18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 7 Nisan 2016 haber 4 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ÖFKEDE SINIR YOK Kıbrıs’a dikkat! Bu hafta başında KKTC’deki koalisyonun UBP kanadı çekilince, Başbakan Ömer Kalyoncu Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya istifasını sundu. Aslında kriz, iktidarın maaşları ödeyememesinden kaynaklandı. Onun nedeni de, hükümetin CTP kanadının direnmesiyle, Türkiye’den gelen suyun özelleştirilmesi ile ilgili protokolü imzalamaktan imtina etmesi üzerine Ankara’nın da maaşlar ile ilgili ödemeyi aksatması. CTP Ankara’nın isteği doğrultusunda, su dağıtımıyla, elektrik, telekomünikasyon ve limanların işletilmesinin özelleştirilmesini savunuyor. CTP ise, suyun dağıtımının belediyelerin kuracağı şirket eliyle yapılmasında direniyor. Böylece bereket sağlayacağı söylenen, Anadolu’dan borularla getirilen su, ilk ağızda hükümet bunalımına yol açmış oldu. Bu arada çeşitli yayın organlarında, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’tan asker çekmekte olduğuna dair haberler yer almakta. Bu çerçeve içinde olmak üzere, Kuzey Kıbrıs’ta konuşlu iki komando tugayının Türkiye’ye çekildiği belirtilmekte. Yetkililer, her ne kadar bu çekilmenin takviye amaçlı olduğunu söylüyorlarsa da, Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım’ın da belirttiği gibi, Türkiye’de terörün dorukta olduğu 1990’larda bile böyle bir yola tevessül edilmemişti. HHH Yeni Çağ’ın 5 Nisan 2016 tarihli sayısında çıkan Ahmet Takan imzalı yazıda da Ümit Yalım, Ada’daki askeri güç dengesinin Rum Yunan tarafı lehine bozulmuş olduğunu ileri sürmekte, buna örnek olarak da Yunan Hava Kuvvetleri’nin Baf’taki hava üssünü göstermekte, Türk tarafının Ada’da savaş uçağı bulunmadığını belirtmektedir. Bunlar olurken, Ada’da iki lider arasındaki görüşmeler pek basına yansımamakla birlikte, zaman zaman Rum tarafından iyimser yorumlar da yayılmaktadır. Tam böyle bir ortamda RumYunan tarafının soruna yaklaşımlarında temel bir değişiklik olmadığını gösteren bir olay yaşanmıştır Güney Kıbrıs’ta. Yunan Milli Savunma Bakanı Kommenos ile Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Tellis birlikte Güney Kıbrıs’ı ziyaretleri sırasında, EOKA’yı anma törenlerine katılmışlar, EOKA anıtına çelenk koymaktan da geri kalmamışlardır. Ne gariptir ki, terör örgütleri konusunda çok duyarlı olan ve bunlar arasında ayrım yapılmasına şiddetle karşı çıkan Ankara, Atina ile Lefkoşa’nın ortaklaşa düzenledikleri bu EOKA şovu karşısında sağır dilsiz kalmıştır. Sanki, EOKA 1955’te kurulmuş ve o tarihten bu yana fırsat buldukça elinden geleni ardına koymayan, 1974’teki darbesiyle müdahaleye yol açan terör örgütü değilmiş gibi. HHH Güney Kıbrıs’taki popülist tören ve Yunan Milli Savunma Bakanı ile Hava Kuvvetleri Komutanı’nın burada yer almaları basit bir iç politika gösterisi olmanın ötesinde YunanRum tarafının Kıbrıs sorununa yaklaşımının içyüzünü yansıtan çok anlamlı bir göstergedir. Görülüyor ki, ne Kıbrıs Rumlarının çoğunluğu, ne de Yunanistan Kıbrıs’ta Enosis’ten vazgeçmişlerdir. Kıbrıs’ta iki toplumun insanları, biri kuzeyde kırmızı, öbürü güneyde mavi bayrak altında, bir arada değil de, ancak yan yana yaşamaya tahammül gösterebildikleri, birbirlerini eşit haklara sahip gruplar olarak kabul etmeyi beceremedikleri sürece, verilen ödünler ne olursa olsun, sorunun çözülmesi imkânsızdır. Kıbrıs Rumları ve Yunanistan bu gerçeği görüp Türkleri eşit kurucu unsur olarak kabul etmedikçe Kıbrıs’ta çözüm olmaz. YunanRum tarafı bu gerçeği görmezden gelmekte direnirken yalnız kendi davalarına sahip çıkma kararlılığına değil, ama aynı zamanda karşı tarafın da gevşekliği ile aymazlığına güvenmektedirler. Bunlara şimdi, birçok cephede birden dövüşmek zorunda olan, gırtlağına kadar sorunlar batağına batmış Türkiye’nin Anamur’dan öteye bakacak hali yokmuş izlenimi veren tavırları da eklenince, her an yeni gelişmelere hazır olalım derim. Evet, Ankara’nın her türlü dış etkiye açık olduğu şu sıralarda Kıbrıs’a dikkat! l AKP’LİLER ELEŞTİRİ YAĞDIRDI Milli Piyango yasal kumar oynatıyor TBMM KİT Komisyonu’nda Milli Piyango İdaresi’nin 2013 ve 2014 yıllarına ait hesapları görüşüldü. AKP’li komisyon üyeleri “Milli Piyango yapınca şans oyunu, yasal olmayınca kumar oluyor. Milli Piyango’nun yaptığına yasal olduğu için talih oyunu ya da şans oyunu denmesi bunun kumar olmadığı anlamına gelmez” dedi. Bazı AKP’liler ise “Gelenek ve örflerimize uymayan bir kurumun başında milli ifadesi yer almamalı” diyerek idarenin isminin değişmesi gerektiğini ifade etti. Başka bir AKP’li ise “Bu kurumu sırf tarihsel bir süreçten geldiği için yaşatmamız gerekmiyor. Milli Piyango kapatılmalı ve yasa dışı kumarla mücadeleye yoğunlaşılmalı” dedi. AKP’liler ayrıca bilet ve kuponların üzerine “kumarın bağımlılık yaptığı” uyarısının yazılmasını ve düşük gelirlilere bu oyunların oynatılmamasını önerdi. l MAHMUT LICALI / ANKARA CHP lideri Kılıçdaroğlu ve mizah dergilerini hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, operasyonların sürdüğü Nusaybin’in tamamen yıkılıp yeniden inşa edilmesini istedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile ilgili ifadesine sert tepki gösterdi. Erdoğan, Ensar Vakfı üzerinden gelen eleştiriye, “Ana muhalefetin üzerinden siyaset yapmak istediği cinsi sapık şu an cezaevinde ve hesabını veriyor. Peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız” diye karşılık verdi. Erdoğan, Nusaybin’de süren operasyonlarda binalara yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle çok sayıda şehit verilmesi konusunu da gündemine alarak “Gerekiyorsa operasyon yürütülen yerlerin tamamen boşaltılması, gerekirse binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir” diye konuştu. 23. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kapısında görüntülendi. ‘SİYASİ SAPIK’ YANITIKsnğmıöeluyhiıplzçydaşeyelşloadietpieondysıcunarnmrsriaoair:rui.dnunboğra“BvneabueBıkığenuzumşebklsı.iuatszonuveh.Bıh’atpnlyeAaribuetsztukdnrnnudıiinınbkıuyçadmikdkağukiobunmeroaeçinraşğn.cansflubkıauedPliöuhınaarakneiyşıpanhssşdmkalvliiaıleenRaidiegsrlankfdbetaaerieyeibsemaurpnmıtıeninziıbioasnkgenlvhıziEunğeyşdeaüemrluauırudenznrenmsaneooaskiyçhdşrinğğösslüıkiaultnalaiezzucuzahğdpntedmsi’skunsi,ıeımzkıianranşrnaplear.ıöaeaaeifaBdsylrytisdvrıhşiuiüılytıpirneekdanki,akneivıhsdnfskriiaşuen.ieeoyç”lizleattbvuiea BOŞALTIP İMHA EDİLSİNyknryimtouıtlloslmeePaaıılnişpakahrrrnKelmlltatcaiedKskyafarsyarıeıusofokneiabynıılrrbdnplbpaaha.dtaiaeaeşGanndaannlrblgıaımnaeelaymiliçEyasdroidagenreyrlaimreedeılşşkom”nmğoialieotnmiyayfeiğlnneploiasaıelakdiyddeırbrdynısıöinirelon.ilem,aarmenlEaşM.nesaldoraBeeyriadmylepliluoritnrişoedn.eıdarnilkrğaHmiersiklylinaalenaıneaulas’renarirmlıdsnyyilmm,atıyueaoe“NanzaıaSpzğnznmdauşcaııenltbaıysıskaa.yreınaüiptnrlmrlenıayaaraentünnenbzokaadtdniüğithtynümiiualğrıayklarierhvliıesçsnaareiş 12 Eylül özlemi Erdoğan’ın yeniden getirilmesini istediği düzenleme kendi başbakanlığı döneminde kaldırıldı. Bu düzenlemeyle 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız” sözleri tartışma yarattı. Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Türk Vatandaşlığı Yasası’nda değişiklikler yapılarak yurttaşlıktan çıkarma zorlaştırıldı. İlk olarak 1964 tarihinde çıkarılan yasada, 13 Şubat 1981 tarihinde değişiklik yapıldı. Türk vatandaşlığından çıkarma kriterleri genişletilerek, “Yurtdışında bulunup da Türkiye Cumhuriyetinin iç ve dış güvenliği ile kanunun suç saydığı şekilde iktisadi veya mali güvenliği aleyhine faaliyette bulunan veya yurtiçinde bu tür faaliyetlerde bulunup da her ne suretle olursa olsun yurtdışına çıkan ve hakkında Türkiye’de bu nedenle kamu davası açılmasına veya ceza kovuşturmasına veya hükmün infazına olanak bulunmayan ve gelmesi için yapılan duyuruya rağmen üç ay içinde, savaş sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde bir ay içinde yurda dönmeyen Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişiler Bakanlar Kurulu Kararı ile vatandaşlıktan çıkarılabilir. Bu hüküm, Türkiye savaş halinde bulunduğu zaman doğumla Türk vatandaşı olanlar hakkında da uygulanabilir” hükmü getirildi. O hüküm çıkarıldı Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 29 Mayıs 2009 tarihinde çıkarılan yasayla yeni bir Türk Vatandaşlığı Yasası çıkarıldı ve 1964 tarihli yasa kaldırıldı. Yeni Türk Vatandaşlığı Yasası’nda ise 1981 yılında kapsamı genişletilen “Türkiye Cumhuriyeti’nin iç ve dış güvenliği ile iktisadi veya mali güvenliği aleyhine faaliyette bulunanların” Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılabileceğine ilişkin hüküm yer almadı. Yılmaz Güney, Cem Karaca 12 Eylül’den sonra Yılmaz Güney, Şanar Yurdatapan ve Cem Karaca’nın da aralarında yer aldığı 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 1983 yılında yurttaşlıktan çıkarılan Güney, 1984’te yaşamını yitirdi. Cem Karaca, dönemin Başbakanı Turgut Özal’la görüştükten sonra verilen izinle 1987 yılında Türkiye’ye dönebildi. Erdoğan ‘dönün’ demişti Erdoğan, 2011 yılında Başbakanlığı döneminde Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında 12 Eylül döneminde yurtdışına kaçmak zorunda kalan aydın ve yazarlara “İfade özgürlüğünün önündeki engeller sebebiyle Avrupa’ya göç eden sanatçı ve yazarlarımızı ülkelerine dönmeye davet ediyoruz” demişti. l ANKARA Dokunulmazlık için harekete geçeceğiz Başbakan Ahmet Davutoğlu Finlandiya’daki temaslarına başladı. Dün mevkidaşı Juha Spila ile birlikte basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, düzenlenen ortak basın toplantısında “Dokunulmazlık konusunda CHP’den bize iletilen bazı teklifler oldu. Dün grup başkanvekillerimizle toplantı yaptık. Hiçbir gecikmenin olmaması için talimatlarımızı verdik. İster olumlu ister olumsuz cevap gelsin, derhal harekete geçilecek. Olumlu olursa cevap ortak olarak, olumsuz olursa AK Parti kendi inisiyatifiyle harekete geçecek” diye konuştu. Davutoğlu, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto tarafından da kabul edildi. ERDOĞAN KONUŞTU BAKAN HAREKETE GEÇTİ: Bozdağ: Tabii ki çalışma yapacağız Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye ve ABD adalet bakanlıklarının birlikte organize ettiği “Türkiye’de Çapraz Sorgunun Etkinliğinin Artırılması ve Eğiticilerin Eğitimi” sempozyumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın terör örgütü yandaşlarının vatandaşlıktan çıkarılmalarına yönelik sözlerinin anımsatılması üzerine Bozdağ, talep üzerine vatandaşlıktan ayrılmanın yanında vatandaşlığı kazanmış yabancıların vatandaşlığının iptaline ilişkin kurallar ve vatandaşlığı kaybettirmeye ilişkin kurallar bulunduğunu belirtti. Bozdağ, “Şu andaki uygulama bu kurallar çerçevesinde yapılmaktadır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama bunların dışında yeni bir kural konulmasını öngörüyor. O açıklama üzerine tabii gerekli çalışmalar yapılacaktır” diye konuştu. Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör tanımının değişmesi yönündeki açıklamaları anımsatılması üzerine bu konuda da bir çalışma yapıldığını belirtti. AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun, bir televizyon programında “Parlamenter sistem bizim işimize gelir, yargı da bizde, yürütme de bizde, yasama da bizde” şeklinde sözlerinin anımsatılması üzerine Ensarioğlu’nun hukukçu olmadığını söyleyen Bozdağ, “Yargı, Türk milletinin yargısıdır ve bağımsızdır. Öyle zannediyorum ki bir dil sürçmesidir. Ko nuşma sırasında zuhulen söylenmiş bir laftır diye düşünüyorum” dedi. Bedduacıya sorun Bakan Bozdağ, Rıza Sarraf’ın tutuklanmasıyla ilgili ABD makamlarından herhangi bir bilgi, belge talebi olup olmadığı yönündeki soruya, “Onu Pensilvanya’nın bedduacısına sorun” karşılığını verdi. l ANKARA / Cumhuriyet KARİKATÜR TEPKİSİKasktgtrlleduilosaaomüdreisnseiirnnğlitlkiolmdoymasuirkbmaekiloakseaaseperfilinkersanodyayniçoitnkkelasnimyeelmanıvlimğyaagkutuaienalıütmehyguşslpimırertdtıtahiuenldaiuaşniıirthdrlrirti.maldağ.yaeıtialmrkreOkoaiitlmmzayrğsyrıAananıaliimiafakzşuNhşnronyrltgenelıKb.datainamkınBAoilsnğecrayleieğıR.aEarnndadgBçnrrAadne‘fıadbiiirinolasmerm.fm/oiikztBmnkçbğoCoiyiuykşdeişaikğeurzoanekintrlramrknlneteaa,aihyamiatsrm“rfhrerilğCioıdnıurniçkrskmaslaereotibadiilnrfıiyckstrlieor’”eiüt Bağıran korumalar kapakta Penguen dergisi bu haftaki kapağında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisindeki protestolar sırasında Erdoğan’ın korumalarının anlamsız şekilde bağırarak protestocuların sesini bastırmaya çalışmasını hicvetti. Karikatürde, kürsüde konuşurken gösterilen ABD Başkanı Barack Obama’nın Erdoğan hakkında konuşmaya başladığı, Erdoğan’ın ise bağırarak Obama’nın sesini bastırmaya çalıştığı görülüyor. l YASA MADDESİNE İPTAL İSTEMİ AYM Erdoğan’a hakareti görüşecek Anayasa Mahkemesi (AYM) cumhurbaşkanına hakaret suçun düzenleyen Türk Ceza Yasası’nın 299. Maddesinin iptal istemini bugün yapacağı toplantıda görüşecek. AYM’nin vereceği karar cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılananların kaderini etkileyecek. İptal kararı çıkarsa artık böyle bir suç olmayacak. Ancak bu suçtan yargılananların davası kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçuna dönüştürülebilecek. Bu suçun cezasının üst sınırı tutuklama sınırının altında bulunuyor. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun üst sınırı 4 yıl olduğu için çok sayıda tutuklama kararı verildi. İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanan iki öğrencinin davasında T’CKnin 299. maddesinin iptali istemiyle AYM’ye başvurmuştu. Bu başvuru kamuyounda ilk dava olarak algılanmıştı. Ancak daha önce açılan Karşıyaka Mahkemesi’nin davası bu anlamda ilk başvuru olarak kayıtlara geçti. l ALİCAN ULUDAĞ / ANKARA l KÜFÜRLÜ ŞİİR TARTIŞMASI Alman komedyene Erdoğan soruşturması Alman kamu kanalı ZDF’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdo ğan hakkında “küfür şiiri” okuyan komedyen Jan Böhmermann hak kında yargı süreci başlatılması gün demde. Tagesspiegel gazetesine gö Böhmermann re, Alman Dışişleri Bakanlığı yaptığı ilk incelemede “küfür şiirinin” ya sal suç kapsamına girdiği sonucuna varıldı. Al man yasalarına göre yabancı bir devlet başkanına hakaret üç yıl kadar hapisle cezalandırılabiliyor. Hakaretin iftira amaçlı olduğuna hükmedilirse ce za beş yıla çıkabilir. Almanya’da yargı sürecinin başlaması için Türkiye’nin resmi olarak Büyükel çilik üzerinden suç duyurusunda bulunması gere kiyor. Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği, suç duyu rusunda bulunma konusunun tüm yönleriyle in celendiğini duyurdu. ZDF Böhmermann’ın prog ramını 31 Mart’ta yayımladıktan sonra ertesi gün “küfür şiiri” yayımdan kaldırmış ve video arşivin den silmişti. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle