07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Ekim 2017 Sevgi, saygı ve özlemle YPk1ar8az.otaylfrıe.ıldDimırlnıi.dzşKaiıanşnilınallıd,ı Evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu 21 Ekim 1999 günü katledilen Atatürkçü Düşünce Derneği’nin ikinci genel başkanı, eski Kültür Bakanı, akademisyen ve gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, ölümünün 18. yıldönümünde katledildiği sokakta anıldı. Anma törenine CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile milletvekilleri Mustafa Balbay ve Şenal Sarıhan, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Tevfik Kızgınkaya ile Kışlalı’nın ailesi, öğrencileri ve sevenleri katıldı. Kışlalı için Çayyolu’ndaki evinin önünde başlayan törenin ardından Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nda da anılmaya devam etti. Burada CHP Çayyolu Temsilciliği, Kışlalı’nın 1997’de Cumhuriyet’e çıkan yazısında Ahmet Taner Kışlalı ki “Altmış yıl öncesinin Türkiyesi ile bugününkünü kıyaslayın. ‘Gaflet’in yada ‘ihanet’in boyutlarını anlarsınız” sözlerinin yazılı olduğu anıta çelenk bıraktı. Kışlalı için Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan gömütü başında da tören düzenlendi. Kışlalı’nın katledilmeden önce eline çantasını alarak ilçe ilçe Atatürk’ü anlatmaya çalıştığını belirten Gök, “Şimdiki ik tidarın aklı olsa, Kışlalı’yı dinlese dostu olmayan ama düşmanı çok olan bir ülke haline gelmezdik” dedi. Kışlalı’nın Atatürk ilkelerine dokunulmaması gerektiği uyarısını hatırlatan Gök, “Ama şimdi MEB müfredattan Atatürk’ü çıkartıyor. Bunun sonunu Kışlalı anlattı. Böyle yaparsanız Türkiye mozaiğinin altına dinamit koyarsınız diyordu. İktidar gücüyle ders programlarından çıkartabilirler ama kimsenin kalbinden Atatürk’ü, Kışlalı’yı, Uğur Mumcu gibi aydınları çıkartamazlar” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Twitter’dan Kışlalı için “18 yıl önce hain bir suikasta kurban verdiğimiz, değerli akademisyen, yazar ve eski Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı’yı saygıyla anıyorum” mesajını paylaştı. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’lilerin, dostlarının ve yakınlarının yanı sıra Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı da anmadaydı. Danimarka ile gerilim Yıldırım, Danimarka Başbakanı’nın “Erdoğan’ın başkanlığındaki Türkiye’nin AB’de yeri yok” sözlerine “Sen kimsin? Abuk subuk laflar ediyor” diyerek tepki gösterdi Başbakan Binali Yıldırım, Danimarka Başbakanı Lars Løkke Rasmussen’in “Erdoğan’ın başkanlığındaki Türkiye’nin AB’de yeri yok” sözlerine “Danimarka Başbakanı çıkmış abuk subuk laflar ediyor. Sen kimsin, senin Türkiye Cumnhuriyeti Cumhurbaşkanı’na söyleyecek lafın olabilir mi?” diyerek tepki gösterdi. Sunnmorspos ten gazetesinin yayımladığı haberde Danimarka Başbakanı Lars Løkke Rasmussen, “Türkiye, gözleriYıldırım mizin önünde Erdoğan’ın rejimi altında aldığı şekliyle, AB’ye girmesi gereken Türkiye değil” ifadelerini kullandı. Danimarka Başbakanı ayrıca Türkiye’nin bir Rasmussen gün AB’ye üye olma perspektifinin reel olmadığını da belirtti. AKP Elazığ merkez ilçe kongresine katılan Yıldırım, Rasmussen’in bu sözlerine sert tepki gösterdi. Yıldırım, “Danimarka Başbakanı çıkmış, abuk subuk laflar ediyor. Çıkmış Türkiye Cumhurbaşkanı’na yönelik konuşuyor. Sen kimsin? AB bize laf edeceğine, kendi geleceğine baksın. Türkiye’nin AB yolunda bir değişikliği yok. Asıl olan AB hangi yöne gideceği? Türkiye kendi kararını kendi verecek. AB, bizlere laf edeceğine kendi geleceğine baksın. 40 yıldır ne yapıyorsun? Bir karar verin. Asıl niyetiniz neyse onu söyleyin. Bunların derdi Türkiye’yi uzun süre dışarıda bırakmaktır” dedi. l DHA Akar Özbal Yeni TSK protokolü TSK protokolünde yeni dönem, tatbikat fotoğraflarına yansıdı. Koramiral Özbal, rütbesi düşük olmasına karşın orgeneraller arasında yer aldı. SERTAÇ EŞ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Ankara Polatlı Acıkır bölgesinde yaptağı Atış Serbest2017 tatbikatı, farklı bir boyutuyla da kamuoyuna yansıdı. Tatbikatın “Seçkin Gözlemci Günü”nü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve tüm TSK protokolü izledi. Ancak TSK protokolünde sık rastlanmayan bir durum da gözler önüne serildi. Geçen YAŞ’ta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na Koramiral Adnan Özbal’ın atanmasıyla TSK protokolünde 3. sıra da doğal olarak kendisine ait olmuştu. Tatbikat protokolünde durum fotoğraflara yansıdı. Protokole göre Genelkur may başkanı birinci, Kara Kuvvetleri Komutanı ikinci, Deniz Kuvvetleri Komutanı üçüncü ve Hava Kuvvetleri Komutanı da dördüncü sırada yer alıyor. Koramiral olan Özbal, protokoldeki kurumsal pozisyona göre tatbikatı izlemeye gelen diğer orgeneraller; Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Genelkurmay İkinci Başkanı orgeneral Ümit Dündar, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş ve Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep’in önünde yer aldı. Korkut ilk kez Tatbikatı, Donanma Komutanı olan ve Özbal gibi Koramiral rütbesinde bulunan Ercüment Tatlıoğlu ve Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Korgeneral Şeref Öngay da izledi. Tatbikatın Seçkin Gözlemci Gününde, özellikle milli olanaklarla üretimi yapılan mühimmatın çeşitli platformlardan atışları gerçekleştirildi. Hareket halindeki tanklardan sabit hedeflere yapılan atışların yanı sıra Aselsan’ın ürettiği Korkut da ilk kez yabancı ataşelerin bulunduğu tatbikatta görev yaptı. l ANKARA Orban Merkel LİDERLER ZİRVESİNDE GÜNDEM TÜRKİYE OLDU Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi’nin önemli gündem maddelerinden bir tanesi de Türkiye oldu. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, zirvede Türkiye konusunun da gündeme geldiğini belirterek, kendisinin, “Balkanlar göz önünde bulundurulma dan Türkiye anlaşılmaz” yorumunu yaptığını söyledi. Viktor Orban, Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi’nin sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, AB’nin, Sırbistan ve Karadağ ile üyelik müzakerelerini hızlandırmasının önemli olduğunu dile getirdi. EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ASLAN YILDIZ TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 5 Eylül aşkları... Gökyüzünün gölgesinde oturuyorlardı. Hüzün gitmiş, yerini se “Oralarda da dolaştım...” Erkek: “Size oralarda dolaşmayı, ar vinç almıştı... dından o limana sığınmayı hiç Genç kadın, “Öyle özlemiş yakıştıramadım...” tim ki seni” derken, erkeğin el Kadın: lerinden tutuyordu. Mavisi ço “O zaman ben farklı bir dün ğalmış deniz, gümüş rengi iç yadaydım ve size karşı hiç de çekişleri anımsatıyordu. Tutku dürüst değildim...” lar ise adım başı büyüyordu... Olimpos’un eteklerinde, bir eylül sabahı uyandıklarında Erkek: “Hayır, kendinize karşı dürüst değildiniz!” onlar uzak ve solgun çocukluk günlerini anımsayıp umutla Kadın üşümüştü!.. Bu kez ruhu değil, bedeni birleşen bir sese koşmaya ha üşüyordu... zırlanıyorlardı... Tanrılar o akşam Olimpos Zamansız bir sevda “ruhu üşü Dağı’nda şölen yapıyordu... yen kadınlar sokağı”na kışı geç irip Kadın ve erkek el ele tutuş ilkyazın sürgün verdiği günlere, tular... “eski sevgili sokağı”na doğru sü Hüzün sona ermişti!.. rüklenmişti... Ay kaybolmuştu!.. Erkek, elinden tuttu kadının! Bir şarkı duyuldu: Dedi ki: Seninki huysuz bir acı; “Gözlerin gülümsüyor yine!” oysa benim de yüzüm kara; Her sabah yaşlı güneşle uya sevgin köklüydü, eksiksiz nan iki sevgili el ele tutuşup di senin; suyla hesaplaştılar, rüzgâra benimki güneşe doğru büyü yüzlerini sürdüler... yen, tutkusuydu çiçeğin... Bir gece önce ay denize vu HHH rurken oynadıkları oyun, tenha Tepeden tırnağa tüm bede iskelede gök tanrısı Zeus’u bile nin şarkısı söylenir eylül aşk kıskandırmıştı... larında... Olimpos tanrıları kıs Zeus, Olimpos Dağı’nın zir kançlıktan çıldırır!.. Mutluluk ve vesinde insan sorunlarını mutsuzluk bir noktada kesişir... tartışanlara engel olurken onla Eylül aşklarında mutlaka Ce rın sevgiyi nasıl ördüklerini gör mal Süreya hatırlanır: müştü... Şimdi bir güvercinin uçuşunu Peki, aşk neydi onlar için? bölüşüyoruz Uzun süre bunu tartıştılar!.. Gökyüzünün o meşhur ma O sırada genç kadın mavi viliğinde zamanlar içinde düş kuruyor, Uzun saçlı iri memeli kadın Philippe Chabanex’in dizele larıyla riyle avunuyordu... Bir Akdeniz şehri çıkabilir Senden gelir her ne varsa içinden dünyada Alıp yaracak olsak yüreğini Sensin acısı tatlısı gecelerimin. Şimdi bir güvercinin Değişmem saçlarını kıpkızıl Şimdi sen tam çağındasın yangınlara, yanına varılacak Önünde duru Denizler kadar derin gözlerin. lacak tam elinden tutulacak Güneşlerinde doğmuşum ey Hangi bir elinden güzelim lül akşamlarının, hangi bir Hayatı sende bulurum ölüm Bir elinde kızlığın duruyor ga leri sende. rip huysuz Salt isteklerine bağlı ey tat Öbür elinde yetişkin bir gü lı kadın, nışığı Neylersin benden uzak kuzey Daha öbür elinde de kilomet ellerinde. relerce hürlük HHH Çalışan insanlar için akşam Bir mavi akşamın ortasın lara kadar da, iskelede ay ışığının denize Toz duman içinde vurduğu saatlerde başlamış Bir elinle de boyuna ekmek tı oyun!.. kesiyorsun Kadın, “Siz burada mıydı Biz eskiden de en aşağı böy nız” dedi. leydik şenlen Erkek, “Evet” diye yanıtladı... Bir bulut geçiyorsa onu gö Kadın: rürdük “Yalnız mı geldiniz buraya?” Bir minarenin keyfine diyecek Erkek: yoksa onu “Evet yalnız geldim!” Bir adam boyuna yoksulluk Kadın: ediyorsa onu “Ne büyük rastlantı. Ben, bir Ne zaman hürlüğün barışın limana sığınmıştım. Ama o li sevginin aşkına! manda ruhum üşüdü.” Bir cıgara atmışsak denize Erkek: Sabaha kadar yandı durdu. “Oysa ben sizi, ruhu üşüyen Olimpos Dağı alev alevdi... kadınlar sokağında dolaşırken Eylülde açan tomurcuk bir görm üştüm!” gül, kırmızı ışıklar saçıyordu... Kadın: Aylardan ise ekim... ‘29 EKİM’DEN TASARRUF’ HABERİMİZ İÇİN AÇIKLAMA Dışişleri tasarruf genelgesini reddetti “29 Ekim’den Tasarruf” başlığı ile dün yayımlanan ve Türkiye’nin dış temsilciliklerine 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde tasarrufa gidilmesi talimatının verildiğini aktaran habere Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Hazırlanan ilk genelgede, “Temsil, tören ve diğer organizasyonlar için yapılan harcamalar kısıtlanacaktır” ifadelerinin kullanılması ve haberde bunun aktarılmasına karşın açıklamada, “davetlerde herhangi bir kısıtlamaya gidilmesi, bu etkinliklere geçtiğimiz yıllardan daha az bir kaynak tahsis edilmesi söz konusu olmamıştır” denildi. Haberle ilgili Dışişleri Bakanlığı’ndan Cumhuriyet’e yapılan açıklamada, “Haberin içeriğinde Bakanlığımızca gönderildiği ifade edilen genelgelere atıfla yer alan ‘Temsilciliklerimizden 29 Ekim Milli Gün resepsiyonu giderlerini rezerve edecek şekilde harcamalarında tasarrufa gidilecektir’ ve ‘Münhasıran 29 Ekim Mil li Gün resepsiyonu ödeneğinin eksik kalacağını değerlendiren temsilciliklerimizin ödenek taleplerini gerekçeleri ile birlikte Bakanlığımıza bildirmeleri’ yönündeki ifadeler, esasen 29 Ekim için öngörülmüş bulunan ödeneklerin bu etkinlik için korunarak başka düzenlemeler için harcanmasının istendiğini ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için mev cut ödeneklerinin yeterli olmayacağını değerlendiren temsilciliklerin eksik olan miktarları bildirmelerinin talep edildiğini açıkça ortaya koymaktadır” denildi. Ancak 10 Ekim tarihli Dışişleri Müsteşarı Ümit Yalçın imzalı genelgede, “Temsil, tören ve diğer organizasyonlar için yapılan harcamalar kısıtlanacaktır” ifadelerinin kullanıldığı, sözkonusu haberde aktarılmıştı. Açıklamanın devamında, “Tersine tasarruf tedbirlerine rağmen Milli Gün resepsiyonlarımıza ilişkin ödeneğe özen gösterilmesi, gerekirse takviye yapılacağı belirtilmektedir” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle