Katalog

Cumartesi 25 Haziran 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Vergisiz barış kara paranın yolunu açar Uzmanlara göre daha önce uygulanan 3 varlık barışından alınan yüzde 2’lik verginin 4’üncü varlık barışından alınmayacak olması kara paranın yolunu açacak AKP Hükümeti, 2008, 2011 ve 2013 yıllarında dar. Bu barışta ise bu vergi dahi alınmayacak, sorgusuz sualsiz söz konusu pa çıkarılan kanunların ar ralar sisteme girecek. Var dından yeni bir varlık ba lık barışından offshore ül rışına hazırlanıyor. Daha önce yurtdışı varlıklar için uygulanan yüzde YENER KARADENİZ kelerdeki paralar da yararlanarak Türkiye’ye getirilebilecek. Panama belgeleri 2’lik vergi bu varlık barı nin gündemde olduğu böy şı sırasında alınmayacak. Vergi le bir dönemde yeni bir varlık ba siz varlık barışı kapsamında yurt rışı hazırlığı yapılması, akıllara dışındaki para, altın, bono, tah “Varlık barışı belgelerde adı ge vil, hisse senedi gibi varlıklarını çen AKP’ye yakın isimlerin ka 31 Aralık’a kadar yurda getirecek ra paralarını Türkiye’ye getirme şirketleri veya gerçek kişileri kap si için mi hazırlanıyor” sorusunu sıyor. Bu paralardan dolayı dene getiriyor. tim de yapılmayacak. Önceki varlık barışlarında bildirimler ver Rahatlama olmayacak gi dairesine yapılıyordu. Bu kez Vergi uzmanı ve Marmara Üni doğrudan bankaya bildirimde bu versitesi İktisat Fakültesi Öğretim lunulacak. Para Türkiye’ye başka Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bumin Doğru kişi adına da getirilebilecek. söz, yeni varlık barışı kapsamın ‘Panamacılar’a özel mi? da vergi alınmayacak olmasının kara Sözü edilen paraların içinde para aklamayı Türkiye’de vergi ödemek isteme daha kolay ha yen vatandaşlar ve işadamları ta le getireceğini rafından kayıtdışı olarak yurtdı söyledi. Doğru şına çıkarılan paralar ve yasadı söz, “Varlık ba şı ticaretlerden sağlanan gelir rışının daha önce ler de bulunuyor. Kara para et ki uygulamaların keti taşımayanlar ise demokrasi da pek çok ihtilaf ya nin oturtulamaması, rejim kaygı şandı. Bir düzenleme larının yaşanması gibi birçok ne yapılacaksa geçmiş denden ötürü de Türkiye’ye gel te çıkan ihtilafların miyor. Yolsuzluk yapanların ço mahkeme kararları ğunun AKP hükümetine yakın da taranarak aynı ih isimler, bürokrat ve siyasetçiler tilaflara yol açmaya den oluştuğu biliniyor. Bu kişi cak düzenleme şeklin ler söz konusu uygulama sayesin de yapılması lazım. İhtilafları or de büyük miktarlardaki paraları tadan kaldırmak için getirilen bir nı zahmetsiz bir biçimde sisteme mekanizmanın yeni ihtilaflara yol sokarak aklıyorlar. Aklama işle açması o mekanizmanın başarısı mi sırasında barış adı altında dev na gölge düşürür. Dolayısıyla pi lete ödedikleri verginin oranı ise yasalarda büyük bir rahatlama sadece yüzde 2 oldu bugüne ka oluşturmayacak” dedi. Düzenleme Şart Vergi alınmamasının bir diğer riskinin de yurtdışından tahakkuk edilen paraların bir süre sonra yurtdışına yeniden kaçma ihtimali olduğunu dile getiren Bumin Doğrusöz, “Getirilen para ile vergi kalkanı sağladıktan sonra kişi tekrar o parayı götürebilir. Bunun tedbirinin de alınması lazım. Bunun geçmişte uygulamasını İtalya yaptı. İtalya hiçbir denetim yapmayacağını, vergi de almayacağını ama gelen paraların ya borsa ya devlet tahvili ya da ülkede başka yatırım aracında 2 yıl kalma şartı getirdi. Bizde öyle birşey de görünmüyor. Denetimsiz gelecek ama para ne kadar kalacak” şeklinde konuştu. PwC Türkiye Vergi ve Mali Hukuk Hizmetleri lideri Zeki Gündüz, Türklerin yurtdışında 100 milyar dolar varlığı olduğu söyleniyor ancak daha önce gerçekleştirilen varlık barışlarının çeşitli nedenler ile başarılı olamadığını söyledi. Bu miktarın yüzde 10’u civarında bir miktarın geldiğine dikkat çeken Gündüz, “Geçmiş dönemdeki başarısızlığın sebebi sadece vergi değildi. Yanında Türkiye’deki yatırım ortamının da önemli bir etken oldu. Bu sefer de aynı handikapla karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye’deki müteşebbisler servetlerinin önemli bir kısmı ile yurtdışına yatırım yapma çabası içine girdiler. Bölgede karışıklıklar var, hukuki düzenlemelerde tartışmalar var. Bu alandaki her türlü tartışma yatırımcıları ürkütüyor. En son kayyım atama tartışmalarını hepimiz izledik. Yapılacak düzenlemenin sınırı, boyutu tedirgin etti. Bir hukuk düzeninin objektif ve güvenilir olmadığı şüpheleri yatırımcıyı ürkütüyor. Politik risk ve tartışma ortamı da ayrı bir risk unsuru. Önce bu alanlarda düzenlemeye iyileşmelere ihtiyaç var” dedi. İşçiye ‘Gezili’ gözdağı Güven 3 puan düştü Haziran’da Reel Kesim Güven Endeksi bir önceki aya göre 3 puan azalarak 106.8 oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, verilerine göre, mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de bir önceki aya göre 1.4 puan azalarak 104.3 puan oldu. Endeksi negatif etkileyen etkenler “gelecek üç aydaki üretim miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, genel gidişat, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler” diye sıralandı. l Ekonomi Servisi Yabancı ilgisi geriledi Bu yılın mayıs ayında yabancılara yapılan konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18.7 azalarak 1612 oldu. 193 konut ile Irak vatandaşları Türkiye’den an fazla konut alan kesim oldu. Türkiye genelinde mayısta 114 bin 800 konut satıldı. Geçen ay satılan konut sayısı, bir önceki aya göre yüzde 8, geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 6.4 arttı. İpotekli konut satışları, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.6 azalış göstererek 35 bin 423 oldu. l Ekonomi Servisi Sendikacılarla, Enerji Bakanlığı bürokratlarının toplantısına il emniyet müdürü de katıldı. Emniyet müdürü, Zonguldak’ta Gezi benzeri olayların yaşanmamasını istedi MUSTAFA ÇAKIR Zonguldak’ta Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’ne yazı göndererek bazı bilgi ve belgeleri istediği haberlerinin duyulmasının ardından işçilerin özelleştirme karşıtı tepkilerinin artması üzerine sendikacılar Ankara’ya Enerji Bakanlığı’na çağrıldı, toplantıya il emniyet müdürü de katıldı. Sendikadan tepki Alınan bilgiye göre toplantıda Zonguldak Emniyet Müdürü Os TURİZMDE KRİTİK SINIRDAYIZ man Ak, kentte Gezi ve Artvin benzeri olayların yaşanmamasını istedi. Genel Madenİş Sendi Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) ‘Mayıs 2016 Ülke Performans Raporu’na göre, Türkiye, 2016’nın ilk 5 ayında, doluluk oranlarındaki yüzde 16.2’lik düşüşle Avrupa ülkeleri arasında başı çek Oteller boş kaldı nı döneminde göre yüzde 26.1 düşerek, yüzde 55.4’e gerilerken, Antalya’da ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9.4 düşerek, yüzde 57.8 oldu. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Doluluk ora kası yetkilileri ise, emniyet müdürünün de toplantıya katılmasına tepki gösterdi. Sendika yönetimi, emniyet müdürünün toplantıya katılması ve özelleştirmeyi savunmasının yanlış olduğu ti. OcakMayıs 2016 döneminde otellerdeki doluluk oranı yüzde 51.7 olarak gerçekleşti. Mayıs ayında ortalama fiyat ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33 gerileyerek 83.2 Avro oldu. İstanbul’da mayıs ayında doluluk oranı 2015’in ay nındaki düşüş çift haneyi korurken, gelirlerdeki kaybın yüzde 30’u aşması kritik bir sınırı işaret ediyor. Türkiye’nin güvenli olduğu algısını oluşturmadıkça, fiyatları ne kadar düşürürseniz düşürün turist artışı olması çok zor” diye konuştu. nu, bundan sonra yapılacak herhangi bir toplantıda, bakanlık, TTK ve siyasi temsilciler dışında hiç kimseyi kabul etmeyeceklerini bildirdi. l ANKARA Cengiz’den Cumhuriyet’e tehdit 7/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları sırasında patlak veren ses kayıtlarında, “Milletin a... koyacağız” diyen Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz, Cumhuriyet’i aradı, “Adamı katil etmeyin” diyerek ölüm tehdidi savurdu. Cumhuriyet gazetesi dün Türkiye’nin merakla beklediği ‘offshore’ dosyasını açacağını manşetinden duyurdu. Panama skandalını ortaya çıkaran gazeteci konsorsiyumunun, Türkiye’den sadece Cumhuriyet’le paylaştığı belgelerin ilk bölümü yakında Cumhuriyet’te yayımlanacak. Belgelerde adı geçenler arasında olan AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gözdesi Mehmet Cengiz, dün 14.15 sıralarında, Cumhuriyet’in İstanbul’daki merkez binasını arattı. Telefondaki ses, Cengiz’in bizzat görüşmek istediğini belirterek telefonu Mehmet Cengiz’e bağladı.“Manşete koymuşsunuz fotoğrafımı sizde utanma yok mu?” diyerek sözlerine başlayan Cengiz, “Sizinle savaşacağım. O kuleleri sokacağım size” ifadelerini kullanıp, “P... enk herifler. Adamı katil etmeyin” sözleriyle tehditler savurdu. CHP Meclis’e taşıdı CHP milletvekili Fikri Sağlar, Cengiz’in Cumhuriyet’e tehditlerini TBMM gündemine taşıdı. Sağlar, Baş bakan Binali Yıldırım’ın yanıt laması için sunduğu soru öner gesinde, “Cengiz yaptığı haber lerden ötürü bir medya kanalını arayarak nasıl tehdit edebilir, bu güveni kimden almaktadır” diye sordu. “Cengiz’in Panama bel geleri için Cumhuriyet ya da başka bir medya çalışanına za rar vermeyeceğinin garantisi ni kimse veremez” diyen Sağ lar, Cumhuriyet çalışanlarına zarar gelmemesi için tehdit ler karşısında önlem alınıp alınmayacağını da sordu. l Ekonomi Servisi Mehmet Cengiz ekonomi 9 Avrupa Birliği’nin ayakları kırılınca... Alman SPD’nin AB parlamentosu üyesi, AB’nin en anlamlı ilkeleri arasında tanımlanan “çokkültürlülük” gündemli söyleşide benden önceki konuşmacı olarak söze girdiğinde “Dünyanın en ileri çokkültürlülük modeli AB’nin kendisi, oluşumudur...” sözleriyle girecek kadar iddialıydı. Arkasından söz aldığımda, “Ne zamandan beri gelişmiş birkaç kurucu ülkenin çıkarlarını, kültürlerini odak yapmış politikalarla çokkültürlü toplum modeli yaratılabiliyor?..” sorgulamasıyla, tersine icraatlardan eleştirilerimi sıralayınca; 2. turda söz aldığında, “Hiç böyle bakmamıştım, düşünmem, dersimi çalışmam gerek...” diyerek tezini geri çekmişti... Keşke AB, üye ülkeler, aday ülkeler sayılarını artırırken “Birliğe” yürünen yolda, sadece yeni katılan, aday ülkeler sorunlarının devasa boyutları karşısında, çözüm üretmenin zorluklarıyla boğuşmakta olsaydı... İngilterenin AB’den çıkma kararı ile yaşanan şokun daha ilk sonuçları, piyasaların çöküşü ile aynı hızda gündeme giren, birliğin geleceğine yönelik, olumsuz olasılıklara ilişkin tartışmalar... Buzdağının görünmeye başlayan yüzü çok ürkütücü... Birliğin varlık nedeni; üye ülkeler, halkları için ortak değerlerde buluşma, gelişmeden ne kadar uzakta kalındığının acı gerçekleri; öngörülemeyen bu şok krizin; İngiltere’nin aşırı sağın sorumsuz refleksleri ile, belki de en çok İngiltere’ye zarar verecek ayrılma iradesinin; AB üye ülkeleri kadar dünyayı, insanlığı etkileyecek, ilk aşamada öngörülebilen olumsuz sonuçlar halkalarını yaratmakla da sınırlı kalmayabileceği gerçeği ile yüzleşiyoruz... Evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasi değerleri, barış için bugüne kadar içleri doldurulmamış olsa da rol model oluşturan Avrupa değerlerine, yeniden oluşumla geçerlilik kazandırılamaz, dağılma sürecinin olumsuz domino etkisinden çıkılamazsa.. HHH Avrupa Birliği’nin, AB’nin güçlü ülkelerinin kanlı çıkar savaşları sürecinden çıkma, barış içinde birlikte ortak değerlerde buluşma en çarpıcıları 1. ve 2. dünya savaşlarında akıtılan kanı durdurma refleksi ile ortaya çıktığı söylenir... Ortak değerlerde buluşma adına atılan adımlarda, kurucu zengin Kuzey dünyası ülkeleri, güçlü çokuluslu sermayelerinin çıkarlarının gözetilmesi, yoksul Güney dünyası ülkelerinin sorunlarına duyarsızlık, işin doğasından sayılsa da... AB’yi büyürken, içinden çürüten, İngiltere’nin ayrılması ile dağılma sürecine çekebilecek gelişmelerin odağında birliğin oluşum koşullarının gereklerinin yerine getirilmemesi gerçeğinin yattığını görmek noktasındayız... AB üyesi ülkeler, halkları için savunduğu ortak değerleri geçerli kılacak adımları atmaktan o kadar uzakta kalmış, zorlanmaktaydı ki... Galiba demokrasi yoksunu olsa da iki kutuplu dünya düzeninde Marksizm, eşitlik adına var olan Doğu Bloku’ndan gelen tehditle, kapitalist düzen yapılanması içinde AB’nin merkez ülkeleri, göreceli evrensel insan hakları, hukuk devleti düzenleri, demokrasi, sosyal devlet, gelir dağılımı, sendikal haklar, demokratik örgütlenmeler, insani değerler gelişiminde en hızlı gelişimleri yaşamışlardı... AB ülkeleri değerlerinin geçerlilik kazanmasında 70’li yıllar zirve sayılabilecekken parlayan yıldız olarak çekim merkezi olma, büyüme süreçleri, dahası birliğe ilişkin siyasal ortak kriterlerin geçerlilik kazanması süreçleri sonraki yıllardan günümüze uzandı. Çarpık gelişmeleri, sorunlarıyla birlikte elbette. Birliğin devletlerin iç hukuklarında geçerli olduğu üzere, ortak hukuku, halkları için ortak kriterler oluşumunda, ekonomik, sosyal, siyasal gelişiminde ise çarpıklıklar, çatışmasızlıklarda ise dünyanın olumsuz geriye yuvarlanışı kadar olmasa da AB normları içinde çarpık gelişmeler hızla yaşandı. AB bir tek ortak paraya geçiş, piyasalar düzeni, çokuluslu tekellerinin çıkarlarının, hukukunun işlemesinde güçlendi... Dünya ölçeğindeki kanlı iç savaşları hortlatan, çok ağır yoksullaşma, yoksunlaşma, kuralsızlaştırma, terörü üreten koşullar kadar olmasa da, AB’nin en zengin ülkelerinin içinde dahi insani gelişmişlik aşağı çekilirken, ötekileştirme, işsizlik, örgütsüzlük, cepheleştirme patlaması ile bağlantılı, AB değerlerinin çöküşü sürecine girildi. İnsanlık adına rol model, pusula elden gitti gidecek gibi... Metro Kargo iflas noktasına geldi Metro Holding bünyesinde 9 yıl önce kurulan Metro Kargo iflas noktasına geldi. Hürriyet’in haberine göre, şirketin 600’e yakın çalışanı, 34 aydan beri maaş alamıyor. Acenteler, tahsilat yapamadıkları için şirket ile yollarını ayırdı; icra takibine başladı. Metro Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yıldırım, yaptığı açıklamada, önceliklerinin çalışan maaşlarının ödenmesi olduğunu söyledi. Bir bölüm çalışan eylem kararı alırken, şirket ile yollarını ayıran çalışanların da iş mahkemelerinde dava açtıkları öğrenildi. l Ekonomi Servisi C MY B