03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 18 Aralık 2017 4 Dışişleri Bakanlığı bürokratları ve diplomatlar, AB ile vize muafiyetinin sağlanması için hükümetten adım atmasını bekliyor Vize için top hükümette Türkiye ile AB arasında vize serbestisi için, Ankara’nın tasını Brüksel’e sunacağını duyurmuştu. Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavu adım atacağını belirten me şoğlu, 12 Aralık’taki AB top sajların ardından bürokra lantısına katılmadı; hükü si şimdi hükümetten adım bekliyor. AB ile terör yasasında yasal uyum için çalı DUYGU GÜVENÇ met de Brüksel’e bir plan sunmadı. Hükümetin, AB ile ilişkilerini düzeltmekte ka şan bürokrat ve diplomatla rarlı olduğunu vurgulayan rın, hükümete, “AB içerisinde bir Çavuşoğlu’na yakın bir kaynak da, çok ülke terör yasalarını sertleş “Artık, AB ile ilişkilerin her geçen tiriyor. Bu bizim lehimize bir du gün daha iyi olduğunu göreceksi rum. Bizim de elimizde anlatacak niz” değerlendirmesini yaptı. Hü bir şeyler olmalı” mesajı verdiği kümetin açılım için 2018 başın öğrenildi. Vize serbestisi için bu da harekete geçmesi beklenirken, gün düğmeye basılsa bile en hız uzun süredir toplanmayan ve AB lı 1.52 sene içerisinde sonuç alı sürecinde gerçekleştirilen reform nacağına işaret eden üst düzey bir sürecinin simgesi haline gelen Re yetkili de, AB’nin nisan ayında ya form İzleme Grubu’nun da toplan yımlayacağı İlerleme Raporu ön ması bekleniyor. cesinde müzakere sürecinin de Bürokrasi, Türkiye’nin vize ser vam ettirilebilmesi için hüküme bestisinde kronik bir sorun ha tin açılım yapmasının şart olduğu line dönüşen Terörle Mücadele na işaret etti. Kanunu’nu AB ile uyumlu hale ge Hükümet son olarak 12 Aralık’ta tirmesini istiyor. Ayrıca Kişisel AB ile vize muafiyetinin sağlan Verilerin Korunması Kanunu’nun ması için 7 madde üzerinde yapa da AB müktesabatıyla uyumlu ol cağı değişikliklerle ilgili yol hari ması gerekiyor. l ANKARA Önce ikili açılım İlerleme Raporu’nda komisyon, Türkiye ile müzakere sürecinin askıya alınmasını isteyen ülkelere karşı bir tavsiyede bulunacak. Komisyon bu çerçevede uzun süredir Türkiye’ye ikili ilişkilerinde sorun yaşadığı Almanya, Hollanda ve Avusturya ile ilişkilerini düzeltme çağrısında bulunuyordu. Bu çerçevede, Almanya ve Hollanda ile adım atan Türkiye’nin Avusturya engelini geçmişte olduğu gibi yine aşması bekleniyor. Zira, 2016 Aralık ayındaki zirvede Avusturya veto kartını kullandığı için, birlik Türkiye hakkında karar alamamıştı. Son olarak Avusturya’daki koalisyon hükümetinin programında “AB’nin Türkiye ile müzakereleri kesmesi ve bunun için müttefikler aranacağı” ifadelerinin yer almasına Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi: “Avusturya’nın yeni hükümetinin programındaki bu talihsiz ve basiretsiz ifade, ayırımcılığı ve ötekileştirmeyi temel alan siyasi akım hakkında taşınan endişeleri maalesef doğrular niteliktedir. Bunun yanı sıra, AB’nin ülkemizle yaptığı akitlerden kaynaklanan yükümlülüklerinden bunlar yokmuşçasına kaçmaya çalışmak ve bunu yaparken de yanına müttefikler aranacağını söylemek dürüst olmadığı gibi dostane olmaktan da uzak bir yaklaşımdır. Küresel düzeydeki sınamalar karşısında müttefikler aranacak yerde ülkemizin meşru haklarını hiçe sayma yolunda karşımızda ittifak arandığının hükümet programıyla ilanı siyasi ve diplomatik adaba da yakışmayan bir üsluptur. Türkiye’nin dostluğunu kaybetme sınırlarını zorlayan bu ifadeler hayata geçirilmeye çalışıldığında layıkıyla karşılıklarını bulacaktır.” Temasların odağı Afrin Geçen hafta ABD’li, Iraklı ve Rus komutanlarla Akar’ın görüşmelerinin ardından Türkiye’nin YPG kontrolündeki bölgeye operasyon yapacağı beklentisi arttı SERTAÇ EŞ Rus lider Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti öncesi Suriye’ye uğrayıp bu ülkedeki “askerlerin çekileceğini” açıklamasının ardından Afrin’e yönelik harekât beklentisi oluştu. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın geçen hafta ABD’li komutanlar Orgeneral Joseph Votel, Orgeneral Curtis Scaparotti ve Irak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Osman Ganimi ile bir araya gelmesinin ardından Rus mevkidaşı Orgeneral Valery Gerasimov’la Ankara’da görüşmesi Afrin’e yönelik harekât öncesi temaslar olarak yorumlandı. Başkentte kulislere yansıyan bilgilere göre görüşmelerin odak noktasını Afrin oluşturuyor. Votel’in Suriye’deki YPG ile askeri düzeyde ilişkileri yürüten en üst düzey komutan olması nedeniyle, TürkiyeABD arasında bu konuya ilişkin en üst düzey temasın gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. Türkiye’nin olası harekât için hazırlıklarını tamamladığı Afrin bölgesinde ABD askeri varlığı bulunmuyor. Afrin’deki YPG’liler, Esad rejimi kontrolündeki Halep üzerinden Kobane ile iletişimi sağlıyor. Esad rejimi kontrolündeki bölgelerde Rus askerlerinin varlığı da biliniyor. Putin’in “çekilme” emri Türkiye açısından Afrin nedeniyle önem taşıyor. Putin’in Türkiye ziyaretinin ardından Rus Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un Ankara’ya gelmesi ve temasları, Afrin beklentilerini de yoğunlaştırdı. Türkiye’nin Afrin’le sınır bölgesine askeri tertiplenmesini tamamladığı, ayrıca İdlib’deki gerginliği azaltma bölgesindeki görev kapsamında YPG’nin güney yönünde ilerlemesini engellemek için gözlem noktaları oluşturduğu da biliniyor. l ANKARA YoEpNeİrasyon sinyali 15Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede yeni operasyonların sinyalini verirken isim vermeden ABD’yi eleştirdi. Erdoğan, şunları ifade etti: “Afrin’i teröristlerden temizleyeceğiz, Münbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz, Tel Abyad’ı, Rasulayn’ı, Kamışlı’yı teröristlerden temizleyeceğiz, Şemdinli’den Yayladağı’na kadar tüm sınırlarımızı teröristlerden temizleyeceğiz. ” Güneydoğu’da, Doğu’da “İnlerine gireceğiz” dediklerini ve bunu yaptıklarını kaydeden Erdoğan, “Hep birlikte komandolarımız inlerine girdiler ve şu anda onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz” dedi. Trump’a nükleer tepkisi Karaman’da partisinin il kongresine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeminde yine Ortadoğu vardı. İsrail askerleri tarafından şiddete maruz kalan Filistinli gençlerin fotoğraflarını gösterip ABD Başkanı Donald Trump’a seslenen Erdoğan, “İşte İsrail bu, ey Amerika, ey Trump, yav sen bunları görmedin mi? Sen şu kafeslerin içindeki çocukları görmedin mi? Ya bunları göre göre, ondan sonra da ‘Dünyanın en güçlü devleti benim’. Ya senin her yerin güçlü olsa ne olacak? Elinizde nükleer başlıklı silahlar var. Şu anda Amerika, tüm dünyaya ne diyor; ‘Nükleer başlıklı silahınız olmayacak’. Senin elinde 16 bini aşkın nükleer başlıklı silahın var. Senin silahın ne olacak?” dedi. Türkiye’nin Kudüs’e büyükelçilik açacağını söyleyen Erdoğan, “Çıkmış Kemal, diyor ki; ‘Orası hemen Filistin’in başkenti olarak ilan edilmelidir.’ Ya zaten biz Filistin’in başkenti olarak Kudüs’ü çoktan ilan ettik. Fakat Kudüs şu anda işgal altında olduğu için oraya gidip büyükelçiliğimizi açamıyoruz. Ama bizim başkonsolosluğumuz bile büyükelçi ile temsil ediliyor. Fiili olarak biz bu işi yapmışız. İnşallah o günlerde yakın ve büyükelçiliğimizi hayırlısıyla orada açacağız” diye konuştu. l DHA Erdoğan’a suikast iddiası Yunanistan’ın başkenti Atina’da yakalanarak tutuklanan ve DHKPC üyesi olduğu değerlendirilen 9 kişinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a suikast hazırlığı içerisinde oldukları öne sürüldü. To Vima gazetesinin haberinde, DHKPC zanlılarının Erdoğan’a bir saldırı planladıkları iddia edildi. Haberde, Yunan polisinin düzenlediği operasyonda ele geçirilen notlarda, örgüt üyelerinin, Erdoğan’a roketatar, el bombaları ve molotofkokteyleri ile bir suikast planladığını gösteren taslağa ulaştığı bildirildi. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK İnsan nasıl güdülür? Merak edilen bir konudur bu: “İnsan nasıl güdülür?” Politikacıların yanıtını aradığı sorudur bu. Pazarlamacılar, şirketler, yöneticiler bu yanıtın peşindedir. Reklamcının şifresi de budur: “İnsan nasıl güdülür?” Yüzyıllar boyunca çeşitli araştırmalarla varılan yanıt: Havuç ve sopa ile. Havuç, burna yaklaştırılan çekici yiyecektir. Sopa da, yola gelmezse korkutan ceza. Ben kestirmeden gideceğim: İnsan umut ve korku ikilisi ile güdülür. Kazanmayı “umut” edeceksin, kaybetmekten “korkacaksın”. Günümüzde bunu veren iki sistem var: Birincisi inançtır. Bu dünyada korkacaksın, öbür dünyayı umut edeceksin. İkincisi de, taksitle mal edinme yöntemidir. Borcundan korkacaksın, elde ettiğini umut edeceksin. İşte bu iki sistemle insanlar güdülüyor. İnançla güdülüyor, köle ediliyorsun. Borçla da esir edilip yıllarca hizmete koşuluyorsun. İşte size kolayından toplumu güdüleme şifresi. İnancın durdurduğu zihinsel eleştiri ile kapitalizmin kör edici mal edinme yöntemleri birleştiği zaman olan budur. Bizim toplum neden ortaya çıkan hırsızlığa aldırmıyor? Bizim toplum neden gözünün önündeki haksızlığı görmüyor? Bizim toplum neden en açık din hükümlerine uymuyor? Hırsızlık yapmayacaksın! Başkasının malına el uzatmayacaksın! Yalan söylemeyeceksin! Bizim toplum neden bunları görmezden geliyor, duymamış gibi yapıyor? İşte bundan. İnancı kullanan politikacının istediği budur. Parayı kullanan kapitalistin de istediği budur. İnançla köleleşiyor, borçla esir alınıyorsun. Artık yapacağın tek şey televizyon izleyip gülüp ağlamaktır. Sen de öyle yapıyorsun. Elinde cep telefonu. Karşında TV ekranı. Aldırma dünyaya, keyfine bak, salla gitsin. HHH Prof. Tayfun Atay önemli bir kitap yazdı: “Görünüyorum. O Halde Varım”. Can Yayınları, 2017. “Meşhuriyet Çağı” adını verdiği çağımızda “görünme”nin nasıl önem taşıdığını örnekleriyle açıklayan çok hoş bir kitap. Samimi, açık, kendisini de içine koyduğu bir yapıt. Artık “kim olduğunun” ya da “ne yaptığının” değil, “nasıl göründüğünün” önem taşıdığını anlatıyor. Çok doğru saptamalar. Çok doğru analizler. Çağın ve bizim kültürümüzün nereye geldiğinin seyir defteri. Erich Fromm “Olmak mı? Sahip olmak mı?” demişti. Fromm, büyük bir düşünür, psikiyatrist. İnsanlardaki “sahip olmak” güdüsünün insanı insan yapan “olmak” ediminin yerini nasıl aldığını anlatıyordu. İnsanlar artık “olmak” ile ilglenmiyor, kendilerine yabancılaşıyorlardı. Sonra da “sahip oldukları” ile kendi kimliklerini bulmaya çalışıyorlardı. Kapitalizmin eleştirisi idi. Şimdi bu da aşıldı. Artık “olmak” gibi “sahip olmak” da yeterli değildir. “Görünmek” her şeydir. Ama işte, görünen de aslında hiçbir şeydir. Sadece görüntüdür. Bir dakika sonra da başka bir şey “görünecektir”. HHH İşte dostlarım, “insan böyle güdülür”. Günümüzün havucu da budur, sopası da budur. İnançla köle kılınan, borçla esir alınan günümüzün insanı, “görüntü” ile de avutulmaktadır. Çözüm, zihinsel güdülenmeden kurtaran bilinçtir. Özgür zihin soru soracak, sorgulayacak, eleştirecektir. Yanlışı görecek, hesabını soracak, gücüne sahip çıkacaktır. Zihinsel güdülenmeye karşı çıkmak hepimizin görevidir. Doğru inanç, emeğimize sahip çıkmak görevimizdir. Bilinçli uygar yaşam kendi ellerimizle gerçekleşecektir. Köleliğe, esirliğe hayır. İnsanca özgür, uygar yaşam... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle