07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Ekim 2017 16 EDİTÖR: Orhun Atmış TASARIM: İlknur filiz kültür TELEVİZYON EDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı 07.00 Güne Merhaba Hafta Sonu 09.45 Özel Sektör 10.00 Hafta Sonu 13.00 Haber Bülteni 17.45 Zafer Burada Başlıyor 18.00 Ana Haber Bülteni 18.10 Dünya Avcumuzda 20.00 Para Dedektifi 21.00 Haber 21.10 Dünyanın 1001 Hali 22.00 Gündem Özel 02.00 Haber Bülteni 10.00 Burası Haftasonu 12.10 Tadında Hikâyeler 14.20 Şehir Hikâyeleri 15.45 Spor Bülteni 16.00 Haber Bülteni 16.15 Yol Boyunca 17.00 Haber Bülteni 17.30 Geçmişin İzinde 18.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Ajanda 21.00 Teke Tek 24.00 Haber Bülteni 01.15 Teke Tek ‘Döneme tanıklık eden sözler bulamıyoruz’ CEREN ÇIPLAK “Başka Türlü Bir Şey”, “Destina”, “Yağmurun Elleri”, “Olmasa Mektubun”, “Telli Telli”, “Maskeli Balo”... Türkü gibi anonim olmuş bu parçaları çok iyi biliyorsunuz değil mi? İşte bu şarkılara hayat veren “Yeni Türkü” 40 yaşında! Yeni Türkü, Vestel Gururla Yerli Konserleri kapsamında 24 Ekim Salı günü 21.00’de Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde konser verecek. Grupta dağılmalar olsa da grubun adını yaşatmakta inat eden Derya Köroğlu ile konser öncesi kahve eşliğinde 40 yılı başa sararak başlıyoruz sohbete. n 40 yılı başa saralım ama o yıllar film şeridi gibi gözünüzün önünden geçtiğinde hangi kare sizi çekiyor? İlk aşklar gibi ilk günler de unutulmaz... Biz ilk günler Selim Atakan’ın evinde toplanırdık, müzikle ilgili bütün birikimimizi ortaya koymaya çalışırdık. Zaten o dönemin büyük heyecanı vardı; politik ortam karışıktı ama bütün dünyada o gençlik hareketinin sönmeyen ateşi vardı. O rüzgârla, sevgiyle müziğe sarılıyorduk. Kendi dağarcığımızı zorlayarak yeteneklerimizin en ucuna varmaya çalışırdık. Evlerde beste yapıyorduk. İlk günlerin özeti bu. ‘O teklif bana ters geldi’ n 40 yıla dönüp baktığınızda grup içinde çalkantılar, ayrılıklar da var. Keşke dediğiniz bir şey var mı? 90’larda “Vira Vira”yı kaydederken müzikal olarak anlaşmazlık içersindeydik, zaten akabinde Selim Atakan ayrıldı gruptan. Selim, Brit pop diyordu. Brit düzenlemeler yapıyordu. Yeni arayışlar içerisinde müzikal yollar ayrıldı. “Vira Vira”yı yapıp ayrılmak yerine “Vira Vira”dan önce herkes kendi çizgisini gerçekleştirseydi hepimiz için daha verimli olurdu. n “Yeni Türkü” Derya Köroğlu mu yoksa Derya Köroğlu “Yeni Türkü” mü? Grup içinde öne çıkmanızın sizde de rahatsızlığı oldu mu? Ya da bir bedeli? Evet, öne çıkmam çok söz konusu oldu. Plak şirketleri gelip bana albüm teklif ediyordu. Şirketler, tek başıma olmamın maddi anlamda da daha iyi olacağını söylüyorlardı. “Önde duran sensin, herkes seni biliyor, yola tek devam et” diyorlardı. Ama bu teklif bana prensip olarak çok ters gelmişti. Bu teklifleri hep reddettim. Sadık bir tarafım vardır. Grup fikriyle yola çıktık öyle de devam etmeliyiz diye düşündüm. Ayrıca ben grup düzeyine de inanan bir insanım. Arkadaşlarla bir arada olmak, birlikte çalışmak, birbirimize bir şeyler katmak bunlar beni hep heyecanlandırır. Evet öne çıkmalar grupta problem yaratır ama Selim Atakan için sorun değildi. O, hiçbir sakıncası olmadığını söylüyordu. Biz dostuz, grupta herkes birbirine dürüst oldu. Yaşamamızın sebebi de bu. n Beş yıldır albüm yok. Neden? Ya da yeni albüm yolda mı? Yeni albümün yolda olduğunu söyleyemem. En büyük darboğaz sözlerde, müzikte değil. Söz etmek çok zor. Bu dünyada, şu yaşadıklarımız içerisinde didaktik olmadan ki bu bizim özelliğimizdir slogancı olmadan insanların doğrudan kalplerine hitap edecek ama aynı zamanda dönemin 40. yılını kutlayan ve beş yıldır albüm çıkarmayan Yeni Türkü’den Derya Köroğlu, “En büyük darboğaz sözlerde, müzikte değil. Söz etmek çok zor. Bu dünyada, şu yaşadıklarımız içerisinde didaktik ve slogancı olmadan insanların doğrudan kalplerine hitap edecek ama aynı zamanda dönemin tanıklığını da yapacak sözler bulamıyoruz. Yakalayamıyoruz” diyor. Başka türlü bir türkü! n Grubun adı “Yeni Türkü” ama parçalar türkü değil, ama türkü kadar etkili, anonimleşmiş. Türküyü, geleneksel halk müziği anlamında kullanıyoruz. Türkü diye bir deyiş başka ülkede yok. Türkiye’ye özgü bir şey. Türkü, Türkiye’nin müziği, Anadolu’nun sesi gibi ifadesi var türkünün. İlk zamanlarda biraz daha türküydü, bağlama vardı. Türk müziğinin sazları girdi işin içine, ud, kanun gibi. Ama daha sonra yaptıklarımız şarkıya benzedi. Kulaklara yerleşen tarzımız Akdeniz tarzı oldu. Yaşar Miraç faktörü var biraz. Onun “Yeni Türkü” adında dergisi vardı. Yazdığı şiirlere türkü diyordu. “Yeni Şarkı” diyemezdik çünkü o zaman böyle bir ufkumuz yoktu. Başka türlü bir türkü! Türkünün yenilenmişi gibi düşünmek lazım. n Pek çok dizi müziği yaptınız. Şimdiki diziler entrika... Kim kimin kuyusunu kazarsa... Böyle bir dizinin müziğini yapabilir misiniz? Herhalde yapamam. Şimdiki dizi ler neredeyse 150 dakika ve her saniyesinde müzik var. Çünkü sahneler boş! Doldurmaca yani. Her hafta 150 dakika dizi nasıl oluyor? İnsanlar perişan oluyor zaten. Özellikle o dizilerin yapım ekibinde olanlara Allah kolaylık versin. “Süper Baba”yla özdeşleşmiş 90’ların o aile dizilerinin içine bizim müziğimiz çok yakışıyordu. 2000’de “Yeditepe İstanbul”un müziğini yaptık, o da bu ruhtaydı ama ondan sonra artık tadı kaçtı. Kanaldan elemanlar gelip şuraya müzik koyalım dediği noktada bıraktım dizi müziğini. Bunlar benim kaldıramayacağım şeyler. tanıklığını da yapacak sözler bulamı müzik anlamında. Bu birliktelik yoruz. Yakalayamıyoruz. Öyle satır neden devam etmiyor? lar döküldü ki ortaya bu herkesin ya Murathan uzun yıllardır artık şar şantısına saplandı... O sözleri, mü kı sözüne yaklaşmıyor. Şiir ile şarkı zikleri hâlâ festivallerde birlikte söy sözünü ayırdı. Şiirinin bestelenmesi lüyoruz. ni asla kabul etmedi. Şarkı sözü ayrı ‘Edebiyat okuyan yok’ bir şey ben şu an şarkı sözü yazmak istemiyorum diyor. Kendisini sade n Yeni Türkü şiirlerden çok bes ce kitaplarına verdi ve o mecradan lenmiştir. Şiirlere yeniden bakma uzaklaştı. O yüzden son yıllarda bir yı düşünmüyor musunuz? birlikteliğimiz olamıyor. Ama derin Edebiyat bir za lerden bir yerden man akıp gidiyordu, şimdi okuyan da kalmadı. Şairler kitap bastıracak yer bulamıyor, hepsini kendileri bastırıyor. O kadar kuvvetli bir geçmiş var ki onun dışına çıkmak zor oluyor. Ya da bizde mi bir tembellik var bilmiyorum. MFÖ için de bu böyle. Albüm çıkardılar ama o albümdeki kaç şarkıyı konserlerde dinleyiciyle beraber söylüyorlar ve‘rAihektnliıysbaeicrliımymöıkznaevrtaairmr’ e TgbüibmbnlTttyeerişuTDreüeikeerçuBüyorryipeksriyluköryaadöğaimkeiogğorşryrçenrilııiyaüleuermoeçşyue.doenrsoı’okytkbnıBlı’ulüzeiknkomrlmisauılnn.nlikaçrağbanaAe.ddoargrlhüidHaçsbdıiekküimyarınıheeuağlğcintüıvyttrsılgrııtizedkıiamişoealsyşüyıtehibrildemaıınionibmzislmicmeydkzdlıüuylaıeliiğüegeeatnmnkyvgriüşöurişdadalygöaenatsinzrriuemretrdua.t?add,rünirerBtrıulskğeçüeyiaruvgyımoeınoilrrmenysoeldmkydurıeorurçueılabeenuzermndiun.zşra.. su yüzüne çıkacağız bir gün. Şunu söylemeliyim, her şarkı çağıyla hayat buluyor. Çağın ruhuyla anlam buluyor şarkılar. n Derdiniz çağı ıskalamadan üretmek mi? Evet estetiği sadece bir biçim olarak göremezsiniz. Bugün insanların dinledikleri müziklere bakın, biraz bizim dışımızda bir dünya akıyor. Biz belki de bu dünyaya giriş yapamı yoruz. merak ediyorum. n Siz çalışmalarınızla çağa tanık n Dinleyicinizin yeni şarkınıza olduğunuzu düşünüyor musunuz? eşlik etmemesinden korkuyor mu Ya da Türkiye’ye? sunuz? Öyle sözler var ki onlar bugünü de Korku değil ama oturuyor mu, olu anlatıyor. Bu bakımdan belki de bu yor mu olmuyor mu mühim olan bu. günü de yakalıyor. “Ya dışındasın n Yeni Türkü ile Murathan Mun dır çemberin ya da içinde” bu söz 50 gan iyi bir kimya yakalamıştı söz yıl sonra da geçerli. “Sanma ki yara lı uçmaz bir daha” bunlar kalplerde yer etmiş dizeler müziğiyle birlikte. Akdeniz ruhunu da içeriyor. Akdenizlilikte hep içli bir taraf vardır. Ne kadar coşkulu olsa da hep bir yanık tarafı vardır. n Ama biz dinleyici olarak bugünün ‘Yeni Türkü’sünü istiyoruz. Bugünün yeni türküsünü keşfettiğimde size bildireceğim. n Çok mu şiir kitabı okuyorsunuz? En çok şiir okuyorum. Rus klasik edebiyatını çok seviyorum. Ama bugünlerde biraz okuma sürecim dağıldı. n Albüm kültürü... Herkes tıklıyor. Bir tıkla “Oo ne güzelmiş” diyor. O tıkladığınızın ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Şarkıcının adı biliniyor ama kim çalıyor, sözleri kim yazmış bunların hiçbiri yok. Bir albüme sözleri kitapçık gibi yerleştiren ilk biziz. Müziğe hâkim olan tüccar bir düşünce vardır, biz bunun dışında bir yere çıktık. Sözü, müziği kimin yaptığını bilmediğin müziği ezbere dinliyorsun demektir. Gerçi pop müziği sözleri de yazılmaya değemeyeceği için belki de albüme koymuyorlar. ‘İnsan müziksiz olmaz’ n Pop müziğinin dışında mısınız? Türkçe pop denen müziğin çeşitleri var. Türkiye’de hiçbir zaman popun tam bir ayrımı olmadı. Kral TV dönemlerinde aynı listede rock, pop, arabesk, türkü bir arada verilirdi. Biz böyleyiz demek ki böyle bir karmaşa içerisinden geliyoruz. Kenan Doğulu, Türk popunun çok iyi bir temsilcisi. Tarkan’ın son albümünü ise hiç beğenmedim. Satış için ve popüler olmak kaygısıyla yapılan çok düşük seviye hamleler. Müzik değil hamle diyorum. Sen Tarkan’sın, o kaliteni korumalısın. Kenan Doğulu’da bu eğilimi görmüyorum. Kenan Doğulu da şarkılarını geniş kitlelere söylemek istiyor ama bunu müzik kalitesini bozmadan yapıyor. Ceylan Ertem, Jehan Babur’u çok beğeniyorum ama. n Ankara Fen Lisesi, ODTÜ Mimarlık mezunusunuz. Müzik ve matematiği yan yana getirince ne görüyorsunuz? En ilkel kabilelerde bile ritimler var. Ta o zamanlardan bu yana insanın doğayla mücadelesinde müzik var. Kendisini var etmesi için müziğe muhtaç. İnsan, yaşama gücünü buluyor müzikle, ritimle. İnsan müziksiz olamaz. nGitarla gecekuşluğuna devam mı? Gecekuşluğuna devam maalesef. Hatta lisede zorunlu olmasaydı sabah kalkmazdım. Yapım bu. Üstüne bir de gitar ve müzik eklenince geceleri yaşıyorum, geceleri yaşamaya devam. n Eskiden albüm satmak için Cumhuriyet’e ilan vermişsiniz... 80’lerde tiyatro ve albüm ilanları olurdu. İnsanlar o ilanları takip ederdi. İlanı görenler mektup yolluyordu bize, biz de mektuplara cevap verip posta yoluyla albümü yolluyorduk. İpek baskıyla kaset kapağı yapardık. İpek baskı sanatı hâlâ devam ediyor. ODTÜ’nün afişlerini de yapardık o baskıyla. 08.00 Mesut Yar Sunar 10.00 Özlem Denizmen ile Kadınca 10.00 Vahe ile Mutluluk 13.00 Yerli Film: Yaktın Beni 15.45 Fazilet Hanım ve Kızları 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Ateşböceği 23.45 Dizi: Siyah İnci 02.45 Yerli Film: Aşkın 500 Günü 06.15 Kanal D Çocuk Kulübü 07.00 Sahrap’la Lezzetli Sofralar 09.45 Magazin D Pazar 13.00 Şule ile Vitrindekiler 15.30 Dizi: Sevda’nın Bahçesi 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Çocuklar Duymasın 23.45 Dizi: Masum 08.00 Çalar Saat Hafta Sonu 10.45 Dizi: Bizim Hikâye 13.00 Meryem Yıldırım ile Benden Söylemesi 15.30 Dizi: İnadına Aşk 16.30 Dizi: Kayıtdışı 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Savaşçı 00.30 İlk Buluşma 02.00 Yabancı Film: Gozilla 04.30 Dizi: No: 309 08.00 Hafta Sonu 10.00 Sinema 12.00 Kafdağı’nın Ardında 13.00 Başkent Konserlerinden 14.00 Video Kolik 15.00 Genç Düşünce 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 20.00 Haber Bülteni 21.00 Yurdun Sesi 23.00 Türk Düşünürleri 08.00 Hafta Sonu Sabah Bülteni 12.00 Şimdiki Zaman Gürkan Hacır 13.00 Öğle Haber Bülteni 19.00 Hafta Sonu Haber Bülteni 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu 24.00 Hafta Sonu Haber Bülteni 09.20 Love, Lust or Run 11.45 Liya Liwahdi 12.35 Zumbo’s Just Desserts 15.55 Next Great Baker 17.50 Wheel: Survival Games 19.15 Predators up Close 20.10 Alaskan Bush People 22.50 Deadliest Catch 00.25 Tallest Teens 07.30 Günün Dosyaları 09.00 Film: Mad Man 3 11.15 Yurt Turu 13.00 Haber Bülteni 13.30 Ekonomi Turu 14.30 Günün Dosyaları 15.00 Çalışma Yaşamı 18.00 Dünya Turu 20.10 Günün Dosyaları 21.00 Türkiye’nin Yönü 22.30 Günün Dosyaları 23.00 Yabancı Film: Viza Zapata 09.00 Film: Yolbaşı Yıldızına Yolculuk 11.00 Film: Eğlenceli Günler 12.45 Film: Son Fil Adam 14.30 Film: Almanya 16.30 Film: Jüpiter’in Bacağı 18.15 Film: Hizmetkâr Albert Nobbs 20.00 Film: Suriyeli Gelin 21.45 Film: Kara Sürücü 23.30 Film: Ölü 2 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Rize’deki 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Ayder Yaylası yakınında bir şelale. 2/ Kimi göçebe Türk boylarında birkaç aileye ait çadırdan oluşan topluluk... Uygun bulma, tasdik. 1 2 3 4 5 6 7 MICIRI K B AR İ AŞURE NARA I RAK C OT AĞ ME AD ESAT İ R R EYHAN İ E BU L ROL 3/ Bir şeyi kabul 8 T İ K İ B O Y etmeyerek geri çe 9 A L A D O R L A K virme... Mehmet Eroğlu’nun bir roma nı. 4/ Önü hendekli siper... Üç kişi arasında 32 kâğıtla oynanan, briçe benzer bir iskambil oyunu. 5/ Mantar katmanı çok gelişen bir tür meşe... İs kambillerle oynanan bir oyun. 6/ Melez, kırma... Bir organımız. 7/ Vedat Türkali’nin bir romanı... Güzel kadın. 8/ Bitlis ilinde bir göl... Boyutlar. 9/ Bartın iline özgü bir tür tatlı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Palamut ve toriğin iç organları... Bir film ya da oyunda aniden yaratılan komik durumlar. 2/ Dört yaşına kadar olan dişi manda... Vücutta biriken azotlu madde. 3/ Ortadoğu’da, “Ölüdeniz” de denilen bir göl... Türk müziğinde bileşik bir ma kam. 4/ Vilayet... Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne ya da tığla yapılan bir tür nakış. 5/ İlave... Man ganez elementinin simgesi. 6/ Gümüşhane’nin Şi ran ilçesinde bir şelale... Bir gıda maddesi. 7/ Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri... Oyunda cezalı çocuk. 8/ “Yerel bilgisayar ağı” anlamında kullanılan kısaltma... Derman, takat. 9/ Bir toplu luğu oluşturan bireylerden her biri... Mesaj. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle