Katalog

Cuma 24 Şubat 2017 10 117 gündür özgürlüğünden yoksun... AVRUPA BASININDAN ÇAĞRI: Deniz Yücel’i serbest bırakın Yücel’in Die Welt’deki arkadaşları Twitter üzerinden Deniz Yücel için özgürlük çağrısı yaptı. Avrupa’da yayımlanan altı gazete, Türkiye’de gözaltındaki Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in serbest bırakılması için Türkiye’ye çağrı yaptı. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın hack’lenen epostalarına ilişkin haberler nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında 14 Şubat’ta gözaltına alınan Yücel için Avrupa’dan dayanışma mesajları gelmeye devam ediyor. Avrupa’da yayımlanan 6 gazete, Deniz Yücel için ortak açıklama yaparak Türkiye’ye Avrupa’nın değerlerini gözetme çağrısı yaptı. İspanya’dan El Pais, Fransa’dan Le Figaro, İtalya’dan La Repubblica, Belçika’dan Le Soir ve İsviçre’den Tribune de Geneve ve TagesAnzeiger gazeteleri Türkiye’de gözaltı süresi uzatılan Deniz Yücel’in serbest bırakılmasını istedi. Avrupa genelindeki Avrupa Gazetesi İttifakı (LENA) projesi kapsamında Die Welt’le birlikte çalışan söz konusu gazeteler, insan hakları kapsamında basın ve düşünce özgürlüğü için mücadele ediyor. l Haber Merkezi AYSEVER’E PARA CEZASI Bu düzene boyun eğmeyiz Gazeteci Enver Aysever, bir köşe yazısında TBMM’yi alenen aşağıladığı iddiasıyla yargılandığı davada, “hakaret” suçundan 10 bin 620 TL adli para cezasına çarptırıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde duruşmada son sözü sorulan Aysever, “Adaletin yerini bulması için beraat kararı verilmesini talep ediyorum. Suçlu olmadığıma inandığım için hiçbir erteleme talebim yoktur” dedi. Aysever’i 10 bin 620 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme, sanığın kabul etmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması maddesinin uygulanmasının değerlendirilmediğini belirtti. Duruşma çıkışı CHP İstanbul il Başkanı Cemal Canpolat’la birlikte açıklama yapan Aysever, “Bu kadar basın emekçileri mahpustayken, bizim aldığımız bu ceza çok da öne çıkarılmayacak bir mesele. Bu düzen böyle gitmez biz de boyun eğmeyiz” dedi.l Haber Merkez ALİYEV’İ ELEŞTİRİNCE Azerbaycan’da FOX TV’ye sansür FOX TV spikeri Fatih Portakal, önceki ak şam yayımlanan ana haber bülteninde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva’yı, cumhurbaşkanı birinci yardımcılığına atamasını eleştirdi. Portakal’ın eleştirilerinin ardından FOX TV’nin Azerbaycan yayını durduruldu. CHP milletvekili Barış Yarkadaş, “Azerbaycan Devleti yanlıştan hemen dönmelidir” dedi. Yarkadaş Dışişleri Bakanlığı’nı karara sessiz kalmamaya çağırdı. l Haber Merkez ‘İLK GÜNKÜ DİRENCİMİZLEYİZ’ Çağdaş Gazeteciler Derneği 39 yaşında Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 39. yaşını kutluyor. Dernekten yapılan açıklamada, 157 gazetecinin cezaevinde olduğu anımsatılarak “Medya patronları ve onların aristokratlaştırdığı kişilerin dışında binlerce gazetecinin, ekonomik ve sosyal baskılar altında her türlü güvenceden yoksun çalıştığı ya da işsiz kaldığı bu süreçte, yüklendiğimiz basın özgürlüğü ve emekçi dayanışmasını, 39 yılın tecrübe ve direnciyle taşıyoruz. Yılmadık, ilk günkü direncimizleyiz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Sevgili Turhan, Senin gibi bir “Yılkı Atı”nın, dört duvar arasında zorla, “cebren ve hile ile” tutulduğunu düşünmek bile, yüreğimi kederle, acıyla dolduruyor. Ne yazsam, ne yapsam da bu işkenceyi bire bir yaşayan yazar dostlarımızın ve senin çektiğiniz, bu çağdışı “hukuk yarası”na, birazcık da olsa merhem olabilsem bilmiyorum. Onun içindir ki, her gün yazı masama oturup bir şey yazamadan kalkıyorum. Sevgili Turhan, belki sana “çocukluğumuzun coğrafyası”ndan, en iyi bildiğimiz o güzel dünyamızdan söz etmek iyi gelir. O dört duvar arasında volta atarken duvarların, adımlarını her sınırlayışında, Divle’nin yemyeşil ovalarını düşün Turhan... Cemile’nin Osman’ın çiftliğinde yetişen ve rüzgâra karşı dörtnala koşan ‘Kitapların Efendisi’... cins atları düşün... Uçsuz bucaksızmış gibi görünen yonca tarlalarını, dere boylarında kıvıl kıvıl yapraklarıyla, rüzgârda salınıp duran kavak ağaçlarını düşün. Düşün, suya eğilmiş salkım söğütleri... Berendi yaylalarını düşün Turhan, Ereğli’nin güzelim elma bahçelerini, Konya’nın sapsarı başaklarla donanmış buğday tarlalarını düşün... Geçmişi düşün Turhan... Ülkemizin ve bizim hep birlikte, içinden geçtiğimiz bu na benzer, her karanlık dönemin sonunda ışığa ve aydınlığa çıkışımızı düşün... Bütün bunlardan sonra hadi, o kocaman yüreğin ve gülüşünle, zindandan çıkıp gel de ikimizin de sevdiği Sümer halamıza gidelim. Sonra, onun salonunda duran “Meclis Albümü”ndeki, son “Meclisi Mebusan” üyesi olan, Konya Milletvekili “Müderris Salim Efendi”nin, bizi dikkatle izleyen fotoğrafına, bir kez daha bakalım. Bu “Büyük Büyük Dede”nin de ülkemizin bugünkü durumu karşısında, bize söyleyebileceği, dev let deneyimlerinden süzüp getirdiği, bazı diyecekleri vardır belki de ne dersin... Sen de biliyorsun ki Turhan, ülkemiz gelecekte daha aydınlık ve da ha güzel olacak. Çünkü yine biliyoruz ki, Fikret’in de dedi ği gibi, “Evet, sabah olacaktır/ Sabah olur./ Geceler Tului Haşre kadar sürmez.” Biz buradayız Tur han... Yüreğimiz, bilin cimiz ve umudu muzla nöbette yiz... Turhan Günay Seni bekliyoruz Turhan... Sizi bekliyoruz... Rehin tutuluyoruzCHP’Lİ TANRIKULU, SİLİVRİ’DE AKIN ATALAY VE MURAT SABUNCU İLE GÖRÜŞTÜ lüdPkeüsierrtmiğinü“eeenRrteluçeyfıynkeaudmrppaiıarsnmusıdnyıeuımhnsmaiaKnldidoniaıydpğEaeeıyvpnlAeaahtcBaialoggykyie”kylnaridiriktıeheneüdırnnid. i AP TÜRKİYE RAPORTÖRÜ Piri, Türkiye ile ilgili karar taslağı hazırlama amacıyla gerçekleştirdiği bilgi toplama ziyaretini tamamladı. Piri: Türkiye gerçek ilerleme yapmak zorunda Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye raportörü Kati Piri, Türkiye ile ilgili karar taslağı hazırlama amacıyla 2023 Şubat’ta gerçekleştirdiği bilgi toplama ziyaretinin sonunda bir açıklama yayımladı. Ankara’nın referandumu izlemesi için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’i davet ettiğini duyuran raportör, başkanlık sisteminin hem destekçileri hem de muhaliflerine ifade özgürlüğü talep ederken “Evet oylarının üstün çıkması halinde AB yeni hükümet yapısının Kopenhag kriterlerine uyup uymadığıyla ilgili kendi değerlendirmesini yapacak” uyarısında bulundu. “Ülkenin bugün karşı karşıya olduğu meydan okumalar her hükümet için zorluk teşkil ederken BM ve Avrupa Konseyi ile birlikte AP pek çok vesileyle temel hakların vahim şekilde kısıtlanmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi” hatırlatmasını yapan Piri, AP’nin Kasım 2016’da aldığı, “Türkiye ile AB’ye üyelik müzakere leri dondurulsun” çağrısı yapan kararıyla ilgili “Türkiye’nin en eski gazetesi Cumhuriyet’ten 10 gazetecinin hapse atılmasının ardından demokratik yollardan seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması ve HDP eşbaşkanları dahil muhalefet milletvekillerinin hapse atılması karşısında AP’nin OHAL kalkana, hükümet demokrasiye geri dönene ve Türk anayasasına uyana dek AB’ye üyelik müzakarelerinin geçici olarak dondurulması çağrısı yapmasından başka imkân yoktu” dedi. “Türkiye’de yaptığı tüm görüşmelerde konunun dönüp dolaşıp anayasal reform paketiyle ilgili referanduma geldiğini” belirten Hollandalı parlamenter, “Bu bağlamda hükümetin seçim sürecini izlemeleri için AGİT’i gözlemci göndermeye davet etmesinden memnuniyet duydum” açıkalaması yaptı. “Başkanlık sisteminin hem destekçileri hem de muhaliflerinin savlarını açıkça dile getirme imkânına sahip olmaları hayati önem taşımaktadır” vur gusunda bulunan Piri şöyle devam etti: “Evet oylarının üstün çıkması halinde AB yeni hükümet yapısının Kopenhag kriterlerine uyup uymadığıyla ilgili kendi değerlendirmesini yapacak. Venedik Komisyonu’nun bununla ilgili yayımlayacağı rapor bu değerlendirme için önemli bir temel oluşturacaktır.” Son dönemde Ankara ile Brüksel arasındaki gerilime rağmen gelecek aylarda vize serbestisi, terörle mücadele, Suriye savaşını nihayet bitirme gibi önemli konularda ilerleme temennisinde bulunurken şu hatırlatmayı da yaptı: “Aday ülkenin katılım sürecini değerlendirirken AP’nin odaklandığı ana nokta, temel haklara, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığına saygıdır. Bu bağlamda Türkiye AB adaylığını aldığı sırada yaptığı taahhütleri yerine getirme konusunda gerçek ilerleme göstermek zorunda. Bunu yaparsa bugüne dek katılım sürecini güçlü şekilde desteklemiş Avrupa Parlamentosu’nu güçlü müttefiki olarak bulacaktır.” CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’yu Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Cezaevinden mesaj getiren Tanrıkulu, gazetemiz yönetici ve yazarlarının bir an önce iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. Akın Atalay ve Murat Sabuncu’nun Tanrıkulu aracılığıyla ilettiği mesajları ise şöyle: 4 ay geçti hâlâ iddianame yok AKIN ATALAY: 4 aydır hukuksuz bir şekilde burada tutuluyoruz. Bu durum rehin almadır. Biz demokrasi için Cumhuriyet için rehin tutuluyoruz. Başkaları gibi esir olmadık. Darbecilerin çete mensuplarının iddianamelerini yazanlar, aradan 4 ay geçtiği halde bizim iddianameleri yazamadılar. Biz kendimize, yaptıklarımıza ve geçmişimize güveniyoruz. Cumhuriyet’e bedeli ne olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizlerle, Cumhuriyet’le dayanışma içinde olan herkese selam ve sevgilerimizi iletiyorum. Kocaman dostlar sofrasına oturacağız Murat Sabuncu: Güneşli ve aydınlık günlere yürüme arayışının en önemli ayağı temel hak ve özgürlükler. Ülke bu değerlerden o kadar uzaklaştı ki bu durum hepimizin içini yakıyor. Bunu söylemekle mükellef olan biz gazeteciler bedeli ne olursa olsun bunu söylemeye devam edeceğiz. Ama inanıyoruz ki er ya da geç bu ülkenin evlatları Türk, Kürt, Ermeni bütün halklar beraber ve omuz omuza güneşli günlerde kocaman dostlar sofrasında beraber yaşayacaklar. l Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’tan tehdit: Medya mecburen ayağını denk alacak Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) tarafından düzenlenen “Medya ve Terör Sempozyumu”nda konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, medyanın, kendi iç ahlakını, etik kurallarını yeniden kuşanması gerektiğini söyledi. Hükümet olarak bütün medya kuruluşlarının özgür, tarafsız bir şekilde bilgilendirme fonksiyonunu yerine getirmesini istediklerine değinen Kurtulmuş, KHK ile getirilen yeni yayın yasaklarını anımsattı. Kurtulmuş, “Medya, bundan sonra mecburen ayağını denk almak durumunda kalacak. Bunu söylediğim zaman bazıları eleştirdi ama kusura bakmayın, bu kadar terörle mücadele eden bir ülkede medya, Dingo’nun ahırı değildir. Herkes istediği gibi, istediği şekilde medyada terör örgütlerinin lehine olacak şekilde işler yapamaz” dedi. ‘Almaz ol öyle reytingi’ Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Şehit Mehmet Selim Kiraz’ın, ağzı bantlan mış, kafasına silah dayanmış resmi, inanın ki Selim Kiraz’ın şehit edilmesinden daha acı bir görüntüdür. Onların arkasındaki siyasi güçler tam da bunu istiyor. Üç beş tane aymaz medya mensubu da bunu medyadan yayarak reyting peşinde koşuyor. ‘Aman ne güzel reyting aldık’ diyor. Almaz ol öyle reytingi. Karlov suikastını yapan o FETÖ’nün maşası, adamı öldürüyor, ondan sonra orada bir şeyler söylüyor. Maalesef bizim televizyon kanalları aymaz bir şekilde onu dakikalarca gösteriyor. Kendi kendinize azcık milli menfaatleri düşünerek, bu adam niye bunları söylüyor diye bir muhabir arkadaşımız orada görse, buna mani olması gerekmez mi? Medya, terörle ilişkilerini reyting üzerinden, tiraj üzerinden ya da kurumlar arasında rekabet üzerinden yapamaz.” Kurtulmuş, teröre karşı filtrede yasa, yasak, kanun, RTÜK vesaireye gerek olmadığını, medyanın en önemli filtresinin kendi vicdanı olduğunu söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet l CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya Cumhuriyet’e destek verdi, ifadeye çağrıldı Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya hakkında AKP yetkililerinin geçmişte PKK ve FETÖ hakkında verdiği demeçlerden oluşturdukları broşür ve aylık dergilerinde yayımlanan Cumhuriyet gazetesi ile çektirdikleri fotoğraf nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesindeki “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” ve “3713 sayılı terörle mücadele kanuna muhalefet” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Kaya, Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi. Savcılık, gizlilik kararı alındığı gerekçesiyle Kaya ve avukatlarına soruşturma belgelerini vermedi. Gazetemize konuşan Kaya, “Broşürde söz konusu fotoğrafları biz çektirmedik, o beyanları biz vermedik. Varsa bir suç o fotoğrağları çektirenlerin o demeçleri verenlerindir. Ben de bu demeçleri verenlerden şikâyetçi olduğumu söyledim. Bu savcının bu soruşturmanın altından kalkabileceğini düşünmüyorum. O açıklamaları yapanların bizim gibi ifadeye çağırabileceğini düşünmüyorum” dedi. Aylık dergilerinde, dayanışma için Cumhuriyet gazetesiyle birlikte çektirdikleri fotoğrafın yer aldığını anlatan Kaya, “Cumhuriyete ve Cumhuriyet gazetesine sahip çıkmak her demokratın ve aydının görevidir. ‘Bu dergiyi siz mi bastırdınız’ diye sordular? Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet gazetesini savunduğum için hakkımda soruşturma açılıyorsa ben bunu madalya gibi göğsümde taşırım. Anayasa referandumu öncesi bu yapılanlar bizi yıldıramaz, yolumuzdan alıkoyamaz” diye konuştu. l Yurt Haberleri C MY B