15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Haziran 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Erdoğan’a savaş suçu suçlaması Almanya’da milletvekillerinin de arasında bulunduğu bir grup, Türkiye’deki operasyonlarla ilgili suç duyurusu yapacak Almanya’da aralarında federal nı duyurdu. Grup adına, Alman “tagess sürülen 21 sivil ile yine Cizre‘de üç ayrı milletvekilleri, hukukçular, sa chau.de” haber sitesine açıklamalarda evin bodrumunda 178 sivilin kasıtlı ola natçılar, gazeteci ve insan hakları bulunan avukatlar Britta Eder ve Petra rak hedef alındığı ve öldürüldüğü iddia savunucularının da bulunduğu bir Dervishaj, müvekkillerinin Türkiye’de ları gündeme getiriliyor. grup, Doğu ve Günaydoğu Anadolu işlendiği iddia edilen sistematik savaş İddiaların Federal Savcılık tarafından bölgelerinde yürütülen operasyon suçlarını Almanya’da yargı önünde taşı ciddiye alınıp alınmayacağı merak edili lar sırasında “savaş suçu” işlendiği mak istediklerini belirterek Erdoğan ve yor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve üst dü iddiasıya Cumhurbaşkanı Tayyip Er diğer yetkililer hakkında Karlsruhe ken zey askeri yetkililer hakkında 2011 yı doğan, eski Başbakan Ahmet Davutoğ tinde bulunan Federal Savcılığa suç du lında savaş suçu işlendiği iddiasıyla suç lu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve çok sayı yurusunda bulunacaklarını açıkladı. duyurusunda bulunulmuş ancak savcı da asker ve emniyet yetkilisi hakkın 200 sayfalık suç duyurusunda özellik lık tarafından takipsizlik kararı veril da suç duyurusunda bulunacakları le Cizre’deki operasyonlarda öldüğü öne mişti. l DHA Ya Izlemeselerdı? IŞİD militanları polis takibi altında olmasına rağmen pek çok bombalama olayı meydana geldi Diyarbakır, Ankara, Suruç katliamları ile Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne 3 Kasım 2012 halı saha maçı yönelik bombalı saldırıyı ger çekleştiren IŞİD militanlarının 20122014 yılları arasında adım adım izlendiği ortaya çıktı. Fiziki ve teknik takibe alınan IŞİD mi litanlarının örgütsel faaliyetleri, ormanlık alanlardaki eğitimleri, paintball maçları, alternatif bay ram ve cuma namazlarının bile izlendiği belirlendi. Adıyaman’daki IŞİD hücre si, 5 Haziran 2015’te Diyarba kır, 20 Temmuz 2015’te Suruç ve 10 Ekim 2015’te Ankara’da ger çekleştirilen bombalı saldırılar da rol aldı. 10 Ekim’de Ankara Gar Meydanı’nda 103 kişinin ya şamını yitirdiği canlı bombala rın başkente Gaziantep’ten gitti ği ortaya çıktı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün ise 2012 yılında o dönem El Kaide olarak bilinen ya pı içerisinde yer alan kişileri taki be aldığı ortaya çıktı. Polis, söz ko nusu saldırıları düzenleyen 19 kişinin telefonlarını dinlemeye aldı, fiziki olarak takibe başladı. Şüp 18 Kasım 2012 paintball maçı heliler adım adım izlendi, her anları fotoğraflandı. Elde edilen bilgiler ve fotoğraflar, savcılığın terör örgütü üyeliği suçundan geçen Mart ayında açtığı ve 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan dava dosyasında yer aldı. IŞİD flamalı düğün eğitim amaçlı paintball maçı yaptıkları, 3 Kasım 2012 ve 10 Şubat 2013’te örgütsel bağları güçlendirmek için halı saha maçı yaptıkları, 16 Aralık 201’de 30 35 kişi ile birlikte Burç ormanlık alanında örgütsel eğitim amaçlı düz koşu ve şınav çektikleri, yanla bayram olmasına rağmen bir gün sonra 26 Aralık günü Yunus Durmaz, Ahmet Güneş’in de aralarında olduğu 70 kişinin alternatif bayram namazı kıldıkları belirlendi. Deri ve para topladılar Polisin yaptığı telefon dinleme yönelik operasyonlarda tutuklandı. Polisin takibinde olan ve daha önce Suriye’ye gidip geldiği saptanan örgüt üyelerinden Mustafa Diken ile Halil İbrahim Kiraz ise 1 Mayıs günü 3 polisin şehit olduğu Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik saldırıya ilişkin tutuklan Fiziki takipte örgüt üyeleri Yu rında getirdikleri küçük çocukla lerinde örgüt üyelerinden Nus dı. Örgütün Türkiye emiri olan nus Durmaz, Ahmet Güneş, Ab ra örgütsel eğitim yaptırdıkları, ret Yılmaz’ın 15 Ağustos 2012’de Yunus Durmaz ise polis operasyo dulmutallip Polat, Nusret Yılmaz 27 Eylül 2013’te örgütsel amaçlı İ.H.K. adındaki kişiyle IŞİD’in fi nunda üzerindeki intihar yeleği ve diğerlerinin kentteki 2 ayrı der kermes düzenledikleri, 16 Şubat nansmanında kullanılmak üzere ni infilak ettirip parçalanarak öl nekte sık sık örgütsel toplantılara 2014’te Suriye’de ölen Mehmet para topladığının anlaşıldığı belir dü. Polisin 2 yıl boyunca izlediği katıldıkları kaydedildi. Örgüt men Kanlı için kurulan taziye çadırını lendi. Teknik takipte, IŞİD üyele örgütün diğer üyeleri; Ahmet Gü suplarının 15 Eylül 2012’de El Kai ziyaret ettikleri saptandı. rinden Ahmet Güneş’in ise 25 Ara neş, Talha Güneş, Nusret Yılmaz, de soruşturmasına tabi tutulan bir kişinin kızının düğününe katıla Alternatif namaz lık 2012’de toplanan derileri örgüt İlyas Kaya, Cebrail Kaya, Abidin adına satmak ve piyasa araştırma Aygün, Kürşat Akçiçek ve İsma rak IŞİD flaması taşıdığı belirtildi IŞİD üyelerinin sık sık örgütsel sı yapmak üzere bazı kişilerle ko il Pektaş’ın ise halen IŞİD silahlı 18 Kasım 2012’de ise Yunus toplantılar yaptıkları, dernekler nuştuğu saptandı. terör örgütünün amaçları doğrul Durmaz, Nusret Yılmaz, Abdul de küçük çocukları eğittikleri ve mutallip Polat ve Ahmet Güneş’in imamların arkasında namaz kıl 8 kişi Suriye’ye kaçtı tusunda Suriye’de silahlı faaliyetlerde bulundukları için soruştur de aralarında olduğu 25 kişinin mayı reddettikleri belirlendi. IŞİD Polisin takibe aldığı 19 şüpheli ma kapsamında yakalanamadı. kamuflaj elbisesi giyerek örgütsel üyelerinin 25 Aralık 2012 günü den 8’i 2015 yılı içerisinde IŞİD’e l GAZİANTEP / DHA Bitlis’te 1 asker şehit, 2 yaralı Bitlis’in merkez Kelaşebir Tepe Bölgesi’nde PKK’ye yönelik operasyon da dün sabaha kar şı saat 04.40 sırala Gül rında PKK’liler ta rafından önceden yerleştirilen basma düzenekli el yapımı pat layıcının infilak etmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Hasan Hü seyin Gül şehit oldu, biri ağır 2 asker de yaralandı. Şehit Gül, Bitlis’in Tatvan ilçesindeki 10. Tugay Komutanlığı’na bağlı Or genaral Suat Kuyaş Kışlası’nda yapılan tören ardından memleti ne uğurlandı. l DHA BENİM Gözyaşları sel oldu KARDEŞİM Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca bölgesinde PKK’lilerin açtığı ateşte şehit olan 26 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Mehmet Aslangiray için Adana’da cenaze töreni düzenlendi. Şehidin annesi Havva Aslangiray, kızları Sümeyye ve Fatma’yı yanına alarak “Allah’ıma yalvardım, ‘kimseyi yakma’ diye. Ama Mehmet’im şehit düştü” diyerek ağıt yaktı. Lice’deki şehit olan 34 yaşındaki Jandarma Astsubay Şükrü Ceylan Kırıkkale’de düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Lice’de şehit olan Uzman Çavuş Emrah Aytemiz için de Rize’nin Fındıklı ilçesinde Merkez Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Tabutunun başında saygı nöbeti tutan ve sıcaktan terleyen askerlerin yüzünü şehidin amcası Besim Aytemiz sildi. Baba Hüseyin Aytemiz ise oğlunun nişanlısı Özdeyiş Akbal’ın gözyaşlarını sildi. NEREDE? 33 gündür haber alınamayan Hurşit Külter’in ağabeyi, ailesinin çaresizlik içinde haber beklediğini söyledi SELİN GÖRGÜNER Gözaltına alındığına dair ailesine 27 Mayıs sabahı mesaj atan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter’den 33 gündür haber alınamadı. Şırnak Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve 23. Tümen Komutanlığı Külter’in gözaltına alınmadığını savunurken, İçişleri Bakanlığı 28 gün sonra inceleme için müfettiş gönderdi. Gazetemize konuşan ağabey Kamil Külter, “Devlet ‘uçan kuştan haberimiz var’ diyor. Kardeşim nerede?” dedi. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından Şırnak’ın yakınlarında Toptepe köyüne sığındıklarını ve çadırlarda kaldıklarını belirten Kamil Külter, “BÖF adlı Twitter hesabından Hurşit’in gözaltına alındığı, kanalizasyonda öldürüldüğü yönünde paylaşımlar yapıldı. Valilik 2 gün sonra ‘gözaltında değil’ diye açıklama yaptı. Bizde değil diyorlarsa BÖF hesabını kim kullanıyor, bulsunlar açıklasınlar” dedi. Sağ mı işkencede mi? Bir aylık süreçte çalmadık kapı bırakmadıklarını, AİHM’ye, BM’ye kadar başvurduklarını, kardeşinin akıbetine ilişkin bir yanıt alamadıklarını anlatan Külter, “Çaresizlik çok kötü. Bulunduğumuz yerden Şırnak görünüyor. Her gün Şırnak’a bakıyoruz, Hurşit’ten gelecek haberi bekliyoruz” dedi. Annesi Kerime Külter’in büyük acı yaşadığını vurgulayan Külter, “Annem belinden ameliyat olmuştu. Annem her gün ağlıyor, gözünün yaşı dinmiyor, çok acı çekiyor. Hurşit’ten hiçbir haber alamamak onu kahrediyor. 1 ayda çöktü. Ege’de, Karadeniz’de, Trakya’daki anneler de sesini çıkarsın” dedi. BABAANNEM GÖREMEDEN ÖLDÜ Babaanneleri 77 yaşındaki Gule Külter’in kardeşinden gelecek haberi beklerken öldüğünü ifade eden Külter, “Babaannemin tansiyon dışında bir sağlık sorunu yoktu. Torunlarına, özellikle Hurşit’e çok düşkündü. Hurşit’e çok üzülüyordu. Her gün telefonda Hurşit’i soruyor, ‘Hurşit’i göreyim öyle öleyim’ diyordu. Maalesef geçtiğimiz günlerde kaybettik. Hurşit’i göremeden öldü. Burada Toptepe köyünde defnettik” diye konuştu. haber 11 Güvensizleşen AB’de insani güvenlik ihtiyacı Birleşik Krallık’ta halkoylamasından AB üyeliğinden çıkma kararı çıkmasının hemen ardından, 25 Haziran’da AB’nin dış politikadan sorumlu Yüksek Temsilcisi Federico Mogherini, üye ülkelere yirmi sayfalık bir doküman iletti. Metnin amacı, 2002’de AB’nin kabul ettiği ve 2008’de gözden geçirilen güvenlik stratejisini yeniden tanımlamak. 2002’de kabul edilen strateji, “Daha iyi bir dünyada güvenli bir Avrupa” başlığıyla yayımlanmıştı. Mogherini ve ekibinin hazırladığı yeni dokümanın başlığı, “Paylaşılan vizyon, ortak eylem: Daha güçlü bir Avrupa”. Brexit sonrası ne yapılacağı tartışmasından geriye vakit ve akıl kalırsa, metin 28/29 Haziran’daki AB zirvesinde tartışılacak. Ortalığın altüst olduğu bir ortamda, AB’nin güvenlik stratejisini yeniden değerlendirmesi hem bir rastlantı hem değil. Tarih olarak bir rastlantı elbette ama içerik olarak değil. Bugün AB’den çıkmak isteyenlerin ileri sürdükleri en önemli nedenlerden biri, yitirdiklerini ifade ettikleri güvenlik duygusu. Esas olarak bir devletin yurttaşı olma, bir millete ait olma ayrıcalığı nedeniyle elde edilmiş bir güvenin yitimi hissi bu. Milliyetçi reflekslerle ifade ediliyor. Bunu “yerli ve milli” bir çerçeveye dönerek, onun içine kapanarak güvensizliği çözme arayışı olarak tarif etmek mümkün. 15 yıl önce var olan gelecekle ilgili iyimser hava, bugün yok. 2002’de, “Avrupa hiçbir zaman olmadığı kadar müreffeh, güvenli ve özgür” diyerek başlıyordu strateji belgesi. 20. yüzyılın ilk yarısına hâkim olan şiddetin yerini Avrupa tarihinde daha önce hiç görülmemiş bir barış ve istikrara bıraktığı tespitini büyük bir özgüvenle dile getiriyordu. Bu çerçevede AB, 2003’te güvenliği insani odaklı ele alma önerisini benimsedi. İnsani güvenlik yaklaşımı, geleneksel güvenlik devleti yaklaşımının yerini almalı, güvenliğe insanların somut sorunları, algıları, endişeleri seviyesinden yaklaşmalıydı. 2008 krizi AB üyesi devletlerin mali olanaklarını esas olarak banka kurtarma, kısmen de iç talebi destekleme harcamalarına tahsis etmesine yol açtı. Yapısal politika önerileri güme git ti. 2002 Avrupa güvenlik stratejisi AB semalarında hoş bir seda olarak kaldı. Yeni metin, “Avrupa Birliği projesinin hatta varlığının tartışmalı hale geldiği” tespitinden artık hareket ediyor. Birleşik Krallık’taki halkoylamasıyla bunun daha güncel bir sorun olduğunu belirtiyor. Buna karşılık sorunların tek tek devletlerin çözeceği boyutları aştığını ve birliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu iddia ediyor. Ardından hep tekrarlanıp hemen hiç uygulanmayan politika önerilerini sıralıyor. Güvenlik sorununun insanların somut yaşamları seviyesinde ve onların katılımıyla nasıl çözülebileceği sorusunu yanıtsız bırakıyor. Birleşik Krallık’ta kimin AB’den ayrılma yönünde oy verdiğine bakınca, büyük çoğunluğun küreselleşmeden ve daha somut olarak AB içi serbest dolaşımdan bir şekilde endişe duyanlar olduğu görülüyor. Yani yeni üretim yapısına mesleki vasıfları artık uymayan orta yaş üstü emekçiler, kasaba ahalisi ve yaşlılar. Onlar açısından güvenlik geçmişte bildikleri, içinde büyüdükleri, yerli ve milli devlet ve kurumlarının sadece sağlayabileceği bir şey. Halbuki Britanyalıların kendilerini içinde hissettikleri bu güvensizlik ortamının oluşup gelişmesinde en büyük sorumlu kendi yerli ve milli hükümetleri idi. Muhafazakâr veya İşçi Partisi yönetimleri tam bir sosyal güvensizleştirme projesi olan neoliberal politikaları 1980’den beri kesintisiz uyguladılar. Hatta bu politikaların AB kurumlarında hâkim olmasına en fazla neden olanlar, Birleşik Krallık hükümetleri ve onların AB Komisyonu’ndaki temsilcileri, bürokratlarıydı. Şimdi AB belki kısmen belki bütünüyle yeniden kurulacağı bir türbülansa girmiş durumda. Bu krizin güvensizlik hissini pekiştireceğini ve barış dönemini torpilleyeceğini biliyoruz. Tam bu nedenle güvenlik konusunu bütünüyle devletlerin tekeline bırakmayan, içe kapanarak, kapıyı, pencereyi ve perdeleri sıkı sıkıya kapayarak güven aramak yerine, işbirliğini, diyaloğu ve insanların yüz yüze ilişkiler içinde sorunlarına birlikte çözüm aramasını teşvik eden insani güvenlik politikalarına, müşterek yaşam ilkelerine ve idealine çok daha fazla ihtiyacımız olacak. l Ethem Sarısülük davası Bu TÜBİTAK’a nasıl güvenelim Gezi direnişi sırasında Ankara Kızılay meydanında 1 Haziran 2013’te Ethem Sarısülük’ün polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından başından vurularak öldürülmesiyle ilgili davaya Yargıtay’ın bozma kararının ardından “güvenlik gerekçesiyle” alındığı Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Sanık Ahmet Şahbaz Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Mahkeme heyeti, olay anının görüntülerini inceleyecek olan TÜBİTAK’tan rapor gelmediğini belirtti. Sarısülük ailesinin avu katı Murat Yılmaz, TÜBİTAK’a güvenmediklerini vurgulayarak “TÜBİTAK’a nasıl güvenebiliriz? Papazeriğini, ‘İmameriği projesi’ olarak kabul eden bir kurum. Biz güvenmiyoruz. Bu kurumdan net bir sonucunda geleceğini inanmıyoruz. Olumsuz bir sonuç çıkarsa raporu hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulunmasını istiyoruz. Ayrıca sanığında tutuklu olarak yargılanmasını talep ediyoruz” dedi. Sanık avukatları ise mahkemeye ulaşmayan bir rapor hakkında yargının baskı altına almaya çalıştığını öne sürdü. l DHA Milyonlarca hint kenevirine imha Diyarbakır’ın Lice ilçesinin kırsal kesiminde 6 binden fazla güvenlik gücüyle başlatılan operasyon sürüyor. Diyarbakır Valiliği operasyon kapsamında PKK’ye ait çok sayıda malzemenin ele geçirildiğini ve 6 milyon 438 bin Hint keneviri kökünün imha edildiğini açıkladı. Operasyonda 10 ton amonyum nitrat ve antitank silahı ele geçirildi HDP’li vekil Sibel Yiğitalp, “Lice’de ormanlar, yaşam alanları havadan ve karadan bombalanıyor. Hint keneviri tarlaları bir kılıf, uydurma” dedi. Çukurca’da bir çocuk öldü Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Ormanlı Köyü Aruş mevkiinde köyün koyunlarını otlatmak için araziye çıkan 17 yaşındaki Erkan Ölmez ile 14 yaşındaki Sepkan Yılmaz, bölgede meydana gelen patlama sonucu yaralandı. 2 çobandan 17 yaşındaki Erkan Ölmez, tüm rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ölmez’in cenazesinin otopsisi yapıldıktan sonra ailesine teslim edileceği belirtildi. DİHA çobanların askerlerin attığı top mermileri nedeniyle yaralandığını iddia etti. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle