23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Mayıs 2016 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY Kırılganlık devam ediyor Standard&Poor’s, Türkiye ekonomisindeki yüksek dış finansman gereksinimine bağlı kırılganlığın devam ettiğine dikkat çekti Uluslararası kredi derecelendirme şirketi S&P’nin ekonomik araştırma notunda, özel tüketimin Türkiye gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 70’i ile dünyanın en yüksekleri arasında olduğuna dikkat çekilerek, “Bu nedenle hanehalkı tüketimi, ülkenin kısa vadeli büyüme beklentileri için önemli” denildi. “Tüketici talebi, parlamento seçimleri, liradaki düşüşler, jeopolitik ve güvenlik kaygılarına bağlı belirsizliklere karşın, tüketici talebi iç ve dış dayanıklılığını kanıtladı” denilen S&P notunda, hanehalkı harcamalarının geçen yıl yüzde 4.5 arttığı belirtilerek, bu trendin bu yıl azalarak da olsa sürmesinin beklendiği vurgulandı. Türkiye’de büyümenin öngördüklerinden hızlı geliştiğine de İşveren: Sanayi yatırımı zayıflıyor Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) sanayi yatırımlarının zayıfladığına dikkat çekerek hükümeti göreve çağırdı. Kuruluştan yapılan açıklamada özel sektörün imalat sanayii yatırımlarının toplam yatırımlar içinde küçüldüğü ve bu payın 2009’da yüzde 32.6 iken 2015 yılında yüzde 29’a indiği ifade edildi. Kuruluşun açıklamasında TÜİK verilerinin özel sektörün sa nayi dahil, tüm sektörlerdeki sabit sermaye yatırımlarının milli gelirden gitgide daha az pay aldığını gösterdiğine ve bu payın 2006 yılında yüzde 18.9 iken, 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 15.9’a indiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Veriler, teşvikli imalat sanayii yatırımları payının 20092011 dönemi ortalamasında yüzde 47.9 iken, 20122014 dönemi ortalamasında yüzde 41.7’ye, 2015’te de daha da azalarak yüzde 24.3’e gerilediğini ifade etmektedir. Sonuç olarak, özel sektör nezdinde imalat sanayiinin çekiciliğini yitirmeye başlaması nedeniyle yatırım eğilimi gitgide zayıflamakta, kurulu güç ve ihracat imkânları azalmakta, dolayısıyla istihdam da küçülmektedir. 65’inci Hükümet’ten temel beklentimiz sanayide yeni bir atılıma yol açacak düzenlemeleri ivedilikle yapmasıdır” ifadeleri kullanıldı. işaret edilen notta, “Büyümenin kompozisyonu hakkında bazı kaygılarımız var” denildi ve dış açıklara dikkat çekildi. Büyümenin ağırlıklı olarak iç tüketime ve çok az da ihracata dayandığına işaret edilen notta, bunun da dış finansman gereksinimine bağlı kırılganlıkların sürmesine neden olduğuna dikkat çekildi. Programa bağlılık şart Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de, Türkiye’de büyümenin hızlanması ve büyümenin bileşenlerinin sürdürülebilir bir temele oturması için reformlara ihtiyaç olduğunu açıkladı. Açıklamada şu notlara dikkat çekildi: Yoksulluk sınırı 4.478 lira Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş), Ankara’da hesaplanan gıda enflasyonuna göre, dört kişilik ailenin açlık sınırının 1.375 lira, yoksulluk sınırının da 4.478 lira olduğunu açıkladı. Geçen yıl mayısta açlık sınırı 1.349 lira, yoksulluk sınırı 4.395 lira, bir önceki ay da açlık sınırı 1.387 lira, yoksulluk sınırı 4.518 lira idi. Türkİş aylık raporuna göre, mayıs itibarıyla, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.9 arttı. l Ekonomi Servisi Putin formül arıyor Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkenin önde gelen ekonomistlerinin krizden çıkmak için sunduğu önerileri dinledi. Putin, Ekonomi Konseyi ile Moskova’da yaptığı toplantıda Rusya’nın yeni kaynaklar bulmaması halinde ülke ekonomisindeki büyümenin yüzde 0 seviyesinde kalmaya devam edeceğini belirtti. Kapalı kapılar ardında gerçekleşen 3 saatlik toplantıda, işçi maaşlarının düşürülmesi, para basımının artırılması önerildi.Bütçe harcamalarının kısılması ve bütçe açığının azaltılmasına yönelik daha muhafazakâr önerilerin de gündeme geldiği toplantıda, yıllık yüzde 4’lük bir büyüme oranının yakalanması için Rus devletinin ekonomideki payının azaltılması da dahil olmak üzere birçok reformun yapılması gerektiğine dair yöntemler konuşuldu. l Ekonomi Servisi 4 Hükümetin ortaya koyduğu program yapısal zayıflıklarla mücadeleyi öngörüyor. Ancak programın uygulanmasında son yıllarda yavaş kalındı. 4 Programa bağlılık, hâlâ kanıtlanması gereken bir durum. 4 Türkiye’de büyüme 2018’e kadar yüzde 3.5 civarında olacak. 4 Asgari ücretin yüzde 30 artırılması ve yüksek miktardaki sığınmacı akışının yarattığı harcamalar Türkiye’de tüketimi destekledi ve büyümenin ana yönlendiricileri oldu. 4Ancak, düşük turizm geliri ve ihracatçılar için zorlu ortam, büyümenin önünde engel oluşturacak. 4 Devam eden siyasi ve jeopolitik gerilim, yüksek dış finansman ihtiyacı ile birleştiğinde Türk Lirası’nı yatırımcı güveninde değişime karşı kırılgan yaptı. ekonomi 9 İş dünyası Aziz Sancar için elini cebine attı Aziz Sancar Hoca’nın belki de bu ülkeye yaptığı en önemli katkılardan biri toplumun farklı kesimlerini, daha doğrusu tarafları tek bir müşterekte “bilim ve eğitim” ortak paydasında buluşturmak oldu sanırım. Önceki akşam, Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nın ABD’de hayata geçireceği Sancar Türk Kültür Merkezi projesinin tanıtımı için Çalık Holding’in ev sahipliğinde düzenlenen gece bunlardan biriydi. İşin doğrusu Çalık Holding mesafeli durduğum şirketlerden biri. Önce ATV ve Sabah ile gelen medya patronluğu, ardından hepsini devretmesi; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın bir dönem Çalık Holding’in CEO’luğunu yapması ve sonra yollarını ayırmaları; Zaman’ın sahibi ile akrabalık ilişkileri, hızla büyümesi vs... Kısa bir tereddütten sonra davete katılmaya karar verdim. Çünkü davetin amacı hem iş dünyasını Aziz Hoca ile buluşturmak hem de ABD’deki Türk Kültür Merkezi’nin yaşama geçmesi için onları bağış yapmaya davet etmek. Aziz Hoca, Nobel ödülünü aldıktan sonra son derece önemsediğim ve saygı duyduğum bir misyon üstlendi. Öncelikle madalyasını hiç tereddütsüz Atatürk ve Atatürk devrimlerine olan minnet borcunu ifade etmek için Anıtkabir’e bağışladı ve her fırsatta Atatürk’ün önemini vurguladı. Ardından bu nereden nereye savrulduğu belli olmayan, kirli bir siyasete alet olan, önceliklerini değiştirmiş, değerlerini kaybetmiş bu ülkede bambaşka bir rüzgâr estirmeye başladı: “Bilim ve eğitim” rüzgârı... Bu yüzden Çalık Holding’in davetine katılımın çeşitliliği de ilginçti. Amerika Birleşik Devletleri İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter’ın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu’nun yanı sıra Ali Sabancı, Adnan Polat, Nihat Özdemir, Nilüfer Bulut, Sanem Oktar, Mehmet Büyükekşi, İbrahim Çağlar ve Hüsnü Özyeğin, Akfen Holding Yönetim kurulu Üyesi Pelin Akın, Okan Üniversitesi Yönetim kurulu Başkanı Bekir Okan ilk anda gözümü çarpan isimler oldu. Baktım AKP döneminde inşaat ve AVM sektörünün yükselen yıldızları da orada; Nahit Kiler, Aziz Torun, Cemal Kalyoncu... Batmanlı aşiret reisi işadamı Metin Güneş de oradaydı, Güneri Civaoğlu ve Ertuğrul Özkök de. Hatta ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel de kısa bir süre katıldı, Aziz Hoca ile sohbet etti. Dediğim gibi ilginç bir buluşma oldu. Nebil Özgentürk’ün Aziz Sancar ile ilgili kısa bir belgeselinin ardından Ahmet Çalık hoş geldiniz konuşması yaptı ve “Geceyi Aziz Hocamızın gurur duyduğumuz ödülü kadar bizleri sevindiren, heyecanlandıran Türk Kültür Merkezi projesini sizlerle paylaşmak için düzenledik. İstedik ki sizler de bu hayale ortak olun” dedi. Masalardaki formlarda bağış için katkı kalemleri vardı. İsteyen projeye bir tuğla olarak 1000 dolarlık bağış yapabilirken isteyen 25 bin dolara bir yurt odasına katkıda bulunabiliyor. Toplamda 3 milyon dolara yakın bir bağışın toplanması hedefleniyor. Aziz Sancar ise konuşmasında, “Ben gurbette çok zorlandım, hem ABD’ye okumaya gelen çocuklarımızın zorlanmaması hem de iki kültür arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için bu merkezi kurmaya karar verdik. Zaten yıllar önce hayata geçirdiğimiz bir Türk Evimiz var. Gelen genç kızlarımızın kaldığı. Ama şimdi hayalimiz bunu bir kültür merkezine dönüştürmek” dedi. Bakalım iş dünyası elini cebine atıp ne kadar parayı bağış olarak verecek? Belki daha da önemlisi acaba Sancar rüzgârı bu paramparça toplumu başka alanlarda da birleştirebilecek mi? Büyük veriden 268 TL’lik katkı Büyük veri ve nesnelerin interneti ile hayatımıza girecek olan Tüketici 4.0’ın Türkiye Tasarruf Analizi yapıldı. Büyük veri danışmanlık ve eğitim şirketi Analytics Center’ın araştırmasına göre büyük veri bağlantılı çözümlerin tüketicilerin hayatına uyarlanmasıyla Türkiye’de ortalama bir ailenin aylık giderlerinde 268 TL tasarruf sağlanabilecek. Bu tutar da TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaşayan 4 kişilik bir aile harcamalarının yüzde 8’ine tekabül ediyor. İnternete bağlı cihaz sayısının 2020 yılına kadar 13 milyardan 50 milyara ulaşacağını, büyük veri endüstrisinin ise 2015 yılında 125 milyar dolarlık bir büyüklüğe eriştiğini belirten Analytics Center/ smartcon Kurucu Ortağı Hamit Hamutçu, “Gelişen bu yeni teknolojiler, günlük hayatımızın her alanına dokunacak. Bu yeni dönem, Endüstri 4.0 ile sadece iş dünyasını yeniden şekillendirmeyecek, tüketicilerin hayatına da tasarruf olarak yansıyacak” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle