Katalog

Cuma 24 Şubat 2017 2 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İki büklüm nöbet bitti 90 YAŞINDA BAYILTAN FATURA Muğla’nın Marmaris ilçesinde 90 yaşındaki Hüseyin Cemil Acartürk, telefon borcunu ödemek için gittiği bayide, faturanın 700 lira olduğunu öğrenince bayılıp yere yığıldı. Yaşlı adam telefonla konuşmadığını iddia etti. l İHA 5 AYDIR CAMİDE NÖBETE GİDEN FATMA NİNE’NİN KALAN 10 GÜNLÜK CEZASI ÖDENDİ 82 yaşındaki Fatma Sazan’ın ‘nöbet cezası’ 10 Mart’ta bitiyordu. Soma’da 82 yaşındaki Fatma Sazan’a, evinin önündeki bir kavgayı ayırmak isterken değnekle bir kişiye vurarak yaraladığı iddiasıyla 5 ay hapis cezası verildi. 3 bin lira paraya çevrilen bu cezayı ödeme gücü olmadığı için kamu görevi cezası verilen yaşlı kadın, yaklaşık 5 ay her gün soğuk havada 4 saat cami nöbeti tuttu. Haberin dün medyaya yansımasıyla harekete geçen Soma Kaymakamlığı ve Belediyesi, yaşlı kadının kalan 10 günlük cezasının karşılığı olan 480 TL’yi ödedi. Cezasının sona erdiğini, yaşadığı tek odalı evde, camiden gelen imamdan öğrenen Sazan, büyük sevinç yaşadı. Klarnetçi komşusunun çaldığı parçalar eşliğinde oynaya rak mutluluğunu paylaşan Sazan, “Artık soğuk havada camiye kadar nöbet tutmak için gitmek zorunda kalmayacağım. Destek veren herkese teşekkür ederim” dedi. ‘Kazayla oldu’ Sazan, geçen ekim ayından bu yana Karamanlı Mahallesi’ndeki evinden çıkıp güçlükle 500 metre ilerideki camiye giderek nöbetini tuttu. Sazan, gözleri dolarak yaşadıklarını anlattı: “Bilerek yaralamadım. Kazayla oldu, suçsuzum. Cezam 10 Mart’ta bitecek. O karlı ve soğuk günlerde burada bekledim. Üşüdüm. Yemek yok, evime gidip bir parça bir şey yiyip geri geliyordum.” l MANİSA/DHA MSM olayı demokrasiye saldırıdır Müjdat Gezen Sanat Merkezi, MSM’yi kundaklama girişimi, aslında bir rejim sorunudur: Yayımlanan bildiriler, olayın ne derece vahim olduğuna ve Türkiye’de Demokrasi’nin nasıl ciddi bir tehlike altında bulunduğuna işaret ediyor! HHH Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı bildirisinin bazı bölümleri şöyle: “Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne Yapılan Saldırı, ülkemizde aydın ve sanatçılar üzerinde uygulanan baskının artık Nazilerin Almanya’da iktidara geliş yıllarında uyguladığı yöntemlerle örtüştüğünü göstermesiyle özel bir önem taşıyor. Bir ülkeyi, kendisi gibi düşünmeyen ler için cehenneme çevirmeye kalkan Yeşilin zaferi lar, tarihin akışını tersine çeviremeyeceklerini bilmeli. Galileo’ya dünyanın dönmediğini söyletmeye çalışan gericilikle, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni yakanlar aynı anlayışın temsilcileridir. Dünya dönüyor, dönmeyi de sürdürecek. Güneş her sabah doğuyor, yine doğacak ve hiçbir şey karanlıkta kalmadı, kalmayacak. Bu saldırıyı yapanları ve azmettiricileri ni kınıyor, failin yakalanarak kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyoruz.” HHH ‘Sağlık ve çevre hakkımız ihlal ediliyor’ dediler, dava açtılar ve kazandılar DİSK Genel Başkanı Kani Beko da bir açıklama yaptı; bazı bölümler şöyle: Referanduma sayılı günler kala iktidarın Çanakkale’nin Çan ilçesindeki Helvacı köyün de, Helvacı Kömür Oca ğı Projesi için ‘ÇED gerekli de ğildir’ kararı, yar gıdan döndü. Ça nakkale Valiliği, ÇED raporu olma dan projenin ya HAZAL OCAK pılmasının önünü açmıştı. Doğa savunucuları, Ça Sason Çayı üzerine yaptıkları derme çatma tahta köprüyü kullanan vatandaşlar, çayı her gün tehlikeyle kol kola geçiyorlar... sürdürdüğü kutuplaştırma kampanyaları bir saldırıya daha sebep oldu. Ortaçağ karanlığının özlemi içerisindeki kimi yayın kuruluşuna bakıldığında görülecektir ki, MGSM’ye yapılan saldırı ne tesadüf ne de münferittir. Halka gerçekleri ulaştırmaya çalışan gazeteciler iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri nedeniyle hapishanelere doldurulurken, şiddet eylemlerini öven yayınlar “özgürce” düşmanlığı kışkırtmaya devam etmektedir. Bu saldırı, aydınlık bir Türkiye isteyen herkese karşı yapılmıştır. nakkale İdare Mahkemesi’ne Ancak gün gibi ortada olan bir ger başvurarak, havanın, suyun ve toprağın kirleneceğini söyleyerek, karara itiraz ettiler. Mahkeme, itirazı kabul etti. Şirket, yeniden bakanlığa başvuracak. ‘Temiz hava için’ Çanakkale Valiliği, Helvacı Kömür Ocağı projesine ilişkin, 28 Aralık 2015 tarihinde “ÇED gerekli değildir” kararı verdi. çek daha vardır ki, düşlerimiz yanmaz, tutuşmaz! Tüm bu saldırılara karşı aydınlık bir ülkeye dair düşlerimizin peşinden koşmaya devam edecek, bu karanlığa karşı demokrasiyi kurmak için, karanlığa küfretmeden aydınlık için bir mum yakarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Müjdat Gezen şahsında aydınlık için meşale yakan tüm sanatçılara, akademisyenlere, gazetecilere, aydınlara selam olsun. HHH Madra Dağı ve Kaz Dağı Bele Birkaç gün önce kendi dükkânı bir sal diyeler Birliği, TMMOB Ziraat dırıya uğramış olan Kırmızı Kedi Yayı Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanlığı ve İDA Dayanışma Derneği, 2016 yılının Ocak ayında dava açtı. Doğa savunucularının mahkemeye sundukları dilekçede, Kaz Dağı yöresindeki su havzalarının ve çevrenin kirleneceğine dikkat çekildi. Proje sahasının 25 hektardan fazla olduğu için ÇED alınması gerektiği vurgulandı. Biga Yarımadası ve Kazdağları çevresinin yoğun bir madencilik baskısı altında olduğu anlatılarak, “Kamu otoritelerinin bu ve benzeri projelere otomatik olarak onay vermesi davranışına bir an önce son vermesi zorunludur. Aksi takdirde yıllar sonra bu topraklarda tarım Köprü değil ölüm yolu Batman Sason’a bağlı iki mahallede yaşayan vatandaşlar işlerine, öğrenciler ise okullarına yetişebilmek için hayatlarını riske atıyor. Mahalle sakinleri tarafından, Sason Çayı üzerine yapılan derme çatma tahta köprüyü kullanmak durumunda kalan ve kucaklarına aldıkları çocuklarıyla karşıdan karşıya geçen vatandaşlar, her gün ölümle burun buruna geliyor. İki mahalleye en yakın köprü 2 kilometre uzaklıkta. Vatandaşlar, köylerine yakın bir noktaya köprü yapılmasını istiyor. Yağmur yağdığı zaman suyun yükseldiğini ve köprüyü götürdüğünü anlatan Tekevler köyü sakinlerinden Necati Çetin, “Tekrar tahtayla köprü yapıyoruz. Saat 06.00’da öğrenciler köprü başına geliyor, akşam okuldan dönünce nöbet tutuyoruz. Çocuklar suya düşmesin diye her gün bu çileyi çekiyoruz. Herkes köprüye gelip çocuğunu karşıya geçiriyor” dedi. Sason Kaymakamlığı yetkilileri ise tahta köprünün bulunduğu yere yaklaşık 800 metre uzaklıkta bir köprünün bulunduğunu ancak köylülerin köprüyü kullanmadıklarını belirtti. l İHA nevi de Twitter’dan bir açıklama yaptı: Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne dü zenlenen hain saldırıyı lanetliyoruz. Failler ve amaçları biliniyor. Tekrarda fayda var. Başaramayacaklar! HHH Değerli okurlarım, Kırmızı Kedi Yayınevi’ne saldıranlar yakalandı. Polisi kutluyorum. Ama mahkeme tarafından serbest bırakıldılar. İnsanların Twitter mesajlarından dolayı sürekli tutuklandığı bir ortamda, siyasal amaçlarla cam çerçeve kıranların serbest bırakılması, arkalarındaki azmettirici Demokrasi düşmanlarının kovuşturulmaması akıl alır gibi değil. MSM’yi kundaklayan da yakalandı. Polisi bir kez daha kutluyorum. Bakalım bu kez, adalet mekanizması nasıl çalışacak? yapabilmek şöyle dursun, nefes alacak bir parça temiz hava, kirlenmemiş bir içme suyu kaynağı bulabilmek bile zor olacak” denildi. ‘Önemli bir kazanım’ Mahkeme 29 Ocak 2016 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararda proje sahasının 25 hektardan geniş olduğunu belirterek ÇED süreci işlemesi gerektiğine dikkat çekti. Doğa savunucularını haklı bulan mahkeme “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti. Gazetemize kararı değerlendiren ve davayı açan avukatlar arasında yer alan Furkan Oğuz “Çanakkale’de vermiş olduğumuz ekoloji ve hukuk mücadelesinde, bir önemli kazanım daha elde ettik. Çan bölgesinde ve Çanakkale’de gerçekleşen benzeri projelerde ÇED raporunun birincil muhatabı bölgede yaşayanlardır, ‘Çevresel Etki’nin yıllardır neler olduğunu en iyi bilen Çan ve Çanakkale halkıdır. Havasına, suyuna, toprağına ve de yaşamına sahip çıkanlara teşekkür ediyoruz” dedi. l İSTANBUL AYVACIK Sabah AKŞAM deprem Çanakkale, 6 Şubat’tan beri kaydedilen binlerce depremle sarsılıyor. Ayvacık’ta, önceki gün 4.3 büyüklüğünde, dün de 3.6 büyüklüğünde sarsıntılar kaydedildi. Her iki depremin yaklaşık 7 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre Ayvacık Gülpınar köyünde, önceki gün sabaha karşı 04.55’te, 4.3 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 4.5, derinliğini ise 7.3 kilometre olarak açıkladı. Dün saat 21.40’ta da merkez üssü Ayvacık’ın Bektaş beldesi olan 3.6 büyüklüğünde bir sarsıntı daha kaydedildi. l Haber Merkezi Hattat’ın mektubu Meclis’te Gülay Yedekci Gazetemizin gündeme getirdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile işadamı Mehmet Hattat arasındaki protokol ve işadamı Mehmet Hattat’ın mektubu TBMM gündemine taşındı. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci, “Aralarında bir husumet çıkıyor ve bu işadamı belediyeye gidiyor ve bu itiraf dolu, rüşveti, ahlaksızlığı belgeleyen, Türk siyasi tarihinde böylesi görülmemiş bir evrakı bırakıyor. Soruyoruz: Neden bu avam projeyi tasdik ettin? Kaç para aldın? Bu arsalar size nasıl bir rant sağladı? Bu işadamından ayrıca açıktan para aldınız mı” diye sordu. Protokole göre Hattat Holding, İBB’ye 18 arsa bağışlamış; buna karşılık daha önce mühürlenen milyar dolarlık projesi için onay almıştı. Hattat’ın bağışladığı 3 arsa İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın Kumburgaz’daki villasının hemen arkasında yer alıyordu. Hattat, İBB’ye yazdığı 2 sayfalık mektupta arsalarla ilgili Kadir Topbaş dahil olmak üzere İBB yetkililerini tazminat davalarıyla tehdit etti. Cumhuriyet bu süreci kamuoyuna duyurmuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet YABANDOMUZLARI çernobil faciasının izleri Çekya Devlet Veterinerlik İdaresi, ülkenin kırsal bölgelerinde görülen yabandomuzlarında Çernobil’den 31 yıl sonra radyoaktivitenin tespit edildiğini açıkladı. Bu nedenle Çekya’da oldukça popüler bir gıda olan yaban domuzunun vatandaşlarca tüketilip radyoaktivitenin yayılmasından endişe ediliyor. Elde edilen verilere göre 20142016 yıllarında uzmanlar 614 yabandomuzunu inceledi. Sputnik News’teki habere göre 614 yabandomuzunun yüzde 47’sinin radyoaktif olduğu ortaya çıktı. Açıklamada, yabandomuzlarındaki radyoaktivitenin yüksek seviyede radyoaktif izotop emilimi yapabilen trüf mantarı yiyerek oluşmuş olabileceği belirtildi. l Haber Merkezi PAPA FRANÇESKO’NUN SABAH VAAZI: İkiyüzlü dindar olacağınıza ateist olun Katolik âleminin ruhani lideri Papa Françesko, cemaatine yönelik eleş tirilerine bir yenisini ekleyerek “İkiyüzlü bir Katolik olmaktansa ateist olmanın daha iyi olduğunu” söyledi. Vatikan radyosunda yayımlanan sabah vaazında Papa, “Bir şey söyleyip baş ka bir şey yapmak bir skan daldır. İkiyüzlü bir hayattır. Kimileri ‘Ben çok Katoliğim, hep ayine giderim, bu veya Papa Françesko şu vakfa üyeyim’ der. Bunların bazıları aynı zaman da şöyle demelidir: ‘Bir Hıristiyan olarak yaşamıyorum, çalışanlarıma hak ettikle ri maaşı vermiyorum, insanları sömürüyo rum, kirli işler çeviriyorum, kara para ak lıyorum, ikili bir hayat sürüyorum’. Böyle çok Katolik var ve skandala yol açıyorlar” diye konuştu. l Dış Haberler C MY B