06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Aralık 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Türkiye incelemiş! haber 5 Bozdağ, ABD’de süren ve Sarraf’ın tanık olduğu dava ile ilgili, Türk savcılıkları ve TBMM’nin konuyu daha önce araştırdığını söyledi Hükümet Sözüsü Bekir Bozdağ, ABD’de devam eden ve Rıza Sarraf’ın tanık olduğu Hakan Atilla davası ile ilgili olarak, “Buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur” dedi. Bozdağ’ın, davanın arkasında FETÖ’nün olduğunu anlatırken, “Bir rapor hazırladığı söylenen kişi FETÖ’cü. Tanık o da FETÖ’cü. Hâkim FETÖ’cü organizasyonuyla Türkiye’de ağırlanan ve uğurlanan birisi” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından soruları yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’de devam eden Sarraf davası ile ilgili olarak “Devletin sırlarını kim verdi” sorusunun anımsatılması üzerine Bozdağ, 17/25 Aralık sürecinin bir yargı darbe teşebbüsü olduğunu, “Sarraf hadisesinin de bunun bir parçasını oluşturduğunu” dile getirdi. Bozdağ, “Bu darbe teşebbüsü üzerine Türk savcılıkları soruşturma yaptı. Takipsizlik kararı verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonu kurdu. Konuyu inceledi, inceletti ve sonuçta Yüce Divan’a sevk edilme ‘Afrin için izin almayız’ Bekir Bozdağ Olası Afrin operasyonu ile ilgili olarak da Bozdağ, “Afrin’de de PYDYPG teröristlerinin yer aldığını biz biliyoruz ve orada Türkiye’ye karşı bir hazırlık içerisinde olduklarını da görü yoruz. Burada, Türkiye’nin ulusal çıkarları aleyhine herhangi bir gelişme olursa Türkiye bu gelişmeyi durdurmak için hiç kimseden izin ve onay almaz. Bu gelişmeyi engellemek için adım atmakta da tereddüt etmez. Afrin’e dönük bir adım atılıp atılmamasını bölgede yaşanacak gelişmeler tayin edecektir. Türkiye’nin koyduğu sınırların aşılması ve bu şartların oluşması halinde Türkiye elbette kendi hukukunu korumak için gereğini yapmakta tereddüt etmeyecektir” ifadelerini kullandı. me yönüde bir karar verdi. Yani Türkiye bu konuyu araştırdı. Hem yargı yoluyla araştırdı hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi denetim yetkisini kullanarak yasama denetimi olarak araştırdı. Ve her iki yer de ayrı ayrı karar verdi. Dolayısıyla Sarraf’la ilgili konunun üzeri örtülmedi. Buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Ancak Türkiye’de 17/25 Aralık sürecini başaramayan taşeron, kendisine bu görevi verenlerle belli ki bir işbirliğine gitti” dedi. Sarraf davasının bütün lojistiğinin FETÖ’den olduğunu dile getiren Bozdağ, “Bilirkişisi, daha doğrusu bu davada bir rapor hazırladığı söy lenen kişi o da FETÖ’cü. Tanık, o da FETÖ’cü. Yargılamayı yapan hâkim FETÖ’cü organizasyonuyla Türkiye’de ağırlanan ve uğurlanan birisi. Ve baktığınızda bütün lojistik böyle. Ayrıca bu davada bilirkişi olarak ABD’de değerlendirilen bir sivil toplum örgütü, o da FETÖ’nün yardımlarıyla beslediği ayrı bir yer. Bu dava FETÖABD yargısı işbirliğiyle 1725 Aralık sürecinde Türkiye’de yapılamayan, başarılamayanın ABD yargısı eliyle, ABD’de yapılması, tekrarlanmasından başka hiçbir şeyi değildir” dedi. ‘Müfteri, yalancı kim?’ Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgeleri için Boz dağ, “Bu dekontlar net bir şekilde Sayın Kılıçdaroğlu’nun müfteriliğini ispat eden belgeye dönüşmüştür. Sayın Kılıçdaroğlu kendi yalancılığını, kendi müfteriliğini başkalarını suçlamak için kullandığı belgelerle ispat eden dünyada örneğine rastlanır mı bilmem ama tek siyasi lider olmuştur. Kendisi ‘ben ispat ettim’ dedi, arkasında sordu ‘Şimdi alçak kim’ diye. Gösterdiğin dekontlar, yalancılığınızı ispat eden birer belge olduğu ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu alçak kim? Müfteri kim? Yalancı kim? Bunu net bir şekilde ispat etmesi lazım. Kılıçdadroğlu’nun yapması gereken istifa etmektir” şeklinde konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet SEÇİM İTTİFAKI Erdoğan Destici ile görüştü Başkanlık sistemi referandumunda “evet” tutumu ile iktidara destek veren Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici parti yöneticileri ile birlikte, dün, sürpriz bir şekilde AKP Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Destici, görüşmeye sonuna doğru Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığını açıkladı. Görüşme öncesinde, Reuters’e, “Seçim ittifakı ve seçim barajı konusundaki görüşlerimizi Erdoğan’a aktaracağız. Biz bütün partilerin kendi isimleri ile yer alacağı bir seçim ittifakı düzenlemesinin yasalaşmasını istiyoruz” diyen Destici, görüşmenin ardından da “Milletvekili sayısı 600’e çıktı, biz 500’ünün ‘daraltılmış bölge’ olarak seçilmesini, diğer 100’ünün de ‘Türkiye vekili’ olarak seçilmesini öneriyoruz” değerlendirmesi yaptı. l ANKARA / Cumhuriyet Bahçeli’den ‘polemik’ uyarısı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘Cumhur İttifakı’ adını verdiği seçim ittifakını önceki gün partisinin il başkanlarına anlattı. 3 Kasım 2019’da yapılacak seçimlerde olası bir ittifakta Meclis açısından her partinin kendi tüzel kimliğini korumak suretiyle, ittifakların olabileceğini söyleyen Bahçeli, “ittifakta herkesin kendi partisine oy vereceğini, böylece her partinin kendi oy oranının da görülebileceğini” ifade etti. Bahçeli’den il başkanlarına, özellikle İYİ Parti’yle ilgili “Polemiklere girmeyin” uyarısı geldi. l SELDA GÜNEYSU/ANKARA AKP’Lİ İstifa BAŞKAN: ettiriyorlar Zonguldak’ın Gökçebey ilçesi Belediye Başka nı AKP’li Vedat Öztürk, göre vinden ve partisinden istifa et ti. Belediye binası önünde hal ka hitap ederek istifasını açık larken gözyaşlarını tutamayan Öztürk, “Gündüz projelerle ge ce de bu şer odaklarıyla uğraşı yorum. Sonunda düğmeye ba sıldı. Bugün Vedat Başkan isti fa ettiriliyor. Bu ne demek bili yor musun? Yüzde 50’yi silip at mak demektir. Ben de diyorum ki 2019’da o sandıktan top mu çıkar bomba mı çıkar hep birlik te göreceğiz” dedi. l DHA ‘İhanet’ti, ‘sitem’ oldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Muş’taki “Bazı işadamlarının varlıklarını yurtdışına kaçırma gibi gayretleri olduğunu duyuyorum. Bunların hiçbirine çıkış için izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihaneti vataniye’dir” sözlerini dün “Türkiye, serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülkedir. Yatırım için değil, ülkesine güvenmediği için varlıklarının bir bölümünü yurtdışına çıkarma gayreti içinde olduğunu duyduğum bir kısım işadamlarına sitemimi dile getirdim” şeklinde değiştirdi. Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde Dünya Engelliler Günü nedeniyle düzenlenen “Engelleri Aşanlar” programında konuştu. Erdoğan şunları söyledi: “Kazançlarını yurtdışına kaçırmak isteyenlere iyi gözle bakmayacağımızı belirtmiştik. Bunun üzerine farklı değerlendirmeler yapıldığını gördüm. Bu ülkenin en yüksek mercii olarak şu hususu kesin olarak ifade etmek istiyorum; Türkiye, serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülke AKP’NİN GÜNDEMİ DEĞİLMİŞ AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP’nin çıkardığı belgeler hakkında “TBMM mahkeme değildir. Ne siyasetin gündemini ne de Türkiye’nin gündemini bu tür ithamlarla hakaretlerle işgal etmesin” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen AKP MYK ardından basın toplantısı düzenleyen Ünal, olası er ken seçimde yapılması tartışılan seçim ittifakına ilişkin “Doğal ittifakın, teknik olarak konuşulması şu anda gündemde değil. Türkiye’nin daha acil bir gündemi var. Bundan sonra CHP’nin açıklayacağı belgeler hiçbir şekilde bizim siyaset gündemimizde yer almayacak. Bu belgelerin yeri mahkemedir dedik. Bugün gitti sundular. TBMM mahkeme değildir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet dir. 1989 yılında, beri isteyen herkesin yurtdışına parasını çıkarma hakkı vardır, şüphesiz ki aynı şekilde devam etmektedir. Sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasıyla ilgili bir talebim veya talimatım söz konusu değildir. FETÖ gibi, PKK gibi terör örgütleri ile iltisaklı oldukları için paralarıyla beraber bu ülkedeki kaynakları yurtdışına kaçıranlar zaten haindir. Söylediğim, ülke mizin diğer saldırıların yanı sıra ekonomik olarak da baskı altına alınmaya çalışıldığı şu dönemde işadamlarımızın yerli ve milli duruş sergilemeleri gerektiğidir. Yatırım için değil, ülkesine güvenmediği için varlıklarının bir bölümünü yurtdışına çıkarma gayreti içinde olduğunu duyduğum bir kısım işadamlarına sitemimi dile getirdim.” l ANKARA / Cumhuriyet 19 HDP’li vekile fezleke 1.5 yıl önceki eylemle ilgili fezlekeler Adalet Bakanlığı’na gönderildi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması görüşmelerinin yapıldığı TBMM Anayasa Komisyonu’ndan ayrılarak, koridorlarda “Biji Serok Apo” sloganı attığı ve “gerilla” marşı söylediği gerekçesiyle 19 HDP’li milletvekili hakkında “terör örgütü propagandası” suçundan fezleke düzenledi. Meclis’te fezlekeleri bulunan milletvekillerinin bu dosyalarda dokunulmazlıklarının kal dırılmasının görüşüldüğü Anayasa Komisyonu’nda 2 Mayıs 2016’da olay çıkmıştı. Komisyonu terk eden bazı HDP’li vekiller ve danışmanları, Meclis koridorlarında “Biji Serok Apo”, “Direne direne kazancağız” şeklinde slogan atmış, ve “gerilla marşını” söylemişti. Bu konuda soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1.5 yıl sonra 19 HDP’li milletvekili hakkında fezleke düzenledi. Fezlekeler, Adalet Bakanlığı’na gönderildi. 19 HDP’li vekilin isimleri şöyle: Dirayet Taşdemir, Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel, Hüda Kaya, Ayşe Acar Başaran, Adem Geveri, Mithat Sancar, Ferhat Encu, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayhan, Garo Paylan, Bedia Özgökçe Ertan, Meral Danış Beştaş ve Ziya Pir. Başsavcılık ayrıca olaya karıştığı iddia edilen ve milletvekilliği sıfatını yitiren Nursel Aydoğan ve Besime Konca yönünden de evrakı gereği yapılmak üzere Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu’na gönderdi. l ANKARA / Cumhuriyet Atatürk ve hoşgörü... Eski Yunan filozofu Karneades Roma’ya gittiğinde iki konuşma yapmıştı. Bu konuşmaların birincisinde adaletin övgüsünü yapıyor, her şeyin adalete dayandığını söylüyordu. İkinci konuşmasının konusu ise adaletsizlikti. Konuşmasında Karneades, ilk söylediklerinin tam tersini söylüyor, adaleti yerin dibine geçiriyor, adaletsizliği güçlü bir dille savunuyordu. Bu davranış biçimi, eski Yunan’daki “kuşkucu düşünce”nin en güzel örneklerinden biridir. Karneades’in vurgulamak istediği şudur:  “Hiçbir şey salt değildir. Dünyada salt gerçek yoktur. Adaletin bile salt olduğu söylenemez.” Bu bilimsel görüşe, daha sonraki süreçte değer verilmedi. Salt gerçeğin “salt doğru”nun varlığına inanıldı. Bunun sonucunda özgürlük, yerini bağnazlığa; hoşgörü de hoş görmezliğe terk etti. Kendi doğrusunun salt gerçek olduğuna inanan insanoğlu, başka düşünceleri acımasızca suçlamaktan çekinmedi. Jean D’arc ve Bruno’yu ateşlere atan, dünyanın güneş çevresinde döndüğünü söyledi diye Galileo’yu engizisyonun pençesine gönderen bağnaz düşünce böyle oluştu, güç kazandı. İnsanlığın ve uygarlığın ilerlemesiyle çağdaş dünya, salt gerçeğin egemenliğinden ancak 2 bin yıl sonra kurtulabildi. 17. yüzyılda Descartes’la birlikte ortaya çıkan bilimsel kuşkucu yöntem, salt gerçeği yansıyan bir dünya görüşüdür. Bilim bu doğrultuda yürüyerek bu aşamasına erişmiştir. Kuşku, bir aydınlığa koşmak biçiminde nitelenmiş, salt gerçeğin yerini bilimsel gerçek almıştır. Bilim durağan değildir... Elde edilen son doğruların da kesin olmadığını söyleyen bilim, zaman içinde, durmadan gelişmektedir. 18. yüzyılın doğrusu 19. yüzyılda, 19. yüzyılın doğrusu da 20. yüzyılda yanlış çıkmıştır. Bu gerçeği bilen insan uygar kişidir... Hoşgörülü bir insandır... Ve doğanın ilk yasasıdır hoşgörü... İnsan aklına uygunluk, doğaya uygunluktur. HHH Voltaire, “Hoşgörü insanın en güzel yanıdır” deyip şöyle diyor: “Hepimiz eksikliklerle, yanılmalarla yoğrulmuşuz, birbirimizin budalalıklarını karşılıklı olarak hoşgörelim. Doğanın ilk yasası budur...” Sözü fazla uzatmadan Mustafa Kemal Atatürk’e getireyim... Bunun için salt bilimsel gerçek üzerinde durdum buraya kadar... Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir, diyen Atatürk “Özgürlük benim karakterimdir” demek suretiyle, bilimin hemen yanı başında özgürlüğe de yer vermiş, buna hoşgörüyü de eklemiştir. Bu da Atatürk’ün devlet adamlığıdır. Devrimcilik ilkesi bilime olan saygınlığının bir ürünüdür. Onun sürekli devrimciliği hiç kuşkusuz bu düşünceden kaynaklanmıştır. Düşünüş, davranış ve eylemiyle Atatürk, her şeyden önce insanı ve insanlığı seven bir kişi, “insanlık idealinin âşık ve mümtaz bir siması”dır. Uygarlık demek bağışlama ve hoşgörü demektir. Bağışlama nedir bilmeyen, “uygarlık zorbalıktır ki, çöker” diyen Atatürk dünyanın en büyük barışçılarından ve sosyal adaletçilerinden biridir. Mustafa Kemal, “Yurtta barış, dünyada barış” özdeyişini ilk kez çarpıcı biçimde ortaya atmıştır. Bütün dünya Atatürk’ü bu sözü ve dünya barışından yana kesin tutumuyla tanımıştır. Birleşmiş Milletler’e bir eğitim, bilim kuruluşu olan UNESCO’nun Paris’te toplanan 20. Genel Kurulu’nda alınan bir karara göre, “Sömürgecilik ve emperyalizme karşı açılan savaşların lideri”dir Atatürk. Eylemini her zaman barış, uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünde gerçekleştirmek istemiştir... Yıl 1925’tir... Cumhuriyetin ve devrimin başarıya ulaşması için İstiklâl Mahkemeleri görevdedir. Lütfi Bey, İstanbul Barosu başkanıdır. Bu başkan Cumhuriyetin kuruluş döneminde hilafetten yanadır. Düşüncelerini gazetelerde yazmış, Cumhuriyet yönetimine karşı çıkmıştır. HHH Böyle bir dönemle karşı karşıyadır Atatürk. Cumhuriyeti kurmak, devrimleri yaşatıp hayata geçirmek öyle kolay olmamıştır... SAVUNMASI İÇİNDEYDİ Demirtaş’ın avukatının bilgisayarı çalındı MAHMUT ORAL Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı olan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar’ın 4 meslektaşıyla ortak kullandığı Yenişehir ilçesindeki bürosu soyuldu. Hırsızlar, 7 Aralık’ta görülecek dava öncesinde, Demirtaş ile ilgili savunma ve belgelerin de bulunduğu 3 adet bilgisayarı kasa ve monitörleriyle birlikte çaldı. Çaldıkları iki bilgiyasarı aşağı indirirken düşüren hırsızlar yakınlardaki ekmek fırı nında bulunan çalışanların olayı fark etmesi üzerine 2 bilgisayarı sokakta bırakıp kaçtı. Ancak hırsızlar Aktar’ın Demirtaş’ın 7 Aralık’ta görülecek duruşmasında yapacağı savunmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı bilgisayar kasasını yanlarında götürdü. Polis olay yerinde inceleme yaparken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı. Cumhuriyet’e konuşan avukat Aktar olayda siyasi komplo aramadığını ama savunma belgelerinin kaybolması nedeniyle üzgün olduğunu söyledi. l DİYARBAKIR HDP’nin ilçe binasına pompalı tüfekle saldırı Mersin’in Erdemli ilçesinde HDP İlçe nuşan HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ay Başkanlığı’na dün sabah han Bilgen, “Önümüz saat 02.00 sıralarında deki günlerde daha bü pompalı tüfekte ateş açıl dı. Mersin Valililiği, HDP binasına yönelik saldırı nın failinin yakalanarak gözaltına alındığını, olay Ayhan la ilgili soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü söyledi. Bilgen uyardı yük olaylarla karşı karşıya kalabiliriz. Provokatif eylemler yapılabiBilgen lir. Biz ne olursa olsun barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Barış gelene kadar mücadelemiz sürecek” dedi. HDP Kars İl Kongresi’nde ko l MERSİN /Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle