28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 11 Şubat 2017 [email protected] TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU İndirim haberleriyle göz boyanıyor 4 Son verilere göre yaşanan elektrik sıkıntısının önemli bir ayağını dışa bağımlı elektrik üretimi oluşturdu. Yaz saati uygulamasının etkisiyle hem doğalgaz ve elektrik tüketimi arttı hem de yeterli doğalgaz sağlanamadı. Aralık ayında doğalgaz krizinin baş gösterdiğini dile getiren Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, ısınma amaçlı gazı sağlayabilmek için kamu ve özel elektrik üretim santrallarına verilen gazın önce yüzde 50, ardından yüzde 75 ve yüzde 90’a varan oranda kesildiğini aktardı. Elektrik kesintilerinin yaşandığı Aralık 2016’da doğalgaz açığını karşılamak için hidrolik, rüzgâr, jeotermal ve kömürden oluşan yerli kaynaklarla yapılan üretim artışının yetmediğini ifade eden Yeşil, ithal kömür payının da böylece yükselmiş olduğunu anlattı. İthal kömüre dayalı termik santrallardan yapılan üretimin aralık ayında 2015 yılına göre 944.6 milyon kilovat saat arttığını belirten Yeşil, bu durum sonucunda ithal kömürün elektrik üretimindeki payının yüzde 16.8’den yüzde 19.8’e çıktığını aktardı. Hükümetin enerji alanındaki özelleştirme ve piyasalaştırma sürecinin doğalgaz alım kontratlarına kadar uzandı ğını kaydeden Yeşil, bu durumun doğalgazda arz ve talep arasındaki dengeyi bozduğunu söyledi. “Bir yandan ülke çapında doğalgazla ısınma yaygınlaştırılırken, elektrik üretiminde doğalgaz bağımlılığı devam ederken; doğalgaz alım anlaşmalarının miktarı azalmıştır” diye konuşan Yeşil, ocak ayında Rusya kaynaklı haberlerden Gazprom’un doğalgaz sattığı Türk şirketlerini tahkim süreciyle şikâyet etmeye hazırlandığını belirtti. Yeşil, “Doğalgazda sıkıntı yaşanırken, doğalgaz fiyatlarında indirim yapılacağı haberleriyle göz boyanmaktadır. Önlemler alınmamakta, doğalgaz depolama ihtiyacı için yeterli yatırım yapılmamaktadır. Yalnızca Silivri’de bir adet depolama tesisi ve bir adet de mobil depolama tesisi vardır. O da yetersizdir” diye konuştu. Üretim açığı kapatılıyor Öte yandan Türkiye’nin, Ocak 2017 itibarıyla 78 bin 529.6 megavatlık kurulu gücü bulunuyor. Kamunun (Elektrik Üretim A.Ş) bu güçteki payı ise yalnızca 20 bin 363 megavat. 2003’de kamu santrallarının 21 bin 793 megavat ile Türkiye kurulu gücünün yüzde 61.2’sini oluşturduğunu dile getiren Yeşil, bu Hüseyin Yeşil payın AKP iktidarları döneminde özelleştirme ve serbestleştirme politikaları sonucunda Ocak 2017 itibarıyla yüzde 25.9’a gerilediğini belirtti. ElektRik sistemiNDE ahbapçavuş ilişkisi Yeşil’e göre bu paylar, aynı şekilde üretime de yansımıyor. 2016’da kuru lu güçte yüzde 25.9 paya sahip olan Sistemde düzenleme yapılmadığı için günü birlik kesintiler yapıldığı belirten Yeşil, bu kesintilerin kamu santrallarının üretime planlanamamasıyla büyük sanayi katkısının yüzde 17.22 ol tesislerinin dahi elektriksiz ve duğunu söyleyen Yeşil, doğalgazsız bırakıldığını söyledi. “Aylar itibarıyla bakıldı Kesintinin olacağı yerin tespitinde, ğında, elektrik sıkıntısı eğer arıza kaynaklı ise arızanın olduğu yaşanan aralık ayında, bölgenin mecburen izole edileceğini kamu santralları aracılı ifade eden Yeşil, “Yaşadığımız krizde ğıyla üretim açığı kapa ise iletim hatlarının da yetersizliğiyle tılmaya çalışıldı. üretimin bir yerden başka yere Tüm yıl boyunca, yalnız taşınması sıkıntı oluşturuyor. Yani ca Temmuz ayında yüzde 21.1 sistemin bütünselliği sağlanamıyor. ile en yüksek üretim payına ulaşan Bu nedenle enerji iletimi kamu santrallarının, aralık ayında 5.7 gerçekleştirilemeyen bölgeler milyar kilovat saat ile üretime yaptıkları katkıları yüzde 23.2’ye çıktı. Ocak ayında da kamu santrallarına yüklenilerek üretim açığı kapatılmaya çalışıldı. Ocak 2017 verilerine göre kamu sant mecburen elektriksiz bırakılıyor. Elektrik sistemi ahbapçavuş ilişkisi ile yönetilir hale gelmiştir. Üretim ve iletim sıkıntısı nedeniyle yapılan kesintiler bu ilişkiyi gösteriyor” dedi. rallarının üretimdeki payı yüzde 28.9’a Rüzgâr enerjisindekadar yüksel miştir. Geçen yılın ocak kurulduğu alan önemliayındabu oran yüzde 19.6’dı” dedi. Göçmen kuşlara dikkat!TtaianrabÖrgşııdmimöazrkeiaeçnauatbsliaşlgleıiaöknküRbnynguldlgzeüagliöraraeeuzesdgrkdrgllıltedigaöoâüeoeruâçryğzerlnhğuieataglıkmurürbrnükkauirüanaezeasbryleeustaknainülirlu,ninkmggalkgreudmroâuaösrurehllimuııumpçnnklylaşmilıaaanaanartsnısreturyııgaıınnsnorlahruiaaılbkravyçnadöiulaoetçibaznşrrkrıneaü.yld.aelyonelrnaüırnr.k Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması Teknolojiye bağlı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) ve Enerji Derneği Başkanı ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasında dünya genelindeki durumu şöyle aktardı: “Potansiyelin en çok olduğu yerlerden ziyade teknolojinin geliştiği zengin ülkelerde hızla yaygınlaşıyor. Bir taraftan zenginlikle daha belirgin hale gelen bir çevre bilinci, diğer taraftan geleceğin teknolojisinde öncü olma arzusunun önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bunun yanı sıra küresel ısınmayı önleme ve dışa bağımlılığı azaltma motivasyonu da var ama bence bunlar hepsi ekonomik gerçeklerin gölgesinde kalıyor.” Halkın tercihi önemli “İnsanlık için nükleer tehlike mi daha büyük bir tehdit yoksa küresel ısınma mı?” sorusunun tartışılabileceği ama net yanıtını kimsenin veremeyeceğini belirten Kumbaroğlu, “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi de bu konuda tarafsız kalıyor. İklim değişikliğinin önlenmesi için alınacak önlemleri sıralarken nükleer enerjiye ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmak istenmediği ve ülkelerin tercihine bırakıldığı belirtiliyor. Nükleer enerji küresel ısınmanın uygun fiyatlı bir ilacı. Yan etkisi daha az olan başka ilaçlar da var ama bunlar hem daha pahalı hemde bağımlılık yapabiliyor. Bu noktada halkın ve karar vericilerin tercihleri önem kazanıyor. Avrupa içerisinde Fukuşima kazasından sonra genel olarak nükleere karşı duruş yaygınlaştı ama üstünde uzlaşılan net bir pozisyon yok, ülkeler farklı stratejiler güdüyorlar” diye konuştu. l BİTTİ Rüzgâr enerjisi, ilkçağdan beri türbinin şaft gücünden yararlanılarak su pompalama, çeşitli ürünleri kesme, biçme, öğütme, sıkıştırma, yağ çıkarma gibi mekanik enerjiye gerek duyulan yerlerde kullanılıyor. Rüzgâr gücünden elektrik elde eden ülkelerin başında ABD, dünya rüzgâr enerjisi üretiminin yüzde 26’sına tek başına sahip. Yüzde 22,4 ile Çin ikinci; yüzde 7,9 ile Almanya üçüncü sırada yer alıyor. Rüzgâr enerjisi uygulamalarının ilk yatırım maliyetinin yüksek, kapasite faktörlerinin düşük oluşu ve değişken enerji üretimi gibi dezavantajları bulunsa da yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağı. Olumsuz yanı gürültü kirliliği Sektör temsilcileri maliyet konusunda ise günümüz güç santrallarıyla rekabet edebilecek düzeyde olduğunu belirtiyor. Bakım ve işletme maliyetlerinin düşük olmasının yanısıra istihdam da yarattığına değinen uzmanlar, her rüzgâr enerji santralı projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporlarının titizlikle incelenmesi sonucunda hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Rüzgâr enerjisinin bir diğer olumsuz özelliği ise santralların yarattığı gürültü kirliliği. Ancak teknolojideki gelişmelerle birlikte modern bir rüzgâr türbininin 300 metrelik bir mesafede artık en fazla bir buzdolabı kadar gürültü yayar duruma geldiği belirtiliyor. Türkiye bugün tükettiği enerjinin yaklaşık yüzde 4,4’ünü rüzgâr santrallarından karşılıyor. Kurulu bulunan 168 Rüzgâr Enerji Santrallarının (RES) toplam kurulu gücü 5.387,60 MW. 2015 yılında Rüzgar Enerji Santralları ile 11.543.059.498 kilovatsaat elektrik üretildi. 2016 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla da işletmede olan lisanslı rüzgâr enerji santrallarının kurulu gücü ise 5.228 MW. Türkiye’nin kyearliykaayngağıa: zı Amerikan Bilgi İdaresi’nin yaptırdığı çalışmanın sonuçlarına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kayda değer miktarda kaya gazı rezervi bulunuyor. Yaklaşık 10 bin 500 km2’lik bir alanı kapsayan rezervuarda teknik olarak 2900 milyar metreküplük kaya gazı ve 87 milyar varil kaya petrolü bulunduğu tahmin ediliyor. Değerlendirilebilir durumda olan ekonomik rezerv potansiyeli ise 290 milyar metreküp gaz ve 4 milyar varil petrol olarak hesaplanmış durumda. Bu bölge Hatay’dan Hakkâri’ye kadar uzanarak Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ı da kapsıyor. Dadaş formasyonu olarak adlandırılan rezervuar özellikle Diyarbakır çevresinde yoğunlaşıyor. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, kayagazı teknolojisinin son yıllarda çok hızlı gelişim kaydettiğini, verimin arttığını ve maliyetlerin düştüğünü vurgulayarak, “Bugün ABD’yi dışa bağımlılıktan kurtaran bu teknoloji. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde barış ortamı olması durumunda yatırımcı buraya gider, Türkiye’nin ilk kaya gazını ve petrolünü üretir” dedi. dizi 7 Al Sana Basın Özgürlüğü... OHAL’den yararlanılarak çıkarılan kanun hükmünde kararnameler, halk oylamasında “evet” çıkarsa 2019 yılında seçilecek Cumhur BAŞKANI’na tanınacak Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkarma yetkisi hakkında kestirim yapma olanağını da veriyor. HHH Basın özgürlüğü olmamasından mı yakınıyorsun? Al sana basın özgürlüğü... Tepe tepe kullan. Ama bu sorumsuzluk ve hukuksuzlukmuş kime ne... 687 sayılı kararname ile yandaş yayın organı televizyonlara alabildiğine özgürlük(!) getirildi. Artık “evet” için özgürce yayın yapabilecek, “hayırcıları” ekrandan hukukun(!) katkısıyla uzak tutacaklar. Bir önceki kararname ile de “hayırcı” olduklarına inandıkları bilim insanlarını akademik yaşamdan uzaklaştırıverdiler. Aralarında politik, hukuksal ve günlük yaşamımızdaki yanlışlara eleştirel gözle bakarak yaptıkları çalışmalar nedeniyle adları bilinenlerin yanı sıra, başarıları akademik çevreler ve öğrenciler tarafından izlenen çok değerlileri var. HHH “Evet” için girişilen bunca kıyımın gadre uğrattıkları arasında gazetemiz yazarları, çizer ve yöneticileri de var. Anlaşılıyor ki yanlışları, Türkiye’de basının görevini yerine getirmesinin önkoşul olduğuna inanmış olmaları. Günlerini lay lay lom ya da tetikçilikle geçirmiş olsalardı hapiste değil başköşede oturuyor olacaklardı. Ama sorumluluk duygusu ülkemizde böyle sonuçlar yaratıyor. HHH Köşemde bir belgeye yer verdim. Rahatlıkla okunabileceği için yinelemeyeceğim. Ama geçmişte ifade özgürlüğünün önemini ve değerini bilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılarımız olduğunu kanıtlıyor. 29 Nisan 2003’te Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer tarafından adaylar arasından atanan Nuri Ok’u 5 Ağustos 2015’te sonsuzluğa uğurladık. Musa Kart hapiste kızdırdıklarının ceremesini çekiyor. Yargıç Mithat Ali Kabaali, hukukun geleceğinden umudunu kesip emekli oldu. Şimdi CHP’de politika yapıyor. Türk Ceza Hukuku Derneği de savaşımını sürdürüyor. Bizlere de geçmişteki güzellikleri yeniden yaşama geçirme görevi düşüyor. O da özetle HAYIR... ‘Enerjide çözüm kooperatifçilikte’ Yenilenebilir enerji alanında yaşanan tekno lojik gelişmelere paralel önümüzdeki yıllarda maliyetlerin daha da aşağılara düşmesinin beklendiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu’nun Enerji Politikalarından Sorumlu Başdanışmanı CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, bu durumun da enerji kooperatiflerinin yaygınlaşmasını sağlayacağını anlattı. Türkiye’de enerji sektörüne katılımcı değil, kâr odaklı bir yönetim anlayışının egemen olduğunu belirten Akın, enerjinin büyük rantların kaynağı durumunda olduğunu söyledi. Tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretim yapmasının, bu üretimi de ortak bir çatı altında gerçekleştirmesinin sektörde katılımcılığı artıracağını ifade eden Akın, kooperatiflerin demokratik yapının oluşmasını da sağlayacağını savundu. “Enerji kooperatifleri sorumlu oldukları ortaklarına ucuz, güvenli ve kâr amacı gütmeyen bir elektrik hizmeti vermek amacıyla kurulmalıdır” şeklinde konuşan Akın, şirketlere verilmiş hakların kooperatiflere de sağlanıp, lisanslı üretim yapabilmelerine olanak tanınması gerektiğini dile getirdi. Akın, Türkiye’de 11 tane kurulmuş enerji kooperatifi bulunduğunu ancak hiçbirisinin üretim faaliyetinin olmadığına dikkat çekti. Kooperatif ile, yeni istihdam yaratılacağını, enerjinin tüketileceği yerde üretiminin sağlanacağını söyleyen Akın, “Bu sayede enerjide dışa bağımlılığımız da düşecektir ve halkın enerji konusunda söz sahibi olması sağlanacaktır” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle