02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 8 Şubat 2017 14 yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Köşemen Yılın yazarı Orhan Kemal Bursa Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2017 yılının yazarı olarak Orhan Kemal’i belirlediklerini açıkladı. Yıl boyunca söyleşiler, okumalar, dinletiler, atölyeler, yarışmalar, sergiler ve bir sempozyumla Çağdaş Türk Edebiyatı’nın büyük ustasını Bursalılarla buluşturacaklar. 2013’te Sabahattin Ali ile başlayan “Yılın Yazarı” etkinlikleri 2015’te Aziz Nesin, 2016’da Yaşar Kemal ile devam etti. Geleneksel bir hale geleceği anlaşılıyor. Orhan Kemal’in yaşamöyküsünde Bursa’nın ayrı bir önemi var. İlk düzyazı denemelerini Bursa Cezaevi’nde yatarken yapmış. Öğretmeni, kılavuzu Nâzım Hikmet olmuş. Orhan Kemal’in oğlu Nâzım Kemal Öğütçü basın toplantısında “Nâzım Hikmet ile babam Orhan Kemal’in aynı cezaevinin bir koğuşunda 3.5 yıl birlikte kalmaları... Bu süre, bir üniversite eğitimi gibi geçti. Nâzım Hikmet, 1944 yılında anneme ve babama yazmış olduğu bir mektupta ‘Başka kimseye söz vermediysiniz, çocuğunuzun adını Nâzım koyar mısınız?’ diyor. Ben, bugün o ismi taşıyorum” demiş. Nâzım Kemal Öğütçü’nün belirttiği gibi Orhan Kemal’in Nâzım Hikmet’le geçirdiği 3.5 yıl yazarlığını da belirliyor. Orhan Kemal “Nâzım Hikmet’le 3.5 Yıl”da (Everest Yay.) bu süreci çok güzel anlatır. Şiirlerini Nâzım Hikmet’in nasıl okuyup değerlendirdiğini, edebi anlayışını nasıl yönlendirmesi konusunda verdiği öğütleri, düzyazıya yönlendirmesini ve Orhan Kemal’in onları nasıl ciddiyetle yaşama geçirmeye çalıştığını okuruz. Güney Özkılınç’ın “Yüzümde Nâzım İzi Var”da (Evrensel Yay.) Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’ndeki 11 yıla yakın mahpusluğunun öyküsünü belgelerle, anılarla anlatır. Fotoğraflara bakarken hemen yanında duran Orhan Kemal’i görürüz. Bu kitaplara oğlu Işıl Öğütçü’nün Orhan Kemal’in 100. yaşı için hazırladığı “Orhan Kemal Sessizlerin Sesi” (Everest Yay.) adlı fotoğraflarla bezenmiş biyografiyi de eklemek gerek. Kader Nâzım Hikmet’le Orhan Kemal’i daha önce buluşturmuş. Orhan Kemal 1938’de askerliğini yapmak üzere Niğde’ye gitmiş. Askerliğini yaparken “Maksim Gorki ve Nâzım Hikmet kitapları okumak”, “yabancı rejimler lehinde propaganda ve isyana muharrik” suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş ve Kayseri Cezaevi’ne gönderilmiş. İlk şiirini Kayseri Cezaevi’nde yazmış. “Duvarlar” adlı şiiri Yedigün dergisinde Reşat Kemal imzası ile yayımlanmış. Babası Abdülkadir Kemali Bey’in girişimleri ile önce Adana sonra Bursa cezaevlerine nakledilmiş. 1940’ta, Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet ile tanışıyor. İlk düzyazı denemesi olan Onsekiz Yaş adlı romanını Nâzım Hikmet’in yardımı ile yazmış. Felsefe, Fransızca ve siyaset dersleri de almış. Hapishaneyi okula çevirmişler. Nilüfer Belediyesi’nin yılın yazarı olarak Orhan Kemal’i seçmesinde kuşkusuz Bursa Cezaevi yılları esas etken değil. Asıl önemli olan Orhan Kemal’in “Çağdaş Türk Edebiyatı” denilince ilk akla gelen yazarlardan biri olması. Çocukluk, ilk gençlik çağlarımızdan başlayarak onun kitaplarıyla büyüdük. Romanlarını, öykülerini yoldaş edindik. 2017 boyunca Bursa’da Orhan Kemal konuşulacak, anılacak. Danışmanlığını Atilla Birkiye’nin yaptığı projede söyleşiler, sergi ve sempozyum var. Ama bence daha önemlisi yazarı okurların yanında öğrencilerle, kadınlarla buluşturan etkinlikler. Hülya Soyşekerci’nin Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın projesine katılan kadınlarla Bir Filiz Vardı’yı okuyup konuşacak olması, Şevval Sam, Tilbe Saran, Hakan Gerçek ve Bülent Emin Yarar gibi sanatçıların okumalarla öğrencilerle, işçilerle Orhan Kemal’i buluşturması, öğrenci ve öğretmenlere yapılacak atölye çalışmaları önemli. Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Tutuklamalar ve AYM RIZA TÜRMEN Eski AİHM Yargıcı ve CHP Vekili Türkiye adeta büyük bir tutukevi. Neredeyse herkes tutuklu. 15 Temmuz’dan sonra tutuklananların sayısı 40 bin. Bunların bir bölümü darbe girişimiyle ilgili. Bir bölümünün ise darbeyle ilgisi yok. İktidarla araları iyi değil. Tutuklulukla ilgili bütün hukuk metinlerinin (Anayasa 19. madde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 5. madde, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 9. madde) amacı bireyi keyfi tutuklamalara karşı korumak. Bu metinlerin tümü özgürlüğün esas, tutuklamanın ise istisna olduğunu belirtir ve hangi durumlarda özgürlüğün sınırlanabileceğini gösterir. Tutuklamaya netlik AİHM, Büyük Dairesi 05.07.2016 tarihinde verdiği BuzadjiMoldova kararıyla tutuklama konusuna yeni bir açıklık getirdi. Buzadji bir devlet şirketinin müdürü. Yolsuzluk, görevi kötüyü kullanmak gibi suçlar nedeniyle Mayıs 2007’de tutuklanıyor. Suçun niteliği, kaçma riski, kanıtları karartma tehlikesi gibi nedenlerle tutukluluğu 4 kere uzatılıyor. İki ay sonra, sağlık nedenleri de gözönünde tutularak tutuklama ev hapsine dönüştürülüyor. 2008 Mart ayına dek ev hapsinde kalıyor. Yargılama sonucu beraat ediyor. AİHM’nin iki kriteri AİHM kararında iki konu üzerinde duruyor. Bunlardan birincisi şu: AİHM’nin içtihadına göre, tutuklama için “makul kuşku”nun bulunması yeterli. Ancak süre geçtikçe, tutukluğunun sürmesini haklı gösterecek başka nedenler aranıyor. Kaçma, kanıtları karartma riski, yeniden suç işleme olasılığı gibi. AİHM bu kararıyla içtihadında önemli bir değişiklik yaptı ve tutukluluğun sürmesi için gereken nedenlerin tutukluluğun başlangıcında da var olmasını öngördü. Başka bir deyişle, tutukluluğun başlaması için sadece “makul kuşku” artık yeterli değil. Buna ek olarak, kaçma, kanıtları karartma gibi nedenler de aranacak. Türkiye açısından bu değişiklik şundan önemli: TCK 100. maddede tutuklama için hem “kuvvetli suç şüphesi” hem de kaçma, kanıtları yok etme, tanıklar üzerinde baskı yapma gibi ek nedenler aranıyor. Ancak aynı maddenin 3. fıkrasında sayılan suçlar (katalog suçlar) söz konusuysa “kuvvetli suç şüphesi” yeterli sayılıyor. Kaçma, kanıtları yok etme, tanıklar üzerinde baskı yapma gibi ek nedenler aranmıyor. Bunlar var sayılıyor. Bu fıkrada sa Anayasa 19 ve Sözleşme’nin 5/4 maddeleri gereğince 100 gündür tutuklu Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerinin AYM’ye yapılan başvuruları henüz incelenmedi. AYM kısa bir süre içinde bu şikâyetleri inceleyip bir karar vermezse, AİHM yolu açılacaktır AİHM’ye göre süratli yargılama şart. Bu, tutuklu Cumhuriyetçiler için de işletilebilir. yılan suçlar arasında pek çok kişinin tutukluluğuna yol açan suç işlemek amacıyla örgüt kurma ya da üye olma gibi suçlar var. AİHM’nin Buzadji kararı çerçevesinde, bundan böyle 3 fıkrada, sayılan “katalog suçlar” bakımından da tutukluğunun başlangıcından itibaren “kuvvetli suç kuşkusu” yanında kaçma, kanıtları karartma, tanıklar üzerinde baskı yapma gibi nedenler aranacak. Soyut gerekçeler İkinci olarak, AİHM Moldova mahkemelerinin tutuklama ve tutuklamanın devamına ilişkin kararlarında ileri sürdükleri gerekçeleri inceliyor. Bu gerekçelerin soyut ve klişe gerekçeler olduğunu belirtiyor. Mahkemenin, gerekçelerde ileri sürülen kaçma, tanıklara müdahale etme, kanıtları yok etme nedenlerinin, somut olarak şüpheliye nasıl uygulandığını göstermediği, Buzadji’nin kişiliği, mal varlığı, ülkesi ile olan ilişkileri, soruşturma sırasındaki davranışları hakkında bir değerlendirme yapmadığı, başta ileri sürülen gerekçelerin sonradan değiştiği noktalarından hareketle Sözleşme’nin 5/3 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıyor. Savcı işini yapmıyor Tutuklama ve tutuklamanın sürdürülmesi kararlarında mahkemenin klişe ve soyut gerekçeler göstermesi Türkiye’de büyük bir sorun. Bu nedenle AİHM’nin Türkiye aleyhine pek çok kararı (örneğin, Cahit Demirel Türkiye) olmasına karşın, bu yanlış uygulama bir türlü değişmiyor. Bu yetmezmiş gibi Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutuklamalarında olduğu gibi, klişe gerekçeler yanında kanıtların henüz toplanmadığı gibi bir gerekçeye yer verilmesi, iddianame bir türlü yazılmadığı için tutukluluğun sürmesi Moldova’da bile görülmüş değil. Kanıtların toplanması, savcının görevi. Savcı bu görevini gereği gibi yapmadığı için tutuklamanın sürdürülmesi, tutuklamayı savcının takdirine bırakmak oluyor ki, keyfiliğin tanımı da tam bu. Ayrıca, avukatların gizlilik kararı nedeniyle dosyaya erişememeleri, Cumhuriyet gazetesi tutuklamalarında olduğu gibi tutuklamaya esas olan bilirkişi raporlarının avukatlara verilmemesi, habeas corpus, yani tutuklanmanın hukuka uygunluğunun incelenmesi hakkının kullanılmasını engelliyor. Neden tutuklandığınızı bilmeden tutukluluğa nasıl itiraz edersiniz? Aynı zamanda iddia makamı ile şüpheliler arasında “silahların eşitliği ilkesine” aykırı bir durum yaratıyor. Bu incelemenin dosya üzerinden değil, şüphelinin yargıç önüne çıkarılarak yapılması gerekir. Oysa OHAL KHK’si dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesini öngörüyor. Bütün bu konuların AİHM’ye götürülmeden önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gelmesi gerekiyor. AİHM, ZihniTürkiye (8.12.2016) ve Mercan Türkiye (8.11.2016) kararlarıyla AYM’nin etkili bir iç yargı yolu olduğunu bir kez daha belirtti. Ancak, başka bir sorun var. AYM’ye yapılan başvurularda aylar geçmesine karşın bir sonuç alınamaması, AYM’nin etkili bir iç yargı yolu niteliğini yitirmesine yol açar mı? Bu durumda AYM’ye gitmeden doğrudan AİHM’e başvurmak olanağı doğar mı? Süratli inceleme Sorunu, Sözleşme’nin 5/4 mad desi yani tutuklamanın hukuka uygunluğunun incelendiği habeas corpus hakkı bağlamında ele almak gerekir. Sözleşme’nin 5/4 maddesi bu incelemenin “süratle” yapılmasını öngörür. AİHM, incelemenin “süratle” yapılıp yapılmadığına karar verirken şu hususları göz önünde tutuyor: a. Adil yargılamadaki ‘makul süre’ ölçütlerini dikkate alıyor. Yani sürecin karmaşıklığına, gecikmenin yetkili makamlardan ya da başvurucudan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakıyor. Ancak burada özgürlük hakkı söz konusu olduğundan yetkili makamların özel bir özen göstermesi gerekiyor. b. Denetimi yapan organın ilk derece mahkemesi ya da itiraz ya da temyiz mahkemesi olması bir fark yaratıyor. İlk derece mahkemesi bakımından “süratle” koşulu daha katı, itiraz ya da temyiz mahkemeleri bakımından daha esnek uygulanıyor. Ancak bu AYM’yi “süratle” inceleme yükümlülüğünden kurtarmıyor. İnceleme sırasında başvurucunun tahliye talebinde bulunma olanağına sahip olması, “süratle” inceleme yükümlülüğünü etkilemiyor. AİHM yolu açık Bu koşullardan hareketle, AİHM, SmatanaÇek Cumhuriyeti kararında, Çek AYM’nin 1 yıl 10 ay süren incelemesini, ZuborSlovakya (2011) kararında Slovak AYM’nin 8 aylık inceleme süresini çok uzun buldu ve Sözleşme’nin 5/4 maddesinin ihlal edildiğine karar verdi. AYM’ye yapılan tutuklamayla ilgili başvurularda, “süratle inceleme” ölçütü her davanın koşullarına göre değişik olmakla birlikte, AYM’nin en geç 1 yıl içinde karar vermemesi durumunda, 5/4’teki “süratle” inceleme koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla AYM’nin etkili bir iç yargı yolu olmadığı gerekçesiyle AİHM’ye gidilebilir. Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticileri 100 gündür tutuklu. Anayasa 19 ve Sözleşme’nin 5/4 maddeleri gereğince AYM’e yapılan başvurular henüz incelenmedi. AYM kısa bir süre içinde bu şikayetleri inceleyip bir karar vermezse, tutuklu olan Cumhuriyet yazar ve yöneticileri için AİHM yolu açılacaktır. AİHM, AYM’nin 5/4’ü ihlal ettiği yolunda birbirini izleyen kararlar verirse, AYM’nin etkili bir yargı yolu olmadığının AİHM tarafından kabul edilmesi olasılığı doğar ve AYM’ye gitmeden AİHM’ye başvurma yolu açılır. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Sefa Sirmen’e tahliye 8 ŞUBAT 2017 SAYI: 33362 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.19 06.03 06.24 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.59 13.28 16.16 07.41 13.13 16.03 08.01 13.36 16.29 Akşam 18.40 18.27 18.52 Yatsı 20.08 19.53 20.17 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI İzmit Gaz A.Ş. şebekesinin yapılmasında görevini kötüye kullanmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan eski İzmit Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve eski CHP Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen, denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye oldu. Sirmen’i cezaevinin önünde partililer karşıladı. Sirmen daha sonra parti binasına geçerken, burada yüzlerce kişi sevgi gösterisinde bulundu. Sirmen’i karşılayanlar arasında Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman da yer aldı. Sirmen, “7.5 aydır cezaevindeyim. Bana ceza veren hâkim, savcılar içerdeler, adalet yerini bulacak” dedi. l DHA [email protected] Ayhan Çarkın tahliye edildi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın tahliye edildi. Çarkın, “Cumhurbaşkanı’ndan özür dilediğini, pişman ve üzgün olduğunu” belirterek tahliyesini talep etti. Mahkeme, Çarkın’ı 1 yıl 2 ay hapis cezasını sanığın ikrarı nedeniyle indirime giderek 11 ay 20 gün hapse çarptırdı. Sanığın tutuklulukta kaldığı süreyi dikkate alan mahkeme, Çarkın’ın tahliyesine hükmetti. Ayhan Çarkın Mezarlıktan cephanelik çıktı Mardin’in Nusaybin ilçesinde TEM Şubesi ekipleri, Suriye sınır kesiminde bulunan Hacılar Mezarlığı’nda arama yaptı. Mezarlıkta terör örgütü PKK’ye ait 21 roket başlığı, 3 kısa menzilli el telsizi, 1 Kanas keskin nişancı tüfeği, 1 Biksi tüfek, 6 Kalaşnikof tüfek, 2 tabanca, 2 silah üstü dürbün, 2 gece görüşlü dürbün, 23 patlayıcı düzeneğinde kullanılan malzeme bulundu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle