03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 19 Şubat 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TÜRKİYE, VİRANŞEHİR SALDIRISINDA YAŞAMINI YİTİREN 11 YAŞINDAKİ AHMET’E AĞLIYOR Kedisini doyuracaktı Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde önceki gece PKK’liler tarafından, hâkim ve savcılarla emniyet mensuplarının oturduğu lojmanlara yönelik bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 11 yaşındaki Ahmet Oktay Günak yaşamını yitirdi, mahalle bekçisi İbrahim Kete şehit oldu, 17 kişi de yaralandı. 11 yaşındaki Ahmet’in lojmandaki yavru kediyi doyurmak için evden çıktığı sırada yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Saldırıyla ilgili 26 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde adliye ve emniyet personelinin kaldığı lojmanların bulunduğu 1650’nci sokağa önceki gece 1820 yaşlarında olduğu belirtilen bir terörist tarafından park edilen bomba yüklü araç saat 20.30 sıralarında uzaktan kumandayla infilak ettirildi. İlçenin her yerinden duyulan, kulakları sağır eden patlamada, lojman ile çevredeki binalar ve park halindeki çok sayıda araç hasar gördü. Hastaneye kaldırılan 18 yaralıdan adliyede zabıt kâtibi olarak çalışan Mustafa Günak’ın 11 yaşındaki oğlu Ahmet Oktay Günak hayatını kaybetti. Adliye lojmanı önündeki güvenlik kulübesinde bekçi olarak görev yapan 27 yaşındaki İbrahim Kete’den haber alınamaması üzerine çalışma başlatıldı. Yapılan araştırma sonunda gece geç saatlerde Kete’nin cenazesi de patlamanın olduğu bölgedeki enkazdan çıkarıldı. Sütlü ekmek götürüyordu Zabit kâtibi olarak 12 yıldır görev yapan Mustafa Günak üç çocuğundan en büyüğü olan 11 yaşındaki Ahmet’in sitedeki yavru kediyi beslemek için evden çıktığı sırada yaşamını yitirdiğini anlattı. Zemin katta oturduklarını ve patlamanın oğlu apartman boşluğundayken meydana geldiğini anlatan Günak, “Akşam yemeğini ailecek yedik. ‘Babacığım lojmandaki yavru kediye sütlü ekmek götüreceğim’ dedi. Ben de ‘götür oğlum’ dedim. Lojmanda bulunan ve aç olan bir kedi yavrusuna sütlü ekmek götürürken patlama oldu, bir daha eve gelemedi. Koridorda üstüne biraz taş falan yığılmıştı. Ben de koridora girerken ilk başta göremedim sonra ışıklar biraz aydınlanınca gördüm. Baktım ki oğlum şehit olmuştu. Lojmanın tam ortasındaydı. Benim oğlum şehit oldu. Vatanımız sağ olsun” dedi. Herkesle kolayca iletişim kurabilen bir yapıda olan oğlunun mahalledekiler ve okul arkadaşları tarafından çok sevildiğini aktaran Günak, çocuğunun özellikle sitedeki polis ve bekçilerle samimiyeti bulunduğunu ve onları çok sevdiğini dile getirdi. Günak, “Oğlum dışarıda gezmeyi çok severdi. Sürekli polis ve bekçilerin yanına giderdi. Akşamları genelde onlarla sohbet ediyordu” dedi. 1 ton bomba kullanıldı Patlama sonrası güvenlik güçlerince, saldırıyı gerçekleştiren terörist ve irtibatlı olduğu kişilerin yakalanması için Saldırının izleri dün sabah saatlerinde ortaya çıktı. Adliye lojmanlarının yanı sıra çevresindeki 20’yi aşkın apartmanın tamamında hasar oluştu. Cadde ve sokakların cam kırıklarıyla dolu olduğu saldırının yaşandığı sokaktaki 30 civarında aracın da hurdaya döndüğü görüldü. geniş çaplı operasyon başlatıldı. Yapılan ilk araştırmada saldırıda kullanılan aracın çalıntı olduğu belirlendi. Bomba imha uzmanlarının incelemesinde araçta 1 ton gübre, gliserin ve metal parçalar ile güçlendirilmiş TNT patlayıcı kullanıldığı saptandı. Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, terör saldırısının PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğinin değerlendirildiğini, soruşturma kapsamında Şanlıurfa ve Mardin’in Derik ilçesinde 26 şüphelinin gözaltına alındığını bildirdi. Şehit bekçi ateş açtı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Viranşehir’e giderek olay yerinde bilgi aldıktan sonra adliyeyi ziyaret edip yetkililerle görüştü. Soylu, yaralılardan ikisinin yoğun bakımda olduğunu 11 kişinin tedavisinin sürdüğünü açıkladı. Yaralılar arasında başsavcının hâkime eşi ve 2 emniyet bekçisinin de bulunduğunu belirten Soylu, bekçi İbrahim Kete’nin aracın park edildiğini görünce silahlı müdahalede bulunarak arkasından gittiğini ve bu sırada şehit olduğunu söyledi. Soylu, saldırıda şehit olan mahalle bekçisi 2 çocuk babası 27 yaşındaki İbrahim Kete’nin ilçeye bağlı Karatepe Mahallesi’nde yaşayan ailesine taziye ziyaretinde bulundu. l DHA / İHA Ahmet Oktay’ın anne ve babası cenaze boyunca gözyaşı döktü. Küçük Ahmet’e acı veda Saldırıda yaşamını yitiren 11 yaşındaki Ahmet Oktay Günak için dün Şanlıurfa Yeni Mezarlık’ta tören düzerlendi. Törene Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutuna bakan an ne Mukaddes Günak, “Oğlum kırmızı sana ne güzel yakışmış. Polis ve asker olmak çok istiyordun. Mustafa oğlunu şehit verdin Mustafa. ‘Dersimi yapacağım anne, bana kitap al diyordun’, aldım oğlum. Niye kullanmadın yavrum, niye kullanmadın” diye ağıtlar yaktı. VİRANŞEHİR YARALARINI SARMAYA ÇALIŞIYOR Ben çocuğum, benim işim ölmek değil DEMET YALÇIN Terör lanet yüzünü bu kez de Güneydoğu’nun incisi Şanlıurfa’da gösterdi. Viranşehir’de ki saldırıda 1 ton patlayıcı kullanıl mış. Daha 11 yaşında ki bir çocuk ve bir bek çi oracıkta yaşamını yi tirmiş, onlarca kişi yara lı, ilçe darmadağın... “İn sanlığımdan utanıyorum” derler ya, işte o durum Muhabirimiz Demet dayız yine... Olayı duyar duy Yalçın, Viranşehir’de. maz saatler içerisinde yor insan. Ben ülkemde Viranşehir’e varıyorum. ve yaşadığım topraklar Elim ayağım tutmuyor. da can güvenliğimiz ol Tüm bu yıkımın yarattı sun istiyorum. Eskiden ğı gri atmosferin ardın Şanlıurfa’da böyle terör da gözüme iki plastik şi olayları yaşanmazdı. Biz şeden kale yaparak oyun oynayan masum bir erkek çocuğa takılıyor. Yanına yaklaşıyorum. Göz kVoinraunşştueğhiurm’deuz Zülifkar. ler vatanımızı seven ve vergimizi kuruşu kuruşuna veren insanlarız. Terör nereden gelirse gel lerini korkuyla açarak ön sin bunu kabul edemeyiz.” ce irkiliyor. Sonra elimi tutarak bomba Bombanın patladığı yerde evini ve nın patladığı binaya arkamı dönmemi is arabasını kaybeden Avukat Hasan Ali tiyor. “Oraya sakın bakma. Orada dün Doğru ile bir araya geliyoruz. Olayı ye benim gibi bir çocuğu öldürdüler. Oraya niden yaşıyormuşçasına titreyerek ko gitme, yoksa ölürsün” diyor ürkek, ağla nuşuyor: “Binamız resmen kan gölü maklı bir sesle. Adını soruyorum, kaşla ne döndü. Eşim hamile olduğu için çok rını çatarak “Zülfikar” diyor ve konuşma korktu. Bir yandan eşimi sakinleştirip bir ya başlıyoruz: yandan da eşyalarımızı kurtarmaya ça nGürültüyü duyunca çok mu korktun? lışıyordum. Resmen bir savaşın ortasın İnsanlar ölecek diye çok korktum. An da ordan oraya çırpınarak koşuyor gibiy nem, babam, kardeşim ve arkadaşlarım. dim. Göz gözü görmüyordu. Her yer kan Benden üç yaş büyük bir çocuk öldü. gölüne dönmüştü. Çok şaşkındım. Bu Çok üzüldüm. bir kâbus olmalı diyordum. Haberlerde n Bu kirli ortamda bile oyun oyna izlediğimiz bombalı saldırılar tam bizim yabiliyorsun. evimizin içine kadar gelmişti. Bir çocuk Evet bol bol oyun oynayacağım. Çün öldü ötesi yok. En çok da bu canımı kü ben bir çocuğum ve benim işim öl zı acıtıyor.” Bu tür olayların yaşanacağı mek değil oyun oynamak. nın belli olduğunu, devletin de bunu bil Zülfikar’ın sözleri tokat gibi çarpı diğini söyleyen Doğru, “Neden daha ön yor. Dün gece yaşananların hayat bo ce önlem alınmadığını aklım almıyor. Ke yu Zülfikar’ın belleğine kazınacağını dü sinlikle tedbir alınmamış. Bu esneklik ya şünerek, biraz da utanarak el sallayıp da zafiyet kabul edilebilir değil. Bu kadar uzaklaşıyorum yanından. büyük bir bomba buraya kadar nasıl ge İki metre ileride olay yerini sarı şerit tirildi?” diye soruyor. lerle kapatmaya çalışan ve basın men Patlamada harap olan evinde artık supları dahil herkesi olay yerinden uzak oturamayacaklarını anlatan Doğru, “Aile laştırmaya çalışan polislere selam veri miz ve köklerimiz burada olduğu için is yorum. Aralarından biri, “Acımız büyük. tesek de buradan kopamayız. Bir patla Dün akşamdan beri uyumadan çalışı mayla vatan topraklarımızı bırakacak de yorum. Kendi kendime soruyorum. “Bu ğiliz. Yapanları lanetliyoruz. Bu milletin düşmanlık ve kin neden?” diye... Ardın vebalini nasıl taşıyacaklar? Olan iki ma dan Ahmet K. isimli yurttaş söze giriyor: suma oldu Umarım bu son olur. Umu “İnsanların kafasında soru işareti do dumuz bu. Ama huzur bir kere kaçtı mı? ğuruyor bu olanlar. Acaba daha da kö Dipsiz kuyuya düştük demektir” diyor. tüsü olur mu? diye sormadan edemi l VİRANŞEHİR haber 11 Rakka’da Kürtlerle omuz omuza Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, İncirlik Üssü’nde ABD’li muadili Orgeneral Jospeh Dunford ile bir araya geldi. Hepimizin hayatını etkileyebilecek, kritik bir görüşmeydi bu... Geçen hafta da yazdığım gibi, Ankara’nın yeni Trump yönetimine teklifi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınırımızdan yaklaşık 150 km ötedeki Rakka’ya girmesi yolunda.* En iyi ihtimalle 78 bin kişilik bir TSK kara gücünden söz ediyoruz. Trump’ın bu teklife herhangi bir cevap vermediğini, daha çok dinlemede olduğunu biliyoruz. ABD başkanı, Cumhurbaşkanı’na halihazırda Suriye planlarını gözden geçirmekte olduğunu söyleyerek Türkiye’nin teklifini değerlendireceğini söylemiş. İşte İncirlik’teki görüşme, bunun bir adım ilerisi... Mehmetçiği IŞİD’in kalesi Rakka’ya gönderme konusundaki çekincelerimi, geçen haftalarda yazdım. Temcit plavı gibi tekrarlamayacağım. Ama şuna eminim: Türkiye bir NATO müttefiki olarak ille de Rakka için asker vermeye niyetliyse, ABD buna hayır demez. Neden desin? Demek ki şu ya da bu biçimde, Mehmetçik Rakka’ya gidecek... Ancak ABD, bu noktadan sonra Suriyeli Kürtlerden de kolay kolay vazgeçmez. Yani? Yani belli ki operasyonun bir ucunda Suriyeli Kürtler, bir ucunda da Türk askeri mi ter atacak? Hayatın cilvesi, Suriyeli Kürtlerle ortak bir cephede yer alacak... Washington’dan gelen sinyaller de bu yönde. Amberin Zaman, Al Monitor’daki köşesinde, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın’ın Washington gezisinde öne çıkan YPG karşıtı tutumunun, Centcom komutanı general Joseph Votel tarafından dirençle karşılandığını yazdı. Benim de duyduklarım, ABD’deki askeri kanadın YPG’den vazgeçmek niyetinde olmadığı yolunda... O zaman Türkiye’yi “ortak cephe” fikrine ikna etmeye çalışacaklar. Dünkü Hürriyet gazetesinde Uğur Ergan’ın manşet haberi, bu yüzden önemliydi. Genelkurmay Başkanı İncirlik’te ABD’li muadiliyle görüştüğünde, Türkiye’nin somut askeri planlarını sunuyor. İki seçenekli bir teklif: TSK’ye 180 km kat ederek YPG/IŞİD kontrolündeki bölgeden Rakka’ya inecek ya da yine 56 km’lik YPG kontrolündeki Tel Abyad’dan aşağı inecek. Amerikalıların, YPG bölgesinde 4 farklı yerde geçici askeri üs kurduğunu biliyoruz. Hiçbir koşulda YPGTSK çatışması istemiyorlar. IŞİD operasyonuna katılmaya can atan bir NATO müttefiki olan Türkiye’ye “Hayır” da diyemezler. Demek ki tek çareleri, iki gücü bir biçimde (zımni de olsa) barıştırmak... Zaten Washington’daki hava da bu yönde. Geçen haftalarda Kongre’de Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde konuşmaya davet edilen eski ABD büyükelçisi Jim Jeffrey, IŞİD’e karşı TSK, ÖSO ve YPG’nin iki farklı cephede “ortak çabasının” hem IŞİD’i gerçekten sıkıştıracağını hem de “Türkiye’nin kaygılarını hafifletebileceğini” söyledi. “Hassas bir diplomasi” öneren Jeffrey: “Türkiye’nin YPG’ye verilen silahlar ve YPG’nin Arap toprağına ne kadar gireceği konusunda garantilere ihtiyacı var. YPG’nin PKK ile olan bağı Türkiye’yi tehdit etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YPG’ye yönelik düşmanlığı, belli ölçüde nisandaki anayasal referandumu kazanmak için kurmuş olduğu koalisyondan kaynaklanıyor. Bu (seçim) geride kalınca, YPG ve PKK konusunda 2015 yazında olduğu gibi daha esnek olabilir.” İddialı bir tez. Ama ABD’nin tercihinin bu formülü denemek olacağına kuşku yok. Erdoğan’ı Suriyeli Kürtlerle “ortak cephe” fikrine ikna etmeye çalışacaklar. Bakalım referandum sonrası daha da netleşecek bu fikre, Ankara ne diyecek? *Rakka’nın sınırımızdan uzaklığı, hangi yolu seçtiğinize göre 75180 km arasında değişiyor. 104 gün tutuklu kaldıktan sonra Şırnak’ta yeniden tutuklanan HDP’li Encü’nün annesi: Oğlumu benden kaçıranları affetmem MahMUT ORAL HDP’ye yönelik operasyonda 4 Kasım’da tutuklanan ve 104 gün tutuklu kaldıktan sonra geçen çarşamba günü tahliye edilen HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, ailesini görmek için gittiği Şırnak’ta önceki gün savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Havalimanında beklediği oğlunun yeniden gözaltına alınarak tutuklanması üzerine fenalaşan anne Halime Encü, “Oğlumu benden kaçıranları affetmeyeceğim” diye konuştu. Gece geç saatlere kadar doktor kontrolünde tutulan anne Halime Encü, gazete HDP Milletvekili Ferhat Encü’nün annesi Halime Encü, 15 yaşındaki oğlu Serhat’ı Roboski katliamında kaybetmişti. miz Cumhuriyet’e konuştu. Halime Encü, oğlu Ferhat Encü’nün tahliye edilmesiyle buruk bir sevinç yaşadığını belirterek, “Oğlumu karşılamak için oraya gitmiştim. Bizi zor kullanarak bir köşeye sıkıştırdılar, onu görmemize imkân bırakmadılar. Biz ne olduğunu hiç bilemedik. Oğlumu gözaltına alıp, kaçırırcasına tekrar adliyeye götürdüler. Bombalarla katledilen çocukların faillerini yargılamayan, onları koruyan hukuk ve adalet, Ferhatımı tekrar tutukladı. Çok öfkeliyim. Asla onları, oğlumu benden kaçıranları affetmeyeceğim. Onlara hakkımı helal etmeyeceğim” diye konuştu. Ferhat Encü’nün kardeşi Veli Encü ise “Hukuk sistemi, yargı böyle olduğu sürece Türkiye’de hiçbir katliamın, hiçbir suçun, failleri asla açığa çıkmayacaktır” diye konuştu. l DİYARBAKIR HDP milletvekili gözaltına alındı Batman 5’inci Asliye Ceza Mahke mesi’nde yargılandığı iki ayrı davanın duruşmalarına katılmadığı gerek çesiyle 8 Şubat günü hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, Mardin’in Midyat İlçesi’nde aracıyla seyir halindeyken dün saat Mehmet Ali Aslan 17.00 sıralarında polis tarafından durduruldu. Polisin Midyat’ta bulunan bir sokakta saat 20.15’e kadar beklettiği Aslan, yakalama kararının getirilmesi üzerine gözaltına alındı. Adliyeye gönderilen Aslan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. l DHA Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran savcı yakalandı FETÖ soruşturması kapsamında aranan, eski hâkim Dursun Ali Gündoğdu ile savcılar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya, önceki gün İstanbul’da yakalandı. Savcı Sadrettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan şüpheliler, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet yerleşkesine götürüldü. Gündoğdu ve Sarıkaya’nın saklandıkları evde yapılan aramada, 2 boş pasaport ve farklı kişilere ait nüfus cüzdanları bulundu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde yargılanan Gündoğdu, Sarıkaya ve Çimen, sabah Bakırköy Adliyesi’ne götürüldü ve iki gün ek gözaltı süresi alındı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle