02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TELEVİZYON Yayın Akışı 07.00 Güne Merhaba 08.45 Günün Ekonomisi 14.00 Günlük 15.50 Piyasa Ekranı 17.00 Günlük 18.00 Ana Haber 21.00 Türkiye’nin Gündemi 22.00 Haber 01.00 Gece Haber 10.00 Güne Bakış 13.00 Gün Ortası 13.45 Spor Bülteni 14.00 Gün Ortası 17.00 Ajans 17 19.30 Ana Haber 20.00 Haber 21.00 Teke Tek 23.00 Öteki Gündem 02.00 Haber Bülteni 10.00 Haber 11.40 Piyasa Ekranı 12.50 Life Style 17.00 Günün İçinden 19.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber 21.00 Siyasi İşler 23.50 Piyasa Ekranı 24.00 Gece Bülten 09.45 Dizi: Adını Sen Koy 11.00 Duymayan Kalmasın 13.00 Balçiçek İlter ile Olay Yeri 15.30 Dizi: Beni Affet 19.00 Star Haber 20.00 Ufak Tefek Cinayetler 23.45 Dizi: Siyah İnci 04.40 Dizi: Kara Sevda 19.30 Dizi: Çocuklar Duymasın 13.00 Alışveriş Melekleri 14.30 Magazin D 16.15 Dizi: Arka Sokaklar 18.45 Ahmet Hakan’la Kanal D Haber 23.30 Dizi: Meryem 02.15 Ekip Şahane 09.30 Zahide Yetiş’le 12.00 Pelin Karahan ile Nefis Tarifler 13.00 Gelin Evi 15.00 Seda ve Uğur’la 18.45 Ana Haber 20.00 Yerli Film: Düğün Dernek 22.15 Yerli Film: G.O.R.A 07.30 Semra Topçu’yla Güne Başlarken 11.00 Can Ataklı ile Yazıişleri 13.00 Haber Masası 17.55 Beş Dakikada Sağlık 18.00 Ana Haber 21.00 Fatih Ertürk ile Türkiye Nereye? 23.00 İsmail Dükel ile Gün Sonu 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Kaybolan Çiçekler 12.45 Stil Avcıları 16.00 Dizi: Şevkat Yerimdar 17.00 Komşular 19.00 Ana Haber 20.00 Dizi: Kadın 22.30 Milyonluk Resim 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 atv Gün Ortası 16.20 Esra Erol’da 19.00 Ana Haber 20.00 Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz 23.30 Bahtiyar Ölmez 03.00 Benim Annem Bir Melek 07.50 Yeşil Deniz 12.50 Doktor Geldi 14.45 Bir Yastıkta Kocayalım 16.30 Seksenler 19.00 Ana Haber 20.00 Yabancı Film: Transformers: Ayın Karanlık Yüzü 23.00 Aslan Ailem 01.50 Leyla ile Mecnun 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 16.00 Güncel 18.15 Kültür Sanat 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 21.00 Sanayi Dosyası 23.30 Haberleşme ve Posta Tarihi 10.20 18 Dakika 14.00 Haber 17.00 Tele Ekonomi Raporu 17.45 Günün Dosyaları 19.00 Ana Haber 20.05 18 Dakika 20.30 Günün Dosyaları 21.00 Ali Tezel’e Sorun 06.30 Sağlık Programı: Günaydın Doktor 10.45 Gel Konuşalım 13.00 Yarışma Programı: Yemekteyiz 15.15 Gerçeğin Peşinde 20.00 TV’de Film 00.15 Gerçeğin Peşinde 09.20 Randy İmdada Yetiş 10.05 Bebek Geldi İşler Değişti 11.15 Kupon Çılgınlığı 15.55 Ağır Yaşamlar 21.30 Ağır Yaşamlar 23.20 İçimdeki Canavarlar 00.05 1 Erkek 1 Kadın 11.00 Risk Yönetimi 11.30 Fokus 13.00 İş Dünyası 16.00 Finans Merkezi 20.00 Her Şey Bu Masada 21.00 HT Magazin 22.00 Küresel Piyasalar 23.15 Her Şey Bu Masada 07.45 Dizi: Akasya Durağı 09.45 Dizi: Hayat Şarkısı 12.45 Dizi: Yaprak Dökümü 16.00 Muhteşem Yüzyıl 19.00 Yarışma Programı: Kelime Oyunu 20.45 Dizi: Kanıt 22.45 Dizi: Muhteşem Yüzyıl 23.45 Kanıt 01.00 Kelime Oyunu 04.10 Saadettin Teksoy ile Zaman Tüneli 09.00 Film: İrlanda Macerası 10.45 Film: Tatlı Bela Newyork’ta 14.15 Film: Hayal Âleminde 16.00 Film: Ormanda 18.15 Film: Bagger Vance Efsanesi 20.00 Film: Garip Aşk 21.30 Film: John’un Ölümü 23.30 Film: Çılgın Parti 00.15 Film: Biri Beni Öldürsün 02.00 Film: Para İçin Öldür BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Büyümeyi, gelişmeyi, 1 metabolizmayı denetleyen ve tiroit bezinden salgılanan hormon. 2/ 2 3 Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad... Doğu 4 Anadolu’da bir göl. 3/ 5 Tanrı ile şakalı, takılmalı bir söyleyişle konuşur 6 gibi yazılan tekke edebi 7 yatı şiir türü. 4/ Geven otundan çıkarılan bir 8 tür zamk... Tavlada “üç” sayısı. 5/ Hitit... Suudi 9 Arabistan’ın plaka imi... 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Bir cetvel türü. 6/ Ölümsüz. 7/ Bildirme yazısı; mesaj... Asya’da bir ırmak. 8/ Bir tür bağımsızlığı olan büyük il. 9/ Düzenli olarak ekim yapılan arazi... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Avşa Adası’na verilen bir başka ad. 2/ Meslek... Üstten sağa doğru 1 2 3 4 5 6 7 L ANG I R T K İ D İ OT AMA PEŞ I SKAT OT ARASTA GAY T NOE L R İ MK AN P AYVAZ OBA eğik olan basım harfi. 3/ Osmanlılar 8 M A C E E M U döneminde ortaokul düzeyindeki 9 S T ARK İ NG eğitim kurumu. 4/ Başında ok bi çiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl kuşu... Yemişlerin yenen bölümü. 5/ Adlandırma. 6/ Bir şeyin doğru olduğunu belirtmek için yapılan işaret... Altın elementinin simgesi... Bir renk. 7/ Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı... Yayla ya da bahçe kulübe si. 8/ Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme... Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer. 9/ Bir soru sözü... Alan Parker tarafından sinemaya da aktarılan ünlü bir müzikal. Salı 19 Aralık 2017 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kültür Heykellere saldırı... Eskişehir Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu kapsamında sergilenen yapıtlar tahrip edildi Eskişehir Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu ile dünyanın farklı ülkelerinden sanatçılar bir araya geliyor ve her biri birbirinden değerli eserler üretiyor. Eskişehirlilerinde büyük ilgi ve desteğini alan sempozyum boyunca sanatçıların ürettiği eserler, kentin çeşitli noktalarında yerleştiriliyor. Önceki gün İsmet İnönü Caddesi üzerindeki yapıtların bir kısmı tahrip edildi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Sanatçılarımız tarafından, büyük emeklerle yapılan sanat eserlerimiz, maalesef saldırıya uğradı. Saldırı kapsamında sanatçılar Kaan Canduran’ın 2017’de, Pınar Genç ve Enver Güner 2015’te, Kamuran Ak ve Romana Mateias 2014’te ortaya çıkardığı eserler olmak üzere 5 sanat eseri zarar görmüştür. Münferit olarak nitelemek istediğimiz saldırı sonrası çok kısa sürede gördük ki, özellikle sosyal medyada, Türkiye’nin her köşesinden on binlerce yurttaşımız, Eskişehir gibi aydınlık bir kentte, bir cumhuriyet şehrinde böyle bir saldırı nın yaşanmasından büyük üzüntü duyduklarını ifade etti. Sanata, sanatçının emeğine ve Eskişehir’in değerlerine yapılan bu saldırıyı kınıyor, eserlerin en kısa sürede onarılıp yerine konmasını sağlayacağımızı, sanat üretimine aynı şekilde devam edeceğimizi saygıyla bildiriyoruz. Öte yandan olayın emniyet güçlerine haber verilmesinin akabinde sorumlu şahıs, yetkililer tarafından kısa sürede tespit edilerek gözaltına alınmış ve yürütülen soruşturma neticesinde akli melekelerinin yerinde olmadığı belirtilmiştir” dedi. l ESKİŞEHİR/ Cumhuriyet Işığa doğru yolculuk... ‘Nedret Güvenç; Kendini Arayan Yıldız’ adlı kitap Ayizi Kitap’tan bu yıl çıktı. Güvenç’in 350 sayfaya sığdırdıkları sadece kendi hayatından sahneler içermiyor, bir dönemin sanat olaylarının tanıklığını da yapıyor Ayizi Kitap’tan bu yıl çıkan “Nedret Güvenç; Kendini Arayan Yıldız” sanatçının anılarını topladığı bir çalışma. Daha önce, 2000’li yıllarda İş Bankası Yayınları’ndan çıkan “Bir Zamanlar İzmir”de bir anı kitaptı. Burada, Nedret Güvenç, daha geniş bir alana yayılarak anlatıyor çocukluğunu, gençliğini, tiyatro sevdasını, sahne ve kulis hatıralarını. Tiyatronun yanı sıra Yeşilçam’dan da söz ediyor, radyo, dublaj ve televizyon çalışmalarından da. Tabii ki, tiyatro merkezdeki yerini hep koruyor. Eleştirel bakış Kitabın, “Beyaz Güvercin’le Geçmişe Yolculuk” başlığını taşıyan ilk bölümü, “Yol Açan Kadınlar” belgeselinden ve kadın odaklı yazılarından tanıdığımız Nacide Berber’in Nedret Güvenç’le yaptığı bir söyleşiye ayrılmış. Bu bölümde, sanatçı, Türkiye’nin içinden geçtiği baskıcı dönemlerden ve bu süreçte kendi duruşundan açıklıkla söz ediyor. Eleştirel bir bakış sergiliyor. “60’lı, 70’li, 80’li yılların baskıları altında yetiştik. Özellikle 70’lerdeki terör yıllarında çok ikilemler yaşadık. Bir yanda özgürlük uğruna savaşan çocuklar vardı, bir yanda onları acımasızca katleden [...] kolluk kuvvetleri vardı. Biz sanatçılar çok şaşkındık ama çok şükür onları atlattık derken daha suntur lusu geldi, din baskısı geldi bu defa. [...] Hiçbir zaman özgürlükçü fikirlerimi rahatça kuşanamadım, çünkü ödenekli bir tiyatroda çalışıyordum.[...] Oysa bir Gülriz SururiEngin Cezzar olsun, Halk Sanat Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu olsun, Genco olsun, bunlar davası, kavgası olan tiyatrolardı. Biz bu kavgaya yeterince iştirak edemedik.” Uzun uzun anlatıyor, eleştiriyor Nedret Güvenç ve bugüne geliyor: “Hayır diyeceğim efendim, hayır diyeceğim, ben bu anayasayı kabul etmeyeceğim.[...] Büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin yok edilmesine, sonunun ne olacağını bilmediğimiz bir maceraya doğru sürüklenmesine karşıyım.” Kırmızı kadife perdeler Nacide Berber ile yapılan bu söyleşinin ardından Nedret Güvenç alıyor kalemi eline. Çocukluk yıllarının tatlı ve acı anılarını paylaşıyor. Karartmaları, yoklukları, dostlukları ve hep var olan umutları aktarıyor... Alaçatı kumlarında yetişen kum zambaklarından söz ediyor. Annesini benzetiyor gücünü kendinden alan kum zambağına. Kendisi de sanki bir kum zambağı. Tiyatromuzun unutulmaz isimlerinden biri Nedret Güvenç. 1945’te Ankara Devlet Konservatuvarı şan piyano sınavını kazanıyor. 1946’da, henüz 16 yaşındayken gördüğü Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun büyüleyici salonu, kırmızı kadife perdeleri ve duvarlarını süsleyen sanatçı portreleri genç kızı adeta içine çekiveriyor. 1948’de, her zaman sevgiyle andığı Avni Dilligil’in kurmuş olduğu İzmir Şehir Tiyatrosu’nda çıkıyor sahneye. 1950’de İstanbul Şehir Tiyatrosu’na giriyor ve “Şafakta Gelen Kadın” oyununda oynadığı küçük bir rolle yıldızı parlıyor. Hastalanan bir sanat çının yerine çıktığı bu rol genç sanatçının “ışığa doğru” yolculuğunun başlangıcı oluyor. Düşünüyorum da; Şehir Tiyatrosu’ndan Devlet Tiyatrosu’na, özel tiyatrolara o kadar çok oyunda keyifle izlemişim ki Nedret Güvenç’i... O günlerin tiyatro dünyası sanki daha farklıydı bugünlerden... İstanbul Şehir Tiyatrosu, Ankara Devlet Tiyatrosu, Küçük Sahne, Tiyatro İstanbul... “Bozuk Düzen,” “Foto Finiş,” “Cyrano de Bergerac,” “Tartuffe,” “Therese Raquin,” “İhtiras Tramvayı,” “Macbeth,” “Bir Kış Masalı,” “Eskimeyen Oyun,” “Vişne Bahçesi,” “Günden Geceye,” “Aşk Mektupları” ve daha nice keyifli oyun ve başroller... Ödüller, ödüller... Çevresindeki onca değerli sanatçıya da dokunuyor Nedret Güvenç: Avni Dilligil’den Yıldız Kenter’e, Muhsin Ertuğrul’dan Toron Karacaoğlu’na, İsmet Ay’a, Nisa Serezli’den Tolga Aşkıner’e, Güner Sümer’e ve de Macide Tanır’a nice, nice isim zenginleştiriyor anılarını. Nedret Güvenç’in 350 sayfaya sığdırdıkları sadece kendi hayatından sahneler içermiyor, bir dönemin sanat olaylarının tanıklığını da yapıyor. Tabii bu arada, her zaman sitayişle söz ettiği eşi yüksek mimar Okan Bilgütay ve kızı Mine, sanatçının en büyük destekçileri olarak yerlerini alıyorlar kitapta. Yılın en çok satan kitabı ‘Elia ile Yolculuk’ Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, 2017 yılının en çok satan kitaplarını inceledi. Ajans Press’in Kitap Yurdu, Idefix ve D&R’dan elde ettiği bilgilere göre yılın en çok satan kitabının Zülfü Livaneli’nin “Elia ile Yolculuk” olduğu belirlendi. En çok satan kitaplar listesinde Zülfü Livaneli’nin kitabını, Yuval Noah Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara Sapıens” isimli kitabı takip etti. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden, imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu inceleyen kitap, 2017 yılının en çok satan ikinci kitabı olma yı başardı. Stefan Zweig’in “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” isimli kitabı en çok satan üçüncü kitap olurken yine Stefan Zweig’in “Olağanüstü Bir Gece” kitabı dördüncü sırada yer aldı. Zülfü Livaneli’nin ocak ayında yayımlanan “Huzursuzluk” kitabı en çok satan beşinci kitap olmayı başardı. Listenin altıncı sırasında yine Zweig’in “Ay Işığı Sokağı” kitabı yer alırken, Azra Kohen’in fantastikkişisel gelişim türündeki kitabı “Aeden” en çok satan yedinci kitap olurken, Stefan Zweig’in modern klasikleri dizisi içerisinde yer alan “Bir Çöküşün Öyküsü” sekizinci, Paulo Coelho’nun “Simyacı” ki tabı en çok satanlar listesinde dokuzuncu, Sabahattin Ali’nin ve Türk edebiyatının kült eserleri arasında yer alan “Kürk Mantolu Madonna” ise 2017 yılının en çok satan onuncu kitabı oldu. Ajans Press ve PRNet’in medya analizinde kitap konulu 130 bin 217 haber çıkışı tespit edilirken, medyadan öne çıkan başlıklarda Türkiye’nin en çok kitap okuyan ilinin Ankara olduğu bilgisi dikkat çekti. Urfa ise en az kitap okuyan il oldu.Öne çıkan bir diğer başlık ise Türkiye’deki bireylerin kitap okumak için günde sadece ortalama bir dakika ayırdığı başlığı oldu. İşçi Filmleri Festivali başlıyor... 12.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Eskişehir açılışı 18 Aralık Pazartesi günü Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Açılış filmi olarak Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi belgeseli gösterilecek ve Ayrık Otu grubu sahne alacak. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da eşzamanlı olarak gerçekleşecek festivalde bu yıl cesaret teması ile 15 farklı ülkeden toplam 61 film gösterilecek. Festivalde gösterimler ise ücretsiz yapılacak. 1820 Aralık arasında yapılması planlanan festivalin Eskişehir ayağında, Eskişehir’de yapılması planlanan termik santral ile ilgili de bir panel gerçekleştirilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle