Katalog

DUNYA Trump: Kanun ve düzenin adayıyım ABD’de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump kendisini ‘kanun ve düzenin adayı’ ilan etti. Amerikalıları ve ulusal güvenliği yalnızca kendisinin koruyabileceğini savunan Trump, “Dallas polisine yapılan saldırı ülkemizi hedef alan bir saldırıdır” dedi. İsrail’de ‘faşist’ STK yasası İsrail’de meclis, Filistinlilerin hakları için çalışan sol eğilimli sivil toplum kuruluşlarını hedef alan ’şeffaflık’ yasasını onayladı. Bütçelerinin yarıdan fazlası yurtdışından karşılanan kurumlar artık finansörlerini beyan etmek zorunda. Muhalif lider Isaac Herzog yasa için “faşizmin artması” dedi. Çarşamba 13 Temmuz 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: zarife selçuk Mülteci düşmanlığı Asvığruınpmaa’ncını AB’yi sağa itiyorkrizi Avrupa Birliği üyesi 10 ülkede yapılan ankete göre, Avrupalılar mültecilerin potansiyel terörist olduğundan ve işlerini ellerinden alacağından korkuyor Türkiye’de Suriyelilere vatandaşlık verilmesi hakkındaki tartışmalarda boy gösteren ırkçılık, Avrupa nüfusunun yüzde 80’ini temsil eden 10 ülkede yapılan bir anketle sınır tanımadığını gösterdi. ABD merkezli Pew Araştırma Merkezi’nin Avrupalılara mülteciler hakkındaki düşüncelerine dair sorular yönelttiği anketten çarpıcı sonuçlar çıktı. Terör korkusu Katılımcı ülkelerin tümü, Suriyeli ve Iraklıların başını çek na, mültecilerin işlerini ve sosyal yardımlarını ellerinden alacağına inanıyor. Üstelik bu kaygıların en çok rastlandığı ülkeler, sağ totaliter hükümetlerin sığınmacıların adil dağıtımına karşı çıktığı Macaristan ve Polonya. 10 ülkeden 8’inde, halkın yarısından çoğu mültecilerin ülkeye gelmesinin terör saldırısı tehlikesini arttırdığını düşünüyor. Macaristan’da yüzde 76, Polonya’da yüzde 71’i bulan oran, geçen yıl bir milyonu aşkın sığınmacıya kucak açan Almanya’da yüzde 61. İtalya’da nın, halihazırda Avrupa’da yaşayan Müslümanlara dair olumsuz tutumlardan beslendiği de belirtiliyor. Macaristan, İtalya, Polonya ve Yunanistan’da ülkelerindeki Müslümanlar hakkında olumsuz düşündüğünü belirtenlerin oranı yüzde 60’ı geçi yor. Anketten çıkan bir diğer sonuç ise mültecilerin çalışma piyasasın da ve sosyal yardımlarda rakip olarak görülmesi. 10 ülkeden 7’sinde mültecileri ‘yük’ olarak değerlendirenler çoğunlukta. Macaristan’da yüzde 82’yle rekor kıran bu görüş, Polonya’da yüzde 75 ve ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’da yüzde 72. Hızla yaşlanan nüfusun işgücüne ihtiyacı genel kabul görmüş olacak ki, geçen yıl en çok sığınmacı alan Almanya ve İsveç’te oranlar oldukça düşük. Balkan rotasının kapanması ve ABTürkiye anlaşmasıyla Ege’den Avrupa’ya geçişler yok denecek kadar azalsa da sığınmacı akını bitmedi. Her gün binlerce insan köhne gemilerle Libya’dan İtalya’ya geçmeye çalışıyor. Neredeyse her gün de İtalyan donanmasının Akdeniz’den cansız bedenler topladığı haberleri geliyor. BM’ye göre bu yıl Libya’dan geçiş ler yüzde 40 arttı. tiği sığınmacıların yeni bir ha yüzde 60 ve Britanya’da yüz yat umuduyla canlarını ris de 52 olan oranın, geçen yıl iki ke atarak topraklarına ulaşmaya çalıştığı Avrupa Birliği (AB) üyesi. Almanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Britanya, Hollanda, Polonya, İsveç, İspanya İslamcı terör saldırısına hedef olan Fransa’da yüzde 46’ya düşmesi dikkat çekiyor. Macaristan’da rekor ve Macaristan’da 11 bin 500 ki “Avrupalıların zihninde mül şinin katılımıyla nisan ve ma teci krizi ve terör tehdidi bir yısta yapılan ankete göre, Av biriyle bağlantılı” denilen ra rupalıların büyük kısmı kıta porda, bu durumdan aşırı sağ nın maruz kaldığı mülteci akını cı partilerin faydalandığı vur nın terör saldırılarını artıracağı gulanıyor. Mültecilere dair algı ABD IKBY ile ilk askeri protokol Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve ABD arasında ilk askeri protokol imzalandı. Anlaşmanın hedefinde IŞİD var. Washington, Musul’u kurtarmak için başlayacak operasyonda peşmergeye askeri ve siyasi destek verecek. ABD Adliyede silahlı saldırı Michigan’ın St. Joseph kenti adliyesinde güvenlik görevlisinin silahını kapan bir zanlı 2 mahkeme çalışanını öldürdü. Saldırganın vurularak öldürüldüğü açıklandı. İSRAİL Bibi, Abbas’la görüşebilir Mısır’da Filistin lideri Mahmud Abbas’la görüşmek isteği öne sürülen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisi “İsrail her zaman koşulsuz, doğrudan görüşmelere açık” açıklaması yaptı. güney sudan Silah sesleri şimdilik sustu Güney Sudan’da geçen haftadan beri devam eden çatışmalar karşılıklı ateşkes ilanlarıyla duruldu. Çatışmaların 36 bin kişiyi yerinden yurdundan ettiğini açıklayan BM, 7 bin sivilin binalarına sığındığını belirtti. LİBYA Onların da ofisleri oldu Libya’da 100 gündür başkent Trablus’taki deniz üssünde çalışan BM destekli Ulusal Birlik Hükümeti sonunda ofise taşındı. Başbakan Yardımcısı Mussa alKoni “Bugün hükümetin görevinin gerçek başlangıcı” dedi. Cameron ıslıkla veda etti Britanya’yı AB’den çıkışa sürükleyen Cameron, başbakanlığı May’e bırakacağını açıkladıktan sonra keyifle ıslık çalıp ‘Tamamdır’ derken mikrofona takıldı AB’den çıkışına önayak olduğu Britanya’yı siyasi, ekonomik ve kurumsal krize sokan Başbakan David Cameron, dün Downing Sokak 10 Numara önünde kameraların karşısı na geçip bugün istifa edeceğini duyurunca rahatladı. “Burada çarşamba akşamı halefim olacak” diyen Cameron’ın yaka mikrofonun Eşi, May’i öperek tebrik etti dan başbakanlık konutuna dönerken “Tamamdır” dediği ve ıslık çaldığı duyuldu. Hangi şarkıyı mırıldandığı ise merak konusu oldu. Yükseldiği hızla düştü Bir borsacının oğlu olan Cameron, elit Eton Koleji ve Oxford Üniversitesi’nde okudu. 2001’de seçildiği parlamentoda hızla yükseldi. 2005’te henüz 39 yaşındayken Muhafazakâr Parti lideri oldu. 5 yıl sonra ise Britanya’nın son 200 yıldaki en genç başbakanı seçildi. Ancak bu parlak kariyer, 2015 seçimlerini kazanmak uğruna ülkenin AB üyeliğini referanduma götürme vaadi vermesiyle çöktü. Brexit’i May yürütecek İçişleri Bakanı Theresa May bu akşamdan itibaren başbakanlığı üstlenecek. 59 yaşındaki May, ülkenin 1980’li yıllarına damgasını vuran Margareth Thatcher’dan sonraki ilk kadın başbakanı olacak. Ülkenin AB’den çıkış müzakerelerini de May yürütecek. Bunun için kendisi gibi güçlü bir kadın olarak gösterilen Almanya Başbakanı Angela Merkel’le zorlu pazarlıklara girişecek. AB’de kalma yanlısı olsa da kampanya sürecinde düşük profil sergilemiş olan May, yanında bankacı eşi Philip ve destekçi vekiller eşliğinde ile basın karşısına çıktı. Ülkenin AB’den en iyi şartlarda ayrılmasını sağlayacak müzakereler gerektiğine vurgu yaptı. “Brexit Brexit’tir” vurgusu yapan May, ikinci bir referandumu yahut AB içinde kalmayı ise kesin bir dille dışladı. Almanya’da İncirlik tartışması büyüyor Meclis Başkanı ‘Askerlerimizi çekebiliriz’ dedi Almanya’nın Ermeni soykırımını tanımasına rinin yurtdışında görev almalarına prensip olarak görev tepki olarak Alman vekil yerinde kendilerine ihtiyaç lerin İncirlik Üssü’nü zi duyulması ve hoş karşılan yaret etmesine izin verme maları durumunda izin ve yen Ankara’ya tepki bü rildiğini” vurguladı ve ekle yüyor. Son olarak Fede di: “Askerlerin hoş karşılan ral Meclis Başkanı Norbert madığı yerde uzun süre kal Lammert, İncirlik’teki Alman malarının söz konusu olama askerlerinin çekilmesinin seçe yacağının herkes farkında olmalı.” nekler arasında olduğunu söyledi. Süddeutsche Zeitung gazetesine ‘Konu acil değil’ konuşan Lammert, “Alman askerle Ancak kendisi tarafından onayla nan gezinin başlamasına he ABD’lilere izin var, Almanlara yok nüz zaman olduğunu belirten Lammert, İncirlik konu Alman hükümetinden “Kararı tanımıyoruz” açıklaması beklemeye devam eden Ankara, şimdilerde ‘askeri’ olarak tanımladığı İncirlik vizesini geçmişte sunda aciliyet bulunmadığına işaret etti. Federal mecliste grubu bulunan partile ABD’li senatörlere vermişti. Durumu değerlendiren rin Savunma Komisyonu üye bir Avrupalı diplomat, “Türkiye de tepkilerinde deği leri, 1517 Eylül tarihlerinde şiyor; Türk toplumu değişiyor. En azından akademis İncirlik’i ziyaret etmeyi plan yenlerin bu konudaki çalışmalarında 15 yıl öncesine göre büyük fark var. Türkiye’nin parlamenterlerin aldığı kararlar için hükümetten girişim beklemesi garip. Bizde yasama ve yürütme ayrıdır, Ankara’nın görmediği bu” dedi. l DUYGU GÜVENÇ/ANKARA lıyor. İncirlik’te IŞİD’le mücadelede kullanılan Alman Tornado keşif uçakları bulunuyor. Üste 240 Alman askeri görev yapıyor. Tren kazasında en az 20 ölü İtalya’nın güneyindeki Puglia bölgesinde bulunan Andria kasabası yakınında iki tren kafa kafaya çarpıştı. Kaza sonucu en az 20 kişi öldü, 35 kişi yaralandı. Trenlerden birinin yeşil ışığı beklemeden geçtiği tahmin ediliyor. Yaralılardan 10’unun hayati tehlikesinin bulunduğu kaydedildi. Bir zeytinliğin ortasında meydana gelen kazaya ait ilk görüntülerde, enkazın demir yolunun etrafına dağıldığı görüldü. İki trenin de dört vagonu olduğu ve birçok yolcunun vagonlar arasında sıkışıp kalması nedeniyle ölü sayısının artabileceği belirtildi. Arama kurtarma çalışmaları sürerken enkazdan küçük bir çocuğun kurtarıldığı ve hava ambulansıyla hastaneye kaldırıldığı belirtildi. 7 NATO zirvesi ve halimiz NATO’nun 89 Temmuz’daki Varşova zirvesi doğrusu hiç hayra alamet değil. Türkiye ve Avrupa’nın büyük kentlerini, Batı’nın uluslararası müdahalelerinin de sonucu olan devletdışı radikal aktörlerin terörü vurmakta. Varşova Paktı’nın dağılışının 25. yılında Polonya’daki NATO zirvesinde ise hedef tahtısına Rusya Federasyonu konuldu. Varşova Paktı’nı gömmüş Sovyetler’in son lideri Mikhail Gorbaçov’un “NATO’nun askeri yığınağının Rusya’ya sıcak savaş hazırlığı olduğunu” söylemesi boşuna değil. Retorik tartışmaya mahal bırakmıyor: ‘Caydırıcılık’. Bu Soğuk Savaş’ın mottosu. Sebepsiz yere değil elbette... HHH Batı; Brexit paniği, Avrupa’da neoliberalizmin sıkıntılı bir süreçle popülist sağı tetiklediği ve Transatlantik ilişkilerinin geleceğine dair farklılıklar yarattığı bir süreçten geçiyor. Uluslararası ticaret ve stratejik dengelerin Rusya ve Çin’in hâkimiyet alanı Asya’ya kayması, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ‘yükselişi’, paylaşım mücadelesinde yeni jeopolitik dengeler ve güvenlik mimarisini etkiliyor. Ve Batı kendini ‘düşüşte’ hissetmekte. Rusya ise Ortadoğu’da, Batı’nın katkılarıyla yaratılmış radikal İslama karşı askeri dengeleri belirler halde. Doğu Akdeniz’de varlıklarını pekiştirmekle kalmadılar; Hazar Denizi’nden füzelerle Suriye’deki IŞİD hedeflerini yahut Rusya’daki üslerden uzun menzilli Tu22M3’ler kaldırıp Palmira’yı vurabiliyorlar. Askeri üstünlüğe önem atfeden NATO için hazmı zor. HHH NATO, Soğuk Savaş’ı kazandı, Doğu Blok’u çöktü. Ortada ideolojik sebep yok. Batı’nın altını çizdiği ‘demokratik değerler’ maalesef yine Batı’da ‘erozyona uğramakta’. Rusya’yı ‘çembere alma’ siyasetinden ise vazgeçilmedi. Onlar da yanıtsız bırakmıyor. 2000’lerde Ukrayna ve Orta Asya’daki ‘renkli devrim’ denemelerini anımsayın. 2008 Gürcistan savaşı, AB’nin de teslim ettiği üzere Tiflis’in Bush yönetimiyle eşgüdüm halinde 90’ların donmuş krizi Güney Osetya ve Abhazya’ya saldırısıyla başlamıştı. Rusya’nın yanıtı Gürcistan’ı ezip geçmek oldu. 2014 Ukrayna krizi ise AB’nin ‘Doğu Ortaklığı’ hamlesiyle başlarken, Ruslar başta ‘gafil avlansa’ da NATO’yu hesaplamadığı yerden vurdu. Sonuçta Kiev’de aşırı sağcıların koalisyon ortağı kılındığı Batı destekli iktidar oluşurken; Moskova, hatırı sayılır Rus nüfusun yaşadığı doğu Ukrayna’da ‘Minsk anlaşması’ başlıklı belirsizlik yaratmayı başardı. Daha mühimi Kırım’ın ilhakıyla Karadeniz Filosu’na ev sahipliği yapan Sivastopol’ü garantiye aldı. Kırım’ın Rusya’ya referandumla katılması, ahalinin iradesine önem atfeden Batı’nın elbette stratejik sebeplerle onaylamadığı bir iş. NATO ‘caydırıcılık’ retoriğinde ‘Rus saldırganlığı’ temasını işliyor. Oysa Polonya’yı işgale kalkışmayacaklarını biliyorlar. Asıl tema, Rusya’nın Çin’le işbirliği ile Ortadoğu’daki etkinliği. Ki ikincisinde Türkiye’nin katkısı büyük. HHH Tehlike Karadeniz’e taşınabilir. Füze kalkanını aktive edip Doğu Avrupa ve Baltıklar’da daimi konuşlanmaya giden NATO, Karadeniz’de de ısrarcı. Montrö Sözleşmesi kıyıdaş ülkeler dışında daimi güç bulundurulmasına geçit vermese de; Romanya NATO üyesi, Gürcistan ve Ukrayna ise arzulu ortaklar olarak destek veriyor. Sadece Bulgaristan’dan gelen ‘Karadeniz askeri değil, turistik ve enerji işbirliği bölgesi olsun’ itirazının etkisi meçhul. Türkiye gidişatı dengeleyebilecek konumda. Ama iç tüketime yönelik antiBatı retoriğe karşın sıkışınca NATO’yu yardıma çağıran ve her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran bir yönetimden ne beklenebilir? Türkiye’yi tüm gerilimlerin odağında, ‘çemberdeki’ ülke kıldılar. Ankara’dan ya “Karadeniz Rus gölü’ne döndü” şikâyeti, yahut Amerika, Almanya, Körfez’in monarşilerinin askerleriyle doldurulmuş İncirlik için “Ruslar da yerleşsin” saçmalığı işitilmekte. Ateş hattının ortasında halimiz bu denli acıklı. Güney Çin Denizi’nde Pekin’e yargı darbesi Lahey’deki Daimi Hakemlik Mahkemesi, Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik iddiaları konusunda Filipinler lehine karar verdi. Çin’in bölgede ‘tarihsel haklara’ sahip olmadığına ve davacı konumundaki Filipinler’in balıkçılık ve petrol arama haklarını ihlal ettiğine hükmedildi. Manila’nın memnuniyetle karşıladığı kararı Pekin “ne kabul ettiği ne de tanıdığını” duyurdu. C MY B