07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Ekim 2017 haber 4 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘İstanbul’a ihanet ettik’ AKP’de direniş Hem Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifa et çağrısı yaptığı kişilerden biri olan Bursa’nın AKP’li Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Bosna Hersek dönüşü Atatürk Havalimanı’nda yaptığı “Görevimizin başındayız” açıklaması, Reis’e direniş olarak algılandı. Daha önce, İstanbul, Düzce ve Niğde belediye başkanları Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına uyarak istifa etmişlerdi. Görevlerini bırakmaları istenen Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarının ne yapacakları ise merak konusuydu. Bunlar arasında özellikle, en fazla tepki çekmiş kişi olan Melih Gökçek’in üzerinde yoğunlaşmıştı dikkatler. Başta Melih Gökçek direnir diyenler ağırlıkta olmasına karşın, çeşitli kanallardan Ankara kulislerine sızan haberler, 23 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yürütmekte olan Gökçek’in, Tayyip Bey’e direnmeyeceği yönündeydi. Altepe’nin direnişi, Gökçek ve Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur’u etkileyip aynı yola yöneltir mi, bilmiyoruz, bekleyip göreceğiz. Cumhurbaşkanı’nın dillendirdiği istifa çağrısının nedeni, söz konusu kişilerin başarısız olarak partinin imajını olumsuz etkilemeleri ve 2019 seçimlerinde AKP’nin oy kaybına yol açacak olmaları. HHH Dilerseniz olaya her beş Türk’ten birinin yaşadığı, megapol İstanbul örneğinden bakalım. Son yıllarda yağma ve talan saldırılarına daha yoğun biçimde maruz kalıp bir kâbus diyarına dönüşen İstanbul’un Belediye Başkanı Kadir Topbaş için başarılı diyecek kimse bulmak imkânsızdır. Yine İstanbul’da yapılacak herhangi bir seçimde AKP’nin oy kaybetmekte olduğunu kimse yadsıyamaz. Ama bütün bu gerçeklere karşın bu durumun baş sorumlusunun istifa çağrısına uyarak, tıpış tıpış giden Kadir Topbaş olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü Kadir Topbaş hiçbir zaman İstanbul’un gerçek belediye başkanı olmadı. O, her zaman Tayyip Erdoğan’ın güdümünde, Tayyip Bey’in isteklerini, tasavvurlarını, emirlerini yerine getirdi. Evet Topbaş’ı, göstermelik bir başkan olduğu için eleştirmek ve ayıplamak mümkündür. Ama onu AKP’nin buradaki oy zafiyetinin nedeni olarak göstermeye çalışmak yanlıştır. Yıllardır, İstanbul konusunda gerçek karar makamı ve dolayısıyla İstanbul’un durumunun gerçek sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır. “Kupon araziler konusunda bana sormadan hareket etmeyin!” diyen de, 3. köprünün kararını verdiği gibi helikoptere atlayıp havadan yerini tespit eden de, eşsiz tarihi İstanbul’u ebediyen yitirmemize yol açacak, çılgın proje “Kanal İstanbul”u ortaya çıkaran ve tüm uyarılara karşın hayata geçirmekte direnen de yine Tayyip Erdoğandır, Kadir Topbaş değil. İki de bir uçağa atlayıp gelen ve gerektiğinde her konuda İstanbul’a el koyan Tayyip Bey varken Kadir Topbaş da kim olmaktadır ki?... HHH Bu gerçek bütün ülke için geçerlidir. CIA katkılı bir Amerikan Türk ortak yapımı olan AKP’nin parlak dönemlerinin başarılarının şerefi, Tayyip Erdoğan’a aittir. AKP’nin 16 yıllık tarihi boyunca hep öyle olmuş, başarılar hep haklı olarak, Tayyip Bey’in hanesine yazılmış, bu zaman süresince parti içinde ona uzaktan yakından rakip olacak, büyük gücünü dengeleyebilecek bir tek isim bile çıkamamıştır. Bu bakımdan da İstanbul’da, Ankara’da olduğu gibi, bütün Türkiye’de adaletin durumundan dış politikanın çıkmazlarına, ekonominin kırılganlığına kadar her alanda başarının da, dolayısıyla başarısızlığın da sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır. Bütün tek adam rejimlerinin ortak özelliği olan bu durumun doğal sonucu da, etkili herhangi bir değişikliğin odağının da bizzat, hâkimi mutlak olan, tek adam olmasıdır. Ama biat kültürünün egemen olduğu tek adam rejimlerinde “hâkimi mutlak”ı değiştirebilecek herhangi bir güç oluşabilir mi? Sorun belediye başkanları veya başkalarında değil, buradadır. KALBİNİZ KIŞA HAZIR MI? KALBİNİZİ KORUYUNUZ! TÜRK KALP TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli/İstanbul VAKFI Tel: 0212.212 07 07 (pbx) • www.tkv.org.tr Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” dedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’la ilgili itirafta bulundu. Erdoğan “İstanbul müstesna bir şehir ama biz kıymetini bilemedik, ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum” ifadelerini kullandı. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Uluslararası Şehir ve STK zirvesinde de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a ilişkin olarak “Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum. Estetikten incelikten medeniyet değerlerimizden yoksun ve tekdüze mimari anlayışın giderek yaygınlaşmasından üzüntü duyuyorum. Benzer taş yığınlarının olduğu bir şehir... Maalesef maddi kaygılar hassasiyetlerin önüne geçiyor. Şehirlerimiz giderek milyonlarca insanın hep birlikte yalnız olduğu yerler haline geldi. Ne yazık ki böyle bir şehir atmosferinde hoşgörü de azalıyor” diye konuştu. Belediyelere de önemli mesajlar veren Erdoğan, “Türkiye’de belediyeler iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın kilididir. Yerel yönetim eğer bu yanıyla güçlü değilse hiçbir partinin iktidarda kalma şansı yok. 2019 yılındaki seçimlerin anahtarı mart ayındaki seçimdir. Milletin bizden beklentisinin farkındayız” ifadesini kullandı. ‘Medeni demem’ ABD’de kendisini protesto edenlere şiddet uyguladığı için haklarında gözaltı kararı çıkarılan 13 koruması ‘Savunma için Paramızla bize silah vermiyorlar’ Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Müslümanlara ‘terörist’ demesini eleştirdi. Erdoğan, “Peki Budistlerle ilgili aynı şeyi söyleyebiliyorlar mı? Yok. Niye? Onlar yoga yapıyor. Hıristiyan teröristler için, Yahudi teröristler için böyle bir şey söylüyorlar mı? Yok. Varsa yoksa İslami terör diyorlar. DEAŞ’ın İslamla alakası olmadığını söylüyoruz. Müslümanı Müslümana bunlar kırdırıyor. Ücretsiz silah veriyorlar. Biz savunmak için paramızla silah istiyoruz bize silah vermiyorlar. Böyle garip bir dünya içindeyiz. Adalet arıyorum. Merhamet bunlar da hiç yok” dedi. Trump’a eleştirini sürdüren Erdoğan şunları söyledi: “Sayın Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren bir tipolojidir. Şu anda Amerika’da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içine mahkum edilmişse Amerika’da bir sorun var demektir.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi’nde Uluslararası Medeniyet Şurası’nın açılışında konuştu. Ardından Uluslararası Şehir ve STK zirvesine katıldı. nı da gündeme getiren Erdoğan, “Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğim bir ülkede eğer kalkıp da daha Amerika’da tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltına alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar, ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin, ben bir ülke nin Cumhurbaşkanıyım ve teröristlere orada adeta bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksın ve kendi korumalarım bizimle ilgili tedbir alacak, hele hele iki tanesi orada hiç yok, eşimin korumaları ve bunlarla ilgili savcı gözaltına alma kararı verecek. Böyle adalet olur mu?” dedi. l Haber Merkezi Adaylık için dev masraf Cumhurbaşkanlığı adayı için gereken 100 bin imzanın toplanmasında noter şartı getirilirse yurttaşa 15 milyon TL’lik masraf ortaya çıkıyor 2019 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, parti üyesi olmayanlar 100 bin imza toplayarak Cumhurbaşkanı adayı olabilecek. İmzalara noter şartı getirilmesi halinde her bir belgenin 150 lira olacağı, bunun da 15 milyon TL’ye kadar dev bir masraf ortaya çıkarabileceği belirtiliyor. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Anayasa çok açık bir biçimde bu anayasa değişikliğinin gerektirdiği yasal düzenlemelerin 6 ay içinde yapılması gerekti ğini söylüyor. Ancak bu 6 aylık süre geçmesine rağmen henüz bu düzenlemeyle karşılaşmadık” dedi. Seçime kadar değişikliklerin yapılmış olması gerektiğini ifade eden Durakoğlu, “Şimdi 100 bin imzanın bir Cumhurbaşkanı adayı belirleme noktasında yeniden noter kanalıyla belirlenmesi, istenmesi, talep edilmesi ya da yasanın bu şekilde düzenlenmesi hiç şüphe yok ki özellikle çoğulculuğun sağlanması bakımından güç olacaktır. Özellikle ekonomik anlamda büyük güçlükler içerecektir ve demokrasi açısın dan da ahlaki temelde de çok büyük güçlükler çıkarabilecek özellikler arz edecektir. Dolayısıyla imzanın toplanmasında kolaylık sağlayacak kanuni düzenlenmenin yapılmasının tercih edilmesidir” ifadelerini kullandı. ‘Halka yüklenemez’ Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen de “Bu olmaz, bu tip bir dayatma getirilirse bu anayasaya aykırı olur. Çünkü neticede siz 100 bin insanın iradesine ipotek koyuyorsunuz. Yani öyle bir masraf öngörüyorsunuz ki onun yeri ne getirilebilmesini mümkün kılmıyorsunuz. Yani devlet buna destek olacak. Zorlaştırıyorsun, bu o kanunun iptaliyle sonuçlanır. Çünkü niye Anayasa Mahkemesi kişinin seçme seçilme hakkını korumak zorundadır. Bu siyasi bir hak. Önemli bir hak. Kim, öyle bir serveti nasıl yapacak. Ya halk toplayacak, halkı öyle bir yükün altına sokup da devleti mi zenginleştireceksiniz, noterle bunu da yapmamak lazım. İllaki noter de demiyorum, yediemin usulleri belirlenebilir” şeklinde konuştu. l Haber Merkezi Bir değişim sınavı daha EMİNE KAPLAN İl ve ilçe başkanlıkları, belediye başkanlarında ‘değişim’ süreci başlatan AKP’de henüz istifası istenen 3 belediye başkanıyla ilgili kriz çözülemezken, partiyi kasım ayında bir seçim sınavı daha bekliyor. TBMM İçtüzüğü gereği Kasım ayında TBMM Başkanlığı, TBMM Başkanlık Divanı, komisyon başkanlıkları ve grup başkanvekillikleri için seçim yapılacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, olağanüstü kongrede genel başkan seçilmesinin ardından partide başlattığı değişim sürecinin TBMM’deki seçimlere de yansıması bekleniyor. TBMM Başkanlığı için seçim takviminin 12 Kasım’da başlaması planlanıyor. Parti içinde TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın devam edeceği yönündeki beklentinin son günlerde değiştiği, Erdoğan’ın bir sürpriz yapabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Parti yönetici Belediye başkanlarının istifa krizini henüz çözemeyen AKP, TBMM Başkanlığı ve grup başkanvekilliği seçimi için de düğmeye basacak. Erdoğan’ın Kahraman’ın dinlenmesini isteyebileceği belirtildi lerinin, “İsmail Kahraman, eğer devam etmek isterse yeniden seçilir” açıklamalarına dikkat çekilirken, Erdoğan’ın ciddi sağlık sorunları geçiren ve damadıyla ilgili FETÖ iddiaları olan Kahraman’ın dinlenmesini isteyebileceği konuşuluyor. Kahraman’ın ‘kendi isteğiyle aday olmayacağı’nı açıklayarak rencide edilmeden değişimin sağlanabileceği söylenmekle birlikte Kahraman’ın yeniden seçil İsmail Kahraman meyi çok istediği, bunu da parti yöneticilerine ilettiği kaydediliyor. TBMM Başkanı olmak isteyen bazı isimlerin, bizzat Erdoğan ile görüşerek taleplerini doğrudan kendisine söyledikleri kaydediliyor. Kulis ve şikâyet başladı Kabine değişikliğinde hayal kırıklığına uğrayan ve kendi illerinden bir milletvekilinin divanda yer almasını isteyen çok sayıda mil letvekili, bunun için kulis yürütüyor. AKP’nin 5 grup başkanvekilinin de en az 2’sinin değişebileceği kaydediliyor. Burada da parti içinde çekişmenin yaşandığına dikkat çekiliyor. Bir milletvekilinin, grup başkanvekillerinin genel kurul salonunda olmadığını gösteren bir fotoğrafı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a vererek şikâyet etmesi, bu çekişmenin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Erdoğan, bu fotoğraf üzerine MYK’de grup başkanvekillerine sitem etmiş, grup başkanvekilleri de kendilerini savunmuştu. Başbakan Binali Yıldırım da, 2 ve 3 dönemdir milletvekili olanların listesini istedi. Erdoğan ve Yıldırım’ın 2019 yılında aday yapılmayacak bazı milletvekillerini komisyon başkanlıklarına getirebileceği kaydediliyor. l ANKARA İhraç edilen Asaroğlu’nun sahibi olduğu gazetenin logosunda Erdoğan var. ‘Reis’çiye AKP’den ihraç Bursa’da Olay Medya’daki kayyım görevinin ardından Bursa Şehir Gazetesi’ni kuran Nezir Asaroğlu ile Fatih Karayılan, Halil İbrahim Beşen ve Levent Artan adlı partililer AKP’ye zarar verdikleri gerekçesiyle AKP İl Disiplin Kurulu tarafından partiden ihraç edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını sahibi olduğu gazetenin logosuna koyan Asaroğlu, yazılarında Erdoğan’a “Reis” diye hitap etmesiyle tanınıyordu. Asaroğlu, görevden alınan il başkanı Cemalettin Torun’u “FETÖ üyesi olmak ve partiyi kişisel çıkarları için kullanmakla” suçluyordu. Torun da Asaroğlu’nun, FETÖ lideri Fethullah Gülen’i ABD’de ziyaret ettiğini söylüyor ve tavırlarıyla AKP’ye zarar verdiğini öne sürüyordu. Manşetle mesaj Asaroğlu’nun il disiplin kuruluna tedbirli olarak sevk edilmesinden sonra Bursa Şehir Gazetesi, “Yıldıramazlar” manşetiyle çıkmış ve haberde ‘“Bursa’da yanlış ve davaya zarar veren uygulamalarını gündeme taşıyan partililere adeta savaş açan ve görev yaptığı dönemde FETÖ’cülerin davalarını aldığı bilinen AKP İl Başkanı Cemalettin Torun, Şehir Gazetesi Sahibi Nezir Asaroğlu’nu susturmak amacıyla partiden ihraç etmek için düğmeye bastı. Kamuoyunda Erdoğan’a olan sevgisi ve FETÖ ile mücadele sürecindeki etkin tavrıyla bilinen Şehir Gazetesi Sahibi Nezir Asaroğlu’nu partiden atarak susturmaya çalışan Cemalettin Torun, bırakmak zorunda kalacağı koltuğundan ayrılırken sözüm ona intikam almanın peşine düştü” diye yazmıştı. l BURSA /Cumhuriyet İDLİB KONUŞULDU Putin’le geç saatte telefon görüşmesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında önceki gece bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre başta İdlib olmak üzere Suriye’de çatışmasızlığın hayata geçirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulunan iki lider, Astana sürecini de ele aldılar. Görüşmede, ikili ticaret hacminde bu yılın ilk 8 ayı itibarıyla geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21,7 artış gözlenmesinin memnuniyet verici olduğu vurgulandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle