Katalog

Salı 19 Aralık 2017 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: EMİNE BİLGET Suriyeli çocuklar !kimlere emanet haber 7 İnternet sitesi bile olmayan, adı bile şaibeli bir dernek, MEB’in onayıyla Hatay’daki Suriyeli çocuklara dil ve Kuran dersi verecek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), tepki çeken Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı protokollerinin mürekkebi daha kurumamışken, Hatay’daki Suriyeli çocuklara dair de skandal bir protokol imzaladı. Suriyeli çocukların dil ve meslek kursları almasına dair protokoldeki arızalar, protokol imzalanan derneğin daha adından başlıyor. Resmi protokol evrağının tepesinde MEB logosunun hemen yanında dernek, “Şam Yetimlerin Derneği” diye geçerken; protokolün adında “Şam Yetimleri Derneği” diye tanıtılıyor. Dernek ise kendisine Facebook sayfasında “Şam Yetimler Derneği” diyor. Bunu ancak Facebook sayfasında diyor çünkü derneğin bir internet sitesi bile yok! Dernek ne isterse MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü (HBÖGM) ile Şam Yetimleri Derneği arasında imzalanan protokol çerçevesinde, Türkiye’nin geçici koruması altındaki Suriyeli çocuklara verilecek dil, mesleki ve teknik kurslar için Halk Eğitim Merkezleri seferber edilecek. 8 Aralık’ta imzalanan ve bir yıl boyunca geçerli olacak protokol, bu kurslarda eğitmenlik yapacak kişilerin dernek tarafından belirlenmesine de açık kapı bırakıyor. Bu açık kapı, Suriyeli çocukların kimlerle baş başa kalacağı konusunda ciddi bir belirsizlik taşıyor. Üstelik kurslar, Halk Eğitim Merkezlerinde verilmek zorunda da değil; kursların verileceği yeri dernek istediği gibi belirleyebilecek. Çocuklara dil öğretmek ve meslek eğitimi vermek iddiasıyla imzalanan protokol çerçevesinde, Arapça, İngilizce, Türkçe dersleri verecek bu dernek, aynı zamanda 2 tip Kuran kursu açma hakkına da sahip oluyor. Türkçeleri bu kadar Suriyeli çocuklara Türkçe öğretecek olan bu derneğin yönetiminin ne kadar Türkçe bildiği de derneğin Facebook hesabından görülebiliyor. İşte derneğin birkaç paylaşımı: l “Gaziantep şehrinde her gün 700 yetime sıçek yemek 300 bin çocuğa reva görülüyor Konuyu araştıran CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, söz konusu protokole daha geniş açıdan bakılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de okul çağında 976 bin 200 Suriyeli çocuk olduğunu ancak Türkiye’de bu çocuklardan sadece 605 bin 443’üne eğitim imkânı sağlandığına dikkat çeken Gökdağ, şöyle konuştu: “Bu demektir ki sürekli Suriyelilere Türkiye’yi ev yapmakla övünen iktidar, onların çocuklarını yok saymaktadır. Suriye li çocukların yüzde 40’ı okullaştırılmamış, kendi haline bırakılmıştır. Bu yüzde 40 ise söz konusu protokolde olduğu gibi ne olduğu belirsiz derneklerle, yeterlilikleri bilinmeyen sözde eğitimcilerle baş başa bırakılacaktır. Dil ve meslek kursu diye çıkılan yolda Kuran kursu verilecek olması bile, niyetin eğitim olmadığını ortaya koymaktadır. Bu acı tablo, çocuklara bile özen göstermeyen bu zihniyet, Türkiye için kıvanç değil utanç kaynağıdır. Konuyu TBMM’ye taşıyacağız.” tekdim ediyor bugün 24 raamazan 1438 hicri 2100lehmacun 250 tabak tavuk ve 600 ayran yetimlerebir hayriseven taktim etmiş allah amellerisinden razı olsun şam yetimler derneğinin 7 mutfahı vardır..” l “Ben ve yetime bakan kimse cennete şüyleyiz . 21 05.2017 tarihinde almaniyadan gelen türk kardaşlaermiz yetimlerden birlikte..” l “Süriyeli yetimlere idlib köylerinde beşir derneğinden yardımlar Allah kabul etsin” l “Gaziantepte mübadere ve sümü yetim hanelerinde meslek eğitimi küveit hilalı ve katar hilalinden destek verildi.” İmzaya lütfetmemiş! Daha önceki protokollerin aksine, Şam Yetimler Derneği ile imzalanan bu protokoldeki ciddiyetsizlik, atılan imzalardan bile belli oluyor. Protokol evrağının sonunda; bir tarafta devlet var ama dernek adına imzayı dernek başkanı bile atmamış. Onun adına imzayı atan dernek üyesi Ahmad Taha Haj Ahmad. Türkiye’de okul çağında 976 bin 200 Suriyeli çocuk bulunuyor. Pedagojiye bu kadar yakın! Protokolde küçük çocuklara verilecek bu kurslarda eğitmen olacak kişlerin pedagojik olarak yeterliliklerinin ölçülme şartı yok. Kimin eğitmen olacağına karar verebilecek derneğin, pedagojiye ne kadar yakın olduğu da yine sosyal medya hesabından anlaşılabiliyor. Başı kesilmiş hayvan fotoğrafları, ölümün kutsallığından bahseden cümleler, 15 Temmuz lanetlemeleri, vb... 12 yıl sonra inceleme ÖSYM, 20052013 yılları arasında KPSS’nin ardından ALES sorularının da çalınmış olabileceğine dair inceleme başlattı. Savcılık da takipte ÖSYM’de başkan değişiminin ardından son 10 yılın sınavlarına dönük incelemeler, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) sıçradı. Sonuçlarda birçok çelişkiye ulaşan ÖSYM’nin durumu savcılığa bildirilmesinin ardından 2010 KPSS sınavında olduğu gibi 20052013 yılları arasındaki ALES sorularının da çalınmış olabileceği gündeme geldi. Savcılık konu hakkında soruşturma başlatırken ÖSYM de şüpheli sonuçları ‘eşdeğer’ sınava aldı. Sonuçlar savcılara ÖSYM’de yaşanan kopya ve hatalı sonuç skandallarının ardından başkanlık görevine getirilen Prof. Dr. Mahmut Özer’in sınav operasyonu büyüyor. Son 10 yılda yapılan bütün sınavlar ve sonuçlarına yönelik detaylı incelemeleri yapmak üzere birim kuran Özer, her sınavın olağandışılık analizini gerçekleştire Savcılığın ve ÖSYM’nin inceleme başlattığı yıllardaki sınavlarda soruların çalınmasına karşı düzenlenen protesto eylemleri, polis şiddetiyle son buluyor; yetkililer, soruların çalındığını yalanlıyordu. cek ve bir adayın yerine başka birinin sınava girip girmediğinin tespiti için kurum içindeki çalışmaları hızlandırdı. Tüm sınav merkezlerine yönelik derinlemesine olağandışılık analizi yapan ÖSYM, biyometrik analiz yaparak bir adayın yerine başka birinin sınava girip girmediğini tespit etme yoluna gitti. Edinilen bil giye göre her bir sınavın tek tek analiz edildiği ÖSYM’de sınavlarda tespit edilen durumlar hakkında hızlıca savcılıklara bilgi vererek süreci yargıya taşıma kararı aldı. Ayrıca olağandışı bulguların rastlandığı adayların ‘eşdeğer sınava’ çağrılması için gerekli süreç başlatıldı. Eşdeğer sınavlarda yapılan ihlal tespitleri için bir çok suç duyurusunda bulunuldu. Şüphelilere sınav ÖSYM’nin incelemeleri kapsamında ALES sınavında da olağandışı sonuçlar tespit edildi. 20052013 döneminde gerçekleştirilen ALES sınavlarını inceleyen ÖSYM’nin tespitleri üzerine bu süreçte yapılan toplam 16 sınav da savcılık tarafından mercek altına alındı. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, 2010 KPSS’de yaşanan soru çalınmasının tespitine benzer şekilde bir ‘kopya’ iddiası gündeme geldi. Bu kapsamda binlerce akademisyen adayının girdiği sınavlar için savcılık soruşturma başlatırken, ÖSYM’nin de yüksek puanlarla akademisyen olan kişileri ‘eşdeğer’ sınava çağırdığı öğrenildi. Ayrıca şüpheli akademisyenlerin, eşzamanlı olarak dil sınavlarına da sokuldukları belirtildi. l ANKARA /Cumhuriyet Yurt çapındaki eylemlerde beş eğitim sendikasına üye eğitimciler, derse girmeyerek ortak açıklamalar yaptı. Öğretmene karşı şiddete ortak tepki Son günlerde öğretmenlere karşı giderek artan şiddet olayları, eğitim sendikalarını isyan ettirdi. Yurdun birçok yerinde derse girmeyip okullarının önünde eylem yapan eğitimciler, “Öğretmene şiddete ‘dur’ de” yazılı dövizler taşıdı. Birçok eylemde karşıt görüşlü olsalar da hemen hemen tüm sendikaların ortak eylem yapması dikkat çekti. Bursa’da, Türk EğitimSen 1 ve 2 No’lu, EğitimSen, Eğitimİş ve Eğitim BirSen Bursa şubeleri temsilcileri, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak, İzmir’in Ödemiş ilçesi Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen’in öğrencisi tarafından öldürülmesini protesto etti. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yaşanan olayla ilgili bir açıklama ve kınama yapmaması da tepkiyle karşılandı. ‘İtibar artsın’ Tüm sendikalar adına yapılan açıklamada, öğretmene şiddet kınanarak, “Eğitimcileri hedef alan ve hazin sonuçlara yol açan şiddet sarmalı her bakımdan üzücü olduğu kadar da düşündürücüdür. Iğdır merkeze bağlı MEV Anadolu Lisesi’nde müdür başyardımcısı olarak görev yapan Yücel Düzci ise saldırıya uğrayan öğrencilerini koru maya çalışırken, gözü dönmüş kişilerin sopalı, bıçaklı, muştalı saldırısına uğramış ve ağır yaralı olarak tedavi altına alınmıştır. Öğretmenimize acil şifalar diliyoruz. Giderek artış gösteren, bazısı ağır yaralama bazısı da cinayetle neticelenen bu saldırılar karşısında öğretmenlerimiz kendilerini savunamaz hissetmekte, yetkililerden caydırıcı tedbirler, mesleğin itibarını artıracak politikalar beklemektedir” denildi. ‘PDR şart’ Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen eğitimciler de, okul müdürünün öldürülmesine tepki gösterdi. Türk EğitimSen Şube Başkanı Metin Ercan, son dönemde eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının arttığına dikkat çekerek, “Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlenmelerinin alınması gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının arttırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır” dedi. Tokat’ta da Türk Eğitim Sen, Eğitim BirSen, Eğitim Sen ve Eğitimİş üyeleri de basın açıklama yaparak, öğretmenlere yönelik saldırıları kınandı. l DHA İHA ‘MEB, şeriatın provasını yapıyor’ CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, ilköğretim öğrencilerine ‘İslam Yemini’ okutulan bir videoyu paylaştı. Videoda, öğrenciler öğretmenin talimatı doğrultusunda ayağa kalkarak, “Aleyküm selam. Bu ne güzel kelam. Yaşasın İslam. Elimizde Kuran, kalbimizde iman, bir Allah’a inanan Müslümanız Müslüman, ayrılmayız bu yoldan. Hep doğruyu arayan, kitaba, sünnete sarılan, emirlerini yapan yasaklardan kaçı nan yaşasın İslam...” dizelerini hep birlikte okuyor. Konuyu TBMM gündemine taşıyan Yarkadaş, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki okullarda adeta şeriat provaları yaptırıldığını söyledi. MEB Başkanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi de veren Yarkadaş, “Cevap verecek cesaretinin olmadığını biliyorum. Ama yine de sordum. Tarihe kimin ne yaptığını kaydedelim” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B