03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 18 Aralık 2017 12 ‘Deniz terörist değil devrimcidir!’ AKP hayranı eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen’in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan için “Erdoğan’a baktığımda, parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum” yönündeki açıklamasının ardından tartışmalar sürüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ardından konuşan AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da Deniz Gezmiş için “terörist” benzetmesi yaptı. 68’liler Birliği Vakfı Sekreteri ve Deniz Gezmiş’in yakın arkadaşı Mustafa Zulkadiroğlu ise “Deniz ‘terörist’ değil bir devrimcidir. Erdoğan’dan antiempeyalist bir figür yaratılamaz” dedi. Hadsiz yorum Rıdvan Dilmen’in Erdoğan’ı Deniz Gezmiş’e benzetmesinin ardından süren tartışmaya AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da katıldı. Deniz Gezmiş’e “terörist” benzetmesi yapan Özdağ, “Deniz Gezmiş demokrasiye mi inanmış? Deniz Gezmiş’in elinde silah vardı, bomba vardı, Sayın Erdoğan’ın elinde silah mı var bomba mı var? Deniz Gezmiş kendi fikrinden olmayan üniversitelere giderek, aynı düşüncede olmayanlara karşı savaş açtı. Erdoğan ise 196 üniversite açarak, eğitime verdiği değeri ortaya koydu. Bu nedenle Dilmen, Sayın Erdoğan’ı doğru tanımlamamış, doğru göremiyor, buradan da birilerine selam çakmak istemiş. Deniz Gezmiş ve arkadaşları komünizme inanıyorlardı” dedi. Saldıranlar terörist AKP Milletvekili Selçuk Özdağ ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının ardından 68’liler Birliği Vakfı Sekreteri ve Deniz Gezmiş’in yakın arkadaşı Mustafa Zulkadiroğlu, Deniz Gezmiş’e yönelik “terörist” benzetmelerine sert tepki gösterdi. Söylenen sözlerin büyük bir terbiyesizlik olduğunu belirten Zulkadiroğlu şunları söyledi: “Deniz ‘terörist’ değil bir devrimcidir. Bazılarının söylediği gibi ‘aktivist’ değil iyi bir devrimci olmanın yanında antiemperyalisttir. Emperyalizmin temsilcisi ABD ve örgütü NATO’ya karşı mücadele yürütmüştür. Bugün Deniz’e saldıranlar, ona ve arkadaşlarına silah sıkanlar terörist değilse nedir? Devlet Bahçeli ve etrafındakilerin devrimcilere silah sıkanlarla yan yana oldukları biliniyor. Deniz büyük kitleler tarafından kabul gördüğü için, onun sempatisi ile sörf yaparak Erdoğan’ı antiemperyalist olarak göstermek istiyorlar. Mussolini ne kadar sosyalist olursa, Erdoğan da o kadar antiemperyalist olur. Deniz bugün ABD işbirliği yapanlarla yanyana olmaz, aynı cezaevi ve koğuşta da kalmazdı.” l İSTANBUL/Cumhuriyet Kemalbay: Demirtaş’ın koğuşunda olurdu HDP Eş Başkanı Serpil Kemalbay ise HDK Kongresi’nde yaptığı konuşmada tartışmaya katılarak, “Bu utanç verici yandaşlık arzusuna cevabımız şu: Bugün Deniz yaşasaydı Demirtaş’ın koğuşunda olurdu, cezaevinde olurdu. Bizler Denizlerden, Mahirlerden aldığımız devrimci geleneği, direnişi geleceğe taşıyacağız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Eski futbolcu Dilmen’in Erdoğan’ı Deniz Gezmiş’e benzetmesiyle başlayan ve Deniz’e terörist denmesiyle büyüyen tartışmaya, 68’liler Birliği Vakfı Sekreteri Mustafa Zulkadiroğlu noktayı koydu AKP’lilerin ‘terörist’ benzetmesi yaptığı Deniz Gezmiş, darağacında “Yaşasın tam bağımsız Türkiye!” diye haykırmıştı. Kalesine gol attı! Rıdvan Dilmen, ‘Erdoğan Gezmiş’ benzetmesi nedeniyle toplumun her kesiminden tepki görüyor EMRE KAPLAN Eski futbolcu ve yorumcu Rıdvan Dilmen’in, bir TV programında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için kullandığı ‘Parkasız Deniz Gezmiş’ benzetmesinin yankıları devam ediyor. ‘Özür dilemem’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ve HDP’li milletvekilleri başta olmak üzere, toplumun her kesiminden gelen tepkiler üzerine Dilmen yeni bir açıklamada bulundu. Instagram üzerinden yaptığı açıklamada “Ben ne şeytanım, ne de yalakayım, 15 Ağustos 1962’de Nazilli’de doğmuş onurlu bir Türk vatandaşıyım. Benim dün akşam söylediklerimin altını üstünü çıkarıp, cımbızla çekilmiş cümlelerle beni suçlayıp, halkın önüne atmasını anlamış değilim! Yıllar önce Deniz Gezmiş’in Filistin konusundaki mücadelesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın İslam Ülkeleri adına büyük bir lider olarak siyasi platformdaki Filistin mücadelesine benzetmişimdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın; kapitalist, emperyalist, ‘egemen güçlere’, Amerika’ya, İsrail’e başkaldırıp cesaretle mücadele ettiğini bilecek kadar okur yazarım” diyen Dilmen, “Benden kimse özür beklemesin, özür dilenecek bir davranışta bulunmadığım, bu yayının tamamı izlediğinde anlaşılacaktır” diye not düştü. Konuyla ilgili CHP İzmir Mil letvekili Atila Serter “Topa ne le ediyor” demişti. Geçmişte sık kadar kafa vurduğunu bilmem sık “ben siyasetten anlamam” ve ama sıkıntın olduğu bir gerçek. “siyaset yapmıyorum” diyen Dil Halk kahramanı De men, Erdoğan ve aile niz Gezmiş’e haka si ile olan özel ilişkisi ret etmek sana ya ni anlatırken 15 Tem kıştı mı?” derken, muz gecesini Erdoğan bir diğer CHP’li Zey ailesi ile birlikte Huber nep Altıok Akatlı da Köşkü’nde geçirdiği “Parkasız Deniz ne ni açıklamıştı. Bu ya Gezmiş’tir, ne de an yının ardından MHP li tiemperyalisttir! Fut deri Bahçeli, “Saha bolcu da, sarayda if daki şeytanlığı siyase tar açan değil, Deniz te taşımasın” diyerek Gezmiş asılmasın diye imza toplayan Me Rıdvan Dilmen tartışmaları alevlendirmişti. tin Oktay’dır!” yorumunda bulundu. CHP Antalya Sosyal demokrattı! Milletvekili Devrim Kök, “Deniz Nazilli’de futbola başlayan; Bo Gezmiş bizim namusumuz, onu lu, Sarıyer ve Fenerbahçe’de yıl rumuzdur. Deniz Gezmiş halktır, dızlaşan Dilmen gençlik yılların devrimcidir, emperyalizme karşı da sosyal demokrat kimliği ile mücadele eden bir kahramandır. ön plana çıkan, İşçi Partili bir ai Gezmiş’in parkasının altında ge lenin bireyiydi. Ancak 2000’li yıl micikler yok, villalar yok, dolar ların başındaki Bochum bahis lar yok” tepkisini gösterdi. dosyasında adı geçen Dilmen, o Liberal Demokrat Parti de res günlerden sonra dönemin Baş mi twitter hesabından fotoğraf bakanı Erdoğan’a yakınlaşması lı paylaşımda bulunarak Rıdvan ile dikkat çekti. Referandum ön Dilmen’e tepki gösterdi. cesi ‘evet’ kampanyası yapan, İz Ne demişti? mir Marşı için ‘siyasi unsur’ benzetmesinde bulunan Dilmen, TFF Dilmen, Habertürk’te Veyis Başkanlığına da aday olabilece Ateş’in sunduğu ‘Akılda Kalan’ ğinin sinyallerini verdi. Teknik di adlı televizyon programında Er rektör Fatih Terim’in milli takım doğan ve ailesinden övgü dolu dan ayrıldığı günlerde ‘Beylerbe sözlerle bahsetmiş, “Ben Tayyip yi toplantıları’ ile ‘Saray’ın gay Erdoğan beye baktığımda par riresmi futbol danışmanı’ olarak kasız bir Deniz Gezmiş görüyo anılan Dilmen, bu siyasi tavrı ne rum. Deniz Gezmiş de ‘kahrol deniyle çok sevildiği Fenerbahçe sun emperyalizm’ diyordu, Erdo camiasında özellikle tribünler ta ğan da emperyalistlerle mücade rafından eleştirilir hale gelmişti. Din DERSİ almayan adayların hangi soruları yanıtlayacağı açıklandı Sınavda din yerine felsefe YÖK’ten Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile ilgili yeni açıklamalar yapıldı. Buna göre, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almayan veya farklı bir müfredat gören adaylar Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) ilave Felsefe, ikinci oturumda ise ilave Felsefe Grubu sorularını yanıtlayacak. Puanlar 100500 puan aralığında olacak. Lisans programları puan türü tablosunu da yayımlayan YÖK, adayların merak ettiği soruların da yanıtlarını verdi. Sınavın birinci oturumu (Temel Yeterlilik Testi) 23 Haziran 2018 Cumartesi günü sabah, ikinci oturumu 24 Haziran 2018 Pazar günü sabah, Yabancı Dil oturumu ise 24 Haziran 2018 Pazar günü öğleden sonra yapılacak. TYT’de 40 Türkçe, 20 Sosyal Bilimler (Coğrafya, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Felsefe, Tarih), 40 Temel Matematik ve 20 Fen Bilimleri (Biyoloji, Fizik, Kimya) sorusu olmak üzere toplam 120 soru sorulacak. İkinci oturumda adaylar, Türk Dili ve EdebiyatıSosyal Bilimler1 Testinde 40, Sosyal Bilimler2 Testinde 40, Matematik Testinde 40 ve Fen Bilimleri Testinde 40 olmak üzere toplam 160 soruyu yanıtlamaya çalışacak. TYT’nin farkı YÖK tarafından verilen yeni bilgilere göre, TYT ile YGS arasındaki en önemli farklılık, TYT’de yer alan Türkçe ve Temel Matematik alanlarındaki soruların sadece Türkçe ve Temel Matematik alanlarındaki bilgiyi değil, yeterliliğe dayalı bir değerlendirmeyi esas alması olacak. TYT’de Türkçe ve Temel Matematik testlerinde çıkacak sorular, YGS’de çıkan sorularının benzeri olmayacak, muhakemeye ve bilgiyi kullanmaya dayalı sınav sistemine geçiş özelliği taşıyacak. TYT’de her aday için sadece bir puan hesaplanacak. Bu puanın adı Temel Yeterlilik Testi Puanı (TYTPuanı) olacak. haber TASARIM: ZARİFE SELÇUK Prof. Orhan Mağden Üniversiteden kadavra kaçıran profesör HAKAN DİRİK İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne bağışlanan iki kadavranın Anatomi Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Anatomi Doktora Programı Başkanı Prof. Dr. Orhan Mağden tarafından İstanbul’da özel bir üniversiteye “kaçırıldığı” ileri sürüldü. İzinsiz ve yasa dışı “kadavra kaçırma operasyonu” kamera görüntüleriyle de tespit edildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, olayın CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel tarafından Meclis’te soru önergesine dönüştürülmesinin ardından, 9 aydır sürüncemede kalan soruşturmanın tamamlandığını ve Mağden’in görevinden alındığını açıkladı. Rektörlüğe adaydı İddialara göre, yaklaşık 9 ay önce, bir pazar günü gerçekleşen iki kadavra nakli, şu anda Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi olarak görev yapan Prof. Dr. Mete İdiz tarafından görüldü. Olay, kamera kayıtlarının izlenmesi sonucu dekanlık tarafından da anlaşıldı. İncelemelerin ardından Mağden hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda Kıbrıs’ta ve İstanbul’da Okan Üniversitesi’nde izinli olarak ders veren Mağden’in, kadavraları bir hastane çalışanıyla birlikte “34” plakalı bir ambulansla üniversiteden çıkardığı anlaşıldı. Kadavraların rektörlük ve dekanlığın bilgisi dışında İstanbul’da bir üniversiteye nakledildiği ortaya çıktı. Geçen dönem DEÜ rektörlüğü için aday olan Mağden’in bazı AKP üst düzey yöneticilerine yakın olduğu ileri sürülüyor. ‘Şahsi kadavram!’ Olayın üniversitenin akademik kurul toplantısında gündeme geldiği, Mağden’in kendisini “İhtiyacı olan her yere kadavra vermek bizim görevimiz, ben de şahsi kadavramı verdim. O kadavraları 70 bin liraya aldım. Bugün olsa yine veririm” sözleriyle kendini savunduğu iddia ediliyor. Ancak Türkiye’de kadavra bağışları şahıslara yapılamadığı gibi hiçbir ulusal ve evrensel yasa, insan bedeninin alınıp satılmasına izin vermiyor. Nakil işlemleri de resmi izinle yapılabiliyor. Ölüye göz diktiler! CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “kadavra kaçırma operasyonunu” Meclis’e taşı REKTÖRDEN AÇIKLAMA: Kadavra kredisi! Sertel’in Meclis’teki girişiminin ardın dan DEÜ Rektörü Çe lik, açıklama yapmak zo runda kal dı. Bir tür lü sonuçlan dırılamayan soruştur manın Mec lis gündemi ne gelmesi nin ardından Mağden’in Rektör Çelik görevden alındığını duyurdu. Ola yın nisan ayında yaşan dığını kaydeden Çelik, kamera kayıtlarının da bulunduğunu vurgula dı. Mağden’in kadavrala rın kendisine ait olduğu nu, kredi çekerek para sını ödediğini söylediğini aktaran Çelik, yasal ola rak böyle bir şeyin söz konusu olamayacağı nı dile getirdi. Soruştur manın bir süre önce ta mamlandığını ve Prof.Dr. Mağden’in, anabilim da lı başkanlığı görevinden alındığını söyledi. dı. İzinsiz ve yasadışı operasyona ilişkin Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Sertel, “Diriyi bıraktılar, gözlerini ölüye diktiler” dedirtecek olayın tam bir skandal olduğunu kaydetti. Türkiye’de kadavra bağışına yönelik eksiklikler olduğunu belirten Sertel, “Bu nedenle yüzlerce tıp fakültesi öğrencisi hiç kadavra görmeden mezun oluyor. Ama bir kamu hastanesine bağışlanan kadavralar, bölüm başkanı tarafından ailelerin ve hastane yönetiminin izni olmadan, yasal olmayan bir yolla özel bir üniversiteye gönderiliyor. Üstelik bu kişi rektör adayıydı. Bu kadavraların nasıl, ne şekilde ve neyin karşılığında özel bir üniversiteye verildiği bilinmiyor. Bu olay hakkında soruşturma başlatılır başlatılmaz bahse konu kişi açığa alınmalı ve savcılığa suç duyurusunda bulunulmalıydı. Rektörlüğün ve dekanlığın bu konuda bir açıklama yapmasını bekliyorum. Mağden, AKP’li bir üst düzey yönetici milletvekili tarafından kollanıyor mu bilemem ancak o isim orada olduğu sürece hastaların ve hatta ölülerin hiçbiri güvende değil” diye konuştu. l İZMİR VEFAT Abdulkerim Yazal ve Suzan Akyol’un kızı, Erdoğan Doğu’nun eşi, Emir Onur ÇilekRomano’nun annesi, Bağdat Caddesi eşrafından, Modacı EMEL YAZAL DOĞU Hayatını kaybetmiştir. Cenazesi (Yarın) 19 Aralık 2017 Salı günü Erenköy Galip Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakiben, Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecektir. OĞLU C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle