19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Mayıs 2016 6 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Nusaybin ve Tunceli’de 3 şehit Uğur Yıldız Şükrü Öngün Caner Erden Nusaybin’de bombalı tuzak, Tunceli’de Kanas Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı, hendek ve barikatların kaldırılmasına yönelik operasyonlar 74. gününü geride bıraktı. Operasyonların yoğunlaştığı Fırat Mahallesi’nin Çağçağ Cad desi üzerinde PKK’lilerin tuzakladığı patlayıcının güvenlik geçişi sırasında infilak etmesi sonucu Jandarma Uzman Çavuş Şükrü Öngün ve polis memuru Uğur Yıldız şehit oldu, 9 güvenlik görevlisi de yaralandı. Tunceli’nin Ovacık İlçesi Kuş luca Jandarma Karakol Komutanlığı çevresinde görev yapan askerlere dün saat 14.30 sıralarında PKK’liler tarafından Kanas ile açılan ateş açıldı. Saldırıda Uzman çavuş Caner Erden şehit oldu, 1 asker ise yaralı. l Yurt Haberler PKK Nusaybin’den çekildi Şehir yapılanması YPS’nin ‘çekildik’ açıklamasının ardından 42 kişi beyaz bayrakla teslim oldu PKK’li sniper, New York Times’a anlattı ‘Türkiye’deki savaşın sonucu yok’ ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times’ın tecrübeli Ortadoğu muhabiri Robert Worth, mart başında gizlice girdiği Nusaybin ve Cizre’den izlenimlerini yazdı. Gazetenin pazar dergisinde yayımlanan “Türkiye’nin gizli savaşındaki barikatların ardında” başlıklı yazıda Worth, Kürt militanlar ve sivillerin, savaşa ve barışa dair ne düşündüklerini ve hissettiklerini aktardı. Sokağa çıkma yasağının ardından eve dönen Cizrelilerle giderek kasabadaki muazzam yıkıma, çocuğunu arayanlara, çürüyen ceset kokusuna tanık olan muhabir, Nusaybin’e döndüğünde Ömer Aydın kod adlı 27 yaşındaki bir PKK’liyle tanışıyor. Nusaybin’de YDGH sorumlusu olan Aydın, “Başta barikat kurmayı düşünmedik. Halkın özyönetim isteğine dayalı bir devrim düşündük. Ama özerklik ilan edince, devlet vahşice saldırdı. Boğaya kırmızı bayrak göstermiş gibi oldu” diyor. Worth, mart sonunda Aydın’ın öldüğü haberini alıyor. Topyekun destek yok Worth, Kürtlerin şehir savaşlarına topyekun destek vermediğini de aktarıyor: “Konuştuğum isyancılar, sömürgeleştirilmiş ve yoksullaştırılmış insanların sesi olduklarını iddia etti. Ama 9 aydır devam eden savaşın ardından, çok sayıda orta sınıf Kürt, PKK’nin devletle savaşma kararının delilik olduğunu söylüyor. Hatta Cizre ve PKK’nin en çok destek bulduğu diğer yerlerde, çoğu insan isyancıları suçladığını sessizce kabulleniyor.” 42 yaşındaki bir tüp satıcısı, harabeye dönen evini göstererek, “Biz bunu istemedik. Gençler barikatlar kurmaya başlayıp, hendekler kazdıklarında onları uyardık. Tehlikeli işler yapıyorsunuz, biz siviliz dedik. Biz sizi koruyoruz, diye yanıt verdiler. Sonucu görüyorsunuz. İki taraf da suçlu” diyor. PKK içinde dahi itirazların yükseldiğini aktaran Worth, Kobani’de savaşmış 24 yaşındaki bir keskin nişancıyla da görüşmüş. Kadın militan, “Biz Kobani’de savaşırken, bir sonuç alacağımızı biliyorduk. Ama burada savaşırken, bir sonucu olmadığını görüyorlar. Hiçbir sonuç getirmeyen bir dava uğruna ölmek istemiyorum. Kobani’de verdiğimiz savaşın bir anlamı vardı. Burada bir anlam göremiyorum” diyor. PKK’nin şehir yapılanması YPS (Sivil Savunma Birlikleri), operasyonların 14 Mart’tan bu yana sürdüğü Mardin’in Nusaybin ilçesinden sivillerin can güvenliği için çekildiğini açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada, “Şu anda Nusaybin şehrinde herhangi bir silahlı birimimiz kalmamıştır. Bu durumda AKP devletinin şehri daha fazla yakıp yıkma faaliyetini sürdürme gerekçesi de ortadan kaldırılmıştır. Bu saatten itibaren Türk devlet güçlerinin Nusaybin’de sıkacağı her mermi, silahsızsivil insanlara sıkılmış olacaktır. Bununla birlikte Alika (Tunç) Mahallesi’nde kalan sivil analar ve çocuklar vardır. Onlarla birlikte yerel ve sivil gençlerden bazı yaralılar da bulunmaktadır. Silahsız olarak bulunan bu insanların yaşamı şu anda tehlike altındadır” denildi. Açıklamanın ardından Fırat ve Yenişehir mahallelerinde dün öğle saatlerinde beyaz bayrak ve yanlarında 1 yaralıyla 10’u kadın 42 kişi teslim oldu. Mardin Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Saat 13.30 sıralarında 42 terörist daha güvenlik kuvvetlerimize teslim olmuş, teslim olan teröristlerle ilgili adli süreç takip edilmektedir. Nusaybin’de sivillerin hedef alındığı, yaşlı, kadın ve çocukla Buldan: Siviller HDP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Nusaybin’deki bir mahallede 36 sivil tahliye edildi ancak başka evlerde de tahliye edilmeyi bekleyen çocuk ve kadınlar var” dedi. HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de “Mahsur sivillerin çıkışını ‘PKK’liler teslim oldu’ diye haber yapmak sivilleri hedef göstermektir ve ‘PKK halktır’ demektir” mesajını paylaştı. Derik şehitleri toprağa ‘Nusaybin Cizre olmasın’ Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde konuşan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, “Şu an Nusaybin’de Tunç mahallesinde yaşlılardan, gençlerden, çocuklardan oluşan bir sivil grup mahsur. Yeni bir Cizre katliamının yaşanmaması için çağrı yapıyorum” dedi. İHD: 20 bin sivil yardım bekliyor İnsan Hakları Derneği, Nusaybin’de 20 bin sivilin yardım beklediğini belirtti. Açıklamada Yasemin Erkol adlı bir kişinin kendilerine “Tunç mahallesinde yıkılmış bir binanın bodrumunda 35 kişiyle mahsur kaldıklarını aktardı” denildi. verildi rın operasyon bölgesinde mahsur kaldığı ve sivil yaralıların olduğu yönündeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Terör örgütü mensuplarının, Nusaybin ilçesinden çekildiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Son 24 saat içerisinde Nusaybin ilçesinde güvenlik kuvvetlerimize yönelik 4 EYP saldırısı, 2 el bombalı saldırı, 2 ateşli silah saldırısı ve 1 roketatarlı saldırı gerçekleştirilmiş, bu saldırılarda 2 personelimiz şehit olmuş, 6 personelimiz ise yaralanmıştır. İlçenin farklı mahallelerinde silahlı bölücü terör örgütü mensuplarıyla temas yer yer devam etmektedir” denildi. Mardin’in Midyat ilçesi Anıtlı Köyü’nde bulunan Anıtlı Jandarma Karakolu’na önceki gece PKK’liler tarafından bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit olan karakol komutan yardımcısı Astsubay Üstçavuş Salih Yıldırım ile geçici köy korucuları Tahsin Demir ve Şehmus Boru için Mardin 70. Mekanize Tugay Komutanlığı Selen Kışlası’nda tören düzenlendi. Törene askeri ve mülki yetkililer ile şehit yakınları katıldı. Tören alanında bulunan şehit yakınları tören boyunca gözyaşlarını tutamayarak Kürt çe ağıtlar yaktı, Mardin Valisi Koçak ile Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz, şehit yakınlarını teselli etmeye çalıştı. Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Çoşkun’un yaptığı duanın ardından şehitlerin silah arkadaşları ve vatandaşlardan alınan helalliğin ardından şehit Şehit Astsubay Salih Yıldırım’ı cenazesi memleketi Tokat’a, şehit korucuların cenazeleri ise köylerinde toprağa verilmek üzere Midyat’a gönderildi. Şehit Astsubay Yıldırım’ın cenazesi Tokat’ın Erbaa ilçesinde ikindi vakti toprağa verildi. l Yurt Haberleri İnadına o evde yaşayacağım PINAR ÖĞÜNÇ Martın son günlerinde, kızı cep telefonundan bir fotoğraf gösteriyor Songül Uzunköprü’ye. Ona da arkadaşı yollamış. Bir yatak odası. Tuvalet masasının aynasına “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazılıp kalp içine alınmış. Önünde poz vermiş, eli tetikte bereli bir özel harekâtçı. “GonyalıBeyşehir” diye de not düşmüş. Gördüğü tuhaf bir manzara. “Yabancı gelmiyor bu oda” diye düşünürken, kızı müdahale etmiş: “Anne kendine gel, bu sizin odanız.” “O an beynim durdu” diye anlatıyor Uzunköprü. Konuşmamız boyunca hep gözleri dolarak, sinirden titreyerek anlatacak böyle. Yüksekovalı Uzunköprü ailesi 13 Mart’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden bir gün önce yanlarına hiçbir şey alamadan Yüksekova’dan ayrılmış. Evleri Güngör Mahallesi’nin çatışma yaşanmayan, hendekbarikat bulunmayan bir kısmında, Sanat Sokağı’nda olduğundan çok endişe duymamışlar; değil böyle bir şey yaşayabileceklerini düşünmek. Duvarlara güvenlik birimleri tarafından benzer içerikte yazılar yazıldı daha önce, çok evde kadınların iç çamaşırları ortalığa serildi yoksa. ‘Bu neyin kinidir?’ Birkaç hafta Diyarbakır’da kalıp Van’a geçmişler. Songül Uzunköprü ömrü boyunca bu kadar ağlamadığını söylüyor. O fotoğrafı gördükten sonra hayatı değişmiş, psikiyatrik destek almak zorunda kalmış. “Bir suçluluk duydum” diyor, “sanki ben almışım onları içeri gibi. Salonumu, mutfağımı yıksalardı başka. Ama yatak odası insanın mahremiyetidir. Bir de kalp içine almış, poz vermiş. Bu neyin kinidir çözemiyorum.” Bu neyin kini? Eşi Yüksekova Belediyespor Teknik Direktörü Cengiz Uzunköprü evlerinde siyasi denebilecek ki Bir özel harekâtçının yatak odalarına “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti anlatıyor: Yasak kalktığı saat yola çıkacağım, Yüksekovamın toprağını öpeceğim. Daha önce de sıfırdan başladık, yine yapacağım. Yüksekova’daki evin yatak odasına bir özel harekâtçı “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazmıştı. tap, bayrak, resim, bir şey bulunmadığını söylüyor. Sadece Songül Hanım’ın romanları, kendisinin antrenörlük kitapları... Songül Hanım araya giriyor, “Ben partili değilim, HDP’ye oy veriyorum, yeri gelir eleştiririm ama sonuna kadar HDP’ye oy vereceğim. Ayrıca partili de olabilirim, böyle korkunç bir şeyin yapıl YUSUF ZİYA Songül Uzunköprü’nün eşi soruyor: Merak ediyorum. Bu insanların CANSEVER kendi annelerinin kız kardeşlerinin başına gelse ne derler? masını açıklamaz.” Eşi ayrıca soruyor: “Merak ediyorum bu insanların kendi annelerinin, kız kardeşlerinin başına gelse ne derler?” Songül Uzunköprü, ısrarla Batılı annelere mesajının aktarılmasını, on binlerce çocuğun evlerini böyle harap gördükten sonraki ruh halini anlamalarını istiyor: “İnanın ölen askere, polise de üzülüyorum, gerillaya da. Yakıp yıkmak çözüm değil, yarın o çocuklar da mı dağa çıksın? Bunu görmüyorlar mı?” ‘Nereden başlayacağız?’ Yüksekova’da operasyon 20 Nisan’da bittiyse de sokağa çıkma yasağı sürüyor. Yasağı delmenin para cezasını göze alarak ilçeye girmeyi başaran bir tanıdıkları evlerinin son halini görmüş. Özel harekâtçının fotoğrafı sosyal medyada kendisinin paylaşmasının ardından yükselen tepki nedeniyle olsa gerek, aynaya rujla yazılan o yazı silinmiş. Evlerine ikinci kez girilerek ayrıca tahrip edildiğini düşünüyorlar, çünkü gören kişi evde kullanılacak tek bardak dahi kalmadığını, beyaz eşyanın, televizyonun parçalandığını, gardrobun devrilip giysilerin saçıldığını anlatmış. Bir takım fotoğrafı nın yanına da “Bizden sana kalan tek hatıra bu” yazılmış. Çok gergin bir bekleyiş insanın hatıralarından, evinden geriye ne kaldığını tahayyül etmeye çalışması... Cengiz Uzunköprü, takımına verdiği 19 yıllık emeğin karşılığı madalyaların, plaketlerin akıbetini merak ediyor. Zaten şampiyonluk hedeflerken çatışmalar nedeniyle amatör lige düşmüşler, Federasyon’un bunu görmesini istiyorlar. Zaten kulüp binalarına bomba isabet etmiş; içerisi harap. Songül Uzunköprü babasından yadigâr 45’lik plaklarını, aile albümlerini merak ediyor mesela. “23 yıllık emeğimiz gitti, her parçayı taksitle, yeri geldiğinde el işi yapıp satarak aldım” diyor. Van’da bir balkonda gece yarılarına kadar karıkoca oturup “Nereden başlayacağız” diye birbirlerine soruyorlar şimdi. Her şeye rağmen Songül Uzunköprü dirayetle “İnadına o evde yaşayacağım” diyor, “yasak kalktığı saat yola çıkacağım, Yüksekovamın toprağını öpeceğim. Daha önce de sıfırdan başladık, yine yapacağım. Evi görünce tam ne yaşayacağımı bilmiyorum. Ama bizi sindirebileceklerini düşünenlere inat, dimdik duracağım.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle