05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Aralık 2017 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ İntikam operasyonu haber 5 İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılmasına tepki gösteren CHP’liler ‘Son dönemde dile getirilen yolsuzlukların intikamını almaya çalışıyorlar’ dedi Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılması, CHP tarafından, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Man Adası belgelerini ve Rıza Sarraf ile ilgili Erdoğan’a MİT bilgilen dirmesi yapılmasına karşı “inti kam operasyonu” olarak değer lendirildi. Londra’da bu lunan Kılıçdaroğ lu, Ataşehir Bele diye Başkanı Bat tal İlgezdi’nin gö AYŞE SAYIN revden uzaklaştırıldığı haberini öğ rendikten sonra telefonla kurmaylarından bilgi aldı. Operasyonun amacının Kı lıçdaroğlu olduğu ve Erdoğan’ın çocukları ve yakınlarına yöne lik açıklamaları nedeniyle, “ay nı yöntemle” intikam alınmaya çalışıldığı değerlendirmesi yapıl dı. Türkiye’ye dönmeden açıkla ma yapmama kararı alan Kılıç daroğlu, bugün 13.00’da Ataşe hir Belediyesi’ne geçecek. ‘tehlikeli bir sürece giriyoruz’ HAZAL OCAK CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılmasını “Yeni ve tehlikeli bir gerilim sürecine giriyoruz. Tayyip Erdoğan kamplaşmadan ve kutuplaşmadan beslenen bir siyasetçi. Şimdi tam da bunu yapıyor. Bunlar, Türkiye’yi daha büyük bunalımlı günlerin beklediğinin işaretidir” şeklinde değerlendirdi. Cumhuriyet’e konuşan Altay, İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılmasına gerekçe olarak “delil ka rartma olasılığının” gösterildiğini belirterek, “Bu operasyon yavuz hırsızın ev sahibini bastırma operasyonudur. Ataşehir Belediyesi’ne beEngin Altay lediye personelinden çok İçişleri Bakanlığı personeli ve savcılar geldi gitti. Didiklenmeyen, araştırılmayan bir şey kalmadı. Olmayan delil karartılmaz” dedi. “Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgeleri, Rı za Sarraf’ın itirafları gibi konularda Erdoğan’ın nasıl sıkıştığı ve kamu vicdanında nasıl yargılandığı ortada” diyen Altay, İlgezdi’nin uzaklaştırılmasının AKP’nin kamu vicdanında kaybettiği itibarı tolere etmek için yaptığı siyasi bir operasyon olduğunu söyledi. Ataşehir halkının iradesinin gasp edildiğini ifade eden Altay, “Battal İlgezdi’nin şahsında CHPli belediyelerin tamamına sahip çıkacağız. Araştırılması gereken Man Adası belgeleridir, Sarraf’ın itiraflarıdır. 17 25 Aralık’ta kapatılan asrın rüşvet ve yolsuzluk sürecidir” dedi. l İSTANBUL ‘Hodri meydan’ Londra’daki heyette yer alan Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, AKP’nin operasyonunu değerlendirdi. Erdoğdu, AKP’nin ne yapmaya çalıştığını bildiklerini belirterek, “Son dönemde dile getirilen yolsuzluk olaylarının intikamını almaya çalışıyorlar. Muhalif belediyelerin belediye başkanlarını görevden almak sadece faşist rejimlerde olur. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Halkın oyuyla gelen belediye başkanının İçişleri’nin siyasi talimatlarına kurban etmeyeceğiz” dedi. Erdoğdu, TBMM’de araştırma komisyonu kurularak, bütün partilerin belediye başkanlarının araştırılmasını isteyerek, “Hodri meydan, bakalım kimin belediye başkanı temiz görelim” dedi. ‘AMAÇ GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK’ CHP milletvekilleri İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılmasına tepki gösterdi. l Bülent Öz: İçişleri Bakanı’nın İlgezdi’yi görevden alması CHP’ye yapılan bir mobbingdir. OHAL adı altında yapılan bu mobbingle CHP’yi susturamazsınız. l Yıldız Tur Biçer: İçeride ve dışarıda her türlü yolsuzluk ve hukuksuzlukla tarihin en itibarsız iktidarının sahipleri; rezil belediyelerinin pisliklerini kirli iktidar gücüyle muhalefet belediyelerine sıçratmaya çalışıyor. l Eren Erdem: Parsel parsel peşkeşe imza atmış FETÖ’cüleri bando mızıka ile uğurlarlar, sandıkta kazanamadıkları belediyelere ya kayyım atar ya da görevden alma yoluyla “milli iradeye darbe” yapmaya çalışırlar. Sizden korkan sizin gibi olsun. l Ahmet Akın: CHP’li belediyelere yapılan 2019 Yerel Seçim korkusudur. Kendi yolsuzluklarını, REZAletlerini üst üste koysak buradan Man Adası’na yol olur, gündem değiştirmek için CHP’li belediyeleri kullanıyorlar. Destek için belediye önüne gelen binlerce partiliye seslenen İlgezdi, “Bu CHP’li belediyeleri teslim alma operasyonudur” dedi. Belediye önünde toplanan partililer dikkat çeken pankartlar açtı. Battal İlgezdi, kendisine destek için gelen partililere seslendi Alnım açık, yüzüm ak HAZAL OCAK İçişleri Bakanlığı’nın Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi görevden uzaklaştırmasının ardından Ataşehir Belediyesi’nde hareketli saatler yaşandı. Belediyenin önüne gelen partililer İlgezdi’ye destek verirken hükümete tepki gösterdi. CHP, acil olarak tüm Merkez Karar Yürütme Kurulu üyelerini Ataşehir Belediyesi önüne çağırdı. Genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, İstanbul’daki CHP’li belediye başkanları ve ilçe başkanları da belediye binasında İlgezdi’yle bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. ‘Beraat kararları var’ Belediyenin önünde kendisini desteklemeye gelenlere seslenen Battal İlgezdi, “Bildiğiniz gibi kendini şikâyet eden ilk belediye başkanı benim. Hodri meydan. Kendi belediye başkanları gitsin kendilerini şikâyet etsin. Bu iddiaların hepsi yargıya taşınmış ve bunlarla ilgili beraat kararı verilmiştir. Evrak karartıyormuşuz. Yargı elinizde, medya elinizde. Varsa kararttığımız bir şey söyleyin. Hukuk burada çökmüştür. Bu bir siyasi tavırdır. Biz buradayız. Belediye başkanı olarak verilemeyecek hiçbir hesabım yok. Alnım açık. Yüzüm ak” dedi. ‘Örtbas operasyonu’ CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, AKP’nin kendi üstündeki yolsuzlukları örtbas etme operasyonu yaptığını belirterek “Bu CHP’li belediyeleri teslim alma operasyonudur. CHP’li belediyeleri teslim etmeyeceğiz. Talimatla yapılan operasyonlara asla müsaade etmeyeceğiz. Sonuna kadar kavga vereceğiz. Bütün İstanbulluları buraya davet ediyorum. Bu esas İstanbul’da 5 milyon oyun hayır çıkmasının bedelidir. Siz ne yaparsanız yapın, İstanbul’u alacağız, sizi de seçimle göndereceğiz” dedi. İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise “Bu operasyon Man Adası belgelerine yönelik bir misillemedir. İktidar Man Adası belgelerinin yarattığı sarsıntıyı CHP’li belediyelerde de yolsuzluk var algısıyla sıfırlamaya ve itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Kendi belediye başkanlarını gerekçe göstermeden görevden alan ama bu başkanlar üzerindeki yolsuzluk şaibesini kaldıramayan iktidar, CHP’li belediyelere de yönelerek aklınca bir denge sağlamaya çalışıyor” dedi. ‘Direneceğiz’ CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla birlikte Londra’da bulunmayan bütün parti yöneticileri Ataşehir Belediyesi önünde akşam geç saatlerde açıklama yaparak İlgezdi’nin arkasında olduklarını söyledi. CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “Direneceğiz, kazanacağız. Belediye başkanlarımızı yem etmeyeceğiz. Bir kumpasla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. İntikam peşindeler” dedi. Belediye önünde toplanan binlerce kişi “Hak hukuk adalet” diye slogan attı. l İSTANBUL ‘Kuvayı Milliye genlerimizde var’ Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Man belgelerine ilişkin ‘Tehditlere pabuç bırakmayız. Sonuna kadar hesap soracağız’ dedi AYŞE SAYIN CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın suç duyurusunda bulunması ve ardından hakkında jet hızıyla soruşturma başlatılmasını, “Suçlu suçunu örtmek için başka yollara başvurur. Kendi yakın çevresinin veya kendisine oy veren kitlenin kafasını karıştırmak için ‘dava açtım’ diyor. Bir değil, 5 değil, 50 savcı harekete geçse, tehditlere, şantajlara pabuç bırakmayız. Sonuna kadar gideceğiz, sonuna kadar hesap soracağız.” ya Kemal Kılıçdaroğlu nıtını verdi. Kılıçdaroğlu’nun Londra temasları ve gündeme ilişkin Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle: OHAL’i merak ediyorlar: Görüşmelerde en çok, ‘15 Temmuz’dan sonra, özellikle 20 Temmuz’da OHAL ilanından sonra ortaya çıkan tablo nasıl düzelecek, OHAL ne zaman kalkacak, yargı bağımsızlığı özellikle Anayasa Mahkemesi kararları’ üzerinde duruldu. Man’ı herkes biliyor: Gittiğimiz bütün toplantılarda Man belgeleri olayının herkes tarafından bilindiğini öğrendik. Özellikle vergi cennetlerinde Erdoğan’ın yakınlarının girdiği ticari ilişki onların da dikkatini çekmiş. Kuvayı Milliye genlerimizde: Erdoğan ve hükümeti CHP dışında eleştiren kalmadı. Böyle bir tablo çıkınca bizim söy lemlerimizden rahatsızlık duyuyorlar. Büyük ihtimalle ‘Biz herkesi susturduk, bu adamı niye susturamıyoruz’ diye düşünüyorlar. Susturamazsınız kardeşim. Beni sustursanız, diğer arkadaşları susturamazsınız. CHP’nin genlerinde Kuvayı Milliyenin olduğunun farkında değiller. Kuvayı Milliye statik değil dinamik bir kavramdır. Kuvayı Milliyeyi temsil eden de CHP’dir. Bu bizim genlerimizde var. Dönemin Osmanlı Padişahı’da Mustafa Kemal Atatürk’ü susturmak istedi. İdam kararı vermişlerdi. Ne oldu, haklı olan kazandı. Biz haklıyız ve kazanacağız. Lozan hatırlatmaları: Yunanistan’a gittiğimde atanmış müftüyü ziyaret ettim, seçilmiş müftü değil. Eğer Lozan Antlaşması’nın gereğine uyulacaksa, oradaki Türklerin ken di müftülerini seçmeleri lazım. İkincisi Türklerin kazandığı AİHM kararları uygulanmıyor. Bu kararların da uygulanması lazım. Üçüncüsü adalarımız işgal altında, bu işgale son verilmesi lazım. Ortak aday açıklaması Kılıçdaroğlu, Londra’da düşünce kuruluşu Chatham House’da yaptığı “Türkiye’de demokrasi ve istikrar” başlıklı konuşmada ise cumhurbaşkanlığı seçimleri için “Seçeceğimiz cumhurbaşkanı adayının diğer partilerin de oy verebileceği bir aday olması lazım” dedi. TürkiyeAB ilişkilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, Avrupa’nın etik değerlerinin çifte standartı kabul etmeyeceğine dikkati çekerken “Ama çifte standart uygulamışlardır” değerlendirmesini yaptı. l LONDRA Fethullah Hoca öyküsü (1)... Kimi sanatçılara, yazarlara, bilim adamlarına “hoşgörü ödülü” dağıtılıp, “el ele, gönül gönüle” anı fotoğrafları çekildiği günümüzde, sizlere mahkeme tutanakları elimizde olan bir belgeden söz edeceğim. Belgeleri, Yayın Kurulu Başkanımız İlhan Selçuk’a, Manisa Barosu avukatlarından Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Ceylan göndermişti, gelin birlikte okuyalım: 7 Ekim 1995 tarihli Cumhuriyet gazetesinden öğrendiğimize göre “Pencere”nize konuk olan iki sayın meslektaşımız, avukat Orhan Erdemli ve avukat Hasan Günaydın beyler, müvekkilleri olan Fethullah Hoca’nın erdemlerinden bahsetmişler. Yine bu sayın avukat meslektaşlarımıza göre Fethullah Gülen Efendi, İslamın sevgi, kardeşlik ve birlik mesajını ayrım yapmaksızın her kesime iletmek gibi samimi ve ulvi bir gayret içindeymiş. Gerçekten öyle mi? Bu sorunun yanıtını bulabilmek için Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Esas: 1986/514, Karar 1989/57 sayılı dosyasını incelemek gerekmektedir. Davacı Lâtife Uygur vekili olarak benim elimden gelip geçen bu dava dosyası, Fethullah Hoca ve yandaşlarının içyüzünü ortaya koyma bakımından önemli bir belgeyi oluşturmaktadır. “Hocaefendi”nin elini eteğini öpmek için kuyruğa giren devlet ve siyaset adamlarımıza, bu dava dosyasını okumalarını öneririm. Ancak gelişmeleri iyi kavrayabilmek için bu dosyanın davacı asili olan müvekkilem merhume Lâtife Uygur’u biraz tanıtmam gerekmektedir. Lâtife Uygur, Manisa’nın eski ve köklü bir ailesine mensuptur. Dedesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde önemli memuriyet görevlerinde bulunmuş bir bürokrattır. Varlıklı bir aileden gelir. O nedenle 1921 yılında Manisa’da bir konakta dünyaya gelir Lâtife Uygur. Doğum günü Gazi ile Lâtife’nin evlendikleri tarihe rastlar. O nedenle adını Atatürk’ün eşi Lâtife’den almışlar. Lâtife Uygur bu güzel olayı bana, her defasında sevinç ve heyecanla anlatmıştır. Dinine bağlı, uygar, kentli bir hanımefendiydi. Temiz yüreklilik, insanlara inanç ve güven ile konukseverlik, onun ilk bakışta göze çarpan özellikleriydi. Denilebilir ki o, kelimenin tam anlamıyla saf bir insandı. Lâtife Uygur, bu özelliklere sahip bir insan olmanın cezasını çok çek Tarihe not düşmek için 6 ti. Fakat onun asıl acı kaderi, kendisinden otuz yaş kadar büyük olan Saraf İhsan’la evliliğinden ve Fethullah Hoca’nın 1974 yıllarında Manisa’ya vaiz olarak atanmasından sonra başlar. Bu evlilik, Lâtife Uygur’un ikinci evliliğidir. İlk eşi, geride iki öksüz kız çocuğu bırakarak genç yaşta ölmüştür. Bu çocukları Manisa’da büyüten anne Lâtife, daha sonra onları evlendirir. Büyük kızı da yine geride öksüz çocuklar bırakarak genç yaşta vefat eder. Acılar ve mutsuzluklar, Lâtife Uygur’un peşini yine bırakmaz. Bu kez, küçük kızının kocası, geride öksüzler bırakarak yine genç yaşta vefat eder. Acılar ve sıkıntıların birbirini izlediği bir dönemden sonra Lâtife Uygur, Saraf İhsan adıyla anılan ve kendisinden otuz yaş kadar büyük olan İhsan Uygur’la evlenir. Bu evlilik, yetim torunları ile geride kalan kızı ve yakın akrabaları tarafından tepkiyle karşılanır. Tam anlamıyla aforoz edilen Lâtife Uygur, yapayalnız bir vaziyette kocasının insafına terk edilir. Bu gelişmelerin olduğu tarihlerde Fethullah Hoca da Manisa’ya vaiz olarak atanır. Nasıl tanıştıklarını bilemiyoruz ama Fethullah Hoca’nın, İhsan Uygur’un “devlethanesinde” (evinde) “hatıra maruz” konuk olarak kaldığı, ekteki Arap harfleriyle yazılı bir mektuptan anlaşılmaktadır. Yine bu misafirlik sırasında Fethullah Hoca’nın, Lâtife ile İhsan Uygur’ların mal varlıkları hakkında gerekli keşfi yaptığı da anlaşılmaktadır. Bundan sonra ise keşfi yapılan bu malların Akyazılı Vakfı’na transferleri düşünülür. Uygun bir psikolojik ortam da yaratılmıştır. Şimdi sıra uygun bir yer aramaya gelmiştir. Çok geçmeden o da bulunur. Yer: Manisa Yeniharmandalı köyü Asmalık Tımarı’ndaki İhsan Uygur’a ait bir bağ evidir. Tarih: 1975 yılı Eylül ayının sekizinci pazartesi günü, saat: 14.20 sıralarıdır. Manisa Tapu Sicil Muhafızlığı’ndan bir memur, Akyazılı Vakfı’ndan Ahmet Naci Şençekicer ve Yusuf Pekmezci ile adı geçen bağ evine gelerek taşınmazların önemli bir bölümünün vakfa intikalini gerçekleştirirler. Lâtife Uygur, atalarından intikal eden taşınmazlarını bağışladığının farkında bile değildir. Daha sonra bu olaydan kuşkulanmış ve ne olup bittiğini anlamak istemişse de baskı ve tehditle susturulmuştur. Zaten atı alan da Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. Yarın: Taşınmaz malları olmak, Müslümanlıkta hoşgörü müdür? CHP’liler: Ataşehir’i bırak Halkbank’a bak! ARİF KIZILYALIN Yer Ataşehir Belediyesi’nin toplantı salonu. CHP kurmayları bir arada. Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, İl Başkanı Cemal Canpolat, başta Gamze Akkuş İlgezdi olmak üzere milletvekilleri Erdoğan Toprak, Barış Yarkadaş, Onursal Adıgüzel, Mahmut Tanal, Nurhayat Altaca, Yakup Akkaya, Ali Özcan, belediye başkanları Aykurt Nuhoğlu, Ekrem İmamoğlu, Handan Toprak, Murat Hazinedar, Ali Kılıç, Hasan Akgün, Atilla Aytaç, ilçe başkanları Hakkı Altınkaynak, Ali Narin, Bekir Özcan, Veli Çelik, M. Ali Yüksel, Sabahattin Özdemir PM üyeleri Perihan Karasu, Tuğba Ütebay ve Gökmen Kadir Öğüt, partililer ‘durum değerlendirmesi’ yapıyor. Altay’ın ‘Siyasi operasyon’ sözünü İl Başkanı Canpolat, “İktidar gündem değiştiriyor” diye tamamlıyor. O sırada Battal İlgezdi’nin sesi duyuluyor: “Bu ülkede sosyal demokrat olmak, solcu olmak suç, bunun bedelini ödüyoruz” diyor ve yutkunarak ekliyor: “Bu karar, bugünün kararı değil. 2 ay önce bir nikâh kıydım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şahitti, elimi sıkmadı, gözüme bakamadı. Belli ki bu operasyonun kararını aylar öncesinde vermişler.” Kararı duyar duymaz Ataşehir’e ilk gelenlerden Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin’in belediye binası yanındaki Halkbank Genel Müdürlüğü’nü göstererek, “Suçluyu yanlış yerde arıyorlar” yorumu da geniş yankı buluyor. Değerlendirme görüşmesi devam edecekken bahçedeki binlerce Ataşehirlinin, “Battal İlgezdi yalnız değildir” sözleri karamsarlığı dağıtıyor. Canpolat da partililere direktifi veriyor: “Herkes örgütünün yanına. Bu karar geri çekilene kadar buradayız. Genel başkanımız da yarın aramızda olacak.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle