23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 11 Şubat 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Savunmadan alınıp piyasaya verilecek Savunma sanayisinden Varlık Fonu’na aktarılan 3 milyar lira piyasalarda oynaklıklar için kullanılacak Maliye Bakanı Naci Ağbal, Varlık Fonu’na üç aylığına aktarılan 3 milyar liralık Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nun piyasalardaki oynaklığı gidermede kullanılacağını söyledi. Hafta başında Varlık Fonu’na kaynak aktarılmasına ilişkin kararla, Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na ait veya bu fonun tasarrufunda bulunan 3 milyar lira tutarındaki kaynağın en geç aktarım tarihini izleyen 3 ay içerisinde geri ödenmek kaydıyla Varlık Fonu’na aktarılması kararlaştırılmıştı. İZMİR ALSANCAK LİMANI DA VARLIK FONU’NA DEVREDİLDİ Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2007 yılından beri özelleştirilme çalışması süren İzmir Alsancak Limanı da Varlık Fonu’na devredildi. Varlık Fonu’nun devredilen kurumları satma, devretme veya kiralama yetkisi olduğu, limanının satışı gerçekleştirilene kadar TCDD tarafından yönetileceği ifade edildi. Fona devredilen bu 3 milyar lira tartışmalara neden olmuştu. CHP Milletvekili Faik Öztrak, “Sınırlarımızdaki yangın sürerken savunma sanayinin kasasındaki parayı da, evde kalan son gümüşleri de hükümetin referandumdan ‘Hayır’ çıkmasını önlemek için harcayacağından endişe edi yoruz” derken CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, “Bugün sınır ötesinde canı pahasına bu ülkeyi savunmak için can derdinde olan Mehmetçiklerimiz var. Onları daha iyi korumak için 3 milyar lirayı kullanmak yerine, bu 3 milyar lirayı alıp bu ipotek fonuna aktaranlar, sadece mali bir ipo tek koymuyor, bugün çocuklarımızın canına da açık bir ipotek koymuş oluyor” açıklamasını yapmıştı. Teşviklerin maliyeti Bu paranın nerede kullanılacağına ilişkin ilk açıklama Ağbal’dan geldi. Bloomberg’in haberine göre TRTHaber’in canlı yayınında konuşan Ağbal, 3 milyar liralık fonun piyasalardaki oynaklığı gidermede kullanılacağını açıkladı. Ağbal, ayrıca şunları söyledi: 4 İstihdam için getirilen teşviklerin maliyeti 12.3 milyar TL, bunun yaklaşık 11 milyar TL’sini İşsizlik Fonu üstleniyor. 4 Verilen destekle birlikte asgari ücretle bir işçi çalıştıran bir işverenin maliyeti 773 TL azalarak 1404 TL’ye gerilemiş olacak. 4 Referandumdan sonra yatırım tarafında ciddi artış olacak. l Ekonomi Servisi S&P’den Varlık Fonu İşten çıkarılanların sayısı 160’ı aştı. Belediye işçisine kayyım kıyımı MAHMUT ORAL Diyarbakır’da daha önce açıklanan KHK’lerden sonra göreve atanan kayyım Cumali Atilla’nın kararıyla yeni işten çıkarmalar oldu. Önceki gün belediyede işten çıkarılan 43 memur ve 10 işçi ile birlikte, kentteki belediyelerde işten çıkarılanların sayısı da 160’ı geçti. Konuyla ilgili basın toplantısı yapan emekçiler, kayyımların belediyeleri AKP’nin iş ve işçi bulma kurumuna dönüştürdüğünü vurguladı. Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım Cumali Atilla’nın kararıyla, önceki gün 43 memur ve 10 da işçiyle birlikte 53 kişi daha işten çıkarıldı. İşten çıkarılanların büyük çoğunluğunun yönetici düzeyde oldukları dikkat çekti. KHK’ler de eklendiğinde kent genelinde belediyelerden işten çıkarılanların sayısı da 160’ı geçti. İşten çıkarmalar üzerine Tüm Bel Sen Diyarbakır Şubesi’nde KESK’e bağlı sendikaların da katılımıyla dün bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında belediyelere kayyım olarak atananların adeta siyasi iktidarın lejyonerleri gibi hareket ettiği ve belediyeleri AKP’nin iş ve işçi bulma kurumuna çevirdikleri dile getirildi. l DİYARBAKIR Platformu Sinan Kızıldağ tanıttı. için şeffaflık uyarısı Standard&Poor’s: TVF’nin nasıl finansman sağlayacağını yakından izleyeceğiz. Kamu altyapı harcamaları şeffaf yatırımlara yönlendirilmeli Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) merkezi yönetim üzerinde mali yükümlülük oluşturup oluşturmayacağının izleneceğini belirtti. Reuters’ın sorularını yanıtlayan S&P Türkiye analisti Frank Gill, “Türkiye emtia ihracatçısı değil, dış açık veriyor. Bu nedenle TVF’yi kamu harcamalarını merkezi yönetim dışından finanse etmeye imkân verecek ulusal kalkınma bankasına benzeyen bir yapı olarak değerlendiriyoruz” dedi. TÜSİAD: En büyük teşvik barıştır TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik Türkiye’nin batısı ile doğusu arasında gelişmişlik farklarının maalesef çok yüksek olduğunu belirterek, “Bu fark, ülkemizin sürdürülebilir büyümesi önünde de ciddi bir engel oluşturuyor. Bu sebeple, TÜSİAD olarak biz, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılmasını, öncelikli çalışma konularımızdan biri olarak kabul ediyoruz” dedi. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın TÜSİAD ziyaretinde konuşan Bilecik, birkaç yıl önce Cizre’de, Batman’da çok kapsamlı Yatırımcı Danışma Konseyi toplantıları düzen lediklerini anımsatarak, “Bölge iş insanları ile bir araya gelmiş, yatırım ve işbirliği olanaklarını konuşmaya başlamıştık. O zaman da görmüştük ki, aslında iş insanları için, hepimiz için en büyük teşvik barış, hukuk ve özgürlük. Maalesef sonra hepimizin bildiği gelişmeler yaşandı. Umuyoruz ve inanıyoruz ki, bir an önce huzurlu ve verimli olağan günlere dönelim” diye konuştu. Bilecik, 23 ili kapsayan bölgelerde yatırımların desteklenmesi için başlatılan Cazibe Merkezleri Programı’nı yakından takip ettiklerini sözlerine ekledi. Sosyal güvenlik Gill, özel harcamaların azaldığı bir dönemde “şeffaf ve verimliliği artıran yatırımlara yönlendirildiği sürece” kamu altyapı harcamalarını artırmanın makul olduğunun altını çizdi. TVF’nin nasıl finansman sağlayacağına dair henüz kesin bir bilgi bulunmadığını belirten Gill, devlet garantisinden faydalanan bir borçlanma senedi ihraç etmesi halinde TVF’nin finansman gereksinimlerinin yakından izleyeceklerini belirterek, “Burada garantiler konusunda gereken prosedürlere Hazine’nin dahil olmasının, yani şeffaf muhasebeleştirmenin temel bir rol oynaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Gill, S&P’nin genel yönetim gelirleri içinde değerlendirdiği sosyal güvenlik sistemi gelirlerine TVF’nin ne derece erişebileceğinin de izleneceğini ifade etti. l Ekonomi Servisi Güvenlik harcamaları katlandı Yurttaş ‘akıllı şehir’ ile sesini duyuracak Vodafone, Türkiye’nin ilk ‘Akıllı Şehirler Online Platformu’nu www.sehirsizin.com adresinden hizmete sundu. Deloitte Türkiye ve Türkiye Bilişim Vakfı’nın (TBV) desteğiyle hazırlanan platformla, akıllı şehirleri hayata geçirirken bireylerin de görüşlerinin alınması hedefleniyor. Yurttaşlarla belediye arasındaki iletişimi artıracak platform sayesinde vatandaşların ihtiyaç ve beklentileri daha sistemli bir şekilde takip edilecek. Yurttaşlar, yaşadığı şehirle ilgili söz sahibi olabilecek, site üzerinden fikir ve önerilerini paylaşarak dönüşüme destek verebilecek. Vatandaşların kendi şehirleri için ürettikleri fikirler TBV uzmanları tarafından değerlendirilerek ilgili belediyelere iletilecek. Belediyeler de bu platformdan fikir alabilecek. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ, sadece şirketlerin değil vatandaşlara doğrudan hizmet ulaştıran başta belediyeler olmak üzere tüm kamu kurumlarının da dijitalleşmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. l Ekonomi Servisi Terör eylemleri küresel bir boyut kazanırken, ülkelerin iç güvenliklerini sağlamak için yapılan harcamalar ciddi bir artış gösterdi. Dünya İç Güvenlik ve Emniyet Endeksi, Türkiye’nin de bulunduğu 127 ülkede polisin ve güvenlikten sorumlu diğer yetkililerin iç güvenlik konularıyla ilgili girişimlerinin etkinliğini ölçüyor. Analistler, iç güvenliğin yakın gelecekte de dünyanın başını ağrıtmaya devam edeceğine dikkat çekiyor. Veriler 2014’te dünyada 30 bini aş kın kişinin terör saldırılarında hayatını kaybettiğini ortaya koyarken, bu rakam 2013’e göre yüzde 80’lik bir artışa işaret ediyor. Türkiye 60. sırada Güvenlik ve kriminal yargı sistemine aktarılan kaynaklar son 50 yılda çarpıcı bir biçimde arttı. Örneğin, ABD’de GSYİH 1961 ile 2015 yılı arasında yüzde 191 oranında artış kaydederken, aynı sürede eyalet ve federal hükümet düzeyinde polise ayrılan kaynaklar yüzde 484 oranında büyüdü. Endekste en başarılı perfor mansı Singapur gösterirken, Singapur’u Finlandiya ve Danimarka izledi. Kritik bir bölge olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nin en iyi performans sergileyen ülkesi 29’uncu sıradaki BAE oldu. Türkiye 127 ülke arasında 60’ıncı sırada yer aldı. Nijerya endekse göre en başarısız ülke olurken, onu Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya, Uganda ve Pakistan izledi. l Ekonomi Servisi Geçen yıl 12 Ekim’e kadar, dünyada meydana gelen intihar saldırılarında 2 bin 558 kişi hayatını kaybetti. İntihar saldırıları 2004’ten itibaren hız kazandı. Almanya’dan Türkiye’ye yeni yatırım Geçen yıl İzmir’de üretilen her 100 frigo, konteyner taşıyıcı, tenteli ve platform römorkun 26’sı yurtdışına ihraç edildi. Yurtdışındaki tek fabrikasını İzmir, Tire’ye açan Almanya’nın treyler üreticilerinden Krone, yine İzmir’de faaliyete geçireceği yeni şasi fabrikasını nisanda hizmete açıyor. Krone Türkiye’nin, İstanbul’daki basın toplantısına katılan Krone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Rıza Akgün, Krone Almanya Uluslararası Satış Direktörü Andreas Voelker ve Krone Trailer Int. Genel Müdürü Semih Pala, yeni yatırım, 2017 satış rakamları ve beklen tileri hakkında da bilgi verdi. Rıza Akgün, “1 Nisan’da üre time başlamasını planladığımız şasi fabrikası yatırımımızla toplam yatırım miktarımız 170 milyon TL’yi bulacak” dedi. Akgün, geçen yıl iç ve dış pazarda toplam 1999 adet treyler satışı yaptıklarını kaydetti. Krone Almanya Uluslararası Satış Direktörü Andreas Voelker de “Geçen yıl 1.786 milyon Avro’luk ciro gerçekleştirdik. Ticari araçlarda 1.218 milyon Avro’luk bir ciro yakalamayı başardık” dedi. l Ekonomi Servisi Ortadoğu’da batağa saplanıp kalmak... Önceki günün ana haberlerinde, Rusya’ya ait bir savaş uçağının Suriye’de El Bab operasyonunda çatışan TSK askerlerinin olduğu bir binayı yanlışlıkla bombalaması sonucu 3 şehit, 1’i ağır 11 yaralı askerimizin vurulduğu gerçeği ile yüzleştik. Rusya’dan özür notu ile öne çıkarılan ilk haberlerde, kaçınılmaz ABD’nin yeni yönetiminin çiçeği burnunda CIA başkanının ilk yurtdışı görüşmelerini Ankara’da yapmakta olduğu saatlerle de çakıştığının altı çiziliyordu. CIA başkanının Cumhurbaşkanı dahil en yetkin kişilerle yaptığı görüşmelerin görüntüleri, içeriği saklı tutularak verilen sonraki bilgilendirmeler, TrumpErdoğan telefon görüşmelerinin ardından ikili Ankara görüşmeleri, Suriye IŞİD operasyonlarında, ABDTürkiye işbirliğinin güçlendirilmesinin kapılarını aralıyordu. İktidarlarının ABD siyasetine yönelik temel yakınmaları, istekleri, FETÖPKKPYD terör örgütlerine desteğin çekilmesi çıkışlarına yanıt niteliğinde hiç bilgi sızmasa da, ABD kaynaklı Türkiye’nin güneye inmesi, Rakka operasyonunda rol alması ambargosunun kalktığı, yeni askeri sorumlulukların yüklenildiği, ortak operasyonların senaryoları yazılmıştı. Türkiye saplanıp kaldığı bataklıkta daha da derinlere mi çekiliyordu? El Bab kapısı operasyonunda yaşanan sıcak gelişmelerin ışığında Ortadoğu bataklığında saplanıp kalmanın belgesi yeni gelişmelerden birkaç ayrıntı... Rus kaynaklı Rus jeti vurgunu açıklamasında yanlışlıkla bombalama, TSK askerlerinin bulundukları yerin, konumun bilinmemesinden kaynaklanmış. Türkiye cephesinden hükümet açıklamasında da ortak operasyonlarda bundan sonra daha güçlü işbirliği gereğinin altının çizilmesi ile yetinildi. El Bab operasyonunda bugüne kadar 64 şehit vermiştik. Son iki günün 8 şehidinin cenazeleri bağlantılı gelen insan öykülerinde, Başbakan’ın yakın tarihlerde yaptığı askerleri moral ziyaretlerinde, iki şehidimizin birden kendileri ve aileleri ile yaptığı sıcak insancıl görüşmelerin görüntüleri, yaşanan insanlık dramını yeterince yansıtmıyormuş gibi... HHH Türkiye’nin, İktidarlarının 15 yıllık tek başına üretilmiş stratejileri ile ulusal mutabakat aramadan, Cumhuriyet politikalarını terk etmesi, Ortadoğu’da büyük aktörlüğe heveslenmesi, bataklığın kaosunda hem emperyal merkezler, hem de bölge aktörleri arasında bir o yana bir bu yana zikzaklar çizmesi, dünya ölçeğinde göç yükü içinde en ağır bedellerin, Türkiye’ye yüklenmesini getirdi. Dünyanın zıt odaklı gibi görülen, kimileriyle önce işbirliği sonra karşı karşıya gelinen terör örgütlerinin en kanlı eylemlerinde Türkiye’yi ağırlıklı seçmeleri, üstüne İktidar ortaklığı içinden hortlayan yarım kalmış FETÖ’cü darbesi.. Çaresizliklerin, dibe vurmanın insanlık adına zorunlu barış, yeni dengeler arayışlarını da gündeme soktuğu zamanlardayız. Rusya düşürülen uçağı gerekçeli Türkiye’ye bedel üzerine bedel ödetirken, ABD çıkarları yandaşı havasındaki FETÖ’cü darbesine karşı İktidarlarının yanında açık desteği seçti. Erdoğan liderliğinde iktidarları da izlenen bölge politikaları nedeniyle bir tür ABD politikaları karşıtı bir çizgiye geçmişti. Türkiye Fırat Kalkanı harekâtıyla Suriye’ye girerken ABD’den çok Rusya’nın desteğini aldı. Astana görüşmelerinde “ben de varım” diyebilme noktasına geldiğinde ise, ABD açık açık PKKPYD’ye TSK’de olmayan en donanımlı zırhlı silahları verme noktasına gelmişti. Erdoğan’ın, hükümet sözcülerinin açıklamalarından ABD’nin IŞİD’e karşı savaşta havadan desteği bile vermekten sakındığını öğreniyorduk. ABD ile Rusya, bataklığın geldiği boyutlarda, IŞİD’e karşı ortak hareket siyasetinden vazgeçmediklerini ilan etseler, Irak’ta ABD, Suriye’de Rusya önceliğini tanımış görülseler de, dipten dibe yerel çatışmaları kullanmaktan vazgeçme niyetinde değil gibiler. Son tabloda ABD’de kendi beklentilerine göre Türkiye’ye yeniden roller biçerken, bu kez Rusya ile PKKPYD yakınlaşması işbirliği çerçevelerinde rekabet kızışıyor. Bana sorarsanız yerel çatışmaların kızıştırılmasından, topu bir arada Irak, Suriyeliler içinden, önemli bir payda Kürtler de başı çekiyor. Ne var ki Kürt siyasal cephesi, siyasette, terör örgütlerinde var olma çıkmazında, ödenen bedelleri tartamamak noktasındalar. Sahi Kuzey Irak Kürdistanı’ndan Türkiye’ye kaçarken Kürt Ezidi kadınlar neden can havliyle toprağı öperek, koşarak sınırı geçiyorlardı? İhracatta miktar arttı, değer düştü Geçen yılın son ayında ihracat birim değer endeksi yüzde 0.5, ithalat birim değer endeksi yüzde 0.7 azaldı. İhracat miktar endeksi yüzde 9.4 artarken, İthalat miktar endeksinde artış yüzde 3.1’de kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Aralık 2016 verilerine göre, ihracat birim değer endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre, “gıda, içecek ve tütün”de yüzde 8.5 ve “imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayii”nde yüzde 1.6 azalırken, “ham maddeler”de (yakıt hariç) yüzde 8.3 ve “yakıtlar”da yüzde 33.1 arttı. İhracat birim değer endeksi 2016’nın dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.9 azaldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle