Katalog

Cuma 13 Ocak 2017 haber 6 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Erken seçim sopası DBP’LİYÜKSEK: Halk dur MHP lideri Bahçeli ve AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop’un “Öneri Meclis’ten geçmezse erken seçime gidilir” açıklaması, ikinci turda öneriyi garantiye alma çabası olarak yorumlandı TBMM Genel Kurulu’ndaki anayasa önerisinin ilk tur görüşmelerinde maddeler üzerinde 330 koşulu olmaması, AKPMHP blokunun oy sayısının 340 bandının üzerinde olmasına karşın AKP’nin kavga çıkacak şekilde oylamalara yüklenmesi, 330 oy almayan maddenin düşeceği ikinci tur için kaygılı olduğu yorumlarına neden oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un “Öneri Meclis’ten geçmezse erken seçime gidilir” açıklaması yapması, iki partideki fireyi sıfırlayarak 2. turda öneriyi garanti altına almak için ‘seçim sopası’ olarak yorumlandı. ‘Meclis çalışamaz’ Genel Kurul’da anayasa değişikliği teklifinin görüşmeleri ‘gergin’ geçerken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den dün sabaha karşı dikkat çeken açıklama geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, “Anayasa değişikliği teklifin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmemesi” halinde “Meclis çalışamaz hale geldiği için çalışabileceği bir zemin aranır. Millet iradesine gidilir” dedi. Bahçeli şöyle konuştu: “Öyle bir sorun yaşanırsa zaten farklı sonuçlar beraberinde gelir. 316 ile bunu sunan iktidar ne düşünür, nasıl hareket eder bilemeyiz. Bekleyip genel kurulda geldiğinde bunu delmek hiçbir partiye milletvekiline yakışmayan, kabul edilmeyecek bir durum olur. Böyle bir durum olursa ne olur. Meclis bu yönüyle çalışamaz duruma düşerse, çalışabilecek bir zemin aramak için millet iradesine gelir. Anayasa referandumu olarak değil, yeniden Meclis yenilemek gibi bir irade ortaya çıkabilir. Çok kişi buraya çomak sokar karıştırır, çalkanır Türkiye...” Fireyi önemsemedi Fire tartışmalarına da Bahçeli “Anayasa değişikliğini olgunlaştırıp TBMM’ye sunan iki partiden önemli bir kayıp yok. MHP’den net ifade ediliyor, biri ihraç edildi, geri kalanlar başka düşüncelerle hareket ediyorlar. Şimdi 5 6 kişi, ayrı hareket ediyorlar. Dikkate aldığınızda fireyi mercekle aramak lazım” dedi. Bu arada gece yarısı Başbakan Binali Yıldırım, Bahçeli ile bir araya geldi. ‘Evet’e zorlama mesajı Bahçeli’nin ardından dün de AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop, “Bu şartlar, Türkiye’nin yaşadığı süreç, hepsi birlikte dikkate alındığında bunun geçmemesinin neticesi, zorunlu olarak Türkiye’yi bir seçime götürür. Baharda götürür, sonbaharda götürür ama götürür. Kimse engelleyemez seçimi” açıklamasını yaptı. Her iki partiden gelen ‘erken seçim’ mesajları, anayasa önerisinin geleceğini belirleyecek ikinci tur oylamaya hazırlık ve milletvekillerini ‘evet’ oyu vermeye zorlamaya dönük mesajlar olarak yorumlandı. AKP yöneticileri, Bahçeli’nin açıklamalarını “Kendi partisinin milletvekillerine mesaj veriyor” biçiminde değerlendirdi. CHP’den yanıt CHP Grup Başkan vekili Özgür Özel de erken seçim tartışmalarına ilişkin “Şu an genel başkan adına konuşuyorum. Bir rejim değişikliğine kalkışmaktansa erken seçim kararına tam destek veririz” dedi. l ANKARA Ahmet Türk çıkışıMHP lideri Devlet Bahçeli, anayasa değişikliği önerisinin referandum aralığında, açık şekilde kabul edileceğini söyledi. Bahçeli, HDP’li başkanın sağlığı nedeniyle tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 24 Kasım’da tutuklanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtti. Bahçeli, Türk hakkında “74 yaşındaki Ahmet Türk, rahatsızlığı nedeniyle insani boyut göz önünde bulundurularak tedavisine fırsat verecek şekilde tutuksuz yargılanmalı” çağrısında bulundu. Bahçeli, Meclis’te dün sabah gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını şöyle yanıtladı: HDP’li Sırrı Süreyya Önder ile Meclis’te görüşme: “Şu an için 59 tane milletvekili anayasal tartışmalara oylama bağlamında katılmıyor ama Meclis’te bulunarak 11 tutuklu milletvekili ile ilgili bir eylem ortaya koyuyor. Hukuki meseledir bizim buna herhangi bir şey söylememiz doğru olmaz. Yargı süreci devam ediyor. Ama bildiğim bir şey var. Tanıdığım için ifade ediyorum. Meclis’e geldiğimiz vakit elimizi sıkan bir şahıs var; Ahmet Türk. Bana gelen bilgilere göre Sayın Türk’ün rahatsız olduğu ifade ediliyor. Sayın Sırrı Sürayya Önder konuşma sırasında Ahmet Bey’in rahatsızlığını ifade etti, üzüldüm. 74 yaşında Ahmet Türk, eğer rahatsızlığı hakikaten ileri bir aşamadaysa bunun tutuksuz yargılanması, tedavisinin yapılabileceği tarzda kolaylığın sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bunun ideoloji bir boyutu yoktur. İnsani boyutuyla ele alınıp sağlı Özdağ: bahçeli’nin hezeyanları susturamaz Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, Bahçeli’nin kendisini FETÖ’cü olmakla itham ettiğini belirterek, Kasım 2006 tarihinde MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğu dönemde de Bahçeli tarafından yabancı istihbaratlarla alakalı olduğu iddiasında bulunulduğunu, Temmuz 2008 tarihinde de MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır tarafından “Ergenekoncu” olarak suçlandığını anlattı. Basın toplantısı düzenleyen Özdağ, “Rahmetli babam Muzaffer Özdağ, rahmetli Alparslan Türkeş ile birlikte idam talebiyle yargılanmış, mahkemede yaptıkları savunmaları ‘Savunmalar’ adlı kitapta yayımlamışlardır. Bahçeli’nin hezeyanları, yalancı ihbarcılığı da beni ‘başkanlık’ adı altında özerk bölgeci bir anayasanın önünü açan girişimin karşısında susmaya ve suç ortağı olmaya itemeyecektir. Aile geleneğimizdir, inandığımızı ölümle tehdit edilsek bile sonuna kadar savunuruz” dedi. ğına kavuşması açısından tutuksuz yargılanması veya adli kontrol yöntemiyle tedavisine fırsat verecek bir yaklaşım olmalı. Olaylara insani boyut kazandıracaktır.” Tansiyonun düşmesi gerek: “Acaba bunu nasıl öteleriz, nasıl eleştiririz?” Kendimizi ne kadar haklı kılarız anlayışına dayalı olarak gerilim stratejisi takip ediliyor. Bunun böyle devam etmemesi gerekir. Herkes grup adına, şahısları adına olsun konuşmalarda görüşlerini açıkça söylemeli. Oylama sırasında İçtüzük’ün ilgili maddelerine bağlı kalarak oy kullanmasında bir siyasi kültür haline getirmeleri lazım. Karşılıklı suçlamalar biraz siyasi ahlakla bağdaşır olmalıdır. Birbirlerini haksız yere suçlayarak, aşağılatıcı cümleler kullanmamak lazım. İleride daha önemli maddeler var. Cumhurbaşkanının yetkileri gibi... Başka maddelerde nasıl bir gerileme yol açar, çok daha sakıncalı bir duruma götürür Türkiye’yi, bundan ka çınmak lazım. Ana muhalef, iktidarın buna dikkat etmeleri, sağduyulu olmaları, sağlıklı düşünmelerinde yarar vardır. Tansiyonun düşmesi lazım. Referandum aralığında geçeceği görülüyor: Ani düşüş ve sıçramalar olur mu bilemem, ama düşüşe ihtimal vermiyorum, artışlar olabilir. Anayasa değişikliğinin Meclis’ten referandum aralığında, açık şekilde kabul edileceği görülüyor. O zaman referandum sürecini sağlıklı bir şey hazırlamak gerekiyor. Gerilim Türkiye’ye yayılır: Genel kuruldaki gerilim stratejisi devam ederse, bu strateji ana muhalefetin istekleri doğrultusunda sonuçlanmazsa, referanduma gidileceği için gerilim referandumda da kendini gösterecek. Meclis’teki gerilim stratejisi Türkiye geneline yayılmış olacak. Her siyasi partinin yöneticilerinin, grup başkanvekillerinin bu konuda hassasiyet göstermeleri lazım. Terör yararlanabilir (Re ferandumda ne gibi sıkıntı doğabilir sorusu üzerine): Kimisi evet kimisi hayır için muhtelif toplantılar, eylemler, açık hava toplantıları yaptıklarında oralarda bu gerilim devam ederse acaba ne olur. Türkiye aynı zamanda da iç ve dış terörizmle de kuşatılmış durumda terör unsurları bundan ne şekilde yararlanabilir, bunun da düşürülmesi lazım. Hatıra olarak saklayacaklarsa, bilemiyorum: Açık veriyor birbirlerinin fotoğraflarını çekiyor. Ne olacak çekince? Hatıra olarak saklayacaklarsa, bilemiyorum... FETÖ’cülerin gereğini yaparız (FETÖ’cü vekiller olduğu iddiaları var, oylamayı etkiler mi?): Kamuoyunda bir kanaat oluşturmaya çalıştılar, algı oluşturmaya çalıştılar, ‘Mevcudun içinde 33 vekil var, 47 de geçmiş dönemde olanlar var’ diye bir tartışma... Bu hükümetin, AKP’nin iç sorunudur. Bizde de var ise gereğini yaparız. Bu öneriyi geri çekinDiyarbakır Barosu’NDAN ‘TOPLUMSAL SORUNLARI ÇÖZMEZ’ UYARISI: Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, TBMM’de büyük tartışmalara ve kavgalara neden olan anayasa değişikliği tekliflerinin, toplumsal sorunların çözümüne kattı sağlamayacağını belirterek, önerinin geri çekilmesini istedi. Yakın dönemde büyük acıların yaşandığının belirten Özmen, yaşanan çatışmalı süreç ile birlikte toplumsal ve siyasal sorunların çözümünden uzaklaştığını vurguladı. Olağanüstü hal koşullarında ülkenin hukuk ve siyasal sistemi ni etkileyecek bir anayasa değişikliği süreci yaşandığını belirten Özmen, anayasaların toplumun tamamını ilgilendiren toplumsal sözleşmeler olduğunu, hukuk devleti olmanın garantisi olan anayasaların içeriği kadar yapılış süreçlerinin de önemli olduğunu vurguladı. Özmen, demokratik parlamenter sistemin, bu haliyle bile yetkileri, kuvvetler ayrılığını redde dayanan cumhurbaşkanlığı sisteminden daha iyi olduğunu söyledi. Anayasaların, kişi iktidarını değil halk iktidarını eşitlik, öz gürlük ve adalet temelinde sağlamaya çalışan birer toplumsal mutabakat metinleri olduğunu belirten Özmen, “Bir kez daha siyasal iktidardan siyasi partilerin, sivil toplum örgütü ve kuruluşlarının yani toplumun tüm kesimlerinin hazırlık sürecine dahil edileceği demokratik, özgürlükçü, evrensel insan haklarına dayalı ülkedeki bütün farklılıkları ve zenginlikleri gözeten yeni bir anayasa yapım sürecinin başlatılmasını istiyoruz” dedi. l MAHMUT ORAL /DİYARBAKIR Diyarbakır Barosu Başkanı Özmen, baro yönetimi ile birlikte TBMM’de görüşülen anayasa değişiklikleriyle ilgili basın toplantısı düzenledi. diyecek MAHMUT ORAL DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, MYK üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 1 Kasım seçimlerinden bu yana 4 bin DBP üyesi ile 75 belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını, 56 belediyeye ise kayyım atandığını belirten Yüksek, “Türkiye’de hapishaneler, cezaevleri ve yargı siyasetin bir aracı haline getirilmiştir. Mağduriyet yaşanmasına, temsil ettiğimiz halk kitlelerinin baskı altına alınmış olmasına rağmen, biz bu ortamda demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Bunun dışında yol ve yöntemler Türkiye toplumuna fayda getirmez. Acının ne olduğunu görüyoruz” dedi. Meclis’te görüşülen anayasa değişikliğine değinen Yüksek, “Binlerce siyasetçinin tutuklu olduğu bu OHAL zemininde anayasayı tartışmak bile mümkün değildir. Türkiye’de bugüne dek anayasalar OHAL dönemlerinde düzenlenmiştir. Bugün gelinen noktada, olağanüstü koşullarda anayasa çıkarılıyor. Anayasa yapımı karşıtı değiliz, başkanlık sistemine karşıyız noktasında değiliz” dedi. Yüksek şöyle konuştu, “Partilerin geleceğine göre anayasa yapılmaz, ülke ve toplumun geleceğine göre anayasa çıkarılır. Yanlış bir süreç işliyor. Meclis’ten geçse bile referandumda ‘Evet’ çıkmaz. Gerilim ortamında bu kadar kendine ve parti çıkarlarına göre çıkarılmak istenen anayasa çerçevesi toplum tarafından onay görmeyecektir. Gözlemlerimiz budur. Toplum referandum ile AKP’ye ‘dur’ diyecek. Biz referanduma gelmesi durumunda kişiler üzerine değil, sistem üzerine sistemin sorunları üzerine bir kampanya yürüteceğiz” l DİYARBAKIR Derneğin hazırladığı afiş. İLERİCİ KADINLAR: Değişikliğe ‘hayır’ İlerici Kadınlar Derneği (İKD), anayasa değişikliği teklifine “Hayır” dediğini açıkladı. “Kadınlar Hayır diyor” başlığıyla yazılı açıklama yapan İKD, tüm kadınları başkanlık anayasasına karşı hayır demek için örgütlenme çağrısı yaptı. Açıklamada, özetle şöyle denildi: “‘Kadın yarımdır’ dediniz, ülkeyi tam bir kadın mezarlığına çevirdiniz. ‘Laiklik olmasın’ dediniz, bize ve çocuklarımıza cinsel istismarda sınır tanımadınız. ‘Kadınların yeri evidir’ dediniz, işimizi elimizden almakla kalmayıp okuma yazma oranını düşürdünüz. ‘İstikrar’ dediniz, yoksulluğu artırdınız. Bombalara ve katliamlara yol verdiniz. ‘Güvenlik’ dediniz, ülkemizi savaşa sürüklediniz. Erkeği kadına, Türkü Kürt’e, Sünniyi Aleviye düşman ettiniz. Şimdi de gericisiyle, sermayesiyle, yandaşıyla hep beraber, ‘Başkanlık’ diyorsunuz ya; biz kadınlar da size ‘Hayır’ diyoruz! Başkanlık diktatörlüktür.” l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B