26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Livaneli yarın akşam AKMED’de Zülfü Livaneli, yarın akşam Antalya AKMED’de ‘Edebiyat, sanat, kültür ve Akdenizlilik’ üzerine konuşacak. Kaleiçi’nde, Koç Üniversitesi Suna ve İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde yapılacak etkinlik, saat 17.00’den itibaren izlenebilecek. Cuma 8 Nisan 2016 Zülfü Livaneli EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Behramoğlu, heykeliyle Şairler Parkı’nda Beşiktaş Belediyesi, şiirleriyle yaşadığı döneme tanıklık eden usta şair Ataol Behramoğlu’nun heykelini Beşiktaş’a dikiyor. Şairler Sofası Parkı’nda 13 Nisan Çarşamba günü saat 13.00’te yapılacak açılış töreni ne pek çok isim katılacak. Yönetmenliğini Nebil Özgentürk’ün yaptığı Behramoğlu belgeseli de katılımcıların beğenisine sunulacak. [email protected] 17 Festival kadın erkek eşitsizliğine bakıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) imzalı 35. İstanbul Film Festivali’nin yarışma heyecanı bu yıl festivalin ilk gününden başladı. Jüri ve izleyici karşısına çıkacak filmlere ödülleri, 15 Nisan Cuma akşamı Uniq Hall, Uniq İstanbul’da düzenlenecek Ödül Töreni’nde açıklanacak. Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışmaları’na ek olarak festivalde bu yıl ilk kez Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Film yarışmaları da gerçekleştirilecek. Festivalin bir diğer ilki ise dünyada ilk kez 35. İstanbul Film Festivali kapsamında kadınerkek eşitsizliğine dikkat çekmek amacıyla verilecek Audentia Ödülü olacak. Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu FIPRESCI de festivalde FACE Sinemada İnsan Hakları Ödülü, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ve Ulusal Altın Lale, Uluslararası Altın Lale ve Ulusal Kısa Film yarışmalarında yer alan birer filme ödül verecek. Öte yandan, sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan bu yıl FIPRESCI başkanlığı görevini ikinci kez üstlenmiş bulunuyor. Evrim Dün başlayan festivalde çekişen gösterimdeki filmlerin Askeri operasyon filmiöne çıkanları ‘Ölüm Emri’, ‘Yeniden Başla’ ve ‘Ölümcül Oyun’... Ölüm Emri Beyazperdede 11 film... Adeta dün başlayan 35.İstanbul Film Festivali’yle rekabet edercesine çok sayıda, 11 kadar (6’sı yerli, 5’i yabancı) filmin vizyona çıkarılacağı bu hafta, Kanadalı yönetmen JeanMarc Vallee’nin “DemolitionYeniden Başla”sı ve Avusturya yapımı ilginç korku denemesi “Ich seh, ich sehÖlümcül Oyun”la birlikte en dişe dokunur film sayılabilecek “Ölüm Emri”nin yanı sıra bir de Ben Stiller’in hem yönetip hem de başrolünü oynadığı devam filmi “Zoolander 2” ile çiftlik sahibine karşı ailesini koruyan küçük bir civcivin hikâyesini anlatan Meksika yapımı, şirin bir animasyon olan “Un Gallo con Muchos HuevosCesur Horoz” da var. Haftanın vasatı pek aşamayan Türk filmleriniyse şöyle sıralayabiliriz: Taşradan İstanbul’daki bir özel okula aktarılan bir öğrencinin hikâyesini anlatan, De Yeniden Başla niz Denizciler’in yönettiği “Türk Lokumu”, bir yol filmi olan, yönetmen Korhan Uğur’un “Kızkaçıran”ı, yönetmen Mustafa Haktanır’ın engellilerin sorunlarını ele aldığı, Antalya festivalinde de gösterilmiş “91.1”i, Hürcan Emre Yılmazer’in yönettiği, terk edilmiş bir köydeki akıl sır ermez, cinli olayları konu edinen devam filmi “Azem 3: Cin Tohumu”, bir Sefa Özçelik komedisi olan “Baba Mirası” ve yönetmen Bedran Güzel’in “Küçük Esnaf”ı bugün gösterime giriyor. Birinin ya da birilerinin gizlice izlenmesidinlenmesi operasyonlarını, koltuğunda oturup ekranda heyecanlı bir aksiyon filmi izlercesine tepeden seyredilebilen sıradan olaylara çeviren uygar Batılının, en son teknolojik gelişmelerin ürünü, uzaktan kumandalı kameralı böcek ya da İHA (insansız hava aracı) gibi aygıtları nasıl beceriyle kullandığını örnekleyen, ayrıca böylesi kanlı operasyonlarda masum sivillerin hayatlarını da ne kadar önemsediğini (!) gösteren “Eye in the SkyÖlüm Emri”, ahlaki bir ikilem üstüne beylik gerilim öğeleriyle kurulmuş, uluslararası kirli savaş endüstrisinin günümüzde eriştiği korkutucu düzeyi gözümüze sokan, İngiliz yapımı bir çağdaş askeri operasyon filmi. Operasyon erteleme Londra’daki İngiliz istihbarat komutanı albay Powell’ın (benzersiz Helen Mirren yine döktürüyor) emrindeki askeri gücün, Afrika’da Kenya’nın Nairobi kentindeki gecekondumsu bir evde büyük çapta bir canlı bomba eylemine hazırlanmak için toplanmış ‘El Şebab’ denen, radikal İslamcı, Afrikalı bir terörist gruba müdahale edişi olarak konusu kısaca özetlenebilecek “Ölüm Emri” bugün gösterime giriyor. Son dönemde bizim de kâbusumuz olan, yeni bir canlı bombaintihar eylemi girişimini haber almış albay Powell teröristleri sağ yakalamaktansa bulundukları eve bir Hellfire füzesi fırlatıp onları tümden temizlemeye ka rarlı ama o sırada evin önünde annesinin pişirdiği ekmekleri satmaktaki küçük bir Arap kızını (Aisha Takow, hula hup çevirmekte de oldukça başarılı) öldürmemek için operasyonu habire erteliyor çok asil duygularla ve ölüm emrini uygulatmak askerlerle politikacıların ve hukukçuların eline bakıyor sonuçta. Çok kahramanlı Londra’dan Nevada’ya, Nairobi’ye dek, modern savaş halinin içerdiği ahlaki belirsizliklere de değinerek 4 ayrı kıtada, aynı anda geçen bu çok kahramanlı filmdeki askerlerden birini de canlandıran Gavin Hood’un yönetmenliğini üstlendiği, senaryosunu Guy Hibbert’in yazdığı ve Powell’ın amiri generali oynayan yılların usta aktörü (kısa bir süre önce ölen) Alan Rickman’a adanmış bu film, ahlaki ikilemlerle karşı karşıya alıp bedel ödemek durumundaki askerlerin, yasaların arkasından dolanan hukukçuların ve menfaatperest politikacıların sacayağını oluşturduğu, (son tahlilde de küçük kızın sağlığını düşünen, uygar batılının soylu asaletine (!) de vurgu yapan), eli yüzü düzgün dedikleri cinsten, insancıl bir askeri gerilim hikâyesi çeşitlemesi sayılabilir. Midesini üşütmüş Dışişleri Bakanı rolündeki Iain Glen, füzeyi patlatmayan İHA pilotu rolündeki Aaron Paul gibi oyuncuların da dikkati çektiği filmin Haris Zambarloukos imzalı görüntüleri ve Paul HepkerMark Kilian’a ait müzikleri de birinci sınıf. Boşlukları siz doldurun diye... Farklı disiplinleri simgeleyen kostümleriyle Anadolu Koleji profesörleri, 1912. SALT Galata’da açılan ‘Boş Alanlar’ sergisi Anadolu Koleji Müzesi’nin doğa bilimleri koleksiyonunu gün ışığına çıkarıyor. Küratör Hovhannisyan, “Bu bir restorasyon projesi değil, boşlukları görme sergisi” diyor. CEREN ÇIPLAK SALT Galata, ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘Büyük Felaket’ dediği 1915 olayları sonrası Anadolu coğrafyasının ‘boşluk’larını aralayan, bilinmeyen tarihine odaklanan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. ‘Boş Alanlar’ adlı sergi, beraberinde ortadan kaybolan bir kurumu da gösteriyor. Etkinlik, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküp Cumhuriyet’in kurulduğu dönemden, American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) arşivindeki belgeleri temel alıyor. Sergi, Amerikan misyonerlik faaliyetlerinin bir sonucu olarak Merzifon’da kurulan Anadolu Koleji Müzesi’nin doğa bilimleri koleksiyonunu gün ışığına çıkarıyor. Ermeni bilim insanı, botanikçi ve bitki koleksiyoncusu Profesör Johannes “John” Jacob Manissadjian’ın koleksiyonunda yedi binden fazla numune bulunuyor. Bu sınıflandırma, arşivleme çalışmaları 1915 Felaketi’ne kadar sürüyor. 1915’te kesintiye uğrayan arşivin bitki leri o günden sonra ise, tüm dünyaya dağılmış durumda. İşte 1915’ten sonra oluşan bu ‘boşluk’lar, bu boş alanlar; yarım kalmış ontolojik ve epistemolojik araştırma alanlarını temsil ediyor. Sergi, dağılan parçaları ya da kurtarılan parçaları yeniden geçmişle bağlantılandırma amacında da değil. Tam tersine, silineni görmeye davet eden bir sergi. Bu nedenle, serginin küratörü Marianna Hovhannisyan, “Bu sergi bir restorasyon projesi değil, hiçbir şey olmamış gibi davranma projesi de değil. Boşlukları görme sergisi” diyor. Hovhannisyan şöyle devam ediyor: “Sergide haritalar, belgeler ve video söyleşiler var. Bu arşiv misyoner arşivi. Misyoner dediğimiz zaman özellikle bu coğrafya üzerinde Ermeni ve Rumlardan bahsediyoruz. Özgür bir arşiv. ‘1915’le kritik bir kırılma yaşıyor. Sergi, toplu hafıza, yerinden edilme, kayıp tarih üzerine... 1915’ten sonra sağa sola saçılmış nesneler özgür nesnelere dönüşüyor çünkü onları orijinal konumuna bağlayan ipler kopmuş oluyor. Biz boşlukları, açıkları, eksiklikleri göstermeye çalışıyoruz.” O film için ‘ortaya karışık’ yalanlama Üniversite “Spotlight” için başvuru yapılmadığını savunur ken Öğrenci Kolektifi’nin “Başvuru yapmadıysak neden gü venlik amiriniz ‘izin çıkmadı’ diyor” açıklaması dikkat çekti. Hacettepe Üniversitesi, önce yapılmamıs¸tır. ‘Spotlight’ filmi, fes ki gün gösterimi planlanan, En tival programında ve afis¸inde yer al İyi Film Oscar’ının sahibi “Spotlight” mamaktadır. Programda yer almafilminin rektörlükçe yasaklandığına yan filmin go¨sterimine ilis¸kin resmi ilişkin haberle ilgili internet sitesinde bas¸vuru da olmadıgˆından U¨niversite yazılı açıklama yayımladı. Rekto¨rlu¨gˆu¨mu¨z tarafından yasaklama Gazetemizde dün yayımlanan haberde, üniversitelerin içinde bağım so¨z konusu degˆildir.” Öğrenci Kolektifi ise Rektörlüğün sız bir topluluk olan Öğrenci Kolektifi kapsamın iki programı birbirine karıştırarak “ortaya karı daki Kolektif Sinema Gönüllüleri, çocuk is şık” bir açıklama yaptığını belirtti. Açıklamada tismarını işleyen filmin gösteriminin engellen şöyle denildi: “Gençlik Filmleri Festivali (GFF) diğini, gösterime on dakika kala onlarca güven kapsamında 192021 tarihleri için bir başvu lik görevlisinin salonları kilitlediğini bir fotoğ ru gerçekleştirdik. Festivalin afişleri ve dilek raf eşliğinde bildirmişti. Topluluk, yasağı, rek çesi Rektörlüğe iletildi. Spotlight filmi için törün Ensar Vakfı’na ilişkin tartışmalar sürerken ise 4 Nisan günü ayrı bir afiş ile izin için AKP’yi karşısına almak istememesi olarak değer başvurduk. Rektörlük sekreterine iletilen lendirmişti. Rektörlük ise yaptığı açıklama bu afiş için hemen geri dönüş olacağı söylendi. Ancak dönüş gösterimden da yasaklamanın söz konusu olmadığını belirtti. Açıklamada şu ifa 15 dakika önce oldu. Soruyoruz: Film için başvuru olmadığını söylüyor delere yer verildi: “‘Kolektif Sinema Toplulugˆu’, üniversitemizin res sunuz ancak güvenlik amiriniz neden diğer güvenliklerle gelip ‘etkinli mi o¨gˆrenci topluluklarından biri degˆildir. Bu olus¸um Uluslarara ğe izin çıkmadı’ diyor? ‘Biz dilekçe ile cevap verin’ dediğimizde ‘Gerek yok sı VI. Genc¸lik Filmleri Festivali kap sözlü olarak söylüyoruz etkinliği yapsamında “Yu¨regˆimizde Umut Perde tırmayacağız’ diyerek tehdit ediyor. mizde Yas¸am” bas¸lıklı afis¸le, 1920 Ensar Vakfı’nda tecavüz yaşanmış21 Nisan tarihlerinde festival kapsa ken ve bu kadar gündemdeyken oku mındaki filmlerin kampu¨slerimizde go¨sterimi ic¸in Rekto¨rlu¨gˆu¨mu¨ze lun öğrencilerinin benzer bir durumu anlatan Oscar ödüllü bir filmin göste bas¸vurmus¸tur. 6 Nisan’da Spotlight filminin go¨sterimine dair izin talebi rilmesi sizin için neden bu kadar sorun teşkil ediyor? ” l Kültür Servisi Audentia Ödülü adayları l Beyaz İnsanlar / White People (Lisa Aschan) l Tam Gözlerimi Açarken / As I Open My Eyes (Leyla Bouzid) l Sihirli Dağ / The Magic Mountain (Anca Damian) l Evrim / Evolution (Lucile Hadzihalilovic) l Dağ / Mountain (Yaelle Kayam) l Vahşi / Wild (Nicolette Krebitz) l 3000 Gece / 3000 Nights (Mai Masri) l Ezgiler Ezgisi / Song of Songs (Eva Neymann) l Ansızın / All of A Sudden (Aslı Özge) l Toz Bezi (Ahu Öztürk) l Kasap Havası (Çiğdem Sezgin) l Şövalye / Chevalier (Athina Rachel Tsangari) l Susuzluk / Thirst (Svetla Tsotsorkova) l Ana Yurdu (Senem Tüzen) l Yemekteydik ve Karar Verdim (Görkem Yeltan) Shakespeare’den ‘nadir’ sürpriz 23Nisan’da 400’üncü ölüm yıldönümü ile anılacak olan İngiliz oyun yazarı William Shakespeare’e ait 36 oyunu kapsayan ve ölümünden yedi yıl sonra yayımlanan nadir bir toplu eserler cildi, İskoçya’nın Bute Adası’ndaki Mount Stuart kütüphanesinde keşfedildi. Kurumda 100 yıldır saklanan çalışmanın özgünlüğü, Oxford Üniversitesi Shakespeare Çalışmaları Profesörü Emma Smith tarafından da doğrulandı. Bu keşifle birlikte, ilgili kitaptan şu ana kadar yalnızca 234 kopyanın günümüze kadar gelebildiği biliniyor. 18’nci yüzyıl Londra’sında edebiyat editörü olarak çalışmış Isaac Reed’e ait olduğu yazılı bulunan kitapta yazarın klasiklerinden Macbeth’de yer alıyor. l Kültür Servisi Doğu’nun ürkütücü yüzleri Yazar Uğur Batı, Everest Yayınları’ndan çıkan AzraaEel Menkıbeleri: “Osmanlının Mahzeninden Hayal Et Kıssaları” kitabında, iyi ve kötünün bitmez tükenmez mücadelesini gizemli ve fantastik bir “Osmanlı” dünyası kurarak anlatıyor. Kitapta Devleti Aliyyei Osmaniyye’deki olağanüstü olaylar, 24 ayrı hikâye başlığı altında tek bir sonda kurgulanıyor. İyi ve kötünün bitmez tükenmez mücadelesini anlatan çalışma, batı fantastik romanlarının ötesinde yerel unsurlarla çok zengin bir hayal dünyası sunuyor. l Kültür Servisi Mungan’ın ‘Soluk Defterler’i raflarda Şair, yazar Murathan Mungan’ın ‘Soluk Defterler’ adlı külliyatı, Hakkı Mısırlıoğlu’nun nostaljik tasarımı eşliğinde okurlara sunuldu. Metis Kitap etiketli çalışmada Mungan’ın ‘Unvan Sayfası’, ‘Pikabın Kolu’, ‘Kayıp Künyeler’, ‘Vaatler ve Vadeler’, ‘Aşk İkilemeleri’, ‘Uyku Otları’, ‘Dişbudaklar’, ‘Yakındivan’ ve ‘Divanı Harp Şiirleri’ ile ‘Azap Kâğıdı’ gibi eserleri bir araya getirildi. l Kültür Servisi Yıldız Savaşları’ndan sürpriz Yıldız Savaşları efsanesinin ilk ‘bağımsız’ halkası sayılan ‘Rogue One’ adlı bilim kurgu macera filminin fragmanı yayımlandı. Bir dakika 38 saniyelik fragmanda serinin önceki bölümlerinde yer alan ATAT zırhlıları, Yıldız Destroyerleri ve Ölüm Yıldızı ile Fırtına Askerleri yer alıyor. Başrolünü ‘Jyn Erso’ adlı isyancı karakter ile İngiliz aktris Felicity Jones’un üstlendiği yapım, bir grup isyancının Ölüm Yıldızı planlarını ele geçirme mücadelesini işliyor. Film aralık ayında beyazperdede. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle