24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Uykuda ÖldürülenUyku apnesi yaşayan kişilerde, uyku kalite si bozuluyor. Bu da zamanla kişinin depresif, sinirli bir ruh haline bürünmesine yol açıyor. 23 Mayıs 1980’de Mecidiyeköy’deki evinde öldürülen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinden diş hekimi Sevinç Özgüner’i anısına veri nefesiniz sağlıkçıyaHisar Hospital Uyku Bozuklukları Merkezi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, uzun süren uyku apnesinin kalp ritim bozukluğu, len “Diş Hekimi Sevinç Özgüner İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi Ödülü” Cizre’de yaralılara yardım etmek isterken yaşamını kaybeden sağlık memuru kesilirseSİBEL SAGLIKBAHÇETEPE kilo alma, bronşit ve zatürree hastalıklarına davetiye çıkardığını belirterek “Uykuda 10 saniyeden daha uzun süreli nefes durmasına uyku apnesi denilmektedir” dedi. Çarşamba 25 Mayıs 2016 ödül Prof. Turhan Atalay Hülya ve Rojin Yural Aziz Yural’a verildi. Ağabeyleri anısına ödülü Yuralın kız kardeşleri Hülya ve Rojin Yural aldı. Rojin Yural, Prof. Selçuk Erez “Siz onu öldürdüğünüzü sandınız ama ülkenin doğusunda binlerce Aziz yetişiyor” diye konuştu. oda spreylerinde kanser tehlikesi Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR) Genel Sekteri Doç. Dr. Selami Koçak Toprak, özellikle çam ve limon kokuları içeren çeşitli oda spreyleri, mumlar ve temizlik malzemelerinin kansere yol açabileceğini söyledi. Toprak, “Özellikle çam ve limon kokulu oda spreyleri, kokulu mumlar ya da deterjanları kullandıktan sonra yapacağınız en önemli şey o odaları havalandırmak. ‘Ben kokulu mumu odama koydum, 2 ay sonra lösemi oldum’ gibi bir şey yok ama tabii ki bunlarla ilgili bir takım çalışmalar devam ediyor” dedi. Bilime ışık [email protected] KONUK YAZAR Biyolog Prof. Dr. kadınlarhaOyynaakltlaanındrızı,ıbncüillalaikmbreeidmriaakzadndçaeım...ış BARBAROS ÇETİN Lyme hastalığı için acil eylem planı Mayıs ayı dünyanın birçok ülkesinde Lyme hastalığı ile mücade Aradan geçen 40 yılda Lyme hastalığının yalnızca romatizma benzeri tabloya yol açmadığı, aynı lede büyük protestoların yapıldı zamanda vücuda yerleştiği bölge ğı yoğun bir dönem. Bu ay boyun ye göre birçok farklı belirti ile or ca birçok ülkede ilgili sivil toplum taya çıkabileceği anlaşıldı. Bu be örgütleri tarafından yapılan akti lirtilerin birçoğunun diğer has Bilim Kadınları Ödül Töreni, Harbiye Askeri Müze’de gerçekleştirildi. Törene, 2015 yılında ABD’de “En Etkin 30 Türk Amerikan Kadın” listesinde yer alan Prof. Banu Onaral, Kansas Üniversitesi’nden Prof. Candan Tamerler’in de aralarında bulunduğu çok sayıda bilim insanı katıldı. ODTÜ, Harran, Mersin, Gebze, Acıbadem üniversitelerinde farklı alanlarda çalışan 6 genç bilim kadını... Her birinin projesi nin yan etkilerini azaltacak akıllı ilaçlar üzerinde çalışıyor, kimi kök hücreden yapay ve canlı organ yapılması üzerine, kimi dopinglerin etkilerini an sına, kimi ise uydu teknolojileri ve yeni nesil güneş pilleri üzerine. Bilime ışık tutan 6 genç bilim kadınının her biri L’Oreal Türkiye tarafından 15 birbirinden önemli ve değerli. Kimi kemoterapi lamada ultra hassas ve hızlı sensörlerin yapılma bin dolar burs ile ödüllendirildi. KANSER İLACI ÇALIŞMASI Yapay insan dokusu Doping ile mücadele 4 ODTÜ Kimya Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Özgül Persil Çetin kol: Kanser tedavisine yö nelik ilaç adayı molekül lerin sentezi ve bu mole küllerin DNA ile olan et Özgül Persil Çetinkol kileşimlerinin incelenmesi üzerine çalışıyor. Çe tinkol, kansere karşı daha etkili ilaçlar ta sarlamayı hedeflediklerini, uzun vadede ise yan etkileri daha az olan kanser ilaçla rı geliştirmek olduğunu belirterek, “Kemo terapi sırasında normal hücrelerdeki DNA yapıları zarar görüyor. Geliştirmeyi plan ladığımız ilaçlar ile seçici şekilde kanser hücrelerini hedef almayı planlıyoruz” dedi. 4 Acıbadem Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Fatma Bes te Kınıkoğlu Erol: Pro jesi, erişkin mezenki mal kök hücreleri kulla narak üç boyutlu yapay Beste Kınıkoğlu Erol insan dokusu geliştirilmek. Erol,“Kazalar ya da cerrahi müdahaleler sonucu, doku kay bına uğramış hastaların tedavisinde kul lanılmak üzere laboratuvarlar ortamında üç boyutlu yapay doku geliştirmeyi he defliyorum. Laboratuvar ortamında ken di hücreleri ile hazırlanmış yapay doku ların hayat kurtarıcı olabileceğini düşü nüyorum” diye konuştu. 4 Harran Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kutluay Baytak: Bazı doping etken maddelerinin saptanması için, nanokompozit malzemelerle destekAyşegül Kutluay Baytak lenen yeni ultra duyarlı elektrokimyasal sensör uygulamalarının geliştirilmesi üzerine çalışıyor. Baytak, dopingin dünyada halen çözülemeyen bir sorun olduğunu belirterek “Günümüzdeki doping testleri uzun sürede sonuçlanıyor. Çalışmamla daha hassas ve pratik, hızlı şekilde dopingin saptanabilmesini hedefliyorum” değerlendirmesini yaptı. Uydu teknolojilERİ 4 ODTÜ Fizik Bölümü’nden Doç. Dr. Melahat Bilge Demirköz: Türkiye’de geliştirilmiş özgün malzemelerin ve elektronik bileşenlerin, uzay için toplam doz etkisi, radyasyon Melahat Bilge Demirköz testleri altındaki etkilerinin araştırılması, dayanıklılığının artırılması konusunda çalışmalar yürütüyor. Demirköz, “Bu proje ile ülkemizde geliştirilecek uydulardaki radyasyon hasarlarının en aza indirilmesi, daha güvenilir ve uzun ömürlü teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmektedir” diye konuştu. Yeni nesil bataryALAR GünEŞ PİLLERİ 4 Gebze Teknik Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Rezan Demir: Projesi sodyumiyon bataryalar için üç boyutlu baskı teknolojisi kullanılarak, karbon/kalay temelli kompozit malzemelerinin Rezan Demir geliştirilmesi konusunda çalışıyor. Projenin amacını enerji depolama malzemesi oluşturuyor. Demir, güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekli olmadığını, bunların depolanmasının önemli olduğunu vurgulayarak “Daha ekonomik, çevreye duyarlı, yüksek kapasiteye sahip alternatif batarya teknolojisi geliştirilebilmesini hedefliyorum” dedi. 4 Mersin Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Mine İnce Ocakoğlu: Yeni tür ışık absorplayıcı malzemelerin hazırlanması, nano gözenekliTiO2 temelli güneş pillerindeMine İnce Ocakoğlu ki performans çalışmaları üzerinde çalışıyor. Projesinin konusunu “Güneş pilleri” oluşturuyor. Ocakoğlu “Organik güneş pilleri üzerinde çalışıyorum. Verimleri birçok parametreye bağlı, bunu etkileyen en önemli şey güneş ışığını toplayacak uygun fotosensörlerin geliştirilmesi. Amacım yeni fotosensörler kullanarak güneş pillerinin verimliliğini arttırmak” dedi. vite ve protestolarla, dünya çapındaki salgın hakkında farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. Başta ABD olmak üzere bazı ülke parlamentolarında sert tartışmalarla gündeme geliyor. Örneğin ABD’de “Lyme Yasa Tasarısı” 1998 yılından beri Temsilciler Meclisi’nde kabul ediliyor, Senato’dan geçmediği için Yasa haline gelemiyor. 14 Eyalet’te yasa tasarılar üzerinde ciddi çalışmalar yapılmakta, son 2 yılda 7 eyalette (Conneticut, Maryland, Minnesota, New Jersey gibi) ise tasarılar yasalaşmış durumda. Amaç 50 eyaleti kapsayan ortak bir Lyme yasa tasarısını kabul ettirmek. Sigorta şirketleri ve ilaç firmaları ise karşı çıkıyorlar! Lyme’ı tedavi eden doktorları (LLMD) ve hastaları güvence altına alan yasa tasarısı Kanada’da Yeşiller Partisi’nin öncülünde kabul edildi. Şu sıra Avustralya Parlamentosu’nda ciddi tartışmalar var. Devlet sağlık yetkilileri Lyme’ın ülkede yaygın olmadığını iddia ediyor. Maalesef dünyadan bihaber siyaset ülkemizde her şeyi kilitlediği için, bizler henüz bu konunun aciliyetini anlayamıyoruz. Lyme hastalığı nedir? 1970’li yıllarda ABD’nin Connecticut eyaletinde Lyme kasabasında gençlerde yaygın şekilde romatizma benzeri bulguların ortaya çıkması ile başlayan araştırmalar sonucu, bu hastalığa “Borrelia burgdorferi” isimli spiroket bakterinin sebep olduğu 1981 yılında Dr. W. Burgdorferi tarafından tespit edilmiştir. Başta keneler olmak üzere sivrisinek, bit, pire, atsineği gibi kan emen canlılarla insan ve hayvanlara bulaşmaktadır. Anne sütü, çiğ süt, kan nakli, organ nakli, cinsel yolla geçtiği bilinmektedir. Bu nedenlerle salgın haline gelmiştir. 350’den fazla hastalığı taklit ediyor talıklarla karıştırılması nedeniyle hastalık dünyada “Büyük Taklitçi” ismiyle anılmaya başlandı. Şu ana kadar yapılan araştırmalar Lyme hastalığının 350’den fazla hastalığı taklit edebileceğini gösterdi. Taklit ettiği bu hastalıkların başında günümüzde hızla yaygınlaşan kronik yorgunluk, huzursuz bacak sendromu, egzama, fibriyomiyalji, epilepsi, MS, ALS, lupus, Alzheimer, Parkinson, romatoid artrid, otizm, hiperaktivite ve dikkat eksikliği, kalp hastalıkları, kalp krizi, behçet, göz, çölyak, alerji, beyin tümörü, migren, tiroid hastalıklarıhaşimato, kronik baş ağrısı, fetus ölümü, düşük, birçok cilt ve kas hastalıkları gelmektedir. Acilen ne yapmalıyız? ABD Salgın Hastalıkları Önleme Merkezi’nin (CDC) Lyme’ın üzerinde gitmeye başlamasıyla ABD’de her yıl 300 bin kişinin hastalığa yakalandığı ortaya çıkmıştır. Tanı konmamış kişilerle birlikte bu rakamın her yıl 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. ABD’de yıllık yapılan Lyme testi miktarı 3 milyon civarındadır. Son raporlara göre ABD’de 25 milyon, Çin’de ise 75 milyon Lyme hastası bulunmaktadır. Sağlık bildirimlerinin daha sıkı olduğu Almanya’da ise her yıl 1 milyon yeni Lyme hastası resmi kayıtlara geçmektedir. Fransa’da 15 bin, Finlandiya’da 15 bin, İspanya’da 40 bin ve Danimarka’da 50 bin yeni vaka bildirilmektedir. Tüm bu gerçeklere rağmen sağlık çevreleri Türkiye’de Lyme vakalarının çok nadir olduğunu söylemektedirler! Gezegenimizde hızla yayılan “ultra süper spiroket bakteri”nin daha fazla acı ve yıkıma yol açmasını istemiyorsak; ülke olarak Lyme hastalığı ile mücadele için “Acil Eylem Planını” bir an önce hayata geçirmek zorundayız. İnsülin iğnesine alternatif spreyler Ülkemizde her 4 kişiden 1’i istemeden hamile kalıyor Ülkemizde her 4 kadından biri isteği dışında hamile kalıyor. Her 2 kadından yalnızca 1’i modern yöntemlerle korunuyor. Bu da doğum kontrol yöntemlerine olan ihtiyacı aslında gözler önüne seriyor. Doğum kontrol hapı kullanımı da ülkemizde oldukça düşük. Bu rakam Almanya’da yüzde 59, Fransa’da yüzde 36, Cezayir’de yüzde 45.9, Zimbabwe’de yüzde 43, Bangladeş’te yüzde 26.2, İran’da yüzde 18.4 iken Türkiye’de yüzde 9. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da geçen günlerde düzenlenen “Küresel Kadın Konferansı”nda ülkemizdeki durumu değerlendiren Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, Türkiye’de doğum kontrol yöntemle rine yönelik bilincin halen düşük olduğunu söyledi. Doğum kontrol hapı kullanım oranının ülkemizde çok düşük olduğuna dikkat çeken Demir, “Cezayir, Zimbabwe, Bangladeş, İran gibi ülkelerin bile gerisindeyiz” dedi. Şehir efsaneleri Doğum kontrol haplarında Türkiye’nin yüzde 30’unun ha len efsanelere inandığını anım tırma gösteriyor ki, doğum kontrol hap satan Demir, “Yapılan son araştırmalara göre her 10 kişiden 3’ü Prof.Cansun Demir larının düzenli kullanımının yumurtalık ve rahim kanseri riskini azaltma ko doğum kontrolü konusunda efsanele nusunda kanıtlanmış faydaları bulunuyor. re inanıyor. Doğum kontrol hapları kilo al Toplam kanser riski ve tüm nedenlere bağlı dırmaz, kısırlık yapmaz. Geçen yıl 32 bin mortalitede yüzde 10 azalma sağlıyor” diye den fazla kadın üzerinde yapılan bir araş konuştu. l KOPENHAG Yeni nesil diyabet ilaçları, hastaların Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları hayatını kolaylaştıracak. Kongresi’nde diyabet te Özellikle insülin iğnesine davisinde kullanılan insü alternatif diyabet ilaçları linlerle ilgili yenilik müj ağızdan sprey yoluyla alı desi verildi. Prof. Yetkin, nabilecek. Gazi Üniversi yeni nesil insülin ilaçları tesi Tıp Fakültesi Endok na dikkat çekerek “Ağız rinoloji ve Metabolizma Prof. İlhan Yetkin dan kullanılan insülin Anabilim Dalı Öğretim ilaçları ile ilgili gelişme Üyesi Prof. Dr. İlhan Yetkin, daha ler bunlardan biri. Bu ilaçlar ne çok tip 1 diyabette ihtiyaç duyu fes yoluyla kullanılabilecek” di lan, bazı tip 2 diyabetlilerde, ye ye konuştu. mek öncesi kısa etkili insülin ihtiyacını gidermek için enjeksiyona Yan etkisi yok alternatif olarak ağızdan alınan Söz konusu insülinin tıpkı as sprey ilaçların kullanılmaya baş tım hastalarında olduğu gibi kul ladığını belirterek “Sprey ilaçları lanılacağını kaydeden Yetkin, ABD’de bir yıla yakın süredir kul şöyle devam etti: “Bu yöntem lanılıyor. Avrupa’da ve ülkemizde şimdilik diyabet hastalarının ye de önümüzdeki yıllarda kullanıla mek öncesi insülin ihtiyaçlarını bilecek” dedi. karşılayacak. Bildirilen majör bir Türkiye Endokrinoloji ve Meta yan etkisi de yok. Sprey insülin bolizma Derneği (TEMD) tarafın ler gelince, enjeksiyon insülinler dan Antalya’da düzenlenen 38. tarihe karışacak diyemeyiz.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle