15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cuma 3 Haziran 2016 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK [email protected] Festivalin ödülleri alkışlarla verildi 44. İstanbul Müzik Festivali’ne katkılarından dolayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kadıköy Belediyesi, festivale mekân desteği veren Boğaziçi Üniversitesi ile İş Sanat ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) temsilcilerine teşekkür plaketleri takdim edildi. Yazarımız Evin İlyasoğlu da, törende üniversiteye sunulan plaketi İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın elinden aldı. Anadolu’nun cazı 16 yaşında 16’ncı Afyonkarahisar Caz Festivali’nin açılışı Josefina Zampova Band konseri ile yapıldı. NG Afyon Hotel’de düzenlenen açılış konserinde Zampova, sempatik tavırlarıyla da izleyenleri güldürdü. Zampova’ya gitarda Vlado Miklas, basgitarda David Herzig, davulda da Michael Nosek eşlik etti. Festivalin sanat yönetmeni Hüseyin Başkadem, “Afyonkarahisar’da caza inanılmaz bir destek ve ilgi var. Bu işin 16 yıldır yapılabilmesinin püf noktası, maliyeti çok düşük ses sistemleri ve pro düksiyon masraflarıyla yapılması. Bu yıl festivale 50 civarında sanatçı katılıyor. Bu yıl biraz küçüldük ama önemli olan Anadolu’nun tek caz festivali 16 yıldır aralıksız sürüyor” dedi. 7 Haziran’da bitecek festivalin kapanış konserini de Praglı bir soul/pop topluluğu Skeptemistic yapacak. Avrupa’da da iyi tanınan Praglı gitarist Jiri Simek, 6 Haziran’da festivalde olacak. Festival kapsamında müzisyenler genç insanlarla tanışıp müziği sevdirmek için okulları ziyaret edecek. l DHA Josefina Zampova Band Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri sahiplerini buldu ‘Sakıp Sabancı’nın Portresi’ Londra’da Sanatçı Kutluğ Ataman’ın Sakıp Sabancı’nın aramızdan ayrılışının 10. yıldönümü için hazırladığı ve bir saygı duruşu niteliğindeki video enstalasyon çalışması “Sakıp Sabancı’nın Portresi”, Londra’nın önemli sanat merkezlerinden biri olan Royal Academy of Arts’da sergilenecek. Eser, 1769 senesinden beri kesintisiz olarak her yıl düzenlenen Yaz Sergisi 2016 kapsamında 13 Haziran – 21 Ağustos tarihleri arasında ziyaretçilerle buluşacak. “Portre”, çeşitli nedenlerle Sakıp Sabancı’yla yolu kesişen binlerce kişinin portre fotoğrafından meydana geliyor. Ödülü Gezi’ye ve tutuklu gazetecilere adadılar Türkiye Yayıncılar Birliği’nin gelenekselleşen Düşünce ve masum insanların anısına adıyorum” dedi. Otosansürsüz yayıncılı İfade Özgürlüğü Ödülleri bu yıl, ğını kutlamak amacıyla Alfa Yayın kitapları yasaklanan ve soruştu Grubu’na verilen ödülü Everest Ya rulan yazar Hasan Cemal, Alfa yın Yönetmeni Cem İleri aldı. Yayın Grubu ve yağmalanıp yakılan Kırşehir’in 32 yıllık kitap ‘Bu çile hiç bitmiyor’ çısı Gül Kitabevi’ne verildi. Tür Delila Bir Genç Kadın Gerillanın kiye Yayıncılar Birliği 2016 Dü Dağ Günlükleri ve Çözüm Sürecin şünce ve İfade Özgürlüğü Ödül de Kürdistan Günlükleri isimli ki leri önceki akşam düzenlenen tö tapları hakkında yasaklama kararı renle sahiplerini buldu. verilen ve kendisine “terör” soruş Kırşehir’de 2015’in Eylül ayın turması açılan gazeteci, yazar Hasan da uğradığı saldırıda çalışanları yaralanan ve yakılarak büyük zarar Törende Gül Kitabevi, Alfa Yayınları ve Hasan Cemal alkışlandı. Cemal’e ödül verildi. Cemal, “Hapse düşenler, öldürülen meslektaşları gören Gül Kitabevi’ni temsilen, ki ken, “Daha dün üçüncü yılını andığımız mız, bu çile hiç bitmiyor. Kitapların tabevinin işletmecileri Eşref Odabaşı ve Gezi’de yaşamını yitirenlere, habercilik basımının, dağıtımının yasaklandığı bir ül Sait Akıllı’ya Düşünce ve İfade Özgür yaptığı için cezaevlerinde tutulan gaze kede ne ifade özgürlüğü olur, ne demokra lüğü Ödülü verildi. Odabaşı ödülü alır tecilere, ülkemin doğusunda katledilen si olur. Bunun kavgası devam eder” dedi. Cinsel gerilim hikâyesi ‘Sen Benimsin’ İtalyan yönetmen Luca Guadagnino, yeni filmi ‘Sen Benimsin’de Tunus’a yakın bir adadaki 4 kişi arasında geçen bir cinsel gerilim hikâyesini anlatıyor l Sen Benimsin: “Melissa P.”(2005) ve özellikle cüretkâr kamera kullanımıyla dikkati çekmiş, Tilda Swinton’lu “Benim Adım Aşk” filmiyle (2009) adını duyurmuş İtalyan yönetmen Luca Guadagnino, konusu Tunus’a yakın bir adadaki 4 kişi arasında geçen bir cinsel gerilim hikâyesi şeklinde özetlenebilecek yeni filmi “A Bigger SplashSen Benimsin”de yine buluştuğu, benzersiz oyuncu Tilda Swinton’ı, Ralph Fiennes, Dakota Johnson ve Matthias Schoenaerts’i yönetiyor. Alain Delon, Romy Schneider, Maurice Ronet, Jane Birkin’in rol aldığı, Fransız yönetmen Jacques Deray’ın 1968 yapımı “La Piscine”inin serbestçe bir yeniden çevrimi olan “Sen Benimsin” de yeni haftanın görülesi filmlerinden biri. İnsanoğlu Ork’lara karşı l Warcraft: 2 Dünyanın İlk Karşılaş ması”: Şevkle sürdürülegelen, 3 boyutlu, alabildiğine gösterişli ve özel efekt bombardımanı halindeki popüler çizgi roman uyarlamalarının yanı sıra şimdi de özellikle klavye başına kurulan arkadaşlar arasında ilgi görüp oynanan ve en çok rağbet edilen bilgisayar oyunlarından medet uman Hollywood’un son gişe bombası “Warcraft: 2 Dünyanın İlk Karşılaşması” da başlıyor. “MoonAy” adlı bilimkurgusuyla tanınan yönetmen Duncan Jones’un, insanoğluyla Ork’lar denen dev yapılı, çok güçlü, canavarımsı, ürkünç yaratıkları karşı karşıya getirip kapıştırdığı “Warcraft”, kitsch video oyunu estetiği ve susmak bilmeyen müziğiyle epeyi kafa ütüleyici, özel efekt ağırlıklı, şiddetşamatadan geçilmeyen, 3 boyutlu, 2 saatlik bir fantastik. Böylesi fantastik ama dandik ve beylik seyirliklerin meraklısı seyircilerce kaçırılmayacak düzeyde, yaza özgü, yeni bir gişe canavarı adayı “Warcraft” sonuçta bir devam filmine de davetiye çıkaran bir finale bağlanıyor tabii ki. Esrarengiz bir tedavi l Evrim: Bosnalı kadın yönetmen Lu cile Hadzihalilovic, oldukça beğenilmiş Nicolas Cage filmde iki ‘kirli’ polisten birini canlandırıyor. ilk filmi “Masumiyet”ten 12 yıl sonra çektiği ve 2015 San Sebastian film festivalinde jüri özel ödülünü kazanan ikinci filmi “EvolutionEvrim”de, sakinleri sadece kadınlarla küçük çocuklardan oluşan bir adaya çeviriyor kamerasını. Erkek çocuklara, esrarengiz bir tedavinin uygulandığı adadaki hastanede, yaşına bakmadan tüm olup bitenleri sorgulayan ve bir gece annesini (Roxane Duran) gizlice takip ettiğinde gördükleriyle büyük bir kâbus yaşayan, 10 yaşlarındaki Nicolas’ya (Max Brebant) sadece hastanenin genç bir hemşiresi Stella (JulisMarie Parmentier) yardım edecektir. Ödüllü görüntüleri, ağır tempolu ama sıra dışı anlatımı ve tuhaf hikâyesiyle kuşkusuz sinefillere salık verilecek tür den, etkileyici bir BosnaFransa ortak yapımı “Evrim”. l Vurgun: Müjde, Amerikan si nemasındaki Coen ya da Wachowski kardeşlerden sonra (pardon onlar artık Wachowski hemşireler malumunuz) nurtopu gibi yeni bir kardeş yönetmen ikilimiz daha oldu: Benjamin ve Alex Brewer kardeşler. İkilinin yazıp yönettiği, Nicolas Cage’le Elijah Wood’un ortak çalışan ama maaş dışında hep fazladan para kazanmanın peşindeki, ortak çalışan, Las Vegas’lı 2 ‘kirli’ polisi oynadığı “The Trust”, “Vurgun” adıyla gösterimde. Ele geçirdikleri sınav sorularını servisteki öteki polislere satan uyanık ve paragöz ikilimizin, büyük bir uyuşturucu operasyonuna dair tesadüfen edindikleri bilgilerden yola çıkarak giriştikleri tehlikeli bir soygun hikâyesini, kara komedi ve polisiyegerilim öğeleriyle bezeyerek aşama aşama aktarıyor “Vurgun”. Coen kardeşlere öykünen, klişelerden kaçınmaya baksa da sığlıktan pek kurtulamayan, derinliksiz ama özenli ve şaşırtmacalı anlatımı ve son yıllarını sıradan macera filmleriyle geçiren, nicedir düşüşteki Nicolas Cage’le artık Harry Potter serisiyle çocuk yaşta yakaladığı ünü sıradan yapımlarda rol alarak sürdürmeye çalışan genç Elijah Wood ikilisinin oyunculuk çabalarıyla nispeten çekilir kılınmış, yer yer matrakımsı bir ‘film noir’ düzeyinde seyreden bu orta karar “Vurgun”, öncelikle bu tür kara komedimsi, heyecanlı polisiyelerden hoşlananlar için. Evin İlyasoğlu ile Bülent Eczacıbaşı 15 Tersten esen rüzgârlara inat EGEMEN BERKÖZ Tersten esen rüzgarlara inat, bir festivali daha yapıyoruz. 1973’te başlayan İstanbul Müzik Festivali’nin kırk dördüncüsü 1 Haziran Çarşamba akşamı Lütfi Kırdar’daki açılış kokteyli, töreni ve konseriyle başladı. Kokteyli geçip törene gelelim: Festivali düzenleyen İKSV’nin yönetim kurulu başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın konuşmasının ardından festival sponsorlarına teşekkür plaketleri sunuldu. Bu yılın onur ödülü verilen İlhan Baran’ı bekliyordum ben heyecanla, ama ne yazık ki kendisi gelememişti, ödülünü onun adına CSO şefi Rengim Gökmen aldı. Sonunda sıra müziğe gelmişti. İlk olarak Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile genç Rus piyanist – 2015 Uluslararası Çaykovski Yarışması’nın piyano dalı birincisi – Dimitri Masleev’den Çaykovsi’nin başyapıtlarından birini, 1. Piyano Konçertosu’nu dinledik. Etkileyiciydi. Sanırım, ileride adından çok söz ettirecek, önümüzdeki yılların büyük piyanistlerinden biri olacak. Konserin ikinci yapıtı ise bir başka büyük Rus bestecinin, Şostakoviç’in bir başyapıtıydı: Op.116a Hamlet Süiti. İnanılmaz ince ayrıntılarla örülü bir yapıt ve yorum. Sonuç güzel bir açılış konseri. Konserin sonunda salonu dolduran ve genellikle olduğunun tersine bölüm aralarında değil alkışlamak, alkış girişiminde bile bulunmayan müzikseverler mutluydu. Şu da ilginç bir not belki: Bir konserde Rus müziğinin üç yüzyılının birer temsilcisini dinlemiştik: 19. yüzyıldan Çaykovski, 20. yüzyıldan Şostakoviç ve 21. yüzyıldan Masleev. Kimbilir ilerde o da besteciliğe yönelir belki. Büyük bestecilerin çoğu piyanist kökenli değil mi? 44. İstanbul Müzik Festivali’nde 24 Haziran’a kadar tam 26 konser olduğunu müzikseverlere duyuralım. Hepsi birbirinden nitelikli senfoni ve oda orkestrası konserleri ve dinletilerde iki dünya, bir de Türkiye ilkçalınışı dinleyeceğimizi de ekleyelim. MkNaearpveplİesletriatGnhboaulrepl’rdei a Rşlytyhüdlcdaoaaoeoğeomarcbrriürğmta.hepain1iSkon8relad.eatn.©r0BsecVraMgaiRai0lzalGınagkiokn’kddpa.ialbif:ıeyetEplıewse’s,lnsleSireerseywıtineavtkarNMwhnrleuhierzeoarlaa.rnlbgltvar,peiçYpeanyRpİrısleeyıilyeolneltmenaarbsazitti3elınnaeühgş1çibrertrotiTgatskıuvrre1liiMi9ı.lpnsksş’mdi7eeütm,aaam9rbpsFaanaupuuolt1baç9lnzöuaeurı8’ulrnkaıtl9. 53. Ölüm Yıldönümü ‘O barışın sembolü’ CHP Genel Başka nı Kemal Kılıçdaroğlu, Nâzım Hikmet’in 53. ölüm yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, “Nâzım Hikmet, barış içerisinde, özgür bir şekilde birlikte yaşama iradesinin sembolüdür. Sanatçıların korkmadığı, yazarların düşünceleri yüzünden hapse atılmadığı, emekçilerin hak ettikleri yaşama kavuştuğu, yoksulluğun silindiği bir Türkiye istiyoruz. Amacımıza ulaşacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, mesajında usta şair Nâzım Hikmet’in bütün haksızlıklara, adaletsizliklere ve ayrımcılığa karşı, insanoğlunu üstün tutma, haklarını koruma ve adaleti sağlama iradesinin simgesi olduğunu da vurguladı. l ANKARA Kültürün üç günlük zirvesi İstanbul Uluslararası Sanat ve Kültür Festivali – IST. Festival bugün başlıyor. Festival katılımcıları arasında Anton Corbijn, Parker Posey, Murat Tabanlıoğlu ve Robert Montgomery yer alırken, Corbjin’in fotoğraf sergisi, bu akşam 18.00’de açılacak. Bilgi: www.istanbul74.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle