23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 18 Aralık 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Dokunulmaz bürokrat İddianamelerde Şahin döneminde TRT’nin FETÖ çiftliği haline geldiğinin belirtilmesine karşın hakkında soruşturma yürütülmemesi dikkat çekti Eski TRT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu’nun FETÖ üye liğinden 8 yıl 1 ay hapis ceza sı alması, gözleri 20072014 yıl ları arasında TRT Genel Müdür lüğü yapan İbrahim Şahin’e çe virdi. Ankara Başsavcılığı’nın iki iddianamesinde Şahin döne minde “TRT’nin FETÖ çifliğine döndüğünün” anlatılmasına kar şın bu zamana ka dar Şahin’e doku nulmaması dik kat çekti. Şahin’in TRT’de yaptığı ihalelerin savcılık ALİCAN ULUDAĞ tarafından araştırılması da en gellendi. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da telefonunda ByLock tespit edil mesine karşın Şahin’e takipsiz lik kararı vermesi düşündürdü. Devletteki kariyerine kayma kam olarak başlayan İbrahim Şahin, 2002’de AKP’nin iktida ra gelmesiyle birlikte bürokra side hızla yükseldi. Ulaştırma Bakanlığı’na geçen Şahin, bu rada Bakan Binali Yıldırım’ın danışmanı oldu. Bir yıl sonra 2003’te PTT Genel Müdürü ola rak atanan Şahin, 2005’te Ulaş tırma Bakanlı ğı Müsteşarı oldu. Binali Yıldırım’a en yakın bürok rat konumu na yükselen Şahin, aynı dönem de özel leş ti İbrahim Şahin ‘FETÖ’nün YAPILANMASINA NEDEN OLDU’ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TRT’de görevdeyken ihraç edilen çalışanlara yönelik açtığı iki davanın iddianamesinde İbrahim Şahin’e yönelik suçlamalar yer aldı. 21 TRT çalışanına açılan davanın iddianamesinde yer alan tanık ifadelerinde, özellikle Şahin’le birlikte Samanyolu TV’den birçok kişinin TRT’ye alındığı vurgulandı. İddianamede, emniyetin yaptığı araştırmada 7 bin 203 personelden 897 çalışanın FETÖ iltisaklı olduğu vurgulandı. TRT Kameramanı Ahmet Ertan Erdoğmuş, tanık ifadesinde şunları kaydetti: “5767 TRT kanunun yürürlüğe girmesi ile İbrahim Şahin zamanında örgüt mensuplarının işe alınması başlanmıştır. 2009 yılı ve sonrasında haber dairesi baş kanlığına Samanyolu TV de yönetmenlik ve idarecilik yapan Ali Ahmet Böken ve çeşitli kurumlarda çalışan ismini hatırlamadığım çok sayıda FETÖ mensubu TRT kademelerinde işe başladılar. 20082013 yılları arasında yapılan atamalar sonrasında TRT FETÖ’nün çiftliğine döndü.” Benzer ifadeler veren Memur Cavit Karabulut, “Örgütün lideri 2008 yılında İçişleri Bakanlığında müfettiş iken İbrahim Şahin tarafından TRT’ye idari müdür yardımcısı olarak atanan Ahmet Koyuncu’dur. Genel Müdür tüm yetkiyi Ahmet Koyuncu’ya vererek FETÖ’nün TRT yapılanmasına neden olmuştur. Ahmet Koyuncu tarafından TRT’ye atanan kişiler önemli ve etkin pozisyonlara getirilmiştir...” dedi. rilen Türk Telekomünikasyon A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevine de getirildi. Sezer veto etmişti İbrahim Şahin, 2005 ve 2006 yıllarında iki kez TRT Genel Müdürlüğü’ne atanmak istemiş, ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu atamayı veto etmişti. Sezer’in görev süresinin dolmasının ardından Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Abdullah Gül, 21 Kasım 2007’de Şahin’in TRT Genel Müdürlüğü’ne atanmasına ilişkin kararnameyi onayladı. İbrahim Şahin’in Genel Müdürlüğü’ne atanmasının ardından TRT’de bir yandan muhaliflerin sesi kısılırken, diğer yandan ciddi bir kadrolaşma yaşandı. Özellikle TRT’de o dönem yapılan birçok ihaleye yönelik usulsüzlük iddiaları sıkça konuşuldu. 20072014 yılları arasında TRT Genel Müdürü olarak görev yapan Şahin, hükümet tarafından 16 Eylül 2014’te görevden alınarak, Samsun Valisi olarak atandı. Şahin, 21 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’dan merkeze çekildi. Samanyolu TRT’de TRT Genel Müdürlüğü Basın Danışmanı Birol Uzunay, emniyette verdiği ifadede 2008 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ve halen Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gürpınar referansı ile TRT Genel Müdürlüğün’de işe başladığını ve ilk günden itibaren Genel Müdür İbrahim Şahin’in basın danışmanı olarak çalıştığını kaydetti. Yönetimin “dindar bir kadro” istediğini, bu kapsamda 2009 yılında Ahmet Çavuşoğlu’nun kendisine yardımcı olarak Ali Ahmet Böken’i getirdiğini anlatan Uzunay, Böken’in kendi ekibi olarak daha önce çalıştığı Samanyolu grubundan çalışan getirdiğini kaydetti. Uzunay, “2009 ile 2012 yı lına kadar 70 – 80 kadar sözleşmeli çalışan aldılar. Bu sözleşmeliler için 2012 yıllında sayı çok olduğu için bir kısmını hileli sınav ile kadro verildi ve bu şahıslara yöneticilik verildi” dedi. Bu dönemde Ekrem Dumanlı’ya TRT’de yayına katıldığı için ayda 12 bin TL para verildiğini, Hakan Şükür’ün de 20092010 yılları arasında TRT’de yıllık 740 bin TL ücret aldığını kaydeden Uzunay, bu iki durumu kendisinin basına sızdırdığını kaydetti. Yardımcısı ceza aldı Bu ifadelerde geçen ve hakkında dava açılan eski TRT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu, geçen hafta çıktığı duruşmada FETÖ üyeliğinden 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu duruşmada Koyuncu’nun isteği üzerine tanık olarak dinlenen ve FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen eski TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, “Koyuncu’nun FETÖ terör örgütü ile bağlantısı yoktur. TRT’de her şey genel müdürün emri ile olur. O emreder biz yaparız. Kendi başına inisiyatif yoktur” diyerek İbrahim Şahin’i işaret etti. Savcılık dokunmuyor Ancak tüm ifadelere karşın İbrahim Şahin hakkında işlem yapılmaması ise düşündürdü. Ankara Başsavcılığı kayıtlarında Şahin’le ilgili bir FETÖ soruşturması olmadığı öğrenildi. Geçen yıl savcılığın, TRT’nin son 5 yılına ait ihale dosyalarını istemesinin kriz çıkardığı ve bu yazının geri çekilmek zorunda kalındığı adliye kulislerinde konuşuluyor. Samsun Başsavcılığı ise İbrahim Şahin’in telefonunda FETÖ’nin gizli haberleşme programı ByLock yazılımının tespit edilmesine karşın, içerik olmadığı gerekçesiyle geçen ay takipsizlik kararı verdi. Kararda, “FETÖ terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmasını gerektirir yeterlilikte, kesin, somut, şüpheden uzak, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği” ifadesi dikkat çekti. l ANKARA Yarbay Ali Tatar ölümünün 8. yılında anıldı ‘Zaman akıyor, adalet yerini bulmuyor’ Yarbay Ali Tatar, ölümünün 8’inci yılında Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “Zaman akıp gidiyor ama ne hak ne hukuk ne de adalet yerini maalesef bulmuyor. Ama biz inatla hukukun üstünlüğünü savunuyor ve ısrarla adaleti talep etmeye devam ediyoruz. Zira geçen 8 yıla rağmen ne haklılar hakkını aldı ne de suçlular cezasını buldu” dedi. Törene Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, kumpas mağduru askerlerden Mustafa Önsel, Ali Türkşen, davanın avukatları, aileleri ve çok sayıda seveni katıldı. Tatar’ın kabri başında saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından dualar edildi, saz çalındı ve çiçekler bırakıldı. Tatar’ın mezarına, “Adalet istiyoruz” pankartı asıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef aldığı Okur, yargıç karşısına çıkmayı bekliyor İddianame 17 aydır hazırlanamadı ALİCAN ULUDAĞ Hükümet ile cemaatin yargıda ittifak yaptığı dönemde HSYK 1. Daire Başkanı olarak görev yapan ve o dönemin tüm sırlarını bilen İbrahim Okur, tutuklanmasının üzerinden 17 ay geçmesine karşın halen yargıç karşısına çıkarılmadı. İstanbul Başsavcılığı, İbrahim Okur’la ilgili soruşturmayı yaklaşık 1 yıl 5 ay geçmesine rağmen tamamlamadı ve halen iddianame hazırlamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bunlar doğru konuşmuyor. En tehlikeli olan da bu” diyerek hedef aldığı İbrahim Okur’un mahkemeye çıkması durumunda anlatacakları özellikle yargıdaki cemaathükümet ortaklığı na mercek tutacak. HSYK üyeliği görevinin so na ermesinin ardından İstanbul Hâkimliği’ne atanan İbrahim Okur, FETÖ üyeliği iddiasıyla 17 Temmuz 2016’da gözaltına alındı. 20 Temmuz’da tutuklanan Okur, aynı zamanda HSYK tarafından ihraç edildi. Silivri Cezaevi’nde tutulan Okur, o dönemin HSYK üyelerinin bazılarının itirafçı olup tahliye edilmesi üzerine, Aralık 2016’da 8 gün boyunca Ankara’da ifade verdi. Özellikle 2010’da yapılan anayasa değişikliği referandumunun ardından HSYK ve yargıda hükümet ile cemaat ittifakını anlatan Okur, Yargıtay’a 2011’de atanan 160 üyeden cemaate 110 kontenjan ayrılmasını konusunda Fethullah Gülen cemaatine mensup yüksek yar gı üyeleriyle anlaşmayı hükümetin istediğini kaydetti. Erdoğan hedef aldı Yargıdaki FETÖ yapılanmasına ilişkin ifade veren Okur’un tahliye talebi henüz karara bağlanmamışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ndan dikkat çeken bir çıkış gelmişti. 18 Ocak 2017’de Yargıda Birlik Derneği üyelerine yemek veren Erdoğan, isim vermeden Okur’u hedef alarak “Şu anda içeride olanlardan çok iyi tanıdıklarım var. İtirafçı namıyla ortaya çıkıyorlar. Fakat bunlar doğru konuşmuyor. Bakın bunu açık söylüyorum. İtirafçı diyerek ortaya çıkarken bunlar, gayet iyi aldatmacayı oynuyorlar. En tehlikeli olan da bu” dedi. Bu açıklamadan bir gün sonra dönemin An kara Başsavcısı Harun Kodalak, görevden alınarak Yargıtay Savcısı yapıldı. İbrahim Okur’un ise tahliye talebi reddedildi ve dosyası yetkisizlikle İstanbul’a gönderildi. Tanıklık yaptırılıyor İstanbul Başsavcılığı, aradan geçen 17 aya karşın henüz Okur’la ilgili soruşturmayı tamamlamadı. Okur, başta dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin olmak üzere çok sayıda dönemin yetkilisini tanık olarak gösterdi. Buna karşın bu isimlerin henüz dinlenmediği öğrenildi. Henüz mahkemeye şüpheli olarak çıkarılmayan Okur, mahkemeler tarafından FETÖ üyeliğinden yargılanan hâkim ve savcıların davalarına tanık sıfatıyla çağrılıyor. l ANKARA haber 11 ABD’Lİ HUKUKÇU RICHMAN YORUMLADI Davada sona doğru Rıza Sarraf’ın tanık, Hakan Atilla’nın tek sanık olduğu davada karar aşamasına yaklaşılırken, ABD’li hukuk profesörü Richman olası sonuçları gazetemize değerlendirdi. ŞEBNEM ARSU uluslararası hareket kabiliye İlk günden bu yana Türkiye’nin gündeminden düşmeyen ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ihlal tinin bu dava ile kısıtlandığı yorumları yapılıyor. Yeni davalar mümkün mü? edildiği gerekçesiyle görülen Türk siyasetini 17 Aralık davada geçen cuma günü da 2013 tarihinde sarsan yolsuz vanın yargıcı Richard Berman luk operasyonuna atfen sos açıklamalarda bulundu. Ber yal medyaya sızan telefon ta man, eski Halk Bankası Ge pelerininin mahkeme salo nel Müdür Yardımcısı Meh nunda yankılanışını dinleyen met Hakan Atilla’nın avukat Türk seyirciler utanç duyduk larının davanın düşürülme ta larını belirtmişlerdi. Bu id lebini reddederken, jüri ka dialar seslendirilmekle kal rarında son sözün kendisine mış olabileceği gibi, savcıların ait olduğuna yaptığı atıf, sa ABD yasalarına dair suç un tır aralarını okumaya alışkın suru tespit etmeleri halinde Türk seyircilerce dramatik başka bir soruşturmaya konu bir son ihtimali olarak algıla olmuş da olabilir. Richman, nırken, Amerikalı hukukçu dava açılmadan bilmemizin lar için yalnızca bir kural vur mümkün olmadığını belirtti. gusuydu. New York Columbia “Öncelikle bu dava iddiana Üniversitesi Hukuk Profesö melerde geçen suçlarla sınır rü Daniel Richman, karara da lı bir dava” diyen Richman, ir olasılıkları şöyle “Böylesi komp anlattı: leks iddiala “Jüri kararını rın konu oldu verdikten sonra jü ğu bir yargı rinin suçlamaları lamada, iddia nı düşürdüğünü ve namede yer al sanığı suçsuz bul mayan, hatta duğunu görebili Amerikan ya riz ki; bu durumda salarına göre dava düşmüş olur yargılanması ve bu karar savcı mümkün olma lığın temyizine ka yan farklı suç palıdır. Jüri sanığı lara dair refe suçlu da bulabilir Profesör Daniel Richman ranslar da gün ve bu kararı geri deme gelmiş çevirmesi için savunma yar olabilir” diye konuştu. “Özel gıca talepte bulunacaktır” di likle yabancı bir ülkeyi ilgi yen akademisyen, şöyle de lendiren suçlamalarda, Ame vam etti: rikan yargısını ilgilendirecek “Savunma, jürinin sanığın bir suç unsuru olsa dahi su suçlu olduğu yönündeki kara çu işlediği iddia edilen kişiler rını geri çevirmeye çalıştığın hakkında bir yargılama olup da, yargıcın sanığın lehine ve olmayacağına kararı ABD ma rebileceği iki karar vardır; bi kamları verir. Burada soru, rincisi, makul olan hiçbir jü Amerikan makamlarının bu rinin böyle bir karar vermiş suçların üzerine gitmeyi iste olamayacağı, diğeri de makul yip istemedikleri ve istedikle bir jüri tarafından suçlu kara ri taktirde buna uygun yasal rı verilmiş olsa bile delillerin bir zeminin olup olmadığıdır.” suçluluğu kanıtlamadığı yö Atilla’nın yasadışı ticaret nünde olabilir. Böylesi bir ka le ilişkilendirilmesi Sarraf’ın rar ya sanığın serbest bırakıl Halk Bankası üzerinden İran masına vesile olur ya da yeni Milli Petrol Şirketi, NIOC gi bir yargılamayı beraberinde bi büyük İranlı mevduatlara getirir. Yargıcın, jürinin suç ulaşmaya çalıştığını söylediği lu bulmasına rağmen vereceği 2012 yılı başlarına denk geli bu ‘suçsuzdur’ ya da ‘yeniden yor. Atilla hakkında, “Ambar yargılansın’ kararları ise tem go mevzuatını en iyi bilen kişi yize açıktır” dedi ve ekledi; olarak mevcut sistemi uygun “Yargıcın tam olarak neyi şekilde yapılıyor gösterme düşünerek bu açıklamayı yap de katkıları olmuştur” diyen tığını bilmek tabii ki mümkün Sarraf’ın bu iddiayı reddeden değil ancak ifadeleri tamamen Atilla’ya karşı ikinci bir turda sistemin nasıl işlediğini yan ifadeye çağrılması teknik ola sıtıyor, yargı kurallarına atıf rak mümkün olsa da olası gö yapan genel bir açıklama.” rülmüyor. “Savcılık, sanığın Atilla için kritik 5 gün kullandığı bazı ifadelere karşı tanığın vereceği cevapların O noktaya gelene kadar önemli olduğunu düşünürse, önümüzde, Atilla için haya aksini ispat amaçlı Sarraf’ı ye ti sayılabilecek ifadesinin de niden kürsüye çağırma kabili vamında başlayacak bir de yetine sahip ancak bu pek de çapraz sorgu var. Savcı David olası görülmüyor” diyen Rich William Denton’un davanın man, böylesi bir hamlenin başladığı gün açılış sunumun “savunma ve işbirlikçi arasın da, “İşte yalancı bu, Mehmet da sonsuza kadar devam ede Hakan Atilla” diyerek film ka bilecek bir ifade trafiğini baş relerini andıran bir jestle işa latabileceği” yorumunu yaptı. ret ettiği bankacının, sunulan delilleri ve verilen ifadeleri le Sorgu çetin geçecek hine çevirmek için takvime Savcılık böyle bir girişim göre beş günü var. de bulunsa bile bunun gün Davanın ilk günlerde ler sürmeyeceği ve oldukça Sarraf’ın anlatımlarında gün kısa süreceğinin altını çizen deme gelen ve zamanın Baş akademisyen, Atilla’nın savcı bakanı Tayyip Erdoğan’ın oğ lık tarafından yapılacak çap lu Bilal Erdoğan, eski AB Ba raz sorgusunun ise tam aksi kanı Egemen Bağış, eski İçiş ne “oldukça uzun, kapsamlı leri Bakanı Muammer Güler ve var olan tüm delillerle des ve diğer bazı yetkilileri konu tekli” olacağını belirtti. eden milyonlarca dolarlık rüş “Sanığın kürsüye çıkma vet iddiaları Türkiye’de yakın sı her zaman risklidir” di dan takip edilmişti. Sarraf’ın yen Richman, “Bazen kendisi yarı yarıya kâr paylaşımı üze ne fayda sağlayabilir ama ay rinden rüşvet anlaşması yap nı zamanda hükümetin kendi tığını söylediği eski Ekono aleyhine en kapsamlı haliyle mi Bakanı Zafer Çağlayan ise sunacağı bulgularla karşı kar “Abi” kod adıyla davanın se şıya da bırakır” diye konuştu. kiz sanığından biri. Gıya Davanın Noel başlamadan bında yargılama yapılama önümüzdeki cuma gününe ka yan Çağlayan’ın ABD’ye ya da dar sonuçlanması planlansa ABD’nin yargıda işbirliği yap da herhangi bir sürpriz geliş tığı ülkelere girişinde gözal mede süreç yeni yıla da sar tına alınabileceği, dolayısıyla kabilir. l NEW YORK C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle