04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 18 Aralık 2017 2 3 milyon çağrının 2 milyonu asılsız haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 112’yi sohbet için arayan da var, pizza isteyen de Antalya İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yılda 3 milyon acil çağrı geldiğini, bu rakamın yalnızca 1 milyonunun kurumlara aktarıldığını, 2 milyon çağrının ise asılsız ya da gereksiz olduğunu belirtti. Hülür, sohbet için arayan, pizza siparişi veren, hakaret eden kişilere, “Meşgul ettiğiniz telefonun ucundaki kalp krizi geçiren ya da kaza geçiren anneniz, babanız, bir yakınınız olabilir” diye seslendi. Telefon tamircileri... Merkezi meşgul edenler arasında telefon tamircilerinin başta geldiğini anlatan Hülür, 112’nin ücretsiz bir hat olması nedeniyle telefon tamirinden sonra deneme amaçlı olarak 112’nin arandığını kaydetti. Canı sıkıldığı için sohbet etmek isteyenler, hakaret edenler, küfredenlerle ilgili bazı illerde hukuki yaptırımlar uygulanmaya başlandığını da kaydeden Hülür, “112’nin doğru kullanımıyla ilgili yapmamız gereken şey, anasınıfından itibaren okullarda, ailelerde ve toplumun her kesiminde anlatmak. O telefonun ucundaki bir yakınınız olabilir. Anneniz, ba banız kalp krizi geçiriyor olabilir. Bir kaza yapmış olabilir. Birkaç dakikalık gecikmenin nelere mal olacağını unutmamak gerekiyor” diye seslenen Hülür, “112 hizmeti zamanla yarışan bir hizmet. İlk 10 dakikada hastaya ulaşmak çok önemli. Bazen trafikte de ambulanslar sıkıntı yaşayabiliyor. Burada sürücülere söylediğimiz ‘Hayata yol verin’ mesajı çok önemli” diye konuştu. l ANTALYA / DHA 2017 istatistikleri Yılın 11 ayında Çağrı Merkezi’ne gelen toplam çağrı sayısı 3 milyon 90 bin 799. Bunun 2 milyon 13 bin 970’i gereksiz çağrı, 1 milyon 76 bin 829’u kurumlara aktarılan çağrı, 371 bin 112’si ise sağlığa aktarılan çağrı. Merkeze gelen çağrıların yüzde 65.16’sını gereksiz çağrılar oluştururken, kurumlara aktarılan çağrı oranı ise yüzde 34.84. Anı tamircisi Portekiz’in başkenti Lizbon’da 1830’dan beri hizmet veren oyuncak bebek hastanesi hem turistik bir nokta, hem de bir anı tamircisi. Kırılan, dökülen, kolubacağı kaybolan oyuncak bebeklerin yeniden yaşama döndürüldüğü oyuncak bebek hastanesinin sahipleri beş nesildir işi devam ettiriyor. Dükkândaki küçük çekmecelerdeki bebek kolları, bacakları, kafaları ve gözleri ilk bakışta ünlü korku filmi karakteri, içine ruh girmiş oyuncak bebek ‘Chucky’yi hatırlatıyor. Ama onlar aslında tek rar hayata dönmeyi bekliyor. Portekiz kültüründe ayrı bir yeri olan oyuncak bebeklere yönelik sağlanan tamir hizmeti turistlerin de ilgisini çekiyor. Hastaneye gelen oyuncak bebekler, normal hastanedeki işlemlere benzeyen süreçlerden geçiyor. Oyuncak bebek hastanesinde ameliyathane ve morg bölümleri de var. Dükkân yetkilileri “Biz aslında insanların hatıralarını tamir ediyoruz, çoğu kişi onların çocukluklarını hatırlatan oyuncaklarını ilk günkü gibi teslim ettiğimizde ağlıyorlar” diyor. l AFP ÇOCUKLAR MUTLU OLSUN DİYE GÜNÜ KAÇIRIYORUZ Yeni sendrom: Süper ebeveyn Psikolog ve Oyun Terapisti Gül Çelik, süper annebaba olmaya çalışırken, süper hatalar yapıldığını söyleyerek herkesin çocuklarına en iyisini vermeyi arzu ettiğini, ancak ‘süper ebeveynlik’ sendromunun önemli bir sorun olduğunu söyledi. Çelik, yeni bir duygudurum tanımlaması olan “süper ebeveynlik sendromu”nun son yıllarda birçok ailede ortaya çıktığını anlattı. ‘Süper ebeveynlik’, ‘mükemmel ebeveynlik’, ‘zorlanmış anne sendromu’ gibi popüler pek çok adı bulunan bu durumun, fizyolojik belirtilerle başlayabildiğini belirten Çelik, ne olduğunun anlaşılması zaman alabilen bu sorun için aileleri uyardı. Çelik, ailelerin en büyük isteklerinin çocuklarının hep çok mutlu olmaları olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Onların mutlu olmaları için kendi ellerinden ne gelirse sonsuz vermeye çalışı yorlar. Çocuklarını o kurstan, bu doğum günü partisine, o alışveriş merkezinden bu okula götürürken en kıymetli vakitlerinin geçtiğini fark etmiyorlar bile... Mükemmelsüperkusursuzen iyi olmaya çalışırken hırpalanmış pek çok ebeveyn ile onların bu durumdan etkilenmiş çocuklarıyla karşılaşıyoruz. En çok tükenmişlik hissi, tolerans azlığı ve kolay öfkelenme durumu ile başvurduklarını gözlemliyoruz.” l İZMİR / DHA YARGITAY Çirkin tazminatı Emsal bir karara imza atan Yargıtay, eşine sürekli “çirkin karı, güzel de değilsin, zengin de değilsin” diyen kocanın bu sözlerinin eşinin kişilik haklarına saldırı anlamına geldiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, boşanmaya sebebiyet veren vakalarda erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek mahiyette olup kadın lehine manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Kocaeli’de, şiddetli geçimsizlik yaşayan bir çift boşanmaya karar verdi. Kocaeli 1. Aile Mahkemesi, erkeğin açtığı boşanma davasında, kadının da manevi tazminat taleplerini reddedince dava, Yargıtay’a geldi. l İHA Kadınerkek eşitliği demokrasi meselesi BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi’nin 38. YILDÖNÜMÜ İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi’nin (CEDAW) kabulünün 38. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada “Sözleşmeden ve uluslararası hukuktan doğan taahhütlerin yerine getirilmesini, kadın erkek eşitliğinin, gerçek demokrasinin yaşama geçirilmesini istiyoruz” dedi. Moroğlu, CEDAW’ın 18 Aralık 1979’da kabul edildiğini, Türkiye’nin sözleşmeyi 1985’te onayladığını, kadınlara karşı yasalarda, yaşamın her alanında var olan ayrımcılıkları kaldırmayı taahhüt ettiğini anımsattı. Moroğlu, şunları kaydetti: “Kadınerkek eşitliği, bir demokrasi meselesi diyoruz. Günümüzde kadınlara karşı ayrımcılığın söylemde ve eylemde giderek artması ve yasa değişikliği yoluyla eşit hakların kaldırılmaya başlanması karşısında tüm kişi ve kurumların dikkatini çekiyoruz.” l İSTANBUL / Cumhuriyet EN İYİ ÇAY KAR SUYU İLE DEMLENİR Rize’de, Ticaret Borsası tarafından düzenlenen yarışmada ‘Türkiye çay demleme birincisi’ seçilen Aytül Turan, çayı en iyi şekilde demlemenin tekniklerini anlattı. Turan, karın eritilmesiyle elde edilen, minerali az, saf su ile demlenen çayın moleküllerinin suya iyi karıştığını ve çayın daha lezzetli olduğunu söyledi. Tadının ve aromasının en gü zel şekilde alınabilmesi için çayın porselen demlikte demlenmesi önerisinde bulunan Aytül Turan, “4 kişilik çay demleme için 4 küçük çay bardağı suyu üst demliğe dökeriz. Buna 1 küçük bardak dolusu kuru çay ilave ederiz. 20 dakika süre ile demlemeye bırakırız. Burada önemli nokta sıcak suyun üzerine kuru çayı koymaktır” diye konuştu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle