Katalog

Perşembe 12 Mayıs 2016 : Erdoğan hangi despota benziyor? Kılıçdaroğlu: O benzersiz bir diktatör Almanya’nın en çok satan ruları bildiğine ve söyledigazetesi Bild, “Türkiye ğine inanıyor. 2. Partisini Cumhurbaşkanı’nın en bü tek başına yönetmek ve ona yük karşıtı, anamuhalefet lideri” di hükmetmek istiyor. 3. Her ye tanıttığı Kemal Kılıçdaroğlu ile demokrasinin temelini oluş yaptığı röportajı, CHP liderinin “Er turan yasamayı ve yargıyı, doğan bir diktatör” sözlerini man yani anayasayı hiçe sayıyor” şete taşıyarak duyurdu. Bild, “ge karşılığını veren Kılıçdaroğ çen hafta kamuoyunun önünde lu “Onu daha çok hangi des Erdoğan’ı diktatör diye niteleyen” pota benzetirsiniz” sorusunu Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye’nin da “Erdoğan benzeri görül AB’den daha fazla uzaklaşmama memiş bir diktatördür, baş sı açısından Avrupa’nın umudu kasıyla karşılaştırılması zor olduğunu” dile getirdi. dur” diye yanıtladı. Türkçesi internette Merkel sorusu Gazete CHP Genel “Almanya Başbakanı An Merkezi’nde yapılan röporta gela Merkel’in sığınmacı jın web sitesinden link vererek pazarlığında Erdoğan hane Türkçe versiyonunun tamamı danına güvenmekle yanlış nı yayımladı. kişilere mi itimat etti” so Benzersiz diktatör rusunu CHP lideri “Hayır. O, demokratik kuralların gerekleri “Erdoğan’ı size göre diktatör ya ne uygun davrandı ve anayasa te pan en önemli üç gerekçe nedir” so melinde seçilmiş olan Başbakan rusuna “1. Sadece kendisinin doğ ile, Sayın Davutoğlu ile müzake re etti” diye yanıtladı. “Erdoğan’a siz güveniyor musunuz” sorusu üzerine de şunları söyledi: “Hayır. Soruyorum size: Demokrasiyi ayaklar altına alan birine, kendi ülkesinin anayasasını tanıma HEM PKK’Yİ HEM IŞİD’İ DESTEKLEDİ Kılıçdaroğlu “Erdoğan terörle mücadeleyi kendi kişisel hedefleri için istismar ediyor. Böylece kendini milletin tek kurtarıcısı olarak sunmak istiyor” dedi. Gazetenin “Burada dikkat çeken bir durum söz konusu: Erdoğan Kürt PKK ile mücadele ederken tüm olanaklarını seferber ediyor, IŞİD’e ise yoğun destek sağladı” yorumu üzerine Kılıçdaroğlu şu çıkışı yaptı: “İtiraz ediyorum: Erdoğan her ikisini desteklemiştir – PKK’yi de. Onun yöntemi budur: Terör gruplarını önce destekler, çatışmaları tırmandırır, sonra da kurtarıcı sıfatıyla müdahale eder. Valilere, PKK’nin silah depolarına dokunmayın emrini verdiği Güneydoğu‘da da böyle olmuştur.” yan, yönetimi altında basın özgürlüğü fiilen ortadan kalkan birine nasıl güven duyulur ki? Üstelik yeni başbakanın da bir Erdoğan kuklası olacağı daha şimdiden belli.” l Dış Haberler ‘Erdoğanburger’ yeniden satışa çıkıyor Almanya’nın Köln kentindeki bir burger restoranının yöneticisi, tehditler nedeniyle kapadığı dükkânını yeniden açacağını ve ‘Erdoğanburger’ adlı hamburgerleri ye adlı restoranın yöneticisi Joerg Tiemann, dükkanı açıp burgerleri de yeniden satışa çıkarması nedeniyle Alman ulusal güvenlik yetkililerinin dükkâna güvenlik kameraları yerleş rar açılacağını söyledi. Tiemann, “Erdoğan politikasını sonlandırana kadar satmaya devam edeceğiz” dedi. Tiemann menüye “Böhmermann keki” de ekleyeceğini söyledi. Alman komed niden satmaya başlayacağını duyur tirdiğini belirtti. Tiemann, BBC’ye, Ur yen Jan Böhmermann’a Erdoğan’a ha du. BBC’ye konuşan, Urban Burgery ban Burgery’nin çarşamba günü tek karetten soruşturma açılmıştı. Can Dündar’a suikast düzenleyen Murat Şahin Karartmada‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla hâkimliğe sevk edildi, fakat Ilk adımsilahlatehditten l tutuklandı Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın MİT TIR’ları davasının karar arasında adliye önünde silahlı saldırıya uğramasıyla ilgili soruşturma kapsamında tetikçi Murat Şahin’in öldürmeye teşebbüsten sevk olunduğu hâkimlik tarafından silahla tehdit suçundan tutuklanması soruşturmanın karartılacağı şüphesini uyandırdı. Kararı yorumlayan hukukçular, olayın hafife alındığını ve Şahin’in bu suç maddelerinden tutukluluğunun kısa süreceğini söyledi. Savcılığın aksine Can Dündar 6 Mayıs günü MİT TIR’ları davasının karar arasında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde Murat Şahin tarafından silahlı saldırıya uğramıştı. Olayda NTV muhabiri Yağız Şenkal da bacağından yaralanmıştı. Soruşturma kapsamında toplamda 8 kişi gözaltına alınmış, aralarında tetikçi Murat Şahin’in de olduğu 5 kişi önceki gün emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilmişlerdi. Şüphelilerden Mehmet Kanoğlu, Adnan Subaşı ve Melik Subaşı savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, Farhad Hodjageldiyev adli kontrol hükümlerinin uygulanması, saldırgan Murat Şahin ise “adam öldürmeye teşebbüs”, “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet” ve “olası kastla yaralama” suçlarından tutuklanması istemiyle İstanbul Tetikçi Murat Şahin profesyonel tavırlarıyla dikkat çekmişti. İBB’de Can Dündar tartışması İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler gündeme geldi. Bağcılar Belediyesi ve İBB Meclisi CHP Üyesi Dr. Ümit Yurdakul, gündem dışı konuşmasını basın özgürlüğüne ayırdı. Yurdakul “2015’te dünyada 110 gazeteci öldürüldü. Öldürme vakalarının üçte ikisi savaş bölgelerinin dışında gerçekleşti. Can Dündar da onlardan biri olabilirdi. Çok şükür olmadı” diye konuştu. AKP’lİ meclis üyeleri “gazetecilik devletine ve milletine ihanet etme hakkı tanımaz” sözleriyle CHP’li meclis üyelerinin konuşmasını protesto etti. l HAZAL OCAK Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmişti. Şahin, savcılığın talebinin aksine “silahla tehdit” ve “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet” suçlarından tutuklandı. İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği yargıcı Bekir Altun kararıyla Şahin’in öldürmeye teşebbüs etmediğini, silahla tehdit olarak yorumladığını ortaya çıkardı. Kararla birlikte Şahin hakkında Şenkal’ı yaraladığı için “olası kastla yaralama” suçundan tutuk lama tedbiri uygulanmamış oldu. Dosyaya gizlilik Soruşturmaya Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun bakması nedeniyle dosyaya gizlilik kararı getirildi, böylece avukatların dosyayı incelemesi engellendi. Ancak tutuklama kararında terör suçuyla ilgili bir maddenin bulunmaması, gizlilik kararının ‘karartma girişimi’ olduğu şüphesini akıllara getirdi. l İSTANBUL Turgut Kazan: Hükümet komiseri Kararı yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, “Sulh Ceza Hakimliği yargıçlarının hikmetinden su Turgut Kazan al olunmaz” diyerek, sulh ceza hakimliklerini ‘bir çeşit hükümet komiserliği’ şeklinde tanımladı. Bu yüzden karara şaşırmadığını dile getiren Kazan, “Hele hele gazeteciye veya gazeteye saldırı olmuşsa çok farklı bir değerlendirme yaptıklarını daha önce gördük. Bu suç maddeleri ile tutukluluğun çok uzun süreceğini düşünmüyorum” dedi. Celal Ülgen: Serbest kalır Avukat Celal Ülgen, “Bu olayın fazla hafife alındığı kanısındayım. Bu sevk maddesi ile tutuklama tedbiri bir ayı bulmaz Celal Ülgen kaldırılır. Oysa ülkemizde yeşeren ve köklü geçmişi bulunan bu suikast olayının daha ciddi irdelenmesi gerekirdi. Ayrıca olası kast uygulaması hukukumuzda yeni bir kavram ve yeterince anlaşılmış değil” dedi. ‘Kalemini satmayana selam olsun’ Can Dündar’a suikast girişimini zanlının üstüne atlayarak engelleyen CHP’li Muharrem Erkek, Adliye önünde yaşanan anları Meclis gündemine taşıdı. CHP’liler Erkek’i uzun süre alkışladı MİT TIR’ları haberi davasın şananları TBMM gündemine tada yargılanan gazetemizin şıdı. Erkek, meclis kürsüsünden kadınların taşıyacağına inancım da tamdır” dedi. Erkek’in sözleri, ödeyecek, öyle bırakmam onu’ demişti. Cumhurbaşkanı, saray yal Genel Yayın Yönetmeni “Baskıya ve diktaya karşı kalemi TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li nızca profili düşük bir Başbakan Can Dündar ve Anka ni siper eden ve her zaman cesur vekiller tarafından “Seninle gurur aramıyor, profili düşük bir Hükü ra Temsilcisi Erdem ca eğilmeden ayakta duran Can Gül’e destek vermek Dündar ve Erdem Gül’ü kutluyo duyuyoruz, bravo” sesleri eşliğin met aramıyor, profili düşük bir ba de uzun süre alkışlandı. sın da arıyor. Öyle isteniyor ki ba için 6 Mayıs’ta Çağlayan Adliyesi’nde bu lunan CHP’li Muharrem Erkek, o gün ya Muharrem Erkek rum, onların nezdinde kalemini satmayan tüm namuslu gazetecilere de bu yüce kürsüden ‘Selam olsun’” dedi. Erkek, “O gün Can’ın katlini belki önleyebildik adliye dışarısında ama adliye içerisinde verilen kararla basın ve ifade özgürlüğü maalesef katledildi” dedi. Erkek, Dündar’ı kurşunların önünden birlikte kurtardığı Dilek Dündar’ı da unutmayarak, “Kendisini gerçekten yürekten kutluyorum. Ülkemizi çağdaş uygarlığa, inisiyatif alan çağdaş ve cesur Dgaüzşeütkepciroafriılylior Erkek, “MİT TIR’ları gerçeği Cumhuriyet Gazetesi’nde haber yapıldığında aslında bütün dünya zaten gerçeği biliyordu çünkü gerçeğin üstünü örtmek mümkün değil ve bu haber, halkın haber alma özgürlüğü uyarınca gazetecilik faaliyeti çerçevesinde yapılmıştı ama birilerini çok kızdırdı. Cumhurbaşkanı bu haber üzerine Dündar’la ilgili ‘Bedelini ağır sında manşetler, yazılar hep aynı başlıklarla çıksın” dedi. Erkek, “Çağdaş demokrasilerde, Cumhuriyet’te çıkan haber üzerine silah göndererek suçüstü yakalananların yargılanması, bu haberi yapan gazetecilerin de aslında ödül alması gerekirdi. Bizde gazeteciler Silivri’ye gönderildi, uluslararası ceza hukukunu ihlal edenler maalesef dikta yöntemiyle uygulamalarını sürdürdüler ve 6 Mayıs’ta üzücü olayı yaşadık” dedi. lANKARA / Cumhuriyet EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 İlkesiz, korkak sol parti olmaz... Bir dönem “barış süreci” diyenler, bugün “savaş süreci”nden söz ederken acaba yurdum insanı ne düşünüyor? Yurdum insanı günübirlik yaşadığı için, hayatın derinliğini göremiyor, ölümleri, şehit tabutlarını artık olağan sayıyor. Kilis’te yaşam nasıl, insanlar ne yapıyor? Orada da hayatın durduğu, yaşamın farklılaştığını biliyoruz... Ölüm haberleriyle sarsılıyoruz... Sağımızda IŞİD, solumuzda PKK... 14 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisi, umutlarımızı yok ederken, demokrasimizin gerilediğine, temel hak ve özgürlüklerin yok edildiğine tanık oluyoruz. Sistem nasıl işliyor laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinde? Başkanlık sistemi yok, ama var gibi... Meclis toplanıyor, muhalefet liderleri her salı günü grup toplantısında konuşuyor... Aynı sözleri dinliyoruz her hafta. Başbakan yok, ama başbakan koltuğunda oturan biri var. Varyok arasında gidip geliyoruz... Kendi kendime şöyle diyorum: “Meclis’e ne gerek var Saray karşımızda dururken...” Ardından aklıma şu soru geliyor: “Ülkemizi muhtarlar yönetse daha iyi olmaz mı?” Yok hükmünde bir Meclis, var hükmünde muhtarlar... Bundan böyle milletvekili değil muhtar seçelim en iyisi. Barış nerede barış! Öldü... Demokrasimiz bildiğiniz gibi... Yargı bağımsızlığı! Haydi canım sen de... Sistemin egemenleri AB’ye “ben yoluma sen yoluna” diye kafa tutuyor, aradan birkaç gün geçince rest çektiği AB’den vizelerin kaldırılması için “olumlu adım” atılmasını istiyor. Tek adamlık sistem budur işte! Canın istediğinde “Kardeşim Esad”, canın istemediğinde “Düşmanım Esed” diyeceksin... Gün gelecek bir başka kardeşin Mursi’yi unutacaksın. HHH Korku imparatorluğunun egemen olduğu ülkelere bir bakın bugün, başlarına neler geldi... Saddam’ı, Kaddafi’yi düşünün! Sonra güzel yurdumuzu düşünün, Güneydoğu’ya bir bakın, Kilis’i, terör belasının başımıza neler getirdiğini anımsayın. Sözü fazla uzatmadan Türkiye’deki sol siyasetin temsilcisi olduğunu öne süren CHP’nin düştüğü durumu gözden geçirin. Dokunulmazlıkların kaldırılması için, yeni anayasa değişiklik önerisine önce “anayasaya aykırı” diye karşı çıkan CHP şimdi ne diyor: “Dokunulmazlıkları kaldıralım... Eğer ‘hayır’ oyu verirsek HDP’yle birlikte hareket etmiş oluruz...” Nerede sol siyasetin özgürlükçü, barışçıl, insancıl yanı! Beş milyon oy almış bir parti HDP... Seversiniz, sevmezsiniz... Beş milyon teröristin oyunu mu aldı HDP... Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist sanan bir zihniyetin temsilcisi olmamalı CHP... HDP İzmir’den iki milletvekili çıkardı... Bu oylar sol seçmenin oylarıdır unutmayın. Laiklik temelinde demokrasinin ve özgürlüklerin kalesi değil midir İzmir? Türkiye korku tüneline sokuldu. CHP korktuğu için böyle yapıyor. Solun ilkelerini çiğniyor. Saray’ın isteği doğrultusunda yürüyor. Korkuyla bir yere varılmaz... Sol kültürün geleneğinde korku yoktur... Elbet terörü lanetleyeceğiz, bir insanlık suçu olduğunu söyleyeceğiz... Bunları söylerken, temel hak ve özgürlükleri savunacağız, korkmadan. O korku tüneline girmeyeceğiz... HHH Kilis’te yaşam durmuş, Güneydoğu’da terör azmış... Bayrağımıza sarılı şehit tabutları, etkisiz hale getirilenler ve hayat! Türkiye’nin ilkelerinden ödün vermeyecek, korkmayacak, ürkmeyecek bir sol partiye gereksinimi var... Bugün seçilmiş HDP milletvekillerine dokunanlar yarın sana, bana, hepimize dokunurlar... Laikliğin “yok” sayıldığı bir ülkede, eli silahlı tetikçi, güvenlik güçlerinin gözleri önünde Can Dündar’a iki el ateş ediyor... O dehşet görüntülerini yurdumun insanı unuttu bile... O vahşet! Kin! Nefret! Öylesine insanlık dışı bir olay ki insanın aklı duruyor... Aklı! HHH Yıllarca birlikte çalıştığımız, 35 yıl önce günlük ekonomi sayfasını başlatan ve yöneten Sevgili Osman Ulagay Cumhuriyet’e yeniden döndü. Ulagay’ın analizleri cuma günleri yayımlanacak. Aslı Aydıntaşbaş da Cumhuriyet’te. İlk yazısı dün yayımlandı. Ulagay ve Aslı Aydıntaşbaş’a “Hoş geldiniz” diyorum. Varank’ın şikâyetiyle jet soruşturma Cumhuriyet’e verdiği röportaj Sever’in ifadesinin alınması için yazı yazdı. 9 da “Saray’dan yönlen Mayıs’ta gazetemizde ya diriliyor bu AK trol yımlanan “Erdoğan’ın ar ler” diyerek talimatla kasındaki şebeke” baş rın Cumhurbaşkanı Tay lıklı haberin yer aldı yip Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank tara Ahmet Sever ğı belirtilen yazıda, Sever’in verdiği röportaj fından verildiğini söy la, Varank’a karşı “haka leyen Abdullah Gül’ün eski Baş ret” ve “iftira” suçlarının işlen danışmanı Ahmet Sever hakkın diğinin öne sürüldüğü belirtildi. da soruşturma başlatıldı. İstan Talimat yazısında, Ankara’da ika bul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın met ettiği belirlenen Sever’in ifa Varank’a iftira ve hakaret ettiği desinin alınarak İstanbul Cum iddiasıyla başlattığı soruşturma huriyet Başsavcılığı’na gönderil kapsamında Sever “şüpheli” sıfa mesi istendi. Röportajın gazetede tıyla ifade verecek. yayınlanmasının ardından, Va İstanbul Cumhuriyet Başsav rank avukatları aracılığıyla İstan cılığı Basın Bürosu Savcısı Umut bul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Tepe, Ankara Cumhuriyet Baş suç duyurusunda bulunmuştu. savcılığı Talimat Bürosu’na l İSTANBUL/Cumhuriyet YİNE AĞZINI BOZDU TBMM’de AKP’li Şamil Tayyar’ın Kılıçdaroğlu ve CHP’liler için kullandığı “Efendim AK Parti’de darbe olmuş. Bunu kim söylüyor? Porno videosundan üremiş bir genel başkanın askerleri” ifadesi gerginlik yarattı. AKP ve CHP’liler birbirlerinin üzerine yürürken tartışmalar nedeniyle oturuma ara verildi. ÖZEL: MHP ANLAŞTI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, MHP ile AKP arasında koalisyon olacağını savunarak “34 Bakanlık için AKP’li Cumhurbaşkanı’na ‘evet’ demek üzereler” dedi. MHP’li Erkan Akçay ise Özel’e “Ağzı olan konuşuyor” yanıtını verdi. C MY B