16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 8 Ağustos 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Yabancılar Türkiye’yi gözden çıkarıyor1i8hrmtaecilhaytlaikrhededodeleafri Darbe girişiminin ardından siparişler yetişmez endişesiyle heyetler başka ülkelere yönelirken, hazırgiyim ve tekstilde işten çıkarmaların hızlanacağı konuşuluyor Darbe girişimiyle birlikte tekstil ve hazırgiyimde yaban lere gitmek var. Sektör uzmanlarına göre Türkiye’de güvenlik sağlanmazsa ve cı alım heyetleri Türkiye’ye yabancıların gözündeki seyahatleri ve ziyaretleri olumsuz Türkiye algısı de ni askıya aldı. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikin ŞEHRİBAN KIRAÇ ğişmezse, Türkiye tekstil ve konfeksiyondaki üretimi ve ci sektör olan tekstil ve kon ihracatı başka ülkelere kap feksiyonda yabancı alım he tıracak. Bu da binlerce işçi yetlerinin gelmemesi, bu alanda nin işsiz kalacağı ve konfeksiyon yapılan ihracatının darbe alması atölyelerinin kapılarına kilit vur na neden olacak. En fazla ihracat maları anlamına geliyor. yapılan sektörler arasında otomotivde, sonra ikinci sırada yer alan B planı gündemde tekstil ve konfeksiyon sektörü İngiltere’deki tekstil ve hazır nün yıl sonu hedefi 18 milyar do giyim firmalarına Türkiye’den lar. Ancak yabancı alım heyetleri mal temini yapan Spring Tür nin gelmemesi bu hedefi tehlikeye kiye Genel Müdürü Es soktu. 1.5 milyon kişiye istihdam ra Ercan, terör olay sağlayan sektörde işçi çıkarmala ları nedeniyle uzun rın da hızlanacağı konuşuluyor. zamandır yaban Tekstil ve hazırgiyimde yaban cı alım heyetleri cı alım heyetleri Türkiye’den mal nin Türkiye’ye gel almayı tamamen gündemlerin mediğini belirterek den çıkarmayı da gündemleri “Darbe girişiminden ne aldı. Darbe girişimi nedeniy sonra da tamamen le mal temin ettikleri şirketlere Türkiye seyahatleri kayyım atanacağı ya da teslimat ni durdurdular. Artık ların gecikeceği endişesi yaşayan yabancı alım ofisleri Türkiye’den ürün alan yabancı Türkiye ile ilgili B pla firmaların B planında başka ülke nını konuşmaya başla dılar. Böyle birşey ilk kez oluyor. Başka ül kelerden mi alalım diyorlar. Artık tüm müşterilerden bun ları duyuyoruz. Biz ürünlerimizin yüz de 95’ini Türkiye’den Hikmet Tanrıverdi alıyoruz. Şimdi ya ‘Artık bavulla bancılar satın alma stratejilerini değiş biz gideceğiz’ tirirse gidip ürünü Fas’tan alacaksın der se, asıl sorun o zaman İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, darbe girişiminden önce başta istanbul olmak üzere Tür başlayacak” dedi. Siparişler gelmez Yabancı alım ofislerinin OHAL ile ne olacağına baktıklarını vur kiye’deki canlı bomba ve te gulayan Ercan’ın konuşmasının rör olayları nedeniyle yabancı alım heyetlerinin Türkiye ziyaretlerini büyük oranda azalttığını belirterek, darbe girişiminden sonra ise bu grupların Türkiye’ye gelişlerini tamamen durdurduğunu vurguladı. Tanrıverdi, “Eskiden onlar gelirdi, burada fabrikaları gezer ürün alırlardı. Şimdi biz ürünleri bavullara koyup onlara gitmek satırbaşları şöyle: 4 Yabancı şirketler herhangi bir sebeple kayıp yaşamak istemiyorlar. Mal aldığım şirkete el konulursa ya da kayyım atanırsa endişesi, verdiğim sipariş zamanında gelmezse korkusu yaşıyorlar. 4 “İmalatçılarda neler oluyor, kapasite var mı, verdiğimiz siparişler gelebilecek mi diye” bize zorundayız. Artık yabancılar soruyorlar. Yabancı alım ofisleri elemanlarımızı gönderemeyiz siz kendiniz gelin, diyorlar. İhracatçılar olarak artık daha fazla çalışmamız gerekiyor. Yetişmiş yabancı dil bilen daha fazla elemana ihtiyaç duyulacak” dedi. Darbe girişiminin tekstil ve hazırgiyimde tam da sezon sonuna denk geldiğini herkesin şu anda tatilde olduğunu anlatan Tanrıverdi, “Yine de kısa vadede sektöre olumsuz etkisi ola darbe girişimi yine olur endişesi bile yaşıyorlar. 4 Artık onlar gelmiyor. Biz gidiyoruz. Yabancı buraya geldiğinde ben ona 3 satıyorsam biz gidince sattığımız 2’ye düşecek. Almanya Türkiye’ye verdiği siparişleri askıya aldı haberleri geliyor. 4 Hükümetin sadece cak. Eylülde sezon başlıyor. Bir ekonomi iyiye gidiyor aylık sürede Türkiye’nin yurtdışında iyi anlatılması gerekiyor. Burada sektördeki sivil toplum örgütlerinin tek tek ülkeleri gezip müşterilere Türkiye’nin durumunu anlatması gerekiyor. Çünkü yurtdışında Türkiye algısı kötü” dedi. demesiyle yabancılar buraya gelmez. Bakanlar nezdinde gidilmeli. Bu kadar istihdam sağlayan sektöre özen gösterilmeli yoksa çok zor toparlanırız. Esra Ercan 1.5 milyon kişi ekmek yiyor Oluşturduğu geniş istihdam ile Türkiye’de işsizliğin azalmasına ve toplumsal refahın artırılmasına ciddi katkı sağlayan hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü sadece üretim tarafında 490 bin kişiyi istihdam ediyor. Perakende ve ticaretle birlikte hazırgiyimden ekmeğini kazananların sayısı ise 1.5 milyon kişiye ulaşıyor. Hazırgiyimin imalat sanayi istihdamında yüzde 14, toplam istihdamda yüzde 4.2 payı bulunuyor. İşyeri sayısı düşüyor Yıl başında asgari ücretin net 1.300 TL’ye çıkarılmasıyla istihdam ayağında kayıt dışılığa daha fazla yönelen sektörde istihdam edilen sigortalıların sayısı da gün geçtikçe düşüyor. Nisan 2015’te tekstil ürünle ri ve giyim eşyaları imalatında sigortalı çalışan sayısı 921 bin 602 iken bu sayı aradan geçen bir yılda Nisan 2016’da 887 bin 455 kişiye geriledi. Yine aynı sektörde son bir yılda işyeri sayısı da bü yük oranda azaldı. Nisan 2015’te tekstil ürünleri ve giyim eşyaları imalatında kayıtlı işyeri sayısı 51 bin iken bu sayı Nisan 2016’da 49 bine düştü. Sektörün üretim maliyetlerinin yüzde 40’ını istihdam maliyeti oluşturuyor. Türkiye’de istihdam üzerindeki vergi yükünün yüzde 38’i bulması sektörün rekabet gücünü etkileyen en önemli unsur. Çünkü Türkiye hazırgiyimde Çin, Bangladeş, Vietnam, Hindistan ve Pakistan gibi düşük işgücü maliyetleri olan ülkelerle rekabet ediyor. OECD verilerine göre tekstil ve konfeksiyonda Türkiye’nin saat başı istihdam maliyeti 5.48 dolar, Bangladeş’te 0.62, Vietnam’da 0.74, Hindistan’da 1.12, Çin’de 2.65, Bulgaristan’da 2.33, Fas’ta 3.12, Tunus’ta 3.18 dolar düzeyinde. Tanıtım kampanyası Yurtışındaki alım heyetlerinin darbe girişiminden sonra büyük oranda maliyetleri düşük olduğu için bu ülkelere yönelebileceği konuşuluyor. Öte yandan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında Türkiye’nin güçlü imaj kampanyası gündeme geldi. İş yapmak zorlaşıyor Rusya: Yazılı garanti aldık Turizm sektöründe gözler 9 Ağutos’taki kritik ErdoğanPutin randevusuna çevrilmişken Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Rus turistlerin güvenliğiyle ilgili taleplerin karşılanması konusunda Türkiye’den yazılı garanti aldıklarını açıkladı. Putin ve Erdoğan’ın, gıda ambargosu, charter uçuşları, Türk Akımı ve Suriye’nin ele alacağını bildiren Uşakov, Rus Su24 uçağıyla ilgili tazminat konusunun da konuşulacağını söyledi. l Ekonomi Servisi Londra merkezli risk analiz şirketi Verisk Maplecroft’a göre orta riskli olarak tanımladığı Türkiye’de iş yapmak Afrika ülkeleri Angola ve Tanzanya’da iş yapmaktan daha zor Dünyanın en büyük ekonomilerin sında yer aldı. Türkiye ise orta riskden biri olan Fransa’da iş yap li ülkelerden. Endekse göre Türkiye’de Kozmetik devi mak, tarihi şiddet ve ayaklanmayla do iş yapmak Afrika ülkeleri Zimbablu pek çok gelişmekte olan ülkeden da we, Nambia, Angola, Tanzanya’ya gö Türkiye’den çıkıyor ha riskli görülmeye başladı. Londra merkezli risk analiz şirketi Verisk Maplecroft tarafından hazırla re daha zor. Notta, sivil huzursuzlukların yalnızca Suriye, Libya ve Yemen gibi ‘olağan şüphelilerde’ görülmediği Gıdada Tesco, hazırgiyimde C&A’den sonra kozmetikte de dev bir marka Türkiye’den ayrılıyor. Ülkedeki ilk mağa nan “Sivil Huzursuzluk Endeksi”ne gö ve dünyanın en büyük 20 ekonomisin zasını 2006’da açan Avrupa’nın pazar li re, Fransa, 200 ülkenin protestolar ve de iş yapan şirketlerin de gittikçe daha deri Alman Douglas, Türkiye’deki payını kitle gösterilerinin yanı sıra etnik veya dini şiddet olaylarından etkilenme olasılığına göre hazırlanan endeksin ilk 20’sinde yer alan ve ‘yüksek riskli’ tek karmaşık hale geldiği belirtiliyor. Rapora göre, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Fransa ve Brezilya gibi ülkelerde geçen 12 ay içinde neredeyse her artıramadığı için çıkış kararı aldı. 2.6 milyar Avro’luk cirosuyla Avrupa’nın pazar lideri olan dev marka, Türkiye’deki pazar lideri Tekin Acar’ı satın alarak büyümek istemişti ancak görüşmeler olumsuz Avrupa ülkesi. Yunanistan endekste hafta protesto oldu. Bu durum iş ya sonuçlanmıştı. 8 kentte 11 mağazası ve 25. sıraya yerleşirken, Almanya ve İn panlar için de yeni siyasi riskler doğu 79 çalışanı olan marka yıl sonuna kadar giltere hâlâ ‘düşük riskli’ ülkeler ara ruyor. l Ekonomi Servisi tüm operasyonunu sonlandırmış olacak. ekonomi 9 Dış politikada olanaklar, yaşamsal riskler Dünya düzeninde tarihsel bir dönüşüm yaşanıyor. “Doğu” ile “Batı” arasında stratejik bir noktada bulunan Türkiye’nin yöneticileri, dış politika alanında manevra alanlarının, siyasi projelerini, ekonomik çıkarlarını ilerletmelerini kolaylaştıracak yönde genişlediğini düşünüyorlar. Ancak bu genişleme, yeni olanakların yanı sıra yaşamsal riskler de getiriyor. Küreselden ‘çok kutupluya’ Bu dönüşümün arkasında, ABDAvrupa merkezli “Batı” kapitalizminin, devletler arası düzenin krizi var. ABD dış politikası, Soğuk Savaş bittiğinden bu yana adeta bir fiyaskolar dizini. Trump’ın yükselişi, siyahilerin yeniden bir sivil haklar hareketi başlatmak zorunda kalması, iç politikanın istikrarsızlığını sergiliyor. Brexit, yükselen milliyetçilik, ırkçılık, göç dalgası, birbiri ardına gelen terörist saldırılar, Avrupa Birliği’nin iktidarsızlığını sergiliyor. AB liderlerinin Türkiye’de tezgâhlanan askeri darbe girişimine karşı hızlı tavır almayı başaramamış olmaları da bu iktidarsızlığın bir sonucu. Madalyonun öbür yüzünde, Rusya’nın Ukrayna ve Suriye’de kendi çıkarlarını dayatabilmesi; Çin’in yükselişinin ABD merkezli dünya ekonomisi, düzeni üzerindeki etkileri var. Çin’in sermaye ihracının, sanayileşmiş ülkelere ve hammaddeenerji üreticilerine sunduğu talebin dünya ekonomisi içindeki ağırlığının özellikle 2007’den bu yan sürekli artması; uluslararası mahkemenin Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı sulara ilişkin kararını Çin’in kolaylıkla yok sayabilmesi, bu etkilerin ulaştığı düzeyi gösteriyor Geçen yıl Credit Suisse’in yayımladığı bir rapor (aktarmıştım), “küreselleşme sona ermiyor, ama çok kutuplu olmaya başlıyor” sonucuna ulaşıyordu. Tarih bize, çok kutuplu şekillenmelerin hegemonya rekabeti altında savaşlara yol açtığını söylüyor. Pazarlık ve dengeleme Dünya düzeninin geçirmekte olduğu değişim süreci içinde, doğu batı arasında “köprü” olarak görülen Türkiye’nin, bir büyük güçten gelen basıncı, başka büyük güçlerle geliştireceği ekonomik, diplomatik askeri ilişkilerle dengeleme, ABD AB düzeninin içindeki konumunu pazarlık konusu yapma olanağının artığı söylenebilir. Ancak bu olanağın Davutoğlu dönemindeki gibi ziyan edilmemesi, yeni yaşamsal riskler yaratılmaması için öncelikle ekonominin, devletin yapmak istediği manevraları taşıyacak güçte olması gerekiyor. Diğer taraftan, AKP Türkiye’sinin yöneticilerinin, Türkiye kapitalizminin dışa bağımlılığının özelliklerinin koyduğu sınırları, teknolojik, mali kaynaklarının, dolayısıyla devletinin olanaklarının, dengelemeye, pazarlık yapmaya çalışacakları ülkelere göre çok sınırlı olduğunu da unutmamaları gerekiyor. Türkiye’nin siyasi kültürel coğrafyasında etnik, dini/ mezhep farklarının fay hatları üzerindeki basıncın hızla artmakta olduğunu da... Bu fay hatları üzerinde biriken basıncı azaltacak kurumlar yaratılamaz, çözümler üretilemezse dış politikada amaçlanan manevralar zorlaşmanın ötesinde çok büyük riskler yaratacak, büyük dönüşümün “paylaşım sofrasına oturmaya çalışanlar kendilerini, sofra yerine menüde bulacaklardır”. Baskı, şiddet, “muhteşem tarihe” ilişkin fantezilerle desteklenen millidini birlik söylemleri, bu kurumların yerine geçemeyecektir. Ekonomik, kurumsal yetersizlikler giderilmeden, ekonomik, siyasi, kültürel, etnikdini farklılıkları kapsayan toplumsal uzlaşmalarabarışa dayanan bir istikrar kurulamadan, dönüşümün içinde açılmakta olduğu varsayılan manevra alanından yaralanmaya yönelik hamleler, kolaylıkla fay hatlarından birinin çukuruna yuvarlanmaya, bugünkünden daha büyük felaketlere yol açabilecektir. Başlangıç ve bitiş tarihleri dışında indirim yok Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmeliği’ne göre, perakende ticarette indirimli veya promosyonlu satış kampanyalarının süresi, işyeri açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet konusu değişikliğinde üç ayı, tasfiye durumunda ise altı ayı geçemeyecek. İşyerinin devri ve kapanışı ile adres ve faaliyet konusu değişikliği durumlarında, kampanyanın başlangıç tarihi il müdürlüğüne bildirilecek. Perakende işletmeler başlangıç ve bitiş tarihi belli olmayan indirimler yapamayacak. İndirimli veya promosyonlu satış kampanyasının fiyat etiketi gibi araçlar dışında, afiş, pankart ve benzeri araçlarla ilan edilmesi halinde bu araçlarda, kampanyanın başlangıç ve bitiş tarihine kolaylıkla görülebilir şekilde yer verilecek. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle