03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 18 Aralık 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY/ ELİF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ haber 3 Rıdvan’ın ‘brikolör’ şeytanlığı! Rıdvan Dilmen’in Tayyip Erdoğan’dan bir “parkasız Deniz Gezmiş” çıkartma girişimi sağlısollu bir hayli tepki çekti. Ama sanırım çok az anlama çabası sergilendi ve hiç çözümlemesine gidilmedi. Rıdvan neden ve daha önemlisi nasıl böylesine hiç mi hiç buluşması mümkün olmayan birimleri buluşturabilmekteydi acaba?.. Önce bir hatırlayalım, o, ne demiş: “Ben Tayyip Erdoğan Bey’e baktığım zaman parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum, demokrat sol görüşlü bir insan görüyorum. Deniz Gezmiş de kahrolsun emperyalizm diyordu, Erdoğan da emperyalistlerle mücadele ediyor.” HHH Rıdvan’ın sözleri ilk bakışta “fantastik”... Ama artık AKP’den çok AKP’ci, Reis’ten çok Reis’çi hale gelmiş Devlet Bahçeli’nin bu haliyle uyarlı bir itkiyle hemen topa girip Rıdvan’a karşı ettiği laflar daha da fantastik. Bahçeli, “Sahadaki şeytanlığı siyasete taşıma” diyor Rıdvan’a. Ayrıca (burası çok enteresan!) “Yalakalık yapma” demiyor Rıdvan’ın ifadesine binaen, fakat “Ne de Cumhurbaşkanlığı’na yapılan bir yalakalığa yakışır” diyor... Yani bir anlamda hiç olmazsa yakışır yalakalık yap demiş oluyor!.. Bahçeli’nin fantastik sözleri burada da noktalanmıyor ve o, Rıdvan’ı, Türkiye Cumhurbaşkanı’nı “bir dönemin teröristi” ile özdeştirdiği için Türk milletinden özür dilemeye çağırıyor. Şu “Şeytan”ın milletin başına açtığı işe bakar mısınız?! Hiç kuşkusuz Deniz Gezmiş’i Türkiye toplumunun medarıiftiharı sayanlar, ona “Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun” diye seslenmeyi tercih edenler de yaptığı benzetmeden dolayı Rıdvan’ın Deniz’den özür dilemesini bekleyeceklerdir!.. HHH Peki, ama Rıdvan nasıl böylesi “olağanüstülük” arz eden sözler sarf etti? Cevabı, “yapısalcı” düşüncenin abide ismi, antropolog Claude LéviStrauss’un “yaban düşünce”nin işleyiş mekanizmasını anlama yolunda, özellikle “mit”, yani efsanelere ilişkin bir “açıklama anahtarı” olarak kullanıma soktuğu “brikolaj” (“bricolage”) kavramından hareketle bulmayı deneyebiliriz. Mit ya da efsane, inanç sistemlerine de nüfuz etmiş olan; evrenin, hayatın, insanın nasıl yaratıldığına dair ağızdan ağza aktarılarak gelmiş; hemen her insan topluluğunda karşımıza çıkan; içeriğinde olağanüstülüklerin yer aldığı anlatılardır. LéviStrauss, mitlerin, insan yaşamında mevcut bir temel “ikilikarşıtlığın” arasını bulmak, doğakültür kopukluğunu gidermek işleviyle şekillendiğini ileri sürer. O yüzden mesela karşımıza altı yılan üstü insan, üstü aslan altı insan, vb. bir dolu imge çıkar mitik anlatılarda... Ve insanlar ya da kültürler, böyle bir itkiyle, yani doğakültür kopukluğunun üstesinden gelmek için mitler üretirken de bir “yaptakçılık” faaliyeti, yani “brikolaj” gerçekleştirirler. Bir toplumsalkültürel ortamda yahut bir insanın yaşam deneyiminde mevcut türlüçeşit, parçabuçuk unsurlar, izler, anılar, olaylar, eylemler bir araya getirilerek ortaya yeni bir “ürün” çıkarmaya brikolaj denir. Bunu yapana da “brikolör” (“bricoleur”). LéviStrauss’a göre mitik düşünce, yani efsaneler, insanların çevresinde olan biten veya geçmişte olup bitmiş şeylerin toparlanıp yeni, farklı bir kullanıma sokulmasıyla oluşur. Ne için?.. Bir “ikili karşıtlık” durumunun üstesinden gelmek, arasını bulmak için... HHH İşte Rıdvan Dilmen’in, tabiri caizse Deniz Gezmiş’in bedenini alıp parkasını çıkartarak onun üzerine bir Tayyip Erdoğan kafası oturtmaya vardığı söylenebilecek sözlerini böylesi bir “brikolaj denemesi” olarak değerlendirmek mümkün. Rıdvan’ın babasının eski bir İşçi Partili olduğunu biliyoruz. Belli ki o, “sol” bir düşünsel, kültürel altyapıya sahip. Zaten bir çırpıda “Deniz Gezmiş” benzetmesine, 1970’lerin sol kültüründe merkezi bir motif olan “parka”yı da ekleyerek gitmesi bile bunu fark etmeye yeter. Ama işte bugün onun hatırı sayılır bir AKP ve Tayyip Erdoğan (“yalakası” değilse de) yanlısı olma durumu, Referandumdaki “Evet” gayretkeşliği, bu “sol” mirasla “ikili karşıtlık” arz edince o, adeta gayri ihtiyari şekilde bir “efsanevi” çıkış yapmış gibi görünüyor. Yaşamındaki “ikilikarşıtlığın” arasını bulma, geçmişiyle bugünü arasındaki kopukluğun üstesinden gelme yolunda Rıdvan, bir “brikolaj”a gitmiş. Yapmıştakmış, takıştırmış!.. LODOS ENGELİ Marmara Denizi’nde dün sabah etkili olan lodos yüzünden boyu yaklaşık 3 metreye kadar oluşan dev dalgalar deniz ulaşımını aksattı. Balıkçılar, denize açılamadı. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 10/7 Ankara 10/5 İzmir 16/12 Antalya 19/14 Mersin 19/12 Trabzon 18/15 Kars 1/12 Diyarbakır 14/2 Bursa Adana Artvin Çanakkale Balıkesir Sivas Erzurum Eskişehir Aydın Gaziantep Konya 150 /6 0 200 /8 0 100 /3 0 110/7 0 120 /6 0 120/5 0 30 / 2 0 100 /6 0 170/1 1 0 140/4 0 14 0 /6 0 Atina Berlin Girne Londra Moskova Paris Madrid Amsterdam Roma New York Tokyo 150/ 1 0 0 30/0 0 210/1 20 90 /6 0 00 / 2 0 110 /6 0 100/ 1 0 80/3 0 110/3 0 40 / 3 0 80/1 0 TARİHTE BUGÜN 1271: Kubilay Han, imparatorluğunun adını ‘Yuan’ olarak değiştirdi. 1865: ABD’de kölelik kaldırıldı. 2002: Tarihçi, yazar Necip Hablemitoğlu (48), evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Vali Tahir Büyükakın’dan çok tartışılacak bir öneri geldi: Bilecik, Ertuğrul olsun Midibüs TIR ile çarpışıp alev aldı ya4r3alı İşçileri taşıyordu Tarım işçilerini taşıyan midibüs ile TIR çarpıştı. Kazada alev alan araçlarda bulunan 43 kişi yaralandı. Adana’nın Yüreğir ilçesi Karataş Bulvarı’nda önceki gece saat 22.00 sıralarında tarım işçilerini taşıyan Yakup D. yönetimindeki midibüs, ana yoldan dönüş yapan Mehmet A’nın kullandığı TIR ile çarpışıp alev aldı. Midibüsten yükselen alevler, kısa sürede TIR’a da sıçradı. Yardıma koşan çevre sakinleri, midibüsteki yaralıları dışarı taşıdı. Yaralanan 43 kişi çevre hastanelere kaldırılırken, yanan araçlar da itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü. Adana Valisi Mahmut Demirtaş yaralıları hastanede ziyaret etti. Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız da olay yerinde inceleme yaptı. Durumu ağır olan yaralı olmadığı açıklanırken, kazadan yara almadan kurtulan TIR sürücüsü Mehmet A. gözaltına alındı. l DHA Afet, kadını v5ukrautyfoarzla Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, kentin isminin ‘Ertuğrul’ ola le elbette güzel unvanları hak ediyor ama bunu tartışmaya açmak, yurdumuzun rak değiştirilmesini önererek, çok sayıda ilinde başka teh “Çok radikal bir tavsiye ola likeli gelişmelerin de yolunu cak; ama Bilecik’in adı değiş açar, başka başka amaçlar tirilebilir. ‘Ertuğrul’ ismi ve la isim değişiklikleri günde rilebilir. Bunlar tartışılsın, me gelir.” konuşulmaya başlasın, diye söylüyorum” dedi. CHP Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün Tahir Büyükakın ‘Söğüt ruhu’ Bilecik Belediyesi’nce, öneriye tepki göstererek, “Biz Bilecik Uluslararası Marka Değerleriyle Bile adından rahatsız değiliz” dedi. cik Sempozyumu düzenlendi. Bilecik Önemli olan isim değil... Valisi Büyükakın, burada yaptığı konuşmada, Bilecik’in adının ‘Ertuğrul’ Tüzün, Cumhuriyet ile birlikte 1926 olarak değiştirilmesini önerdi. Vali, yılında yasa ile getirilen Bilecik adın “6 aydır Bilecik’teyim. Bu süre belki dan rahatsız olmadıklarını kaydede bir kentin kaderiyle ilgili konuşmak rek şunları söyledi: için kısa... Burada dikkatimi çeken en “Osmanlı’dan miras kalan ‘Ertuğ önemli konulardan biri, Söğüt. ‘Söğüt rul’ adına da sahip çıkıyoruz, tarih ruhu’ aslında bizi biz yapan ruh. Ye öncesinden kalan arkeolojik mirasa niden, nasıl bir değer olarak dünya da. Önemli olan isim değiştirmek de ya tanıtılabilir, onun üzerinde durmak ğil, tarih boyunca çok sayıda uygar lazım. Söğüt’te bir toy toplanıyor. Bu lığın merkezi olan Bilecik’imizi yi toy, zamanında karar alıcıların, bey ne hak ettiği yere çıkarmak. Enerjimi liklerin bir araya gelip, beyliklerinin zi isim tartışmalarına değil, Bilecik’in kaderleri ile ilgili bazı ortak kararlar gelişmesine harcamamız gerekiyor. alarak, sonrasında uygulamasını ta Biz geçmişimizden, tarihimizden gu kip ettikleri bir yapı. Bu toya benzer rur duyuyoruz ama geleceğe bakıyo bir yapılanma yeniden yapılabilir” di ruz. Bilecik tarihi ve kültürü nedeniy ye konuştu. l DHA Özel ekip kuruldu Gaziantep’te cesedi buzla valize konularak parka bırakılan kız bebeğin otopsisinde başında kırık, vücudunda da morluklar olduğu belirlendi. Kentte son 6 ayda doğan bebeklerden alınan topuk ka nı eşleştirmesiyle kimliği belirlenecek bebeğin ölümündeki sır perdesini aralamak için de özel ekip kuruldu. Beş aylık olduğu belirlenen bebeğin, 3 gün önce hayatını kaybettiği ortaya çıktı. l DHA Afetlerde, kadınlar erkeklerden 5 kat fazla kayıp veriyor. İstanbul Avcılar’da olası büyük Marmara depremine hazırlık amacıyla ABAG (Avcılar Belediyesi Afet Gönüllüleri) eğitim toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan afet kriz yönetim uzmanı Özden Işık, bir depremde, tsunami veya kasırgada kadınların erkeklere oranla büyük kayıp vermesinin ardında ‘toplumsal cinsiyet’ kavramının bulunduğuna dikkat çekti. Işık, şöyle konuştu: “Toplum, anne ve babaya ‘toplumsal cinsiyet’ rolleri biçiyor. Örneğin; evin erkeği gelmeden kadının dışarı çıkması yasak. Sanıyor musunuz ki Van’da eşi yanında olmadığı için evini terk etmeyerek can veren kadınlar olmadı. Oldu. Enkaz kaldırılırken çocuğuna sarılmış anne cesetleri oldukça fazla görülüyor.” Jeofizik uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise afetler karşısında erkeklerin kadınlara göre çok çaresiz kaldığını yıllarca her gittiği yerde gördüğünü ifade etti. l DHA 5 AYLIK BEBEĞİ İŞKENCEYLE ÖLDÜRDÜLER! Gaziantep’te bir parkta valize buzla birlikte konulmuş 5 aylık bebek cesediyle ilgili operasyonda 3 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, dün akşam saatlerinde 100. Yıl Parkı’nda valiz içerisinde kız bebek cesedi bulunmasına ilişkin, emniyet birimlerince özel ekip kuruldu. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor doğrultusunda 5 aylık olduğu ve vücudunda morluklarla kafatasında kırık olduğu tespit edilen bebeğin yaklaşık 1 hafta önce öldüğü ortaya çıktı. Polis, görüntüleri incelediği bir MOBESE’de sakallı bir erkeğin bir bebeği darbederken görüldüğü kayda ulaştı. Söz konusu kişinin Suriye uyruklu Ziyad El Abdullah (24) olduğunun tespiti üzerine zanlıyı yakalamak için harekete geçildi. Operasyonda Abdullah ile 10 aydır beraber yaşadığı eşi İhlas El Baho’nun (26) yanı sıra ev sahibi olduğu bildirilen El Abdullah gözaltına alındı. Çiftin polise verdikleri ilk ifadelerinde, İhlas El Baho’nun geçen sene eşinden ayrıldığını ve cesedi bulunan bebeğin de eski eşinden olduğunu dile getirdikleri öğrenildi. Olay günü, çiftin çok ağlayan bebeği gezdirmek için dışarı çıktıklarını ve bir an sinirlerine hâkim olmayarak yere attıklarını itiraf ettikleri bildirildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle