22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Aralık 2017 10 ARŞİVCİ ŞAKİR’E OPERASYON Emin Şakir Sol yayınların hafızası tutuklandı Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) web sitesinin de tasarımcısı olan, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) üyesi, Türkiye’de çıkmış tüm sol, sosyalist, devrimci yayınları arşivleyen, solyayin.com adlı web sitesinin editörü Emin Şakir, 28 Kasım’da tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne konuldu. Şakir, sitede yayımlanan bazı yayınların “yasaklı yayınlar” listesinde olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Küresel BAK’tan yapılan yazılı açıklamada, Şakir’in Türkiye’deki tüm sol, sosyalist yayınların arşivini, bir gazeteci titizliği ile yedi yıldan beri oluşturmakta olduğu belirtilerek, “Böylece Türkiye sosyalist hareketinin tarihindeki yazılı dokümanlara ulaşmayı ve onlar hakkında bilgi edinmeyi mümkün hale getirdi. Emin Şakir’in hazırladığı bu arşiv, Türkiye sol tarihini araştırmak isteyen yerel ve uluslar arası alanda çok sayıda araştırmacının da yararlandığı bir kaynak oldu. İki yıldır süren soruşturmada, pasaport sahibi olan, defalarca yurtdışına gittiği halde her defasında geri gelen Emin Şakir’in kaçma şüphesinin olmadığı açıkça ortadaydı. Buna rağmen tutuklanması adalet duygumuzu bir kez daha yaralamıştır” denildi. ‘Arşivcilik suç değildir’ Emin’in yaptığı faaliyetin, dokümanların, bilgilerin korunması, erişilebilir olmasının sağlanması ve gelecek kuşaklara aktarılması olduğu vurgulanan açıklamada, “Arşivcilik ve gazetecilik alanında ödüllendirilmesi gereken bir çabadır. Yayınlanmış olan gazete ve dergileri bir sitede tekrar yayınlamak suç olamaz. Emin’in tutuklanması ifade özgürlüğünün açıkça ihlalidir. Arşivcilik suç değildir. Gazetecilik suç değildir. Emin Şakir’e özgürlük” ifadeleri yer aldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet TİMTİK KARDEŞLERİN TEYZESİ Yeğenleri için eylemde SEYHAN AVŞAR Tutuklu Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları Ebru Timtik ve kardeşi Bar kın Timtik’in teyzeleri Sultan Kaya, yeğenle rinin serbest bırakılması için eylem yapıyor. Ebru ve Barkın Timtik açlık grevinde ki akademisyen Nuriye Gülmen ve öğret men Semih Özakça’nın yargılandığı dava nın 14 Eylül’deki duruşmasından iki gün ön ce gözaltına alınarak tutuklandılar. Barkın Timtik, Bolu L Tipi Cezaevi’ne, Ebru Timtik ise Balıke sir L Tipi Cezaevi’ne gönderil di. Hak larındaki soruştur ma sürü yor. İddia name ha zırlanma dı. Barkın Timtik’e Sultan Kaya sabah sayımların da tekmil vermeyi reddettiği için disiplin soruşturması açılarak, 35 yılı bulan görüş yasağı verildi. Elazığ’da oturan kardeşleri Mustafa Timtik ise ablalarını sadece bir kez ziyaret edebildi. ‘Onlar benim çocuklarım’ Kız kardeşinin iki yıl önce kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini söyleyen teyze Kaya, “Ben Barkın ve Ebru’nun hem annesi, hem teyzesiyim. Onların babaları çok küçük yaştayken öldü. Onları anneleriyle beraber büyüttük. Birinci derece akrabası olmadığım söylenerek yavrularımla görüştürülmüyorum” dedi. Yeğenlerinin, hukuk savaşı verirken, adaletsizce tutuklandıklarını, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlığını yaptıkları için hedef seçildiklerini dile getiriyor. Teyze Kaya, yeğenleriyle görüşemediği için eyleme başladığını söyleyerek, devam etti: “12 Eylül’den beri tutuklular. İki buçuk aydır, yeğenlerimi göremiyorum. Savcılığa gittim. Görüş için izin almak istedim. ‘OHAL olduğu için görüşemezsin, ikinci derece akrabasın’ denildi. Oysa ben onların annesiyim. Çocuklarımı göremiyorum. Son çare adliyenin önümde oturdum, adalet istiyorum diye bir yazı yazdım. Hemen beni gözaltına aldılar. İfademi alıp bıraktılar. Ben sadece adalet istiyorum.” l İSTANBUL haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ ANNELERDEN DESTEK ‘Yaşasın’ Dava konusu eylemde Gülsüm Elvan’ın kolu polis tarafından kırıldı. Ali İsmail Korkmaz’ın ennesi Emel Korkmaz, açılan davanın haksızlık olduğunu belirterek “Bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Soruşturmayı açanlar kimseye destek olmayın, hiç kimse için sesinizi çıkarmayın demek istiyorlar. Nuriye ve Semih’in istediği tek şey işlerine dönmek. Çok canımız yanıyor. Bir şey yapamamanın acısını yaşıyoruz. Onlarla dayanışmak için bir günlük açlık grevi yapmıştık, ordan da soruşturma açılmıştı. Biz çocuklarımızı kaybettiğimiz günden bugüne çocuklar ölmesin, anneler bir daha ağlamasın diye mücadele ettik. Bizim tek istediğimiz bu, başka bir şey istemiyoruz” dedi. Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük ise “Biz bu ülkeye artık bir şey diyemiyoruz. Gençlerimizden ne istiyorlar. Küçücük çocuğa da soruşturma açmışlar. Böyle yaparak yaralarımızı yeniden tazeliyorlar. Benim çocuğum öleli beş yıl oldu. Gidip toprağını öpüp seviyorum. Bu ülkede bize hakkımızı arattırmıyorlar ama kendileri soruşturma açıyorlar. Acımızı tazeliyorlar. Gözyaşımız kurusun istemiyorlar” diye konuştu. diyene dava ‘Nuriye ve Semih’ eylemine katıldıkları gerekçesiyle Gülsüm Elvan ve kızının da yer aldığı 16 kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istendi Gezi Direnişi döneminde ekmek al eylemde polis tarafından gözaltına alınırken ters kelepçe takı maya giderken poli lan kolu kırılmıştı. sin attığı gaz fişeğiyle İstanbul Ana öldürülen 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın an ZEHRA ÖZDİLEK nesi Gülsüm Elvan ve dolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame ablası Özge Elvan’ın da ara de, grubun Kadıköy Süreyya larında bulunduğu 16 kişi Operası önünde, “Açlık gre ye, ‘Nuriye Gülmen ve Se vi 156. gününde işimizi geri mih Özakça yaşasın’ eyle istiyoruz. Nuriye ve Semih mi nedeniyle 6 aydan 3 yı için dayanışma” yazılı pan la kadar hapis cezası iste kart açtıkları, izinsiz gösteri miyle dava açıldı. Gülsüm yürüyüşü yaptıkları, polisin Elvan’ın, dava konusu olan ihtarına karşın dağılmadık ları öne sürüldü. Basın açıklamasına katılan Gülsüm Elvan’ın polisin sert müdahalesi nedeniyle kolu kırılmıştı. Gülsüm Elvan, “Adalet olmayan ülkede adalet yaratmaya çalışıyoruz yine çalışmaya devam edeceğiz. Berkin’in getiremediği ekmeği onlar getirecek” diye konuştu. ‘Korkutamazlar’ Gülsüm Elvan, Nuriye ve Semih’in ekmeğinin adaletsizce ellerinden alındığı nı, açılan davanın kendisini korkutup yıldıramayacağını söyleyerek, “Asla adaletin peşini bırakmayacağım. Nerede hak, hukuk, adalet varsa ben oradayım. Sonuna kadar gideceğim. İnanıyorum biz bir olunca adaleti sağlayacağız. Fakat, Özge için biraz tedirginim. Yavrum vurulmadan önce onu da emniyete çağırmışlardı. Berkin’imi önce teşhir ettiler sonra vurdular. Ben böyle düşünüyorum. Çocuklarıma zarar gelmemesi için elimden geleni yapacağım” diye konuştu. ‘Ülkeyi resmediyor’ Davayı gazetemize değerlendiren avukat Can Atalay da şöyle konuştu: “Barışcıl bir toplantıya katıldığı için 14 yaşında çocuğu öldürülen bir anneye bu da yetmezmiş gibi onunla ve çocuklarından başkasıyla ilgi ceza davası açılması Türkiye’nin içindeki durumu çok açık resmetmektedir.” l İSTANBUL Heyet yine değişti KEYFİSANSÜR! Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 60. duruşmasında yeni üye hâkimler görev yaptı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 60. duruşmasında, jandarma görevlileri savunma yapmaya devam etti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlayan ve cuma gününe dek sürecek duruşma öncesi mahkeme heyetinin üye hâkimlerinin değiştiği gözlendi. Heyet, daha önceleri de pek çok kez değişmişti. Dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada ilk olarak, cinayet öncesi, Dink’in Bakırköy’deki ev ve işyeri civarında keşif yapmak için İstanbul’a geldiği iddia edilen Trabzon Jandarma İstihbarat Görevlisi Ergün Yorulmaz savunma yaptı. Yorulmaz, İstanbul’a gelme sebeplerinin başka bir cinayet olayının zanlısını yakalama amaçlı olduğunu belirterek, keşif iddialarını yalanladı. Yorulmaz, Dink cinayetiyle ilgili hiçbir alakası olmadığını, cinayeti işleyen ve azmettiren sanıklarla olay öncesi ve sonrası hiçbir görüşmesinin olmadığını savundu. HTS kayıtları soruldu Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Yorulmaz’a, HTS kayıtlarında Dink’in sahibi olduğu Beyaz Adam Yayıncılık yakınlarında telefonunun sinyal verdiğini, benzer tespitlerin Okan Şimşek, Gazi Günay için de geçerli olduğunu anımsattı ve “HTS tespiti ve söylenenler uyuşmuyor. HTS kayıtlarına göre Küçükçekmece Karakolu’na gitmemişsiniz fakat gittiğinizi iddia ediyorsunuz. Konuya ilişkin açıklama ya HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE İŞLENDİ Hrant’ın Arkadaşları duruşma öncesi İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama yapan Bülent Aydın, 1.5 ay sonra Hrant Dink’in öldürülmesinin 11. yılı olduğunu anımsattı. Davadan adalet beklentilerinin devam ettiğini söyleyen Aydın, “2 Temmuz 2007’de açılan cinayet davası 10 yıl 5 aydır devam ediyor. Bu cinayet herkesin gözünün önünde hazırlanışı işlenişi ve sonrasında delillerin karartılmasıyla devlet görevlilerinin bilgisi ve gözetimiyle işlen di. Bu davadan adalet beklentimiz devam ediyor. Fakat adaletin hiçbir ölçüsünün kalmadığı bir ortamdayız. Bu ortam sahiden sonuç almaya yönelik sağlıklı bir yargı sürecine dair umut beslemeye olanak vermiyor” dedi. par mısınız” diye sordu. Yorulmaz da kendilerine yardımcı olması için görevli almak üzere karakola gidildiğini hatırladığını söyledi. Gittikleri yerin neresi olduğunu bilmediğini savunan Yorulmaz, “Haber elemanının dediği yerde buluştuk. Ben devlet telefonu kullanmıyorum kendi telefonumu kullanıyorum. Böyle bir şey yapacaksam neden kendi telefonumla gideyim” diye sordu. Bakırcıoğlu Yorulmaz’a son olarak, emniyetteki ifadesinde “Yalandan beladan başka bir şey gelmez” ifadesini hatırlatarak neyi kastettiğini sordu. Yorulmaz da, “Cinayetin işlendiği gün Trabzon il merkezinde bir araya gelindi. Tam olarak ne konuşuldu hatırlamıyorum. O dönem cinayetin bilgisinin önceden haber edildiğini öğrenmem, üzüldüğüm bir durum oldu. Yıllarımı vermişim istihbarata. Böyle bir haberin es geçilmesinin imkânsız olduğunu söyledim ve müfettişler geldiğinde herkes bildiğini anlatsın Hrant Dink dedim. Vicdani rahatsızlık duydum” dedi. Yorulmaz’ın ardından geçen celse tahliye edilen dönemin Trabzon Jandarma Unsur Komutanı Gazi Günay savunma yaptı. Dink’in Bakırköy’deki ev ve işyeri çevresinde keşif gezisi yapmakla suçlanan Günay da Yorulmaz gibi, İstanbul’a başka bir cinayet olayının şüphelisinin yakalanma sı için geldiklerini söyleyerek “Öldürüldüğünü televizyondan öğrendim” dedi. Paraf attı Günay, Dink’in öldürülmesinden sonra 20 Ocak 2007’de askeri gazinoda Okan Şimşek, Veysel Şahin, Ergün Yorulmaz ve Metin Yıldız ile bir araya geldiklerini ve daha önceki bilgilere dayanarak haber kayıt formuna paraf attığını söyledi. Mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan da “Benim bu olayla alakam yok, sahte belgeye imza atmam diyemediniz mi” diyerek azarladı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Fatih Özgür Aydın ve eşi Yeter Aydın, peş peşe tutuklandı. Mektup bile yasak Tutuklu Kamu Emekçileri Dergisi çalışanı Fatih Özgür Aydın ve eşi Yeter Aydın, Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde aynı koridordaki koğuşlarda tutuluyorlar. Eşler görüştürülmediği gibi birbirlerine yazdıkları mektuplar da verilmiyor. DHKP/C operasyonunda tutuklanan eşini ve gelinini cezaevinde ziyaret eden anne Emine Aydın, “Silahlı suikast hazırlığında olan bir kişinin gizli tanık ifadesiyle tutuklandılar. Haklarında başka hiçbir delil yok. Silahlı kişi ise şu an serbest. Oğlum daha önce de temelsiz iddialarla alındı, bir süre tutulduktan sonra ilk duruşmada veya ikinci duruşmada bırakılmıştı” dedi. Sadece 10 kitap Çocuklarının mektuplaşmalarına izin verilmemesini eleştiren anne Aydın, şunları söyledi: “Oğlum 9 Kasım’da tutuklandı. Gelinim de ondan bir hafta sonra alındı. Ziyarete gittim. Mektuplarımız verilmiyor dediler. Memurlar, infaz yasasında madde var diyorlarmış ama yazılı bir şey göstermiyorlarmış. Keyfi uygulama söz konusu. Katillere bile eşleriyle görüşmeleri için özel oda hakkı tanıyorlar. Oğlum kitap sınırlamasını da anlattı. Üç kişiyle kalıyor. Koğuşlarında yalnızca 10 kitap var. İstedikleri kitapları bulamıyorlarmış.” l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle