Katalog

Cuma 3 Haziran 2016 4 Kastamonu’dan İstiklal yürüyüşü Kurtuluş Savaşı’nda cepheye silah ve mühimmatın taşındığı İneboluAnkara arasındaki ‘Atatürk ve İstiklal Yolu’ verilen mücadeleyi gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla her yıl düzenlenen yürüyüşe bu yıl Türkiye’nin dört yanından yaklaşık 400 kişi katıldı. Yürüyüş öncesi İnebolu Türk Ocağı önünde tören düzenlendi. Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı’nda millet olarak işgale karşı koyduklarını hatırlattı. 95 kilometrelik güzergâhta 2 gece kamp yapacak grup pazar günü Kastamonu’ya ulaşacak. l KASTAMONU/DHA Cumhurbaşkanlığı iptali için başvuru Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sahte diploma iddialarının bir türlü gündemden düşmemesinin ardından Ömer Faruk Eminağaoğlu, Erdoğan’ın 12’nci Cumhurbaşkanı seçildiği seçime ilişkin seçim tutanağının “tam kanunsuzluk” nedeniyle iptali ve seçimin yenilenmesi konusunda Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuru yaptı. Eminağaoğlu, diplomanın sahte çıkması halinde, Erdoğan hakkında “Sahte resmi evrak kullanmak suçundan” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını istediğini de yazdı. l Haber Merkezi İzmir’de HKP pankartını indirmek için operasyon İzmir Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) İl Başkanlığı binasına asılan pankart håkim kararıyla polis tarafından indirildi. Partinin Çankaya semtindeki il binası üzerine “Sözümüzdür: Nereye gidersen git, nereye çıkarsan çık, çelik bilezikle tanışacaksın, tarihe de hırsız, katil, hain ve ABD uşağı olarak geçeceksin! HKP” yazılı pankart asıldı. Polisin görüştüğü İl Başkanı Tacettin Çolak savcılık kararını uygulamayacaklarını ve pankartı indirmeyeceklerini belirtti. Bu yanıt üzerine polis, bu kez 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nden pankartın indirilmesi yönünde karar çıkarttı. Polis, itfaiye ekibinin yardımıyla pankartı yerinden söktü. l DHA haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Yeni bir imam hatip okulu Beşiktaş’ta İsmail Tarman Ortaokulu sessiz sedasız imam hatip yapıldı. 4. Levent Konaklar Mahallesi’nde bulunan okulu eğitim gönüllüsü bir işadamı yaptırmıştı. 2005’ten beri “İsmail Tarman İlköğretim Okulu” olarak öğretimini sürdürdü. Şimdi, okul aile birliğinin de habe ri olmadan okulun adı imam hatip ilköğretim okuluna çevrildi. Veliler öfkeli ve imza toplamaya başlayacak. Yoksa yargıya gidilecek. Daha önce, aynı mahallede bulunan Yenilevent Lisesi de imam hatip lisesine çevrilmeye çalışılmış, tepki yükselince vazgeçilmişti. Bakanlık sessiz sedasız çalışıyor. Törende salon azarlamak Çuvaldızı başkalarına batırıyoruz, biraz da kendimize iğne batıralım. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin ödül töreni önceki akşam İstanbul’da bir otelde yapıldı. Her şey güzeldi, Cumhuriyet de ödül aldı. Ancak töreni sunan gazeteci, bir ara salonda yükselen gürültüyü biraz sert susturunca, daha çok dikkat çekti. Özellikle ikrama yönelen davetliler, dondu kaldı. Töreni izleyenler, azarlama ile karışık susturmayı yadırgadılar. Bir gece önce Beyoğlu Venedik Sarayı’nda da benzer bir tören olduğunu anlattı arkadaşlar. Orada da bir hareketlenme olmuş, ancak İtalyanlar uyarıyı gayet usturuplu yapmışlar. Sağlık için günde 10 bin adım atın 4 Mümkün olduğunca uzağa park edin. 4 Merdivenleri kullanın. 4 Öğle yemeğinde yürüyün. 4 İşte, en uzaktaki lavaboya gidin. (Kaynak: Cleveland Clinic) Türkiye’yi üzen billboard İngiltere 23 Haziran’da Avrupa Birliği üyeliğinde kalıp kalmamayı oylayacak. AB’den ayrılmayı savunanların en büyük kozu maalesef Türkiye. Referandumda oy verecekleri “Türkiye gelir ha” diye korkutuyorlar. Bunu da öyle gizli değil, aleni yapıyorlar. Yanda gördüğünüz afişler ülkenin yollarına asılmış halde. Şöyle yazıyor: “Türkiye, nüfusu 76 milyon, Avrupa Birliği’ne üye oluyor. Ayrılmak için oy verin.” Eskiden bu ülkenin itibarı vardı, sağ olsunlar onu da sıfırladılar. Eğer Yiğit Bulut’un dedikleri doğru olsa, neler olurdu? Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Yiğit Bulut dün yine çok özel şeyler söylemiş. Başdanışman olduğu ve aldığı parayı hak etmeye çalıştığı için, çok veciz düşüncelerini ifade etmek zorunda hissediyor kendisini. Ve görüşleri de hemen yankı buluyor, Twitter’da TT oluyor, herkes sadece bu konuyu konuşuyor. Arada alaya alındığı da oluyor, ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Neyse, Yiğit Bey şöyle demiş: “Balkanlar, Afrika, Orta Asya ve Ortadoğu’daki halk İstanbul’dan nasıl yönetilirizi konuşmaya başladı.” Lütfen bu sözlere gülüp geçmeyin; düşünün. Yiğit Bey’in dediği doğru olsa, neler olurdu, onu tahayyül edin. Mesela, Yunanistan ve Ege adaları bizim Ege gibi turistsiz kalır, Yunanlar kalabalıktan bunalmazdı. Mesela, Lübnan’ın, İsrail’in kasabaları, bizim Sur, Şırnak, Cizre, Yüksekova gibi yeniden imar edilir, Toledo olma şansına kavuşurdu. Mesela Güney Afrika Cumhuriyeti’ni Beştepe’ye bağlı bir vali idare eder, ülke TÜRGEV’in yurtları ve okulları ile dolardı. Son olarak, mesela Kazakistan ve Türkmenistan’da havuz müteahhitleri daha çok iş yapar, imar edilirdi. Yiğit Bey sonuna kadar haklı. Yiğit Bulut Bilal’in ortağına TRT’den 57 milyon TRT’de yayımlanan Filinta dizisine, bölüm başına 5 milyon TL ödendiği iddia ediliyordu. Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Filinta dizisine bölüm başına kaç lira ödenmiştir” diye sorunca TRT yanıt verdi. Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ortağı Yusuf Esenkal’ın yapımcı ortaklardan olduğu TRT’de yayımlanan Filinta dizisinin maliyeti de ortaya çıktı. Gazeteport’un haberine göre, TRT’nin verdiği yanıtta, Filinta dizisinin 56 bölüm yayımlandığı ve Es Yapım’a 57 milyon Erdoğan da dizinin setini ziyaret etmişti 150 bin TL ödeme yapıldığı bilgisi yeraldı. Kısaca bölüm başına 1 milyon TL ödeme yapılmış. Herhalde TV yapımcıları, bu para normal mi, anormal mi, anlatır. ‘Hür Yandaş’lar salvolara başladı Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar gazetesi, eleştirinin dozunu artırdı. Yazarlardan Etyen Mahçupyan “AK Parti’nin söz konusu seviyesizliği bir an önce aşması, bizzat kendisine mesafe alarak bakabilmesi lazım” dedi. Kendisini bir dönem “hür yandaş” diye tanımlayan Hakan Albayrak, Başbakan Yıldırım’ı “yerli yersiz” Atatürk vurgusu yapmakla suçladı. Gürbüz Özaltınlı ise, Erdoğan’ın “ciddi hatalara” düştüğünü, “kabul edilemez” söylemlerde bulunduğunu söyledi. Erdoğan’ın anlattığı Emin Paşa Alman çıktı Cumhurbaşkanı, Uganda’da uzun uzun Mehmed Emin Paşa’yı anlattı. Gazeteci Kerem Çalışkan, Paşa’yı yazdı Kut’ül Amare ve Halil Paşa tartışmalarından sonra şimdi de Uganda’dan Mehmed Emin Paşa tartışması alevlendi. Afrika gezisi kapsamında önceki gün Uganda’ya giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tören sırasında söylediği, doktor Mehmet Emin Paşa’ya ilişkin sözler tartışma yarattı. Osmanlı askeri doktoru olarak büyük hizmetleri olduğu belirtilen Mehmet Emin Paşa’nın İngiliz Askeri Valisi Charles Georges Gordon tarafından, Güney Sudan’a keşfiyle birlikte Uganda’da bilinmeyen çeçe sineği ve uyku hastalığının Uganda’ya geldiği iddialar arasında yer alıyor. Erdoğan’ın Uganda ziyareti kapsamında Makarere Üniversitesi’nde fahri doktora verilmesi töreninde dile getirdiği Mehmet Emin Paşa için söylediği “O dönemde bugünkü Uganda topraklarında Mehmet Emin adında aynı zamanda seyyah olan bir Osmanlı Paşası görev yapıyordu. Asıl mesleği doktorluk olan Emin Paşa aynı zamanda tabiat âlimi olarak yüzlerce hayvan ve bitki türünü keşfetmiş ve bilim dünyasına kıymetli katkılar sunmuştur. Emin Paşa, bu topraklarda 1892 yılında Kongo’da esir ticareti yapan bir aşiret tarafından şehit edilmiştir” sözleri tartışma yarattı. Bilerek mi konuştu? Emin Paşa’nın 124 yıl sonra izinden giderek Uganda’da ilişkileri geliştirmek için geldiklerini söyleyen Erdoğan’ın, Mehmet Emin Paşa’nın Alman bir Yahudi olduğunu bilmeden mi konuştuğu, bilerek mi konuştuğu merak konusu olurken adı geçen Mehmet Emin Paşa’nın Osmanlı askeri doktoru olarak görev yapması iddiaları güçlendirdi. 1840 yılında Alman Yahudisi olarak dünyaya gelen ve asıl adı ise İzak Eduard Schnitzer olan Emin Paşa Almanya’daki fizik eğitiminin ardından, pratik doktorluk yapmaya başladı. Almanya’da o yıllarda ırkçılık nedeniyle Yahudi olduğu için kendisine iş verilmemesi nedeniyle Osmanlı ülkesine geçen Mehmet Emin Paşa, 1870’te Arnavutluk Valisi İsmail Hakkı Paşa’nın hizmetine girip doktorluk yaptı. 1875’te Uganda’dan sonra 2. durağı Kenya oldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Doğu Afrika ziyaretinin ikinci durağı Kenya’daydı. Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta ile başkent Nairobi’de basın toplantısı düzenleyen Erdoğan bir gazetecinin “Amerika destekli Suriye Demokratik Güçlerinin terör örgütü IŞİD’in kontrolünde olan Mınbıç’ı ele geçirmek için operasyona başladığı yönünde haberler geliyor. Operasyona katılanların çoğunluğunu da YPG militanlarının oluşturduğu yönünde iddialar var, bu iddialar doğru mu” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Sayın Obama ile askeri yetkililerle yaptığımız görüşmeler, istihbarat örgütlerimizle yaptığımız görüşmeler de bu söylenen ve sizin de sorduğunuz bilgiler doğru bilgiler değil. Şu anda Suriye Demokratik Güçleri olarak ifade edilen bu güçlerin içerisinde yaklaşık 450 kadar YPG’li var bunun dışında 2 bin 500 civarında Araplar var. Yani toplamda yaklaşık 3 bin kişi bu operasyonun içerisinde yer alıyor ve söylenen de şudur; YPG burada Mınbıç’ta daha çok lojistik bir güç teşkil edecek, asıl gücü Araplar oluşturacak.” Erdoğan Kenya’nın bölgesinde söz sahibi olan bir ülke olduğunu belirterek “Kenya ile ilişkilerimizi her alanda daha da ileri götürmenin gayreti içinde olacağız” dedi. l Haber Merkezi Kahire’de, oradan daha Güney’e, Hartum’a geçti. Doktor olarak hizmet verdiği Afrika’da Batı sömürgecilerinin ajanlarının topladığı çeşitli hayvan, bitki ve objeleri Avrupa müzelerine sattığı iddialarına ek olarak, fildişi ticareti de yaptığı belirtilen Mehmet Emin Paşa, Sudan’ın İngiliz Askeri Valisi Charles Georges Gordon tarafından, Güney Sudan’a, keşif yapmaya gönderildi. O yıllara kadar Uganda’da bilinmeyen çeçe sineği ve uyku hastalığının Uganda’ya Mehmet Emin Paşa operasyonları sırasında geldiği öne sürülürken, kara kıtanın ezeli sağlık sorunlarına katkı sunduğu iddilar arasında yer aldı. l Haber Merkezi C MY B