Katalog

DUNYA Cuma 8 Nisan 2016 Putin kendi ordusunu kuruyor Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sadece kendisinden emir alan 200 bin kişilik “Ulusal Muhafız Servisi” kurdu. “Putin’in Tugayları” olarak adlandırılan güvenlik biriminin başına 13 yıl boyunca Rusya liderinin koruma şefliğini yapan Viktor Zolotov getirildi. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Zuma’nın yerine eşi gelebilir Güney Afrika’da malikânesine harcadığı milyonları devlete fatura eden Devlet Başkanı Jacob Zuma’nın istifası yönündeki talepler hızla artıyor. Zuma’nın istifası halinde yerine eski eşi Nkosazana DlaminiZuma’nın gelebileceği konuşuluyor. Aslen doktor olan Zima, 19942012yıllarında bakanlık da yapmıştı. 7 İSRAİL Görüşmelerde son perde Türkiye ve İsrail’in Mavi Marmara krizini geride bırakmak için devam ettiği diplomatik görüşmelerin son etabının dün İsviçre’nin Cenevre kentinde başlaması planlanıyordu. Son pürüzler aşılabilirse ilişkileri normalleştirecek anlaşmanın imzalanması bekleniyordu. SURİYE Türkiye sınırında IŞİD’e ağır darbe Ankara destekli silahlı gruplar IŞİD’in Türkiye’ye ikmal hattını kesti. Kaide bağlantılı Ahraruş Şam’ın başını çektiği gruplar, iki günlük çatışmaların ardından TürkiyeSuriye sınırındaki Rey’e girdi ve kasabanın kuzeydoğusunu aldı. Amaç Türkiye sınırından IŞİD’i atmak. NATO İslam İttifakı’na destek veririz NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, IŞİD’le mücadelede Müslüman ülkelerin bir araya gelerek IŞİD’e karşı savaşta oluşturacakları koalisyonu destekleyeceklerini dile getirdi. Ayrıca yerel unsurların ‘hızlı ve etkin bir şekilde’ eğitilmesi gerektiğini vurguladı. ABD Kerry’den Putin’e iltifatlar ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ortadoğu’daki gelişmelerde Moskova’nın oynadığı ‘yapıcı rolü’ övdü. Kerry, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e de iltifatlar yağdırdı. Kerry “Putin zeki, stratejik ve taktiksel davranan biri” dedi. SURİYE IŞİD Şam’da 300 işçi kaçırdı Suriye’nin başkenti Şam’ın doğusunda bir fabrikaya saldıran IŞİD yaklaşık 300 işçiyi kaçırdı. Yerel halk kaçırılanlara pazartesiden beri ulaşamadıklarını söyledi. Gözlemevi ve devlet televizyonu kaçırılma haberlerini doğruladı. ‘INTIHAR EDERIZ’ Midilli’de iltica taleplerinin sonuçlanmasını bekleyen sığınmacılar, Türkiye’ye gönderilmektense ‘topluca intihar edeceklerini’ söyledi Ege’nin kadim sularında geçen yıl başlayan mülteci dramı, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye arasındaki tartışmalı anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle daha da derinleşti. Türkiye’ye iade edilmemek uğruna Yunanistan’da iltica başvurusu yapan binlerce insan, başvuruları sonuçsuz kalırsa topluca intihar edeceklerini duyurdu. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği 20 Mart itibarıyla Midilli’ye ulaşan mültecilerin iadesi pazartesi başladı. Yaklaşık 3 bin mültecinin neredeyse tümü ilticaya başvurunca, operasyon ikinci günden askıya alındı. Dikenli tellerle çevrili Moria kampında başvurularının sonuçlanmasını bekleyen Pakistanlı mülteciler, kamptaki gönüllülere bir not ulaştırdı. Kamp koşullarının yaşanmaz olduğunu, polisin kendilerine çok kötü davrandığını anlatan sığınmacılar, “1. Ölümü kabul ederiz, ama geri dönmeyiz. 2. Bizi sınırdışı ederlerse hepimiz intihar edeceğiz” dedi. Kampta önceki gün de bir Pakistanlı elektrik direklerine tırmanıp kendini asmaya çalışarak intihar girişiminde bulunmuş, daha sonra “Ben hayvan değilim, insanım. Adalet istiyorum” demişti. ‘Kızımı atarım’ Yunanistan’ın başkenti Atina’nın Pire Limanı’nda da tansiyon yükseliyor. Liman çevresindeki yaklaşık 4 bin mülteciye, ülkenin iç kesimlerinde ordunun kurduğu kamplara yerleşmeleri için iki hafta mühlet tanındı ve süre sonunda zorla tahliye edilecekleri bildirildi. Yunan yetkililer mültecilerle konuşup kampın fotoğraflarını göstererek gönüllü gitmeleri için iknaya çalışsa da yer yer gerilim yaşanıyor. Son olarak polisle tartışan bir Afgan mülteci, 6 aylık kızını havaya kaldırıp denize atmakla tehdit etti. Arbededea 11 sığınmacı fenalaştı. Erdoğan’dan Avrupa’ya iade tehdidi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB’nin Geri Kabul Anlaşması’ndaki taahhütlerini yerine getirmemesi halinde, Türkiye’nin de anlaşmayı uygulamayacağını söyledi. “Şahsen, benim onayımdan geçecek olan bu tür şeylerde asla bir iade, onay almaz” diyen Erdoğan, AB’nin bugüne dek hangi adımları atmadığını ise söylemedi. “Türkiye tampon bölgeye dönecek” yorumlarına tepki gösteren Erdoğan, “Aslı astarı olmayan ifadelerle, yalanlarla milletimizi tedirgin etmeye çalışıyorlar” dedi. ‘IŞİD’in çalıntı tarihi eserleri Gaziantep’te’ Moskova ticaretin skandal detaylarını BMGK’ye bildirdi IŞİD’in Suriye’den çıkardığı tarihi eserleri Türkiye üzerinden sattığı iddialarına bir yenisi eklendi. Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vitaliy Çurkin, BM Güvenlik Konseyi’ne yazdığı mektupta “Çalınan eserler Gaziantep’te açık artırmaya çıkarılıyor, Bakırcılar Çarşısı’nda satılıyor” dedi. Çurkin, eserlerin daha sonra İzmir, Mersin ve Antalya’ya ulaştırıldığını ve burada uluslararası suç örgütlerine teslim edildiğini öne sürdü. Eserlerin daha sonra internetteki açık artırma siteleri üzerinden yabancı koleksiyonculara satıldığını kaydetti. ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu daha önce IŞİD’in Türkiye üzerinden ABD’ye 35 milyon dolar değerinde tarihi eser sattığını hesaplamıştı. D. Karabağ’da ateşkes tehlikede Rusya ve İran ateşkesi korumak için diplomatik girişimleri hızlandırdı Dağlık Karabağ’da patlak veren şiddetli çatışmaların onlarca can almasının ardından 5 Nisan’da ilan edilen ateşkes tehlikeye girdi. Azeri ve Ermeni tarafı birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçlarken Baku, Ermeni güçlerinin ateşkesi son 24 saatte 119 kez ihlal ettiğini iddia etti. Rusya ve İran Dışişleri bakanları Sergey Lavrov ve Cevad Zarifi, ateşkesten yana ağırlıklarını koymak için Baku’da Azeri mevkidaşları Elmar Mammadyarov ile görüştü. Mammadyarov, 1994’te Ermenilerin tek taraflı cumhuriyet ilan ettiği Dağlık Karabağ’da “statükonun kabul edilemez olduğunu” söyleyerek Ermeni güçlerinin derhal çekilmesini talep etti. Rusya Başbakanı Dimitri Medevev de Ermenistan’a gitti. AVRUPA BİRLİĞİ Schulz: Türkiye güvenilir bir ortak Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Ankara’nın basın özgürlüğü ihlalleri ile ilgili sert açıklamalarının ardından bu kez Türkiye’yi övdü. Alman siyasetçi Schulz, sığınmacı anlaşmasını savunarak Türkiye’nin şimdiye kadar güvenilir bir ortak olduğunu söyledi. BELÇİKA Brüksel saldırganı AP’de çalışmış Brüksel’deki bombalı saldırıların faillerinden birinin 2009 ve 2010 yıllarında birer ay boyunca Avrupa Parlamentosu’nda (AP) çalıştığı ortaya çıktı. Temizlik görevlisi olarak çalışan kişinin kimliği açıklanmasa da bu kişinin Najim Laachraoui olduğu iddia edildi. Belçika, kimliği bilinmeyen üçüncü saldırganın da yeni görüntülerini yayımladı. BANGLADEŞ Laikliğin çezası palalı ölüm Bangladeş’te İslamcılar laik görüşlerini internette paylaşan 28 yaşındaki hukuk öğrencisi Nazimuddin Samad’a palalarla saldırıp daha sonra vurarak öldürdü. Ülkede geçen yıl 4 laik blogger palalarla katledilmişti. Britanya liderinden Panama itirafı geldi Cameron Panama Belgeleri ile ilgili 5. açıklamasında nihayet babasının offshore fonundan kazanç elde ettiğini itiraf etti Panama Belgeleri’nin offshore hesaplara milyonlarca dolar aktaran İzlanda Başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson’u iktidardan götürmesinin ardından, Britanya Başbakanı David Cameron topun ağzında... Belgelerin yayımlandığı pazar günü merhum babasının offshore şirketlerinin ortaya çıkması üzerine bunun ailesel, mahrem bir mesele olduğu, kimseye açıklama yapmasına gerek olmadığını savunan Cameron pes etti. Muhafazakar Parti lideri Cameron meseleyi savuşturmaya yönelik 4 açıklama yapma sına rağmen baskıları önleyemeyince dün beşinci açıklamasında itirafta bulundu. Babasının vergi kaçırmaya yönelik offshore hesaplarından kişisel kazanç elde ettiğini kabul eden Cameron, “Baltimore David Cameron Yatırım’da 5 bin hissemiz vardı, bunları Ocak 2010’da sattık, değerleri 30 bin sterlin (42 bin dolar) gibi bir şeydi” diyerek ekledi: “Hepsini 2010 yılında sattım, çünkü başbakan olacaktım, kimsenin beni başka gündemler, çıkarlar peşinde koşmakla suçlamasını istemedim.” İstifası isteniyor Cameron hisse satışından elde ettiği gelirin vergisini ödediğini de savundu. Ama uzun süre gerçekleri açıklamadığı, her fırsatta “kahramanım” deyip hayranlığını dile getirdiği babasının vergi kaçırarak zenginleşmesinin sefasını sürdüğü içiikna edici olamadı. Muhalefetteki İşçi Partisi’nin sosyalist lideri Jeremy Corbyn haftabaşından beri Cameron’ın hesap vermesi, bağımsız soruşturma açılması gerektiği yönünde kampanya yürütmüştü. Cameron’ın açıklamasının ardından sosyal medya “Britanya’nın İzlanda’dan eksiği yok fazlası var. Cameron da istifa etmeli” yönünde mesajların seline uğradı. kİzaladnındak’onırnsuanmuşdaiur übrnbhrğSoosearrüıdalayıd,littsniayldşladtlkkaderaalenvPKakaendtboeeroaaşsaeıüeknacaıyoanıgrwabtnnnıy.‘r.ltneitentderdkeeaiPiomdllWiğskBaklyrıredhıerkaçbmakn.eikamaaatviıinaneaiiborşlrNnenlkmrdebiıptydllelilaarıyiidn’ıiialsıSsoaadeklasğecLmşPeonkcııBipsilAşiokbseıensra,ağaİveieıli.eaşibazpğaıiçrianniğenisldv’lçiZetbkikaitfignaiıdnriineeşeİireinfaJi2lssnemzknrflaeoiabrraneia’kal0lddkkedcilasenaeaıneclfkiJ0eatoakanJiaöntrltosşlderooıamiigçceke7kdkydi’rnköBkvenşnnbiıasr.’luaodsasnpadvülyerimsiiiıs4errnnnıldntesaietadesygiıudt8graağEıcoınomnooiibingisleöArntndeindyultnyrtynöaitı,ıorltdkvti.nımatswaşabiaşezğidbiini.ırvayruaürşbl,ıaedJae,’yluKeGıoşinohıyeaomrnşaü2nnlolednakyı2rlrsai ‘SINIRDIŞINA ENGEL’ İDDİASI Rıza Sarraf ABD’ye İran pasaportuyla mı girdi? İLHAN TANIR İran ve Türkiye’deki yolsuzluk skandallarının odağında olan ve ABD’de tutuklanan Rıza Sarraf hakkında Amerikalı yetkililerin hazırladığı iddianamede isminin Türkçe pasaportunda olduğu tahmin edilen Rıza Sarraf değil de Reza Zarrab olarak geçmesi, İran pasaportuyla ABD’ye girdiği yönündeki spekülasyonu artırdı. Sarraf’ın Florida’da yakalanışını gösteren “mugshot” yani “sabıka fotoğrafında” da Reza Zarrab yazıyordu. ABD yönetimi, Butan, Küba, Kuzey Kore gibi ülkelerin yanısıra İran ile de zanlı ya da suçluluların iadesi (extradition) adına herhangi bir anlaşmaya sahip değil. Bir başka ifadeyle İran’ın elinde ABD’ye sığınmış olan Zarrab’ı ABD’den istemesini sağlayacam bir hukuki anlaşma yok. Oysa ABD ile Türkiye arasında 7 Haziran 1979’da yapılmış böyle bir anlaşma var. Sarraf’ın, ABD’ye girerken İran pasaportunu kullandığı şüphesi artarken, Türkiye’ye iade edilmemek için mi İran pasaportunu kullandığı merak ediliyor. New York’a nakil Sarraf’ı tutuklatan Savcı Bharara’nın ofisi, İranlı işadamının ABD’ye girerken hangi pasaportunu kullandığı sorusuna yorum yapmak istemedi. Bharara’nın ofisinden alınan bilgilere göre, New York’a taşınmaya hazırlanan Sarraf’ı, Florida’dan New York’a “US Marshalls” yani Amerikan kolluk kuvvetleri taşıyacak. Nakil tarihi, kolluk kuvvetlerinin hazırlığına göre belinlenecek. 7 Nisan itibariyla Sarraf’ın New York’a ne zaman varacağına dair tarih belirlenmiş değildi. Bharara’nın ofisinden özel olarak telefonla yapılan açıklamada, Flonida’da kefalet talebinden vazgeçen Sarraf’ın New York’ta kefalet isteyebileceği veya savcı ile anlaşma yoluna gidebileceği, bunun henüz İranlı işadamı ve avukatları tarafından kendilerine bildirilmediği aktarıldı. l Washington C MY B