Katalog

Cumartesi 18 Haziran 2016 spor PARAMPARÇA!18 EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN İSPANYA KARŞISINDA dağıldık, şampiyonanın en farklı yenilgisini aldık Tribünden ıslıklı tepki AYKUT KÜÇÜKKAYA AMilli Futbol Takımı’nın İspanya’ya farklı yenilmesi tribünlerdeki Türk taraftarları çileden çıkardı. Tribünler 3. gol sonrasında Ay Yıldızlı oyuncuları ıslıklayarak tepkilerini dile getirdi. Arda tribünlere el kol hareketi yaparak karşılık verince Türk taraftarların hedefi bu kez yıldız futbolcu oldu. Arda topu ayağına her aldığında Ay Yıldızlı seyirciler tarafından yuhalandı. Tribünler uzun süre “Arda dışarı” diye tempo tutarak yıldız futbolcuyu ıslıkladı. İspanyol taraftarlar ise Arda’yı destekledi. Maç sonrası İspanyol futbolcular tek tek Arda’ya sarıldı. ‘Gereğini yaparım’ Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim maç sonrası, “Ne oyunculuğumda ne teknik adamlığımda ne de kariyerimin herhangi bir tarafında erken bırakmayı, vazgeçmeyi hiçbir zaman kabul etmedim. Bırakanla, terk edenle de uzlaşmadım. Bu sonuç bırakan ve vazgeçen bir milli takım koydu ortaya. Ne bugün ne de başka zaman bunu kabul edeceğimi kimse sanmasın. Samimiyetle çok üzgün olduğumu herkesin bilmesini isterim. Vazgeçen bir adam değilim, hiç de olmadım. Ancak böyle bir sonuç ne gerektiriyorsa onu yapacağım” dedi. Nuri Şahin, “Arda gibi futbolcular her gün yetişmiyor. Bu yenilgiyi Arda’ya mâl etmek ne demek?” diye konuştu. l NICE D GRUBU takım O G B M A Y AV P İspanya 2 2 4 4 6 Hırvatistan 2 1 1 3 2 1 4 Çek C. 2 1 1 2 3 1 1 Türkiye 2 2 4 4 TERİM’e saldırı 2. golden sonra sahaya atlayıp yedek kulübesine koşan, Terim ve Türk oyunculara küfreden seyirciye güvenlik görevlileri engel oldu. A Milli Futbol Takımı’nın İspanya önündeki etkisiz futbolu, teknik direktör Fatih Terim’i de çıldırttı. Oldukça gergin bir 90 dakika yaşayan teknik direktör Fatih Terim de, Burak ve Oğuzhan, Ozan ve Caner’i sık sık uyardı. Ay Yıldızlılar İspanya önünde Hırvatistan maçının benzeri bir 11’le mücadele ederken Fatih Terim, Cenk’in yerine Burak’ı tercih etti. Ancak A Milli Futbol Takımı’ndaki en önemli değişiklik gardropta yapılmıştı. Kırmızı formalar yerini turkuaz formaya bırakırken siyah şort ve kırmızı konçların uyumsuzluğu dikkat çekti. Statta mehter marşı Karşılaşma öncesi stat hoparlörlerinden Mehter Marşı çalındı. Yine ilgi çeken bir görüntü, Türk ve İspanyol taraftarların büyük bölümünün iç içe oturmasıydı. Stattaki sayısal üstünlük ise İspanya’daydı. 3 gol yiyen ilk takım EURO 2016’da ilk kez Türkiye, bir maçta kalesinde 3 gol gören takım oldu. Iniesta, Arda’ya tepkilerle ilgili, “Arda’nın ülkesini ne kadar sevdiğini biliyorum” dedi. 30İSPANYA TÜRKİYE De Gea Juanfran Pique Ramos Jordi Alba (dk. 81 Azpilicueta) Fabregas (dk. 71 Koke) Busquets Iniesta Silva (dk. 64 Soriano) Morata Nolito Volkan Gökhan Gönül Mehmet Topal Hakan Balta Caner Ozan Selçuk (dk. 70 Yunus) Oğuzhan (dk. 62 Olcay) H. Çalhanoğlu (dk. 46 Nuri) Burak Arda STAT: Stade de Nice HAKEMLER: Milorad Mazic, Milovan Ristic, Dalibor Djurdjevic GOLLER: Dk. 34 ve 48 Morata, dk. 37 Nolito SARI KARTLAR: Ramos (İspanya); Burak, Ozan AKırzifılyalın Eskiden geri dönüşlerin ülkesiydik; şimdi dönülmez akşamların takımı olduk. Eskiden korku salardık rakibe; şimdi eğlencelik, çıtırçerez niyetine kaynıyoruz arada!... Eskiden ayıyla, yıldızıyla, kırmızısıyla, beyazıyla hatta göğsündeki bayrağıyla çıkardık sahaya; şimdi salı pazarından derlenen siyah şort, turkuaz tişört, kırmızı konçla boy göstermeye başladık Galiba eski camlar bardak oldu Türk futbolunda... Başka açıklaması yok! Yazık onca emeğe, onca paraya, onca beklentiye! Dönersek sahaya; Nice’te ‘evlere şenlik...’ bir maç oynadık. Uzun zamandır bu kadar kötü bir Milli Takım izlememiştik. Savunma yapamadık, orta alanda top tutamadık, hücuma çıkamadık, Hakan’ın frikiki olmasa, şut atamadan 45 dakikayı bitirecektik, o da kaleyi bulmadı! Futbolun tüm evrensel verileri unutulunca da İspanyollar aldı sazı eline... Bir ara top göstermediler. Bırakın orta alanlarını; forveti falan Ramos’larıyla, Piquet’leriyle bile yüklendiler Volkan’ın kalesine! Alba’yla Molito’nun kanat bindirmelerinin sayısı yok. Avrupa’nın en iyi sağbeki denen Gökhan kalbur ol EBratğeınş Sanırım Fatih Terim’in bu turnuvada doğrulardan yana olduğu tek an o sözü söylediği andı: “‘Bitti demeden bitmez’ diyebilmek için önce başlamak lazım.” Dün “yeniden başlasın, burada kalmasın” şarkısını söyleme iddiasıyla çıktı Milliler İspanya karşısına. Oysa niyet akıbete yaklaşamadı bile. Bırakın başlamayı geriye sardık. İspanyollar istese seksenlerden kalma skorlar hortlardı dün. Neyse ki asılmadılar. Kabul edelim, artık üçüncülük bile mucize. Her şeyi motivasyona indirenler yanılır. Gaz bu memlekette her zaman mebzul miktarda. Tek fark artık bu çağda bununla yürüyen gemi kalmadı. Takım olmak rezidans dikmeye benzemiyor. Altyapı, kurgu şart. En başta rakip analizini iyi yapacaksınız. Kadro içi kolektif oyun zekasını yükselten bağlantıları iyi kuracaksınız. En önemlisi de bir oyun planınız olacak. Biz bir düzen olduğunu iddia etsek de kaostan ancak bu kadarlık oyun türüyor işte! Ozan’ın saçı başı saçmalıkları değil asıl bunu konuşmak gerekmiyor mu? Son dakikada alından en iyi üçüncülük unvanını başa Dönülmez akşam! du, Terim o bölgeye sertlikle ayakta durmaya çalışan Ozan’ı çekerek çare aradı ama bu değişiklik de kesmedi İspanyolların hızını. Oğuzhan Selçuk ikilisi kayboldu, Arda ayakta duramadı, Çalhanoğlu sıfır savunma yaptı. Savunmadan çıkan her top daha ilk adımda ya Busquets’e kaptırıldı ya Inıesta’ya. Bu kadar yanlış bir araya gelince ya savunmanızla ya kalecinizle direnirsiniz. Bu kez ikisi birden patladı. Mehmet Topal’ın yerini yadırgayışı, Volkan’ın çaresizliği, 50’li dakikalara geldiğinde skoru 30’a taşımıştı. Sayemizde şampiyona gol gördü, Morata gol krallığına aday oldu. 30 sonrası İspanyollar, garantiledikleri 2. turun rehavetiyle biraz gevşetince 12 cılız şut girişimi geldi; ayıp örten cinsten! Elbette onca para ve vakit harcayıp Nice’e giden seyirci de affetmedi bu tabloyu. Islıkladılar... Üzücü elbet ama alkışlanıyorsanız en küçük başarıda, bu kadar kötü oynarken ıslıklanmayı da kabulleneceksiniz! Sonuçta hocasından futbolcusuna, federasyon başkanından menajerine ülke futbolunu 1980’lere döndürmeye kimsenin hakkı yok! En kötüsü rı diye algılamak büyük sorun değil mi? Hesap zamanı! Şu rakamlara bakın durumun vahametini daha iyi anlarsınız. Ramos 50 pas yaptı ilk yarıda. Iniesta ise 38. Selçuk, Ozan ve Hakan toplamı ise 48’i zor buldu. Ki bunlar takımın en çok pas yapan üç oyuncusuydu. Neredeyse kıpırdaman pozisyona girdi İspanya. Onların yüzde 65’leri zorlayan topa sahip olma oranı doğal. Doğal olmayan bu istatistiğe rağmen Türkiye’nin hâlâ rakibinden daha az koşmuş olması. İspanya gibi dar alan oyunun erbabı karşısında onlardan az koşmak tek başına bir futbol felaketi değil de nedir? Ellerini kollarını sallayarak pozisyona girdi Matadorlar. Maçtan önceki basın toplantısında “Kötü gidişin hesabı ben öderim” demişti Terim. Bunu “oyuncularını koruma içgüdüsü” diye yorumlayanlar oldu. Yanlış. Dünkü oyunun faturasını gerçekten Fatih Hoca ödemeli. Çünkü kadro da, oyun da onun seçimi. Şampiyonanın en kötü takımı olarak anılmak herkes için çok can sıkıcı. Hele de unvanınız Türkiye futbol direktörüyse... C MY B