19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 13 Temmuz 2016 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ / ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 11 ’tan Türkiye ve Erdoğan analizi: Türkler yolun sonundan endişeli ABD’nin New York Times gaze pan New York Times’a göre “Cumhurbaş yük değişimin toplum yapısında olduğutesi, bombalamaların bü kanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin ku nu söyleyen gazete, ülkenin bu değişikyük şehirlerde olağan bir eyleme dönüş rucu lideri Mustafa Kemal Atatürk tara liği “bomba gibi bir” Cumhurbaşkanı’na tüğü, toplumun kutuplaştığı, Kürtler ile fından 1920’lerde topluma empoze edilen borçlu olduğunu belirtti. “Sayın Erdoğan uzun süredir devam eden savaşın alev seküler sistemi yıkma ve İslamcı azın bir hikâye anlatıyor. Karizmayla konulendiği bir dönemde Türkiye toplumunun lığı yeniden güçlendirme projesi, siste şuyor ve Türkiye’nin şaşaalı Osmanlı taanalizini yaptı. “En şiddetli değişim top min dağılmasından korkan birçok Türk’ü rihini anlatırken, seksen yıllık seküler lumda meydana geliyor” yorumunu ya endişelendiriyor”. Türkiye’deki en bü geçmişini hiçe sayıyor. 2023 yılına ka dar yapacaklarını tüfek gibi sayarken bazen Atatürk’ün yerine geçmek istediğini bile düşünüyorsunuz” dedi. Türkiye’deki insanların giderek daha da umutsuz hale geldiğini ifade eden New York Times, “Türkler ülkelerinin gittiği yol ve yolun sonunda ulaşacağı konumdan endişeli” yorumunu yaptı. BRAAPSIONRÖUZGÜRLÜĞÜ Gazeteciler yine adliyedeydi “Özgürlük için Basın / Medya Özgürlüğünü Güçlendirme” projesi kapsamında hazırlanan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti raporuna göre, haziran ayında gazeteciler yine “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Terör propagandası yapmak” iddialarıyla mahkeme koridorlarında, tutukevlerinde ve hapishanelerdeydi. İşini kaybeden gazetecilerin sayısı bir önceki aya göre artarken, hapiste olan gazeteci sayısı 5 kadar azalırken; hakkında adli işlem yapılan gazeteci sayısı 23 arttı; engelli site sayısı 1500 arttı; sansür sayısı ise ancak 107 kadar azaldı. Karnenin kırık notları şöyle: 4 Mayıs ayında işini kaybeden gazeteci sayısı 4 iken haziran ayında bu sayı artarak 9’a yükseldi. 4 Yılın ilk altı ayında, altı basın kuruluşuna ve 26 gazeteciye yönelik 32 şid det vakası yaşandı. 4 Mayıs ayında 376 olan sansür sayı sı haziran ayında 269’a düştü. 4 Geçen aylara oranla, hakkında adli işlem yapılan gazeteci sayısı artış göstererek 62’ye ulaştı. 4Engelli site sayısı geçen aylara göre artarak, 105.385’e ulaşırken hapishanedeki gazeteci sayısı 39’dan 34’e düştü. l ANKARA Kaymakamı kızdıran soru Şehitlik mertebesini öven Efeler Kaymakamı’na şehit yakını, “Ne mutlu şehit ailesine diyoruz. Doğru ama devleti yönetenler neden mutlu olmuyor? Çocuklarını askere göndermiyorlar?’ diye sordu. Aydın’da şehit ailesini ziyaret ederek şehitlik mertebesini öven Efeler Kaymakamı İzzettin Sevgili’ye şehit yakını Hasan Okur, “Ne mutlu şehit ailesine diyoruz. Doğru ama maalesef devleti yönetenler neden mutlu olmuyor? Çocuklarını askere göndermiyorlar?” diye sordu. Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı Cevizlik Köyü Jandarma Karakolu’na bomba yüklü kamyonetle düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Er Orkun Alp Arslan’ın evini ziyaret eden Efeler Kaymakamı İzzettin Sevgili, anne Seray Arslan’a taziyelerini iletti. Daha sonra evin dışında şehit yakınlarıyla sohbet eden Sevgili, “Şehitlik, peygamber likten sonraki en büyük mertebe. Şehidimiz inşallah ailesinden 60 kişiye şefaat edecek ve peygamberimize de komşu olacaktır” dedi. Şehidin yakını Hasan Okur, “Çok güzel konuştunuz ama çok merak ettiğim bir konu var. Peygamber ocağı, doğru. Ne mutlu şehit ailesine diyoruz. Doğru ama maalesef devleti yönetenler niye mutlu olmuyorlar? Çocuklarını askere göndermiyorlar, çürük raporu aldırıyorlar? Onu çok merak ediyorum” dedi. Kaymakam Sevgili, bu tepki karşısında, “Spekülasyona gerek yok. Hepimizin acısı var. Şehit evinde konuşulacak şeyler değil” diyerek cevap verdi. l AYDIN/DHA Kaymakam Sevgili Hasan Okur AP’deki sergiye Saray’dan sert tepki Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda (AP), PKK lideri Öcalan ve örgütün Suriye uzantısı PYD üyelerini gösteren fotoğrafların bulunduğu bir sergi açıldı. Sergiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sert tepki gösterdi. AP Sosyal Demokrat Grubu Milletvekili Josef Weidenholzer’in ev sahipliğinde açılan serginin fotoğraflarını, Avusturyalı Thomas Schmidinger çekti. Bir hafta süreyle açık kalacak sergide, PYD, YPJ ve YPG üyelerinin çekilmiş fotoğrafları yer alıyor. Fotoğrafların bilgi notlarında da Suriye’nin kuzeyindeki bazı yerler “kanton” olarak tanımlanıyor. Sergiye tepki gösteren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “AP çatısı altında her gün Türk vatandaşlarını hedef alan bir terör örgütünün propagandasının yapılması kabul edilemez” dedi. “AP’nin bir terör örgütünün reklamına soyunması, Türkiye olarak gündeme getirdiğimiz çifte standartların en açık kanıtıdır” diyen Kalın, “Terör propagandası, ifade özgürlüğü kapsamında olamaz” dedi. Kadını bazaya koyup evi yaktılar İzmir’in Buca ilçesine bağlı Kuruçeşme Mahallesi’nde bir apartmanın bodrum katında önceki gece yangın çıktı. İtfaiye yangını kısa sürede sön dürdü. Evdeki incelemede, baza içe risinde bir kadın cesedi bulundu. Ka dının, bıçaklanıp öldürüldükten sonra bazanın içine saklandığı, üzerine yatak konulduk tan sonra da ateşe veril diği belirlendi. Cesedin, Funda Özdemir’e (25) ait olduğu saptandı. Evin, yaklaşık iki ay önce Fun Özdemir da Özdemir’i nişanlısı olarak tanıtan bir erkek tarafından kiralandığı ortaya çıktı. Evi kiraya veren kişinin ise, yakında bir sokak üzerinde oto yıkama işleri yap tığı saptandı. Polis, olaydan sonra or tadan kaybolan, Özdemir’in nişanlısı ile arkadaşını aramaya başladı. l DHA çokDSÖIAŞKBZİŞİDCRLEÜBRYSİÜ ‘Cizre iddialarını ciddiye alıyoruz’ KGMİÖEMZMSAEÜRSLLİDZIĞLÜEILNREAR Şırnak kent merkezi, Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde hendek ve barikatların kaldırılması için düzenlenen operasyonlarda öldürülen 61 kişinin Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’nda kurulan geçici Adli Tıp Kurumu’nda otopsileri tamamlandı. 5 ki şinin cenazesi aileleri tarafından alınırken, kimsenin sahip çıkmadığı 56 cenaze de Silopi’de kimsesizler mezarlığına gömüldü. Başak ve Ofis mezarlıklarında toprağa verilen ve DNA örnekleri alınan cenazelerin mezar taşları da numaralandırıldı. Buca’da da Suriyeli gerginliği Konya’da yaşanan olayların ardından İzmir’in Buca ilçesinde yurttaşlarla Suriyeliler arasında gerginlik yaşandı. Fırat Mahallesi’nde dün akşam; iddiaya göre Mesut Yağız ve oğlu Fatih Yağız gürültü yaptıkları için sokaktaki Suriyelileri uyardı. Çıkan tartışmada mahalle sakinleri de gürültü yapanlara tepki gösterdi. Tartışmanın büyümesiyle mahalleliler ile Suriyeliler arasındaki kavgada baba ve oğlu bıçakla başlarından yaralandı. Kavgayı güçlükle ayıran polis kaçan Suriyelileri arıyor. l DHA Beyşehir’den gidiyorlar Konya Beyşehir’de, 1’i Suriyeli 2 kişinin öldüğü olayın ardından evlerinin taşlandığını belirten Suriyeliler ilçeden ayrıldı.. Gözaltına alınan 9’u Suriyeli 16 kişi adliyeye sevk edildi. Yaşamını yitiren Mehmet Bayraktar’ın (18) ailesi, başka birinin daha canının yanmaması için Suriyelilerin, artık ilçeden gitmesi gerektiğini söyledi. İlçe sakinlerinden Ömer Duran, “Devlet gerekli cezayı vermeli. Aksi halde halk bu olaya girerse, iş çığırından çıkar” dedi. l DHA İLHAN TANIR ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, İnsan Hakları Gözlemevi’nin (HRW) Cizre’deki insan hakları ihlallerine ilişkin raporu çok ciddiye aldıklarını belirterek, “Türkiye’yi tam bir soruşturma ile bu iddiaları değerlendirmelerini teşvik ediyoruz” dedi. Kirby, PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Fehman Hüseyin’in öldürüldüğü iddiasını ise teyit edemeyeceklerini söyledi. Kirby, basın toplantısında Türkiye ile ilgili sorulara cevap verdi. HRW’nin, başta Cizre olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yerlerinden edilen ve hukuksuz öldürüldüğü iddia edilen vatandaşlarla ilgili yapmak istedikleri araştırmaya Türk hükümeti tarafından izin verilmediğine ilişkin raporunun hatırlatılması üzerine Kirby, bu rapordan yeni haberdar olduklarını ve konu üzerinde çalıştıklarını vurguladı. ‘Sorumlular hesap vermeli’ Kirby, “HRW raporuna bakmadan önce yorum yapmam yerinde olmaz. Göçmenlere ve masum sivillere kötü davranılması hakkındaki iddiaları çok çok ciddiye alıyoruz. Bunların tam ve şeffat şekilde soruşturmalarını ve sorumluların hesaba çekilmesini görmek isteriz” dedi. Kirby, “Bu tip iddiaları çok çok ciddiye alıyoruz. Kimse bu tip şeylerin olduğunu görmek istemez” dedi. Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığının Cizre ve bölgede ciddi insan hakları ihlalleri hakkında bir açıklama yapması bekleniyor. l WASHINGTON Tabutsuz cenaze Şanlıurfa Otogarı’nda kimlik soran ve üzerini aramak isteyen 3 polisi şehit eden 3 polisi yaralayan 17 yaşındaki Hüseyin Doğukan Erdoğan’ın cenazesi ailesi kente gelen ismi öğrenilemeyen dayısı tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak, toprağa verilmek üzere Kayseri’ninn Pınarbaşı ilçesine götürüldü. İddiaya göre belediye tabut vermeyince battaniyeye sarılı cenaze, mezarlık duvarının üzerine konularak birkaç yakınının katılımıyla namazı kılındı. l DHA ‘Ben karşının gazetecisiyim’ Hukuku hiçe sayan ve muhalif gazetecileri tek tek içeri atan iktidarın karşısında “Gazetecilik suç değildir” diye diklenmek için çok geç kaldık. Bunu yıllar önce, sistem bizi cicili bicili oyuncaklarıyla kandırmadan ve avucunun içine almadan, daha en baştan yapacaktık. Akıllı olacaktık, her türlü menfaatçı iktidarın karşısında dimdik duracaktık. Önce kendi haklarımıza sahip çıkacaktık; ilkelerimizden ödün vermeyecektik; şatafata kanmayacaktık; yuları hiç kaptırmayacaktık. Bizi yeni dünya düzeninin tetikçisi olarak kullanmasına izin vermeyecektik. Gazetecilik bu ülkede bu açıdan bakıldığında bal gibi de suçtur. Hem de çok ağır bir suçtur. Gazeteciliğin suç olmadığını söylemek için, onun bugüne kadar hiçbir iktidara yaslanmamış olması gerekir. Hiçbir menfaatın aracı olmamış olması gerekir. Kendi haklarına ve hukukuna her koşulda sahip çıkmış olması gerekir. Hukuku kişisel menfaatlarına karşı çıkanlar için silah olarak kullanan ve muhalifleri peş peşe içeri atan iktidarın işaret ettiği gibi değil... Daha fenası, gücünü kendisini güçsüzleştirmeye kullandığı için... Piyasa ekonomisinin maşası olmaya itiraz etmediği için... Ekmek arası sucuk satar gibi, reklam arası haber yapmaktan gocunmadığı için... Sistemin oyuncağı olduğu için... İlkelerini kendisi bizzat kendisi çiğ çiğ yediği için... Suçtur. Neye sevineceğimizi, neye üzüleceğimizi, neyi tüketeceğimizi belletmek üzere yapılanmaya itiraz etmediği için suçtur. Gazetecilik suçtur; Çünkü gazetelerin sendikasızlaştırılmasına, buna direnenlerin işten atılmasına, örgütlenmekte ısrar edenlerin sektörde yok sayılmasına sessiz kalmıştır. Gazetecilik suçtur; Çünkü asgari ücret yerlerde sürünürken gazetecilere daha önce hiç almadıkları çok yüksek ücretler ödenmeye başlanmasını sorgulamadan kanıksamış, paralar ölçüsüzce yükselirken gazeteciliğin hızla alçalacağını umursamamıştır. Gazetecilik suçtur; Çünkü sistemin kendisini kedi yavrusu gibi ensesinden tutup köhne binalardan modern plazalara hoyratça taşımasının ardındaki niyete ses çıkarmamıştır. Gazetecilik büyük suçtur. Çünkü başka bir sektörde olsa hemen haber yapılacak adaletsizliklere, işten çıkarmalara, baskılara kendi sektörlerinde olduğu zaman ketumlaşmayı marifet saymıştır. Eskiden soğan kokan basık yemekhanelerde, ne kadar yıkansa da hep yağlı kalan dört gözlü paslanmaz çelik servislerde yemek yerken, birden, şık garsonların hizmet ettiği, mönünün lüks restoranlardan geldiği porselen tabaklı, marka çatal bıçaklı yemekhanelere terfi etmeyi neye borçlu olabileceğini hiç sorgulamayan gazetecilik suçtur. “Karşının gazetecisi” edasıyla ortalarda dolaşmayı ve mesleki değerler söz konusu olduğunda tabu yıkma maskesiyle ilke çiğnemeyi marifet sayan gazetecilik suçtur. Bugünlerin zeminini hazırlayan yeni düzeni elbirliğiyle pohpohlaya pohpohlaya bu ülkeye en büyük kötülüğü herkesten önce yapan gazetecilik suçtur. Gazetecilik suçtur ve gazeteciler de suçludur. Gazeteciliğin iktidarlar ve sistem tarafından kullanılabilir hale gelmesine ödün veren gazetecilerin hepsi suçludur. Sıklaşması gereken cepheleri gevşeten, üflediği liberalleşme rüzgârıyla akılları dağıtan, kıymetli ideolojik kimlikleri ve prensipleri küçümseyip çürümeye terk eden gazeteciler fena halde suçludur. O gazeteciler... Bunları yaparken muhtemelen bir suç işlediklerini hiç düşünmediler bile. Hâlâ da düşünmüyorlar. Çünkü genel olarak düşünmüyorlar; sadece yapıyorlar. Sistem, gazetecileri bağımsızlık peşinde koşmamaya, fazla düşünmemeye ve kolay kandırılmaya sıkı sıkıya terbiyeledi. Bizi de onlarla baş başa bırakarak çok fena lanetledi. Eylem hazırlığındaki IŞİD üyeleri yakalandı Şanlıurfa’da, polisin düzenlediği operasyonda eylem hazırlığındaki M.E.S., A.H., N.A. ve İ.C. isimli IŞİD üyeleri patlayıcı ve silahla yakalandı. 2 ay kadar önce örgütten Şeker Bayramı’nın son gününde eylem yapılması için araç kiralamaları talimatı aldığı belirtilen IŞİD üyelerinin para bulamadıkları için bunu gerçekleştiremediği öğrenildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle