSERİ CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Yeşilçam replikleri ile “hayır” kampanyasını yürütüyor. Arık, Tarık Akan’dan Münir Özkul’a, Cüneyt Arkın’dan Kartal Tibet’e, Hülya Koçyiğit’ten Ediz Hun’a, Türkan Şoray’dan Şener Şen’e, Filiz Akın’dan Zeki Alasya’ya kadar Türk sinemasının unutulmaz filmlerinde “hayır” repliklerinin yer aldığı video paylaştı. Videoda değişik filmlerde yer alan ve birbirinden ünlü sanatçıların “Hayır”, “N’olamaz”, “Nayır” dedikleri sahnelere yönelik kesitler yer alıyor. UNUTMAYACAĞIZ! “Sürgün oluyorsun, anlatmaya başlıyorsun; bu esnada arkadaşın işten atılıyor, senin sürgününü konuşmak ayıp oluyor; tam bu sırada gazete kapanıyor, memleket meselesi dururken atılanları konuşmak önemsizleşiyor… Herkes bu aralar kendini cendereye alınmış hissediyor. Biri diğerine tercih edilemeyecek kadar hepsi önemli. Toptancılıktan vazgeçip büyük küçük, önemli önemsiz demeden sorunların etrafında örgütlenmek ve mücadele etmekten başka yolumuz yok. Bir bakmışsın hepsi bir yerde birleşmiş… ” MUSTAFA TURGUT (1959 …) MÜCADELENİ, EMEĞİNİ GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ! 08.02.2017 çarşamba öğle namazında Murat Paşa Camii’nden (Yusufpaşa durağı) uğurluyoruz. 09.02.2017 perşembe günü Zonguldak’ta maden işçilerinin bağrına defnediyoruz… EĞİTİM SEN İSTANBUL 8 NO’LU ŞUBE haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Dinbaz imam, dindar cemaat Çıkmamış candan ümit kesilmez sözü boşuna söylenmemiş. Dinbaz iktidarın sadece varınıyoğunu, kalemşörünüekranşörünü, bakanını, başbakanını, cumhurbaşkanını değil, dininiimanını, hatibinivaizini de adeta kumar masasına sürercesine önümüze koyarak yürüttüğü “Evet” kampanyası, en umulmadık yerlerde geri tepebiliyor. Geçen Cuma, Ümraniye’de bir “iktidar imamı”na bu halkın içinden çıkmış dürüst ve sağduyu sahibi, imanı da aklı da tertemiz bir cemaatin verdiği tokat gibi ders, buna bir örnek. Bu aynı zamanda bizim hanidir AKP’nin ekonomipolitik pratiğini tanımlama yolunda işlerliğe soktuğumuz dinbaz tabirinin dindar tabirinden farkını netleştirme yolunda da turnusol kâğıdı işleviyle seçkinleşen bir örnek. Buna geleceğiz, ama önce olayı ayrıntılarıyla aktaralım. HHH Basına yansıdığı kadarıyla Ümraniye’de bir başka camide görevli imam Hüseyin Güleç, geçen Cuma günü vaaz vermek üzere yine aynı ilçedeki İmes Sanayi Camiî’ne gider. Belli ki özellikle esnafa yönelik bir “oyun” çevirme peşindedir. Vaazı ses kaydından dinleyelim: “Kötüye gidiyor işler diye esnafın moralini bozmaya çalışıyorlar. İşler kötüye gitmiyor, iyiye gidiyor. Kötüye gidiyor diyenlere bakacaksınız. (...) Bugünkü Hayır’cılar, onu söyledim ya, kimdir bunlar?.. Dünyanın en büyük havalimanını istemeyenler... Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hazmedemeyenler... Gözünüze dizinize dursun dedi ya Başbakan, durmasın! Gözleriniz dizlerinize aksın!.. Aksın aksın, utanmadan gezsin onlar!.. İşte bunlara karşı çıkanlar, Marmaray, Avrasya, Esenler’i istemeyip [adeta hançeresini yırtarak] Hayır’cılaarrr, bunlar işte Hayır’cılarrr!.. 15 Temmuz’daki, bu milletin iradesiyle, bu milletin istikrarıyla oynayan katiller bunlar!..” Sonrasında imam, neredeyse ses duvarını aşarcasına gürleyerek Hayır’cılara atfen başka bir şeyler söylüyorsa da anlaşılmıyor, ama araya cemaatten birinin gayet sakin şekilde “Hocam” diyerek girdiğini ve şöyle devam ettiğini duyuyoruz: “Hocam, camideyiz (...) geldik. Hayır diye düşünenler de var.” Bunun üzerine cemaatten “Evet, öyle” diyenler duyuluyor ve alkış sesleri yükseliyor. Sonra bir başkasının, “Burası cami Hocam, cami” diye bağırdığını duyuyoruz. Elbette protesto uğultuları eşliğinde... HHH Tam o noktada dinbaz ve de kurnaz imamımız ne yapıyor dersiniz?! Hemen “Eşhedü” çekmeye koyulup Allah ve Resul’ünün adlarına sığınarak cemaatin kendisine yönelik haklı tepkisini soğurmaya ve soğutmaya yelteniyor. Ne yapsın cemaat, “Eşhedü”ye eşlik ediyor!.. Ama sonra yine devam ediyor bizimki! Sanki birkaç dakika önce Hayır’cılara yönelik “gözleri dizlerine aksın”, “utanmadan gezsin onlar”, “katiller” diye bağıran kendisi değilmiş gibi, “Biz, Hayır’cılara da saygılıyız, Evet’çilere de saygılıyız. Herkes hürdür, iradesini söyler, fikrini söyler” diye “makas değiştiriyor”. Tabii cemaat yutmuyor ve karşılık veriyor: “Hocam, hain diyordunuz ya! Yapmayın böyle yaaa!..” Protestolar devam edince imamımız yine “çevik”çe dine sığınıp “Değerli kardeşlerim, namazdan sonra 57 tane cami için yardım toplanacak, Allah yardımlarınızı kabul etsin, geçmişlerinize rahmet olsun, şehitlerimizin ruhu şâd olsun, birliğimiz beraberliğimiz daim olsun” diyerek bastırıyor cemaati... HHH Film gibi, değil mi?! Ve beni en çok çarpan, meydanı da, cemaati de “boş” sanan imamın, dini siyasete ucuz ve bayağı şekilde alet edişine insanların tepkisi karşısında dağılıp “Eşhedü”ye sığınması oldu. Bunu, Hz. Ali ile Muaviye orduları arasındaki Sıffin Savaşı’nda (657), kaybedeceğini anlayan Muaviye’nin (Amr bin elÂs marifetiyle) askerlerinin mızraklarına Kur’an sayfaları taktırarak Ali ve ordusunu durduruşuna benzer bir girişim olarak değerlendiriyorum!.. Demek ki dinbazlık, yani ister savaşta ister referandumda olsun dünyevi iş ve çekişmelerde dini kendinden yana araçsallaştırıp oyuncak etmek, o günden bugüne halka halka zincirlenerek gelen bir musibet… HHH Dinle oynayana “dinbaz” denir. Farsça oynamak demek olan “bâhten” fiilinden çıkış bulan “bâz”, hangi sözcüğün sonuna eklenirse ona “oynayan” anlamı verir. Kumarbaz, canbaz, dilbaz ve işte dinbaz... Yine Farsça “dâşten”den çıkış bulmuş “dâr” eki de sonuna geldiği her ne ise onu “sahiplenen”i tanımlar. Dolayısıyla “dindar” da dine sahip olan veya sahip çıkan anlamına gelir. Yukarıda ayrıntılarıyla aktardığımız hadisede cemaat, dinbazlık yapan imam karşısında dinine sahip çıkmış, tertemiz bir dindarlık örneği sergilemiştir. Helâl olsun o cemaate, o dindarlara! Onca asırlık “İmam öyle yaparsa cemaat ne yapmaz” deyişini de boşa çıkartıp hükümsüz kıldılar ya, helâl olsun!.. C MY B