15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Haziran 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HÜKÜMET SÖZCÜSÜ NUMAN KURTULMUŞ’TAN BAKANLAR KURULU SONRASI AÇIKLAMA Parayı bastırana TC vatandaşlığı geliyor Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş’un verdiği mesajlar özetle şöyle: l 33. fasıl açılıyor AB ile müzakereler kesintisiz devam etmektedir. Mali, bütçesel yükümlülükler ile ilgili 33. faslın açılması ile ilgili adım bu hafta Brüksel’de atılacaktır. l AB top dolaştırmasın Türkiye geri kabul anlaşmasında ‘sözlerimizi geri alırız’ demedi, hakkı olmasına rağmen. AB son Midyat ve Erciş için karar yok (Midyat ve Erciş’in il olması haberleri) Böyle bir konu gündeme gelmemiştir. Herhangi bir gazetedeki açıklamayı esas alarak fikir beyan edemeyiz, devlet yönetiyoruz. anda ‘terörle mücadeleden vazgeçin’ dedi. Bu mücadele AB istiyor diye akamete uğratılamaz. Top dolaştırmaya, lafı evirip çevirmeye gerek yoktur. l Yabancıya oturma ve vatandaşlık Belli bir miktarda parayı sabit sermaye yatırımı olarak Türkiye’ye getirenler, Türkiye’de belli bir miktarın üstünde meblağda gayrimenkul satın almak ve bunları 5 yıl süreyle satmama kaydıyla tapularına kayıt şerhi düşülenler, yine burada kurulacak işyerlerinden belli sayıda istihdam oluşturanlar, belli miktarın üstündeki parayı bankalara yatırarak 2 yıl bu para nın bankada kalması şartını kabul edenler ve ayrıca 5 yıl vadeli tahvil alanlara oturma izni ve vatandaşlık hakkı verilmesiyle ilgili yasal hazırlıkları, düzenlemeleri yapmaktayız. l Yabancıya kimlik numarası Yasayla Türkiye’de yaşayan yabancılara kimlik numarası verilecek. Pasaport ve sürücü belgeleri verme yetkisi Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne devredilecek. Dış temsilciliklerde nüfus memuru görevlendirilecek. l ANKARA Ombudsman Nihat Ömeroğlu: YARGI TASARISINA DESTEK VERMEM Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Yargıtay ve Danıştay’ın üyelerinin görevine son veren tasarıyı desteklemediğini açıklarken, tasarıyı yetersiz bulduğunu ifade etti. Yargıda gizli şekilde yasadışı yapılanların sistem dışına çıkarılması gerektiğini savunan Ömeroğlu, “Bu anayasaya aykırı olabilir ama mesele devlet meselesi haline gelmiştir” dedi. Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği’nin hazırladığı “Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenirliğinin Artırılması Hakkında Özel Raporu” kurumda düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. 584 sayfalık raporun sonuç bölümünü özetleyerek anlatan Ömeroğlu, HSYK’nin “Hâkimler Yüksek Kurulu” ve “Savcılar Yüksek Kurulu” şeklinde ikiye ayrılması gerektiğini söyledi. Bir gazetecinin “Yürütmenin, yani hükümetin yargıya yönelik tutum ve davranışlarına ilişkin eleştiriler var. Raporda bu konu neden hiç ele alınmadı?” sorusu üzerine Ömeroğlu, raporun bir çok yerinde hâkimlerin tarafsızlık ve bağımsızlığına vurgu yapıldığını söyledi. l ANKARA YARSAV VE YARGIÇLAR SENDİKASI’NDAN TEPKİ Diktatörlük uyarısıYARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın ortak açıklamasını Mustafa Karadağ okudu. Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargıçlar Sendikası; Yargıtay ve Danıştay’ın üye yapısı ile görev sürelerini sil baştan değiştiren yargı tasarısına karşı Yargıtay önünde açıklama yaptı. Sendika Başkanı Mustafa Karadağ, “Adalet ve demokrasinin yok edildiği yönetim biçiminin adı diktatörlüktür” dedi. YARSAV ve Yargıçlar Sendikası üyeleri, yüksek yargı tasarısına karşı uyarmak amacıyla Yargıtay önünde bir araya geldi. Açıklamaya CHP İstanbul Millet vekili İlhan Cihaner, Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Yargıtay üyeleri Mustafa Ateş, Ali Suat Ertosun ile bazı hâkim ve savcılar ile avukatlar katıldı. Ortak açıklamayı okuyan Mustafa Karadağ “Siyasi iktidar yasa yoluyla şu anda Türkiye’nin en güvenceli mesleği olan yüksek mahkeme üyeliği görevini yasa ile sona erdirmek istemektedir. Bu yasa, Anayasaya açıkça aykırı olup Yargıtay ve Danıştay üyelerinin azlini öngörmektedir. Yargıçların azli sonucunu doğuracak bu yasayı Adalet Bakanlığı hazırlamıştır. Hükümet yani yürütme organı yüksek yargıçların azlini öngören bir yasa hazırlayamaz, bu sonucu doğuracak bir tasarrufta bulunamaz.” Yüksek yargıçların yasa ile azlinin, sadece azledilenleri ilgilendiren basit bir özlük meselesi olmadığını kaydeden Karadağ, “Unutulmaması gereken adalet ve demokrasinin yok edildiği yönetim biçiminin adı diktatörlüktür” ifadelerini kullandı. l ANKARA Aynı hayal kırıklığı, farklı tepki Türkiye Nisan 2015’te ‘soykırım’ diyen Papa’ya tepki için büyükelçisini çekmişti, bu kez açıklama yaptı DUYGU GÜVENÇ Türkiye’nin İsrail ile başlayan Rusya ile devam eden dış politikadaki değişim adımlarına Vatikan da eklendi. Papa Françesco, Nisan 2015’te ‘soykırım’ dediği için Büyükelçisini merkeze çeken Türkiye, aynı sözlerin bu defa Erivan’da tekrarlanmasının ardından yazılı açıklamayla yetindi. Dışişleri’nin yazılı açıklamasında “Papa Françis geçen sene Türkiye ve Türk halkı nezdinde yarattığı hayalkırıklığının bir benzerini yaşatmış” denilirken Papa’nın “diğerini ötekileştirdiği” belirtildi. Vatikan’ın Ankara Büyükelçisi ise resmen göreve başlamadığı için Masalahatgüzar nezdinde girişim yapıldı. Dışişleri, Papa’ya tepki için Erivan ziyaretini tamamlamasını bekledi. Ardından da açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Papa Françis’in 2426 Haziran 2016 tarihlerinde ger çekleştirdiği Ermenistan ziyareti sırasında sözde soykırım anıtına gitmesi, 1915 olaylarına ilişkin talihsiz açıklamalar yapması, Ermeni Katolikosluğuyla imzalanan Ortak Bildiri’de 1915 olaylarına dair kabul edilemez atıflarda bulunulması ve dönüş yolunda yalan ve iftira olduğu kanıtlanmış ifadelerin zikredilmesi, Papa Fransuva’nın, 1915 olaylarına ilişkin tarihi gerçeklerle ve hukukla bağdaşmayan Ermeni anlatısına olan koşulsuz bağlılığını bir kez daha göstermiştir. Papa Françis Birinci Dünya Savaşı yıllarında çekilen acılar ve verilen kayıplar arasında bir kez daha din temelli ayrımcılık yapılmıştır.” l ANKARA Papa, Ermenistan’daki anıta da çiçek koyup dua etmişti. DEMESEM OLMAZDI Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesco, Ermenistan ziyaretinin ilk gününde konuşma metninde olmamasına rağmen neden ‘soykırım’ ifadesini kullandığına açıklık getirdi. Papa, “Ermenistan cumhurbaşkanının konuşmasındaki vurguyu duydum. Bunun üzerine geçen yıl söylediğimi şimdi söylemesem tuhaf kaçardı” dedi. 1915 olaylarının 100. yılı için düzenlediği ayinde “Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapılandır” diyerek TürkiyeVatikan arasında diplomatik kriz tetikleyen Papa, Ermeni lider Serj Sarkisyan’la görüşmesinde de ‘soykırım’ kelimesini kullanmış ve yine Türkiye’nin sert tepkisiyle karşılaşmıştı. Ermenistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle sohbet eden Papa, bir gazetecinin “Bunun, böyle acı bir konuda barış için faydalı olacağını mı düşünüyorsunuz” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Ben her zaman, geçen yüzyılda yapılan 3 soykırımdan bahsettim: Ermenilere yapılan, Hitler’in yaptığı ve Stalin’in yaptığı. Soykırım kelimesini gücendirmek için değil, objektif olarak kullandım.” Haçlı tepkisi Öte yandan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin “Papa’nın ve Papalığın faaliyetlerinde haçlı zihniyetinin bütün izlerini görmek mümkündür” sözlerine Vatikan’dan tepki geldi. Vatikan Basın Sözcüsü Peder Federico Lombardi, “Papa Haçlı seferi yapmıyor. Bir savaş organize etmeye ya da duvarlar örmeye çalışmıyor, köprüler kurmak istiyor. Türk halkı aleyhine tek bir söz söylememiştir. Papa, Ermenistan ve Türkiye arasında uzlaşma arzusunu dile getirmiştir” dedi. l Dış Haberler haber 5 Kan ve rant... Baskıcı rejimlerin boy verdiği bir dönem, özgürlük karşıtı gelişmeler, aşı ve Müslüman karşıtı söylemlerle örülüp aşırı sağcı partilerin ekmeğine yağ sürülüyor... rı sağcı, ırkçı siyasal partilerin İngiltere’de yaşlı kuşağın AB’yi yükselişi ve Büyük Britanya’nın terk etmesinin başlıca nede halkoylaması sonucu Avrupa ni bu. Birliği’nden kopuşu... Ortadoğu’da yaşananlar din Bundan sonra AB ve İngiltere ci terör örgütlerinin AB ülkele arasında nasıl bir ilişki yaşana rinde yuvalanmaları Paris kat cağı, sürecin nasıl sonuçlanaca liamı; İngiltere’de geçmişte ya ğı belli değil. şanan terör eylemleri, patronla Belli olan ve gözle görülen rın ucuz emek gücüne dayalı sö yaşlı kuşağın, aşırı sağcı, kafa mürüleri... tasçı, yabancı düşmanı partile Bir de buna AB’nin siyasal ve re karşı sempatiyle bakması... ekonomik politikaları, emekli Özgürlük karşıtı demokrasiler nüfusun giderek yoksullaşması eğer AB ülkelerinde iktidara ge eklenince yıllardır süregelen kar lirse AB’de tüm siyasal denge maşık ilişkiler bir yerde kopuyor. ler altüst olacak, özgürlükçü de İngiltere’yle AB arasında bun mokrasinin önü kesilecek. dan sonra nasıl bir ilişki kurula Özgürlük karşıtı demokrasilerin cağını, TürkiyeAB arasında na önünü açmak için adları geçen sıl bir süreç işleyeceğini henüz kişilere baktığımızda başı Mari bilmiyoruz. ne Le Pen çekiyor. Tek bildiğimiz AB ülkelerinde Çok tehlikeli ve vahim bir yol aşırı sağcı, şoven siyasi parti ayrımı gözüküyor nereden ba lerin yükselişe geçmesi, özellik karsanız bakın... le yaşlı (emekli kesim) kuşaktan Marine Le Pen’e bu otoriter re büyük bir destek almaları... jimlere giden uçurumlar vadisin Bir de buna kuşaklar arasın de Boris Johnson, Geert Wil daki çatışmayı az önce belirtti ders, Nigel Farege, Donald ğim gibi koyabiliriz. Trump yol arkadaşlığı ediyor. HHH Saydığım bu adlar vahşi kapi AB ülkeleri hiçbir zaman “çok talizmin güler yüzü küreselleş kültürlü” bir model olmadı ve me, sömürü, emperyalizm sar olamazdı da... malının savunucuları. Bunları yıllarca yazdım. Avrupa’nın gözde liderleri, kan, Türkiye’de bir kesim AB’yi gözyaşı, emek üzerinden bir yol hep baştacı yaptı eleştirmedi, haritası çizip yoksul halkları bir bu modelin, sanayisi ve demok birlerine kırdırmak için yarın daha rasileri gelişmiş birliğin kurucu çok kan akıtmaya çalışacaklar. ülkelerinin kendi çıkarlarına göre Demokrasi çıtası aynı yerde düzenlendiğini söyledim... kalmayacak, sendikalar hep Kendi modellerini yaratarak ten güçten düşecek, sermaye dünya halklarını nasıl kucaklaya emek çelişkisi daha da derinle caklardı? şecek. Bu soruyu sordum! Barışın yerini savaş alacak! Bulgaristan’ı, Kuzey Kıbrıs HHH Rum Kesimini AB’ye alan bir Kuşaklar arasındaki çatışma düşünce yapısı, niçin Türkiye’yi öteden beri var olan bir gerçek yıllardır AB kapısı önünde bekle ti. Bu gerçek son yıllarda AB tiyordu? ülkelerinde ivme kazandı. Aşırı Her neyse! milliyetçi, ırkçı, kafatasçı siyasal Bu arada Türkiye’yle İsrail partiler yaşlı kuşağın gözdesi ol arasındaki ilişkiler tam bu sıra maya başladı. AB Avusturya’da da düzeldi... ırkçı partinin iktidara gelmesini Şimdi gözler Moskova’da... engelledi. Almanya’da bir ırkçı, Hele yaz geçsin, turizm dibe faşist partinin kurulması yasa vursun, düzelir inşallah! larla engellendiği için pek umur Hem racon kesersin hem de sanmadı... karizmayı çizdirirsin, nasıl olsa Bu doku yabancı düşmanlığı unutulur! Bilgi MEZUNLARINDAN rektöre yine protesto İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin 2016 mezunları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nu işten çıkaran Bilgi Üniversitesi Rektörü Mehmet Durman’ı yine protesto etti. İletişim Fakültesi’nde ders veren Prof. Dr. Balıkçıoğlu’nun ders esnasında sarfettiği sözleri Erdoğan’a hakaret sayarak ilişiğinin kesildiği duyurulmuştu. Üniversitenin Santral Kampüsü’nde dün düzenlenen İletişim Fakültesi’nin mezuniyet töreninde öğrenciler, rektörün konuşmasını arkaları dönük bir şekilde alkışlayarak protesto etti. Rektör Durman, konuşmasını bitiremeden kürsüden inmek zorunda kaldı. Öğrenciler daha sonra sahnede “Sanattan bilimden nefret ediyorlar; katliama, tecavüze, hırsızlığa ses etmiyorlar” pankartı açtı. Öğrenciler, 25 Haziran günü yapılan mezuniyette de Durman’ı protesto etmişti. İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Hedef yapıldım dava açacağım’ Sandal Bakanlık ‘Marksist, Leninist, ateist’ müdürü sordu İçişleri Bakanlığı, İzmir’de Çiğli Belediyesi bünyesinde mesleki kurslar vermek amacıyla 2 yıl önce kurulan Çiğli Belediyesi Eğitim Merkezi (ÇİBEM) Müdürlüğünü yapan Serdar Sandal için belediyeye yazı gönderdi. Bakanlık dilekçede, “Herkes tarafından Marksist, Leninist ve ateist olarak bilinen Serdal Sandal isimli birinin getirildiği ve buranın parti propagandası olarak kullanıldığı yönünde şikâyet aldık” dedi. İzmir’de bir dönem CHP İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Serdar Sandal, iki yıldır Çiğli Belediyesi bünyesinde açılan okuma yazma, mesleki eğitim ve İngilizce kurslarının verildiği ÇİBEM’de müdürlük yapıyor. Sandal, İçişleri Bakanlığı’nın dilekçe ile hedef gösterdiğini ve zor günler yaşadığını belirtti. Suçlanan Sandal tepkisini, “Matematik öğretmeniyim. Babam ve eşim de öğretmen. Ben İzmir’de yüzlerce öğrenciyi Türkiye’nin en iyi üniversitelerine yerleştirdim. İzmir Ticaret Odası’nda eğitim komitesinde görev aldım. Bir meczubun dilekçesi ile bu tür ithamlarla hedef gösterilmem doğru değil’ sözleriyle dile getirdi. Kursları halk eğitim öğretmenleri ile birlikte verdiklerini ve kimseden bir kuruş para almadıklarını kaydeden Serdar Sandal, şöyle devam etti: “Bu dilekçe ile resmen belediye başkanına ‘bu adamı işten at’ diyorlar.” l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle