02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 8 Şubat 2017 12 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Çaradnınaakkdaelep’rdeemalredrı 133 depremin meydana geldiği bölgede alarm sürüyor Çanakkale’de önceki gün yaşanan depremlerin ardından dün de sarsıntılar devam etti. İlk olarak saat 05:24’te 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu depremin ardından da 4,3 ve 4,6’lık iki yeni sarsıntı daha yaşandı. Bölgede alarm durumu sürüyor. Gün boyunca deprem Ayvacık’ta önceki gün sabah yaşanan 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından gün boyunca 5.3 büyüklüğünde 2 deprem daha meydana gelmişti. Gece boyunca artçı sarsıntıların devam ettiği ilçede dün saat 05.37’de bir deprem daha yaşadı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü depremin büyüklüğünü Richter ölçeğine göre 5.3 olarak açıklarken, depremin yerin 5 kilometre altında meydana geldiği belirtildi. Bu depremin ardından bölgede 4,3 ve 4,6’lık iki yeni sarsıntı daha yaşandı. Depremler Muğla, Aydın ve İzmir’de de hissedildi. Depremin olduğu geceden beri (6 Şubat gecesi 23.58 itibariyle) bölgede şu ana kadar (7 şubat 12.15 itibarıyla) büyüklükleri 2,2 ve 5,4 arasında değişen tam 133 adet deprem meydana geldi. Çanakkale’den gelen haberler herkesin aklına “Büyük bir depremin habercisi mi? Büyük Marmara ya da Büyük Ege depremine yol açar mı?” sorusunu akıllara getirdi. Konuyla ilgili konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan korkutucu uyarılarda bulundu. Ercan “Yarın İzmir’de büyük bir deprem olabilir. Özellikle Ege bölgesinde taş evlerde oturanlar en az 15 gün evlerine girmemeli” dedi. l Haber Merkezi İstanbul için uyarı Çanakkale’de art arda meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, “Çanakkale için sürpriz olmayan depremler, dolayısıyla anormal bir durum yok. Marmara Denizi’nde İstanbul özelinde etkileyecek 7’nin üzerinde 7.2’lik bir deprem olması hiç sürpriz olmaz” dedi. “Depremlerin Çanakkale Bölgesi için büyük bir depremin habercisi olabileceği” ile ilgili bir soruya cevap veren Prof. Dr. Haluk Özener, “Öyle bir şey maalesef söyleyemiyoruz, keşke söyleyebilsek. O büyüklükteki bir deprem Çanakkale, Ege Bölgesi için sürpriz değil, yüzde yüz olacak diyemiyoruz. Keşke onu söyleyebilsek de depreme daha hazırlıklı olabilsek” dedi. l İHA Yerinden etme dönüşümüZEYTİNBURNU’NDA YERİNDE DEĞİL GÖSTERİLEN YERDE EV VERİLECEK AKP’li Zeytinburnu Belediyesi Meclisi’ne bugün bölgede ki kentsel dönüşüme ilişkin çok tar tışma yaratacak bir teklif geliyor. Çır pıcı, Veliefendi, Sümer, Yeşiltepe, Se yitnizam ve Nuripaşa mahallelerini kapsayan teklifte kent sel dönüşümü Başba kanlık Toplu Konut İda resi Başkanlığı (TOKİ) ile yürütmek için yet HAZAL OCAK ki talebinde bulunuluyor. Teklif kabul edilirse TOKİ neredey se Zeytinburnu’nun yarısında kent sel dönüşüm faaliyetlerini yürüte cek. Teklifte en dikkat çekici ayrın tı ise kentsel dönüşüm kapsamında yurttaşların evlerini “öncelikle deği şim yöntemiyle” yapılacağının belir tilmesi oldu. Bu bölüme göre TOKİ yurttaşın kentsel dönüşüme giren evinin yerinde değil de başka bir bölgede yeni ev verebilecek. Hâlâ yargı kararına karşın tıraşlan mayan 16.9 Kuleleri’nin de yer aldı ğı 1. derece deprem kuşağında olan Zeytinburnu son yıllarda birçok rezi dans projesinin adresi oldu. 13 mahal leden oluşan ve Marmaray ile daha da değerlenen Zeytinburnu’nda şimdi 6 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm çalışmaları başlatılıyor. Dönüşüm sü recini ise ilçe belediyesi TOKİ ile yü rütmek istiyor. Zeytinburnu Beledi yesi İmar Komisyonu’na konuya iliş kin önceki gün çok tartışma yarata cak bir teklif geldi. Teklifte ilçe bele diyenin TOKİ ile 6 mahallede kentsel dönüşüm projesi gerçekleştirebilmesi için belediye başkanına TOKİ ile ara sında “protokol yapma yetkisi” veril mesi isteniyor. Teklifte “hak sahipleri nin tespiti, hak sahipleri ile uzlaşma, dönüşüm alanındaki hak sahiplerinin mülkiyetini öncelikle trampa (takas) yöntemini benimseyerek TOKİ adına devir alma, bedeli karşılığında ya da trampa yöntemi ile TOKİ ile ödeşme, kamulaştırma vs gibi” işlemlerin ya pılacağı belirtiliyor. Teklif bugün saat 10.00’da ilçe meclisinde oylanacak. ‘Barcelona olacak’ demişti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Zeytinburnu’nda sadece Sümer Mahallesi riskli alan ilan edildi. Zeytinburnu Belediyesi tarafından 5 yıl önce mahalle kentsel dönüşüm kapsamına alınan ilk bölge oldu. Sümer Mahallesi’nde 2 ayrı etap planlandı. 1. etabı tamamlanan Sümer Mahallesi’nde 2. etap devam ediyor. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, geçen aralık ayında Barcelona’nın 1980’li yıllardaki durumunu ve bugünkü modern çehresini iyi bildiklerini belirterek “Biz de Zeytinburnu’nda 5 yıl içinde mini bir Barcelona inşa etmek istiyoruz. Zeytinburnu’nu İstanbul’un cazibe merkezlerinden biri haline getireceğiz. İlçeye bugün yatırım yapanlar gelecekte karşılığını fazlasıyla alacaklar” ifadelerini kullanmıştı. CHP’li Meclis üyesi mimar Esin Hacıalioğlu teklife “ret” oyu kullanacaklarını belirterek “Vatandaşa nerede ev verecekleri belli değil. Komisyonda sorduğumuzda TOKİ maliyetine ev verecek deniyor. Yetki talebinin ayrıntıları açıklanmıyor. Teklifin içeriği yok. Teklifte hiçbir ayrıntı da yaz mıyor. Bu teklif kabul edilirse insanları şehrin bir ucuna sürebilecek yetkiye sahip olacaklar. Kentleşme anlamında her türlü yetkiye sahip olacak. Ayrıca bu teklif bir anlamda da ‘biz Zeytinburnu’nda kentsel dönüşümü başaramadık, TOKİ’ye devrediyoruz’ demek” diye konuştu. l İSTANBUL YENİ DEPREMLE GÜNDEME GELENLER Gediz’den Ayvacık’a büyük yıkım ayıbı Halk tipi evlerin daha sağlam olduğuna ilişkin 50 yıllık raporlar hâlâ bakanlığın tozlu raflarında Yoksul köylünün kendi yaptığı halk tipi evlerin depremde yıkılmamasına ilişkin yol gösterici, 50 yıl ön cesinin bilimsel projeleri bakanlıkların toz lu raflarında. Geleceğimize, kamu malları na el konularak çılgın projelerle dünya bi rinciliği yarışına girmiş iktidarları, orta şiddet teki her depremde yer le bir olan, dünya ülke leri içinde can, hayvan, mal, ekonomik kayıpla rında, bile bile katliam sonuçlarında rekorlara ŞSüoknrearn koşulan köylerimizdeki, kentlerimizdeki çaresizliği yoka sayıyor. Deprem gerçeğine dö nük 15 yıllık “güçlü” iktidarlarında anlam lı adımların atılmamış olmasının hesabı nasıl veriliyor? Referandum sürecine denk gelen Çanakkale’deki 14 köyün yıkımında ki gibi, kriz sürecinin savaştan kaçanların kine benzer, sıcak “afet” önlemleriyle mi? Ankara Belediye Başkanı’nın “dış odaklı, Türkiye’yi hedef almış sanal deprem” se naryosuna sakın gülmeyin. KocaeliSakarya depremlerinin yıkım analizleri için TMMOB uzman heyetle rinin peşinde dolanır, hangi binaların hangi vicdansız deprem kırımına açık suçlardan yıkıldığının bilimsel sapta malarını, yapılaşmada işlenmiş cinayet suçlarını dinlerken deprem bölgesine yerleşen siyasal İslamcı örgüt militan larının, yardım için koşturan kadınların üzerlerine yürüyüp, “sizin gibi çıplak denize girenler yüzünden günahsızlar da cezalandırıldı” sataşmalarına sık sık tanıklık ediyordum. Akla zarar kötü yapılaşma Çanakkale köyleri depreminde, ak 25 Eylül 1972 tarihli gazetedeki haber. la zarar kötü yapılaşmanın can yakan sonuçları üzerinden evlerini kendileri rın altı çizilmiş olarak projeler geliştiril yapmış köylülerin suçlanması, günah keçi miş. Geleneksel Türk mimarisinin yapı di si ilan edilmelerine isyanım, depremle iliş siplinine ilişkin verilerle geliştirilen çizim kili haberler, yorumlarla giderek büyüyor. ler de içinde olmak üzere tüm rapor sonuç Aklıma Birleşmiş Milletler’in dünya ça ları 1970’li yıllardan günümüze İmar İskân pında bu türden çaresiz yapılaşmaların Bakanlığı’nın tozlu raflarında durmakta. can, hayvan, mal kayıplarına yol açmala Yapı Merkezi ortakları mühendis Er rı gerçeğine bağlı 50’li yıllar öncesi üretil sin Arıoğlu ile mimar Köksal Anadol’un miş projeleri geliyor. BM’nin yoksul köylü imzalarını taşıyan meraklılarının gaze lerin kendi yaptıkları geleneksel evlerinin te kupürlerinden de yararlanabilecekleri insanları, hayvanları öldürmemesi, en kü söz konusu raporlardan kimi anlamlı ve çük depremlerde yerle bir olmamaları için rileri, siyasi erkin, iktidarlarının halkın, geliştirdiği projeler kapsamında ülkemizde köylünün hizmetine sunmamış olmala de yapılmış çalışmaları biliyorum. rı gerçeği karşısında, yeniden sizlerle de 1972 Eylül ayında 25 ve 26 Eylül tarihle paylaşmak gerek... Orta ölçekte sayılan rinde Cumhuriyet gazetesi sayfalarında ya Gediz depreminde köy ve kentlerdeki ya yımlanarak okurla paylaşılmış iki önemli pıların toplam yüzde 89’unun yıkılması raporu anımsatmak istiyorum. Bilimsel ve gibi bir facia yaşanmış. Aynı şiddetteki rilerinin geçerliliği, Milletlerarası Deprem dünya depremleri ortalamasında hasar Mühendisliği Birliği’nin 6. uluslararası yüzde 3.5’lerde kalırken. kongresindeki sunumlarıyla, uzmanlık he Gediz, Burdur, Bingöl deprem sonuçla yetlerinin bilimsel inceleme, kabullerinden rı üzerinden yapılmış çalışmalarında Arı geçirilmiş. Yol gösterici sonuçları ise ülke oğlu ve Anadol, köylerdeki büyük yıkım miz depremleri gerçeklerinin araştırmala ları tek tek değerlendirirlerken gelenek rı sonuçları, verileriyle kanıtlanmış olarak sel Türk mimarisi sayılan ahşap hımış, hazırlanmış, geleneksel eski halk tipi yapı ahşap karakas (bağdadi), taş yığma, ağır ların yenilerinden çok daha dayanıklı çık lıklı üç tip yapılaşmada farklı oranlarda maları sonuçlarıyla beslenmiş. da olsa çok yüksek oranda benzer dış gö rünümlü binalarda çok yüksek oranlarda yıkımları saptamışlar. Tarihi binalar ayakta 26 Eylül 1972 tarihli gazetedeki haber. Yoksul köylülerimizin biçimsel eski tip yapılaşmaya bağlı kalmalarına karşın yapmak zorunda kaldıkları yeni evlerin en sıradan depremlerde dahi yıkımlarının altında kalmamaları için, çağdaş mühendislik bilimsel verileri ile yapılan yanlışların altı çizilerek, seçilebilecek her tipten mimari yapılaşmada olmazsa olmazla Az sayıda ayakta kalmış aynı görüntüdeki binaların sağlamlığı dikkatlerini çekince, yapım tarihlerine ilişkin değerlendirmelere de yer vermişler. Sonuç olarak az sayıda ayakta kalan binaların en eskiler, çok sayıda depreme dayanıklı oldukları gerçeğine ulaşmışlar. Her üç yapılaşma türü için de biçimsel şekil benzerliğine karşın, geleneksel Türk mimarisi yapı disiplinine ilişkin deprem mühendisliği anlamında çok anlamlı olumsuz sonuçlar yaratan saptamaları belirlemişler. İnsan faktörü, geleneksel mimaride ustalığa verilen önem, insan faktörünün yanında, uzun yılların birikimi malzeme kullanımı, tekniklerdeki önemli eksikliklerin altını çizmişler. Kimi direnç sağlayan geçmişin bilgilerinin efsane bilinmezliklerini de anımsatmışlar. Geleneksel Türk mimarisindeki yapı disiplininin depreme dayanıklılık sınavının bilimsel aklanmasına ulaşmışlar. Ulaşmışlar da bugünün yıkımının bedelinin altında kalan çaresiz köylünün haberi olmuş mu?.. İktidara gelişlerini bir anlamda borçlu oldukları büyük Kocaeli Sakarya depremlerinin, canmal kayıplarının üzerine gelen büyük ekonomiksiyasi yıkımlarının artçıları sonrasında başta İstanbul deprem fayları üzerindeki kentlerde hemen yıkılacak binaların sayılarına, alınmamış acil önlemlere ilişkin AKP dönemi resmi sonuç verileri dahi dudak uçuklatıcı. Fay hatları üzerindeki köylerin kaderlerine terk edilmelerinin büyük çaresizliğin son sonucu Çanakkale köylerinde... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle