03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Babylon’da ‘Tantana’ var! Alternatif müziğin Türkiye’deki önemli temsilcilerinden Tantana Records 8 Şubat Çarşamba akşamı üç farklı ekip ile müzikseverleri Babylon’a davet ediyor. Geçen hafta larda çıkan ilk canlı kayıt uzunçalarları “Waves”i yayımlayan beşli Help! The Captain Threw Up, Gözyaşı Çetesi, Tantana Records, Label Night kapsamında Babylon’da konser verecek. Çarşamba 8 Şubat 2017 [email protected] EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ZARİFE SELÇUK Tiyatroculardan#tiyatrobiletimdenVERGİalmayın 15 vergI Isyanı Tiyatro dünyası sosyal medya üzerinden vergi kampanyası başlattı. Tiyatrolardan alınan vergilerin sahne sanatlarını lüks bir konuma yerleştirdiği belirtildi Sosyal medya üzerinden “#tiyatrobiletimdenVERGİalmayın” kampanyası başladı. Bu kam panya ile başta tiyatro olmak üzere tüm sanatsal etkinlikler de KDV’nin kaldırılması talep edildi. Tiyatro bi letlerinin yüzde 50’sinin vergi olduğunu söyleyen Duru Tiyatro’nun kuru CEREN ÇIPLAK cusu oyuncu Emre Kınay, hükümete çağrıda bulunarak sosyal medya hesabından “tiyatrobiletimdenvergi almayın” hashtag’i açtı. ‘Yıllardır söylüyoruz’ Tiyatro yönetmeni ve oyuncu Kemal Başar da “Tiyatro yalnızca gerçeği söyler, halka ayna tutar. Tiyatrolar bilet üstündeki büyük vergi yüküyle boğuşuyor” paylaşımını yaptı. Kadıköy Emek Tiyatrosu da sosyal medya hesabından “Bilet fiyatları düşsün herkes tiyatroya gelebilsin. Tiyatro lüks değil ihtiyaçtır” dedi. Mert Fırat da Twitter üzerinden “3 tiyatro biletinden birini vergi diye almayın! Yıllardır söylüyoruz, destek de istemiyoruz” dedi. Tiyatro Hâl ise sosyal medya hesabı üzerinde “Tiyatro ‘eğlence etkinliği’ değildir! #tiyatrobiletim denVERGİalmayın” paylaşımını yaptı. Ticarethane vurgusu Tiyatro Pera’nın kurucusu, yönetmen, oyuncu ve oyun yazarı Nesrin Kazankaya da gazetemize yaptığı açıklamada çoğu özel tiyatronun inanç ve ideallari için cebinden para vererek bu işi yaptığını belirterek şunları söyledi: “İktidarların tiyatroyu ticarethane olarak görmekten vazgeçmesi gerekir. Tiyatro düşüncelerin paylaşıldığı, yeni düşüncelerin birlikte üretildi ği, kültürel gelişim ve eğitim yeridir. Çoğu özel tiyatro bırakın kâr etmeyi, üstüne cebinden para vererek yapıyor bu işi. Çünkü inanç ve idealimiz var. Sağlıklı bir ülkede, aydınlardan nefret edip korkmayan, onları mahkemelerde süründürüp hapse atmayan bir hükümetle yaşasaydık, ‘tiyatro biletinden vergi alınmasın’ derdim. Ama en temel insan haklarımızı, varoluşumuzu, düşünce özgürlüğümüzü savunmak zorunda kaldığımız bu dönemde, böyle bir cümleyi kim dinler acaba?” Tiyatro LÜKS DEĞİL, İHTİYAÇTIR Tiyatro biletinden vergi alınmamasına yönelik change.org’da da bir imza kampanyası başlatıldı. “Tiyatro biletimden vergi alınmasın, sanat lüks değil; ihtiyaç olarak kalsın” başlıklı kampanyanın açıklamasında “Efendiler tiyatro biletimden vergi almayın...” çağrısı yapıldı. Açıklamada, insanın kendisiyle yüzleştiği yerin tiyatro olduğu vurgulanarak yaşadığımız ülkenin son zamanlarında içinden geçmiş olduğu süreçte sanatla kalmanın bizleri bir arada tutacağı belirtiliyor. Açıklamada, özel tiyatrolardan alınan vergilerin sahne sanatlarını lüks bir konuma yerleştirdiği belirtilerek “Bugün ülkemizde lüks olarak addedilen yat, pırlanta gibi mallarda ötv oranları sıfırlanmış, beyaz eşyalarda ötv indirimine gidilmişken özel tiyatrolardan alınan vergiler sahne sanatlarını lüks bir konuma düşürmektedir. Ancak bilinmelidir ki tiyatroda izleyeceğiniz bir oyun sizi bir yatla yapamayacağınız yolculuklara çıkarabilir, parmağınızda pırlanta bir yüzüğünüz ya da boynunuzda bir kolyeniz olmayabilir belki ama kulağınıza küpe olacak çok seyler de anlatabilir ve hasılı kelam tiyatro beyaz eşya kadar da gerekli bir ihtiyaçtır. Efendiler tiyatro biletimden vergi almayın...” deniliyor. Cem Karaca fotoğrafları Bakırköy’de AnadoluRock akımının öncü sanatçılarından Cem Karaca, ölümünün 13. yılında Bakırköy’de anılacak. Aynı zamanda Bakırköylü olan Cem Karaca’nın 50 fotoğrafından oluşan sergi, BASAD Altan Erbulak Sanat Galerisi’nde açıldı. Bakırköy Belediyesi ve BASAD’ın (Bakırköylü Sanatçılar Derneği) katkılarıyla hazırlanan sergi 16 Şubat’a kadar gezilebilir. İzlandalı çellist HGgieuldl?iuynroardóttir Kısa film uzun muhabbet Kadıköy Belediyesi, bu yıl 2. Kısa Film Kolektifi Film Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. 10 Şubat’ta “Festival Afişleri Sergisi” ile başlayacak festival 171819 Şubat’ta Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde kısa film seçkileri ile devam edecek. Festivalde “Kolektif Muhabbet” adı al tında söyleşiler düzenlenecek. 17 Şubat’ta Zeynep Özbatur Atakan moderatörlüğünde Tayfun Pirselimoğlu ile “Kısadan Uzuna”, 18 Şubat saat 16.30’da da Zeynep Ünal moderatörlüğünde Emin Alper ile sineması üzerine söyleşi yapılacak. Festivalde “Engelsiz Kısa Özel Seansı” da düzenlenecek. İzlandalı çellist, vokalist ve beste ÇcairHşailmdubraGguü?nnüaAdókbttainr,k15SaŞnuabta’tta2s0a1h7,ne alacak. 2014’te Stuttgart’ta yapılan Türk Filmleri Festivali’nde, yönetmen Reha Erdem’in “Jin” filmi için yaptığı müzikle “En İyi Orijinal Film Müziği” ödülünü kazanan Hildkounr sGeur?inndaedóMtotuirn, At kAb(a2n0k0S6a),nWati’tthakoiut Sinking (2009), ve Saman (2014) isimli albümünde yer alan eserlerden oluşan bir repertuvar seslendirecek. Konserin başlama saati 20.00. Macide Tanır törenle anıldı Tiyatromuzun unutulmaz ismi, büyük oyuncu Macide Tanır, 4. ölüm yıldönümünde kabri başında anıldı. Anma törenine Türk Eğitim Vakfı yetkilileri, sanatçının sevenleri, yakınları ve dostları katıldı. Törende konuşan TEV Genel Müdürü Yıldız Günay, “Sanat hayatı boyunca gösterdiği dik duruşu, demokrat tavrı ve tiyatroya olan tutkusuyla onu hep duayen bir isim olarak hatırlayacağız. Yaşam amacı ülkemizin gelişmesi ve gençlerin iyi eğitim alması olan sanatçımız, Türkiye’nin aydınlık yarınları için eğitimin gücüne olan inancıyla gençlere destek oldu. Tüm mal varlığını vakfımıza bağışlayan Tanır’ın adı, gençlerin eğitimine sağladığı katkı ile yaşamaya devam ediyor” dedi. Başarılarla dolu sanat hayatını aldığı 65 ödülle taçlandıran Macide Tanır, yaşamı boyunca Türkiye’nin aydınlık yarınları için eğitimin gücüne olan inancıyla gençlere destek oldu. Vasiyeti ile tüm mal varlığını TEV’e bağışlayan sanatçının adı, yüzlerce gencin eğitimine sağladığı katkı ile yaşamaya devam ediyor. Sunay Akın’dan ‘Bir Çift Güvercin’ MOİ Sahne 1319 Şubat haftası tiyatro oyunları, konserler ve gösterilerle dolu olacak. Yazar, şair ve koleksiyoncu Sunay Akın Sevgililer Günü’ne özel “Bir Çift Güvercin” adlı tek kişilik oyunuyla MOİ Sahne’de olacak. Akın, sahnede yaşatacağı öyküleriyle yaşama, aşka, sevgiye ve Sevgililer Günü’ne başka bir pencereden de bakılabileceğinin altını çiziyor. Sanatçı, oyunu izleyenleri geçmiş ile bugün arasında melankolik bir gezintiye çıkartıyor. ‘İki Kuşak Bir Arada III’ sergisi Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim üyelerinin “İki Kuşak Bir Arada III” isimli resim sergisi, Maltepe Belediyesi’nin şubat ayındaki kültürsanat etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde açıldı. Sergide ustaçırak ilişkisi bağlamında resim sanatının önemli isimleri ile asistanlarının üretimleri sanatsal ve resimsel dilin ortak yönleriyle kurgulandı. Sergi, 28 Şubat’a kadar ziyarete açık olacak. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sergilediği İgor Stravinski’nin (18821971) Hovardanın Sonu başlıklı operasını izledim. Sekiz temsilin sonuncusuydu. Umarım gelecek sezon da devam eder. Deneyimli rejisörümüz Aytaç Manizade’nin her zamanki özeni ve araştırmacılığı kendini gösteriyordu. Genç şefimiz Can Okan, son derece titiz yönetimiyle orkestra ve sahne arasında iyi bir denge sağladı. Biz yazarlar, hep gala temsillerini izleriz. Oysa eserler ancak birkaç temsil sonrasında olgunlaşır. Bu temsilde solistler, koro, orkestra, danslar ve sahne üstündeki devinim, yerli yerine oturmuştu. Kolay değil, ne de olsa izleyici kadar yaratıcı kadronun da alışageldiği 19. yüzyılın bel canto operalarından çok farklı bir yapıt sunulmaktaydı. Operadan çıkınca bizimle gelecek, kulağımızda kalan melodiler yoktu. Sahne üstündeki şarkıcılar, sahne ğerli bestecilerinden birisi. 19. yüzyıl sonundaki Rus müziği nin ilk polifonik örnekleriyle ye tişmiş. Batı’nın akımlarıyla ta nıştıktan sonra, kendi ülkesinin folklorunu görkemli renkleriyle dünya müziğine sunmuş. Yirmin ci yüzyılın ilk yarısında ne kadar akım varsa hemen hepsini uygu Hovardanın Sonu lamış: Folklorizm (Ateşkuşu), İlkelcilik (Bahar Ayini), Yeniklasizim (Pulcinella balesi), Empresyo nizm (Scherzo Fantastique), Fütü çukurundaki orkestracılar ve koltuk rizm (Düğün kantatındaki 4 piya larında oturan dinleyiciler için de bir nonun metalik sesi), NeoBach (Dum bakıma sınavdı. Oysa eser, 1951’de barton Meşeleri), Caz (Askerin Öy bestelenmişti. O tarihte doğan çocuk küsü), bunlardan bazıları. 1930’larla lar 66 yaşındalar. Sanat koleksiyon gündeme gelen 12ton yöntemi ve Se cuları o tarihte yapılmış tabloları ka rializmden uzun süre uzak durmuş. pışıyor; tiyatro meraklıları o dönemin İsviçre ve Fransa vatandaşlıklarına temsillerini kaçırmıyor, edebiyat me geçtikten sonra 1940’ta Amerika’ya raklıları ise romanlarını başucu kitabı göç edip, 1945’te oradan vatandaş olarak kabul ediyorlar. lık almış. Amerika’daki bestelerinde, İgor Stravinski, 20. yüzyılın en de çağdaşlarından çok sonra, atonaliteyi işlemeye başlamış. Hovardanın Sonu operasında onca yıl karşı çıktığı atonaliteyi kullanması sanat çevrelerini şaşırtmış. Bu zor oyunu gerçekleştiren Onur Turan (Tom Rakewell), Gülbin Günay (Anne Trulove), Umut Tingür (Nick Shadow), Aylin Ateş (Baba the Turk), Çağrı Köktekin (Sellem), Peyman Yücelkan (Mother Goose) ve Kenan Dağaşan (Trulove), rollerinde çok başarılıydılar. Zira ses yeteneği ve çağdaş kültür bir yana, olağanüstü tiyatroculuk da gerektiren bir yapıt. Opera orkestramız Stravinski’nin müziğini de, klasikleşmiş bir yapıt kadar özenle yorumladı. Rake’s Progress’in sahnelenmesi, 20. ve içinde yaşadığımız 21. yüzyıl müzik sanatına bir örnek. Diğer sanat dallarında olduğu gibi, müzikte de günümüz sanatını tanıtmanın bir göstergesi. Kadıköy dinleyicisinin coşkulu alkışlarıyla sanatçıları desteklemesini de görmezden gelemeyiz. Trio Andante’den ‘Mevsimler’ Piyanist Şevki Karayel’in, keman sanatçısı Nilgün Yüksel ve viyolonselci Indira Mas’la bir araya gelerek kurduğu “Trio Andante” 12 Şubat saat 18.00’de Bakırköy’deki Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde konser verecek. Türkiye’nin Müzik Kültürü Dergisi Andante’den ilham alınarak adı konulan Trio Andante ilk konserini verecek. Konserde, Johannes Brahms’ın oda müziği alanının klasikleşmiş yapıtlarından Op. 8 Piyanolu Üçlüsüyle Astor Piazzolla’nın “Mevsimler” adlı eseri seslendirilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle