Katalog

Cuma 3 Haziran 2016 K6 urultay doğurdu haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ MHP’de muhalifler, 19 Haziran’da tüzük değişikliği için gerekli delege sayısına ulaşılamayacağını düşünüyor, bu yüzden 26 Haziran’da salt çoğunluk arıyor MHP ile parti içi muhalefet arasın da 6 aydan bu yana yaşanan olağanüstü kurultay tartışmala rına bir yenisi eklen di. Çağ rı heyetinin belirlediği 19 Ha ziran tarihinde ya pılacak kurultay da, tüzük değişik SELDA GÜNEYSU liği için delegelerin üçte iki ço ğunluğunun oyu na ulaşamayacağını hesap layan parti içi muhalefet, 26 Haziran’da “salt çoğunluk” oyu nun yeterli olacağı ikinci bir ku rultayı planlıyor. Hem tüzük de ğişikliği, hem de seçimli kurul tay için 10 Temmuz tarihini be lirleyen genel merkez ise “mu halefetin 19 Haziran’daki tutu muna bakarak, tedbirli ihraç” silahını çekebilecek. Muhalifler bu yolla disipline sevk edilirler se, üyelikleri askıya alınacağın dan kurultayda aday olamıyor ve oy kullanamıyor. Muhalefet de bu hamleye karşılık, kurul tayda, “tedbirli ihracı” öngören tüzüğün 81. maddesini de değiş tirmeyi hedefliyor. 3şa’tretı2vçaorğunluk Muhalefetin 19 Haziran’da yapacağı olağanüstü kurultayda, parti tüzüğünün “seçimli kurultayın yapılmasının önünde engel teşkil ettiği” ilgili maddesinin değiştirilmesi için delegelerin üçte ikisinin çoğunluğu gerekiyor. Bu da bin 215 delegenin 811’inin tüzük değişikliği lehine oy kullanması anlamına geliyor. Ancak 19 Haziran’daki kurultayda, değişiklik için delegelerin üçte iki çoğunluğunun oyuna ulaşılamayacağını hesaplayan muhalefet, 26 Haziran’da da “salt çoğunluk” oyunun yeterli olacağı ikinci bir kurultay yapmayı planlıyor. Yani, 26 Haziran’da muhalefet ikinci bir tüzük kurultayına giderse, bu kurultayda, bin 215 delegenin yarısından bir fazlasının, 608 delegenin oyu tüzük değişikliği için yeterli olacak. l ANKARA GENEL BAŞKANLIĞA BİR ADAY DAHA MHP Genel Başkanlığı’na Konya’dan 21 ve 25’inci dönem milletvekilliği yapan Prof. Dr. Sait Gönen de aday oldu. İstanbul Bi lim Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, 1960 yılında Konya’da doğdu. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi me zunu olan Gönen, ülkücülerin oluşturduğu ‘Gelenekten geleceğimize’ platformunun da başkanlığını yürütüyor. l DHA Demirtaş İsviçre’de Demirtaş, İsviçre’deki temasları kapsamında İsviçre Ulusal Konsey Başkanı Christa Markwalder ile görüştü. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dün İsviçre’ye giderek bir dizi temasta bulundu. İki günlük ziyaret çerçevesinde Demirtaş’ın duraklarından biri Bern’deki İsviçre meclisiydi. HDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Demirtaş ziyareti kapsamında, Senato Başkanı Raphael Comte, Sosyalist Parti ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Christian Levrat, Uluslararası Parlamenterler Birliği Genel Sekreteri Martin Chungong ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği AvrupaAmerikaOrta Asya Saha Operasyonları ve Teknik İşbirliği Direktörü Gianni Magazzeni ile görüşecek. Demirtaş’ın Adana mitingine izin yok HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın da katılımıyla 4 Haziran’da Adana’da yapacakları mitingin valilik kararıyla engellendiğini açıkladı. Beş taş, “Adana Valiliği’nin değil, bizzat sarayın halktan duyduğu korkuyla yeni bir yasakla karşı karşıyayız. Aynı saatlerde Karasu Kavşağı’nda olacağız. Şu gerekçe çok dikkat çekici; kamu düzeni açık propaganda ve benzeri sebepler le 3713 sayılı terörle mücadele kapsamındaki suçların işlenebileceğine dair açık tehlike olduğu’ değerlendirilmiş. Bu gerekçenin hiçbir yasal ve siyasal karşılığı yoktur. Bu tehlikenin tek odağı vardır o da devlettir” dedi. Polisin ‘bir anlık eylem’ korkusu Dış Karakol binasının kullanım hakkı Mimarlar Odası ile Kültür Bakanlığı arasında yapılan protokol kapsamında 2051’e kadar odaya aitti. TMMOB Mimarlar Odası’na 49 yıllığına tahsis edilen Yıldız Sarayı Dış Karakol binasının zorla boşaltılmasının ardından polis, karakol etrafında kuş uçurtmamaya devam ediyor. Bölgede yaşayan halk evlerine arka sokağı dolaşarak gitmek zorunda kalıyor. Basını da içeri almayan polis gerekçe olarak “Gezi eylemlerinin yıldönümü olması dolayısıyla anlık bir eylem oluşma ihtimaline karşı hafta sonuna kadar kapalı” diyor. l HAZAL OCAK Dört akademisyenden dokunulmazlık çağrısı Prof. Dr. Erbay Bardakçıoğlu AÇIĞA ALINDI GERİ ADIM ATTI Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) akademisyenlerinden Prof. Dr. Erbay Bardakçıoğlu’na, sosyal medyadan yaptığı İstanbul’un fethiyle ilgili eleştirel paylaşımı üzerine üniversite yönetimi tarafından soruşturma başlatıldı, Bardakçıoğlu açığa alındı. Prof. Dr. Bardakçıoğlu dün yaptığı yazılı açıklama ile paylaşımı için özür diledi. ADÜ Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erbay Bardakçıoğlu’nun kişisel sosyal medya hesabından 29 Mayıs’ta yaptığı, İstanbul’un fethiyle ilgili “Bugün muhteşem bir uygarlık olan Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’in barbar ve bağnaz bir kabile tarafından işgalinin yıl dönümü” demişti. l Haber Merkezi HİLAL KÖSE Barış bildirisine imza attıkları için hapis yatan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, CHP’li milletvekillerini, dokunulmazlıkları kaldıran yasanın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmesi için imza vermeye çağırıyor. Suça ortak olmayın Dört akademisyenin imzasının olduğu çağrı metninde şu ifadeler yer alıyor: “Bizler tutukluyken, cezaevi önlerindeki ‘Özgürlük Nöbetleri’ne katılan, destek olan tüm CHP üyelerine, desteklerini hep hissettiğimiz CHP’li kadınlara ve gençlere karşı sizler de sorumlusunuz! Demokrasinin ve çoksesliliğin olmazsa olmazı olan dokunulmazlıkların kaldırılmasının önündeki son engelin sizlerin sessiz kalmasıyla aşılmasına izin vermeyin! Türkiye, akademisyenlerin, avukatların, işçilerin, öğrencilerin, gazetecilerin sık sık gözaltına alındığı, hatta tutuklanabildiği bir ülke haline getirildi. Bu gidişatın sonunda şimdi de milletvekillerinin bile tutuklandığı, demokrasinin, ifade özgürlü Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Meral Camcı ve Muzaffer Kaya, CHP’li vekilleri yasanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi için imza vermeye çağırdı. ğünün tamamen yok edildiği bir Türkiye inşa ediliyor. Bu suça ortak olmayın. Bizler cezaevindeyken CHP milletvekillerinin önemli bir bölümü, il ve ilçe teşkilatları bizlere büyük destek verdiler ve ifade özgürlüğümüzün yanında durdular. 20 Mayıs günü mecliste yapılan oylamada CHP milletvekillerinin önemli bir bölümünün hukukun yanında tavır alarak, anayasaya aykırı bir şekilde bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmayı amaçlayan yasaya ‘Hayır!’ dediklerine tanıklık ettik. Bizler barış ve demokrasi için mücadele eden akademisyenler olarak, siz CHP milletvekillerini, yasanın Anayasa Mahkemesi’ne gitmesini sağlayacak imzaları vermeye davet ediyoruz. 110 imzaya ihtiyaç var! Bir imza da siz atın!” l İSTANBUL Sınır Tanımayan Gerçekler Örgütü Biliyorum şimdi “iç faktör dış faktör” diye tartışmaya başlayacak, derin bir analizin kuyusuna dalacağız. Ama oralara gelmeden New York Savcısı Bharara’nın mahkemeye sunduğu son bilgilerin “içeriden” çıktığını, çok önemli bir siyasi tartışmaya da katkıda bulunduğunu söyleyelim. Bharara diyor ki; “Türkiye’de yargı bağımsız değildir. Bağımsız olmadığının kanıtı da, ‘17 Aralık 4 bakana rüşvet’ soruşturmasının yukarıdan gelen baskıyla kapatılması, olayı soruşturan savcıların görevden alınması hatta hapsedilmesidir.” HHH Tamam işte; Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş da yüksek yargı organlarının Cumhurbaşkanı ile birlikte çay hasadına gitmesi nedeniyle yaptığı açıklamada sonradan “aman sürçülisandır” dese de bu gerçeğin altını çizmişti. Bizim ana akım medyanın cevval kalemlerinin “tamam öyleyse, lisanı sürçmüş canım adamın” demesi suç ortaklığının itirafıdır ki, Bharara bir sonraki raporuna bunları da eklese, “gerçeklerin üstünü kapatmakta bunların üstüne yoktur” dese yeridir. HHH Esasa gelelim; Bharara artık iç faktördür! Bizim içeride zoraki kapattığımız rüşvet dosyasını bir başka nedenle, yine bizim devlet katından bulaştığımız iddia edilen “İran’a ambargoyu deldiler” bahanesiyle açmıştır. “Emperyalist ABD’nin İran’a ambargo koyup bizi de zarara uğratmasına evet mi diyecektik, yaşasın Sarraf ve arkadaşları” diyen olursa, aslında Başkan olan Cumhurbaşkanı onları da bir sonraki çay hasadına çağırmalıdır. HHH 1725 Aralık günlerini hatır larsınız; devletlilerimiz meydanlara çıkıp ortaya çıkan gerçeklere; belgelere, kanıtlara, kutulara, saatlere aldırmadan ortalığı velveleye vermişlerdi. Şimdi Sarraf’ın avukatı, “Bu rüşvet hikâyeleri Türkiye’nin koskoca Meclis’inde aklandı. Bakanlar her ne kadar bakanlıktan oldularsa da yargılanmalarına gerek duyulmadı” deyince, Bharara da “İşte şimdi yakalandınız, aradığım kanıt tam da buydu” diye yanıtladı. Öyleyse “içtir dıştır” karıştırmayalım, “Sınır Tanımayan Gerçekler Örgütü”nün değerli bir armağanı olarak bakalım. HHH Biliyorum şimdi kimi okurlarım “şakanın sırası mı” diyor. Sırasıdır; çünkü biz tarih boyunca ağlanacak hallerimize hep gülmüşüzdür. Şimdiki halimiz de tamı tamına böyledir. Devletin üst katlarında oturanlar “yargı bize bağlıdır” diyor; bizim medyamızın sünepe habercisi, kalemi eğri yazarı “Yahu adam öyle dememiş, yoksa ne olmuş ki, adalet bakanları hâkimlere, savcılara telefon mu etmiş, işleri karıştıran yargıçlar, savcılar sürülmüş, görevden mi alınmış” diye görmezi, duymazı oynuyor; biz de gülüyoruz. HHH Peki, biz gülmeyelim de ne yapalım? Baskıdan, zorbalıktan, artan vergilerden bunalan halk zil takıp oynamaya başlayınca “işte şimdi yandık” diyen despot padişahı bilirsiniz; o zamanlardayız sanki. Gerçek asgari ücret 1000 liraya indi inecek, “elektriğe yüzde yüz zam var” diyorlar; adamın biri “yargı da, yasama da, yürütme de bizdedir, oğlan bizim kız bizim” demekte. Katılıyoruz gülmekten, içimiz dışımıza çıktı... İyidir yani gülmek... HDP’den MGK araştırılsın talebi HDP, Milli Güvenlik verdiği araştırma önergesinde Kurulu’nun (MGK) bugüne demokrasinin geçerli olduğu hu kadarki uygulamalarının yarat kuk devletlerinde bulunmama tığı mağduriyetlerin araştırılma sı gereken MGK’nin bugüne ka sını talep etti. HDP Grup Başkan dar ortaya koyduğu uygulamala vekilleri İdris Baluken ve Çağlar rın açığa çıkarılmasını talep etti. Demirel; TBMM Başkanlığı’na l ANKARA C MY B